1. FATİHA / 1 Surede Ayet: 7 Kitap Sırası: 1 Nüzul Sırası: 5 Sayfa: 1 Cüz: 1 Nüzul Yeri: MEKKE | Rahman, Rahim ALLAH adına! Esma-ül Hüsna
SMV
RHM
RHM
.mid1.ss1.as1.ssFATİHA.ns5.nyMEKKE.cs1.syf1.sure.1.xxxEsma-ül Hüsnax#smv-isim#||#rhm-rahman#||#rhm-rahim#x#SMV#||#RHM#||#RHM#||#smv-isim#||#rhm-rahman#||#rhm-rahim# Orijinal Metin :
Sözlük :
 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ Bismillâhir rahmânir rahîm. Rahim ر ح مRHM | Rahmet edici, acıyan, merhamet eden. Döl yatağı, rahim. Yakın hısım, akraba.
Er Rahim : ALLAH'ın halk ettiği şeyin şekillenmesine denir. Şah damarımızdan yakın oluşunun ispatıdır. Teşekkül ettirici, yoktan var etme, zahiren yok iken var olmak. Varedilen, var olan noktadaki feyl-i ilahi.Çğl.ErhamAynı kökten:Erham Erhamur Rahimin istirham İstirhamat merhamet merhum merhume Müsterham müsterhim müterahhim Rahim Erham rahm rahman erham Rahman-ir Rahim rahmaniyet rahmet |
rahman ر ح مRHM | Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi.
Er Rahman : ALLAH'ın düzelticiliğinin, terbiye ediciliğinin, eğiticiliğinin ismidir. Olumsuzlukların olumluya dönmesi, düzelmesi, her şeyin olması gereken düzene kavuşması ALLAH'ın Rahmetidir. İkaz edilen toplumların, yanlış olan hallerden Sırat-ı müstakime yani her an ALLAH'ın emrini duyarak ve uygu ile yaşamaya yönelmeleri ALLAH'ın Rahmetiyle olacaktır. Çğl.erhamAynı kökten:Erham Erhamur Rahimin istirham İstirhamat merhamet merhum merhume Müsterham müsterhim müterahhim Rahim Erham rahm rahman erham Rahman-ir Rahim rahmaniyet rahmet |
isim س م وSMV | Bir şeyin zihinde doğmasını sağlayan işaret ve alamet. Tek başına anlaşılır bir manaya delalet eden kelime. Çğl.esmaÇğl.esamiAynı kökten:adına isim esma esami İsma müsemma Müsemmeyat Mütesemmi sema semavat Semave semavi Semaviyyât Semiy Semiyye Semüvv sümüv Tesemmi |
|
1. FATİHA / 2-3-4 Surede Ayet: 7 Kitap Sırası: 1 Nüzul Sırası: 5 Sayfa: 1 Cüz: 1 Nüzul Yeri: MEKKE | Hamd etmek;
• Rabb-il alemin,
• Rahman,
• Rahim,
• Din yevminin maliki, ALLAH'ındır. Esma-ül Hüsna
HMD
RBB
A:LM
RHM
RHM
MLK
YVM
DYN
.mid2.ss1.as2.ssFATİHA.ns5.nyMEKKE.cs1.syf1.sure.1.xxxEsma-ül Hüsnaxxyevmxx.ss1.as3.ss1.as4.x#yvm-yevm#||#a:lm-alem#||#rbb-rabb#||#rhm-rahman#||#rhm-rahim#||#hmd-hamd#||#dyn-din#||#mlk-malik#x#HMD#||#RBB#||#A:LM#||#RHM#||#RHM#||#MLK#||#YVM#||#DYN#||#yvm-yevm#||#a:lm-alem#||#rbb-rabb#||#rhm-rahman#||#rhm-rahim#||#hmd-hamd#||#dyn-din#||#mlk-malik# Orijinal Metin :
Sözlük :
Diğer Meal :
 اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ * اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ * مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ el-hamdu li-llâhi rabb il-âlemîn. * er-rahmân ir-rahîm. * Mâliki yevm id-dîn. alem ع ل مA:LM | Kümülatif ilmin, halıktan mahluka ikramında, cüzlere, parçalara evrilmeden önce ki külliyeti. / Cihan, kâinat. Dünya. Her şey. / Cemaat. Halk. Cemiyet. / Dehr. / Hususi hal ve keyfiyet. / Bir güneş ile ona tabi olan ve etrafında devreden seyyarelerin teşkil ettiği daire. Çğl.AleminAynı kökten:alim ilm ilim Ulum isti'lam Ma'lum Ma'lumat muallim müteallim taallüm talim Tealüm alem Alemin alamet a'lem A'lam ma'lem Maâlim mu'lem |
din د ي نDYN | Din; ALLAH ile halkettikleri arasında ki münasebetin düzeni, nizamıdır.Çğl.EdyanAynı kökten:Âdine din Edyan diyanet Ladinî mütedeyyin Deyn Düyun İdane İstidane Medîn Müstedîn Tedeyyün |
hamd ح م دHMD | Övgü. Övmek.Aynı kökten:ahmed hamd Hamîd Hâmid Hâmidîn Hâmidûn Mahmedet Mahamid mahmud mehmed muhammed Tahmid Tahmidât Tahmidiye |
malik م ل كMLK | Sâhib. Malı elinde bulunduran. Bir şeyin mülkiyetini elinde tutan. Cehennem zebânilerine hâkim ve onları idare eden meleğin adı.Aynı kökten:İmlak İstimlak malik Malik-ül Mülk melek Meleke Melekât Melaike melekut melik melike Mülûk Melk Memleket Memâlik Memluk mülk milk Emlak Mülket Mülkiye Mülkiyet Mümellek Müstemlek Müstemleke Mütemalik Mütemellik Temellük Temlik |
rabb ر ب بRBB | Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan. Çğl.erbabAynı kökten:murabba mürebbi rabb erbab Rabbanî Rabbaniye Rabbaniyyun Rabbaniyyîn Rebib Rebibe Rebâib Rebub ribbiyyun rububiyet terbiye |
Rahim ر ح مRHM | Rahmet edici, acıyan, merhamet eden. Döl yatağı, rahim. Yakın hısım, akraba.
