Öğretmenler Günü
24 Kasım 1928’de Bakanlar Kurulu kararı, Millet Mektepleri Teşkilatı Talimatnamesi ile Millet Mektepleri açılmış ve Mustafa Kemal, BAŞÖĞRETMEN ilan edilmiştir.
24 Kasım 1928’de Bakanlar Kurulu kararı, Millet Mektepleri Teşkilatı Talimatnamesi ile Millet Mektepleri açılmış ve Mustafa Kemal, BAŞÖĞRETMEN ilan edilmiştir.
YIKICI TARAF, Dünya yaşantısının gücüne ve hakimiyetine inanır. Kutsalları yoktur. Sadece madde sevgisiyle hareket eder.
İslam’ın, Allah’ın dininin KAMİL noktası olduğu düşünüldüğünde, “MÜSLÜMAN” olmanın ötesinde bir inanç seviyesi düşünülemez!
Sömürgeci Zihniyetin Tükettiği Haslet: YERLİ MALI KULLANMAK!
Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşımızın, günün Türkiye’sine uyum sağlamıyor olması gerekçe gösterildi.
Aşık Veysel Ankara’da… Karaoğlan Çarşısının girişinde… Polis durduruyor!
İlacın “kimyasal silah” olarak kullanıldığı ve başka hastalıklara yada genetik bozulmalara neden oldukları bilinmektedir. Eczacılık mesleği, milli savunma sisteminin parçası olmalıdır.
Nereden bakarsak bakalım, Ayasofya, sadece muhteşem bir bina değildir.
Beyaz Türk’ler; 1865’de temeli atılmış ve kadrosu, o dönemin Firavunları tarafından oluşturulmuş, masonik bir örgütlenmedir.
Mutluluk Senin Elinde!
CAN ile CANAN, evinde birlikte -ayrılmadan- yaşayacak! İNSAN olmanın şartı bu!
Sahiblik mazhariyetinde olan insan, anlatmaya değil, anlamaya memurdur!
Aklımızı CAN Noktasına, ÖZ’e, yaratan ve yaşatan, tek ve bütün güce katacağız.
Emir üzere abd olarak yaşayan İnsan’ın Düşe ve Düşünmeye ihtiyacı yoktur. Zaten itaat halindedir!
Aşk, sevgi ile; sevgi alaka ile başlar…
İslam’ın, Allah’ın dininin KAMİL noktası olduğu düşünüldüğünde, “MÜSLÜMAN” olmanın ötesinde bir inanç seviyesi düşünülemez!
İnsanlar, gerek yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilmek, gerekse itikatlarının gerektirdiği ibadetlerini yerine getirebilmek için zamanı belirlemeye ve takvim kullanmaya ihtiyaç duyarlar.
Ezan; hem beşerin verimini düzenler; hem de ilan edildiği mahalde, arzın ve semanın verimini tanzim eder.
Bir ülkenin kalkınması ve güçlenmesi için gereken ekonomik girişimleri devletin mi yoksa özel sektörün mü yapacağı tartışması iyi niyetli bir tartışma değildir.
Gelişen ve Büyüyen Türkiye, Küresel Sömürgeci Güçler tarafından durdurulmak zorundadır. Gücü, Adalet Duygusu ile birleşirse, Dünya’ya vereceği yön sonları olur.
IMF’nin gayesi gelişmekte olan ülkeleri kalkındırmak değildir. Onun amacı sanayileşmiş ülkelerin ticaret ve yatırımlarının kesintisiz akışını sağlamaktır.