Freud’e Bir Eleştiri
Öncelikle biyolojik olarak yaşam süren gövdenin, insanın kendisi olmadığı, sadece insan tarafından kullanılan bir aparat olduğunun kabul edilmesi gereği vardır.
Öncelikle biyolojik olarak yaşam süren gövdenin, insanın kendisi olmadığı, sadece insan tarafından kullanılan bir aparat olduğunun kabul edilmesi gereği vardır.
Hucurat Suresi 14.ncü ayetteki “eslemna” fiilini, “İSLAM” şeklinde tercüme etmek isteyenler olmuştur.
Eşler birbirlerine dokuz bağ ile bağlanırlar… ve gerçekten nikahlanmış olurlar.
SLM kökü, Kelam-ı Kadim’de geçen anahtar kavramlardan birisidir ve İslam Dini’nin önemli hususlarını içinde barındırmaktadır. SLM kökünden türeyen iki ana kök kavram söz konusudur.
İnanmakla başlayan ve güven, gerçekçilik, hakimiyet ve kesin yargı ile devam eden sürecin sonucu yetki ve adalet sahibi olmaktır. Böylece yanılmasız akıl devreye girer. Yanılmasız aklın temeli inanmaktır.
Kelam-ı Kadim, Allah Rasulü Nebinin bizzat kıraat ettiği Kur’an’dan, Allah’ın emri ve izni ile ashabına ve ümmetine tilavet ettiği kısmıdır. Kur’an kıraat edebilmemiz için gerekli olan imanın güven kaynağıdır.
Doğanın oluşturduğu hareketlenmenin, uyanışın, gayretlenmenin; doğanın tüm unsurları üzerine galip gelmesi de bahar olarak adlandırılır.
Zevce kelimesi, karı ile koca anlamında sıkıştırılmaya ve kısıtlanmaya çalışılmaktadır.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır.
Son Peygamber ifadesi ile… hitam bulan sadece Nübüvvet olduğu halde, Risaletin de son bulduğuna İslam Ümmetini inandırmaya kalkışmışlardır.
Amel-i Saliha…
İnsan; NİCELİĞİ ile AMAÇ, NİTELİĞİ ile SAHİPTİR!
Uygun şartlar yerine gelirde, tohum ve toprak anlaşabilirse, tohum toprak içinde kendini feda eder.
Bir kimse, bir şeyin, inançlarına uygun olmadığını iddia ediyorsa, o şeyi yapmaz…
Hiç bir şey, tarih geçmişliğinde yaşanıp da bitmemiştir. Anılan her hadise, kişi derinliğinde sürmektedir.
Niceliği, niteliğinin gereklerini yerine getirmeyen ÖLÜDÜR…
İslam yaşantısında DAİM olmak, CİDDİYET ve KARARLILIK meselesidir.
Ramazan odur ki; her anında Allah’tan bize bir haber, bir ilham gelmektedir.
Mana yapısı olarak İNSAN VARLIĞI, kendi vücuduna, kendi vücudunda ki tüm kainat maddesine HAKİMİYET kurmakla, Kainatı TASARRUFU altına alır.
Kur’an kıraat edilir… Kelam-ı Kadim tilavet edilir.
Kulları Allah’tan ayrı değildir ki! Ne var ki İnsan, maalesef unutmakla maluldür. Allah’ı da, Allah’ın Duru’sunu da, Dava’sını da unutuverir….