Er Rahim : ALLAH'ın halk ettiği şeyin şekillenmesine denir. Şah damarımızdan yakın oluşunun ispatıdır. Teşekkül ettirici, yoktan var etme, zahiren yok iken var olmak. Varedilen, var olan noktadaki feyl-i ilahi.Çğl.ErhamAynı kökten:Erham Erhamur Rahimin istirham İstirhamat merhamet merhum merhume Müsterham müsterhim müterahhim Rahim Erham rahm rahman erham Rahman-ir Rahim rahmaniyet rahmet |
rahman ر ح مRHM | Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi.
Er Rahman : ALLAH'ın düzelticiliğinin, terbiye ediciliğinin, eğiticiliğinin ismidir. Olumsuzlukların olumluya dönmesi, düzelmesi, her şeyin olması gereken düzene kavuşması ALLAH'ın Rahmetidir. İkaz edilen toplumların, yanlış olan hallerden Sırat-ı müstakime yani her an ALLAH'ın emrini duyarak ve uygu ile yaşamaya yönelmeleri ALLAH'ın Rahmetiyle olacaktır. Çğl.erhamAynı kökten:Erham Erhamur Rahimin istirham İstirhamat merhamet merhum merhume Müsterham müsterhim müterahhim Rahim Erham rahm rahman erham Rahman-ir Rahim rahmaniyet rahmet |
Yevm ي و مYVM | Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.Çğl.eyyamAynı kökten:El yevm Eyyam EYYAMÜL USBÜ' Külle yevm Müyaveme Yevm eyyam Yevme-izin Yevmî Yevmiye |
Diyanet Meali: Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâliki Allah’a mahsustur. |
1. FATİHA / 5 Surede Ayet: 7 Kitap Sırası: 1 Nüzul Sırası: 5 Sayfa: 1 Cüz: 1 Nüzul Yeri: MEKKE | Biz yalnızca SANA abd oluruz... ve yalnızca SEN'den iane isteriz. Burada ifade edilen ALLAH'a abd olmak, bir tercih değil, bir mecburiyettir. Başka türlüsünün imkan dahilinde olmadığının ifadesidir. Aynı şekilde ALLAH'tan iane istemek de mecburi bir akıştır. Bir tercih değildir.
EYY
A:BD
EYY
A:VN
.mid3.ss1.as5.ssFATİHA.ns5.nyMEKKE.cs1.syf1.sure.1.xxxx#a:bd-abd#||#a:vn-iane#||#eyy-iyya#x#EYY#||#A:BD#||#EYY#||#A:VN#||#a:bd-abd#||#a:vn-iane#||#eyy-iyya# Orijinal Metin :
Sözlük :
Diğer Meal :
 اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ iyyâ-ke na’budu ve iyyâ-ke nestaînu. abd abid ع ب دA:BD | Emir alan ve aldığı emri yerine getiren. Buna mecbur olan. / Hareketlerini belirleyecek emirleri almak üzere mabuda bağlantılı olmak. / Köle. Dşl.abideÇğl.a'bideÇğl.ibadAynı kökten:abd abid abide a'bide ibad İ'bad ibadet İbadat İsti'bad ma'bed maabid ma'bud ma'bude Ta'bid übeyd |
iane ع و نA:VN | Yardım. İmdat. Yardım için istenen, toplanan şey. Orta yaşlı.Çğl.İanatAynı kökten:avan Avine Avân avan Uven avan avane A'van avn Avnî Esteîn iane İanat İanet istiane İstianat muavin Muîn Müstain Müstainen Müstean Müteavin Nesteinu Tav'an |
iyya ا ي يeYY | Sadece. Yalnızca. Ancak… Mecburiyet... mahkumiyet... alternatifi ve istisnası olmayan bir durumu belirtmek için kullanılır. Aynı kökten:ayet Âyât eyyü iyya |
Diyanet Meali: (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. |
1. FATİHA / 6-7 Surede Ayet: 7 Kitap Sırası: 1 Nüzul Sırası: 5 Sayfa: 1 Cüz: 1 Nüzul Yeri: MEKKE | Bizi, sırat-ı mustakime ihda eyle…
gazab ettiklerinin ve dall olanların gayrısında, kendilerini nimetlendirdiğin kimselerin sıratına! Dua
H!DY
S:RT:
K:VM
S:RT:
NA:M
G:YR
G:D:B
D:LL
.mid4.ss1.as6.ssFATİHA.ns5.nyMEKKE.cs1.syf1.sure.1.xxxDuaxxsırat-ı mustakimxx.ss1.as7.x#k:vm-mustakim#||#g:yr-gayr#||#g:d:b-gazab#||#s:rt:-sırat#||#h!dy-ihda#||#na:m-nimet#||#d:ll-dall#x#H!DY#||#S:RT:#||#K:VM#||#S:RT:#||#NA:M#||#G:YR#||#G:D:B#||#D:LL#||#k:vm-mustakim#||#g:yr-gayr#||#g:d:b-gazab#||#s:rt:-sırat#||#h!dy-ihda#||#na:m-nimet#||#d:ll-dall# Orijinal Metin :
Sözlük :
Diğer Meal :
 اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ * صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ ihdi-na s-sırât el-mustakîm. * sırât allezîne en’amte aleyhim gayr il-magdûbi aleyhim ve lâ d-dâllînn. Dall ض ل لD:LL | Kendine özüne geri dönüş yolunda kaybolan. Kur'ân ve imân yolundan sapan. Sapkın. Şaşkın. Azan. Azıcı, azdırıcı. Dalalette olan.Çğl.DallînÇğl.DâllûnAynı kökten:Adall Edall Dalal dalalet Dall Dallîn Dâllûn dalle İstidlal madalle Tadlil |
Gazab Gadab غ ض بG:D:B | Hiddet, öfke, dargınlık, kızgınlık.Aynı kökten:Gazab Gadab Gazban Gadbân Gazub Guzbe İgzab Magzab Mugazebe Mugzib Mütegazzib Tegazzüb |
Gayr Gayrı غ ي رG:YR | Diğer. Başka, başkası. Rakib. Yabancı. Artık. (kıskançlık içerir) (İstisnâ edâtıdır. Başlarına getirildiği kelimeyi nefy yapar.)Çğl.AgyarAynı kökten:Agyer Gayr Gayrı Agyar Gayret Gayriyet Gayur Gayyir Gayyür Gıyer Mugayeret Mugayyer Mugayyir Mütegayyir Tagayyür Tegayyür Tagayyürat Tagyir Tagyirât |
İhda ه د يH!DY | İman ve İslâmiyet yolunu göstermek. Hidayete eriştirmek. Doğru yola götürmek. Allah rızasına uyan yola girmesine vesile olmak. Hediye etmek. Armağan yollamak.Aynı kökten:Hâdî Hadiy Hüdat Hevadî Hidat hediye Hedaya Hedy Hidayet Huda Hüda İhda İhdaiyye İhtida İstihda' Mehdi Mihda Mühdî Mühtedî Müstehdî Temehdi |
mustakim ق و مK:VM | Doğru, istikametli. Eğri olmayan, düz, dik. Hilesiz, temiz.Aynı kökten:ikame ikame-i salat ikamet istikamet kaim kaime Kavaim kamet Kavm Kavim akvam Kavvam kaymakam kayyime kayyum kıvam kıyam kıyamet kıymet Kıyem makam mukam mukim mustakim takvim Tekavim |
Ni'met ن ع مNA:M | Nimet. İyi hal. Güzel hayat, maddi ve manevi imkanlar. Hoş, güzel hal. İyilik, lütuf, ihsan. Saadet. Hidayet. Giyecek şeyler. Yiyecek faydalı şey, rızık. / Rahatlık. Refaha sebep olan şey. Çğl.Neama'Çğl.En'ümÇğl.NiamAynı kökten:En'am En'amte İn'am İn'amat İname Min'am Müna'am Mün'am Mün'im Mütena'im Mütena'imîn Naim Naime Na'ma Na'me Nami Namiye Neam Niam Nu'man Neame Neamât Nemat Enmut Nimât Ne'me Nağme Nağamât Nı'me Niam Ni'me Ni'met Neama' En'üm Niam Nu’ame Nu'm Nu'man Nuumet Tan'im Ten'im |
Sırat ص ر طS:RT: | Yan sınırları belirli olan geniş ve işlek cadde. Yol.Aynı kökten:Sırat Sırat-ı Mustakim |
Diyanet Meali: Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. |