İçeriğe geç
Düşünmek Düşmektir

Düşünmek Düşmektir!

YETKİ ve SAHİPLİK MAKAMI İNSAN!

İnsan!

Allah’ın yetki ve sahiplik makamı olan İnsan!

İnsan; bedeni yani mahluki yapısı ve şekli değildir.

İnsan; bedenini de, herşeyi de kullanan, manevi bir ÖZ’dür.

İnsan; Allah’ın “Habibim!” dediği, yani “Sevgilim!” dediği, yani “Cananım!” dediği “kül”dür.

İnsan; örneği “Muhammed” olandır.

İnsan; bütün yaratılmışların, maddelerinde ki manalarını; kendisine ulaştırmak için AMAÇ edindikleridir.

İnsan; Allah’ın “kudret” sıfatının izhar olduğu yegane makamdır.

Bütün mahlukat, Allah’ın izni ile yaşar. Allah’ın izni ile yaşamının gereklerini harfiyyen yerine getiren mahlukatın tek AMACI, mahluk yapısında müsemma olan mana mevcudiyetini, İnsan’a ulaştırmak ve katmaktır.

Bu nedenledir ki, bütün mahlukat İnsan’ın emrindedir.

İnsan; Allah’ın emri ile, emir üzere yaşar.

Allah’ın emri, her an tenezzül eder. İnsan’a nüzul eder, inzal olur. Allah’ın emrini duyan ve bu emri uygulayan İnsan; abd makamında ibadetini sürdürür. Bu şekilde, ibadetleri ile Allah’ın yetki ve sahipliğini izhar eder.

Allah’ın, İnsan’a inzali; duyuları ve duyumları vasıtasıyladır. Duyuları; bedeni vasıta ederek madde aleminden İnsan’a ulaşırken… Duyumları; kalbi vasıta ederek mana aleminden ilham olur.

Bütün mahlukat, duyuları ve 54 duyumları üzere yaşar. İnsan’da ayrıca 5 ÖZDUYUM vardır. Duyu, duyum ve özduyumları; İnsan’ın “DUYGU” merkezinde birleşerek ve işlenerek, HAYAL’e yada HAREKET’e yönlenir.

İnsan sıfatında, görüntüsünde olan her mahluk İnsan değildir.

Görüntüsü İnsan’a benzediği halde, İnsan olmanın gereklerini yerine getiremeyen mahluk; “kişi” olarak yaşar.

İnsan olmanın şartı; CAN’a CANAN olmaktır.

Allah’ın, “Hayat”ının mahluktan izharı “CAN”dır.

CAN ile CANAN birleşmediği sürece, izdivaçları olmaz; İnsan tezahür etmez.
İnsan, İnsanlığını izhar etmediği sürece abd olamaz, ibadet edemez!

İnsan’ın İnsanlığı izhar etmesi için; “Sen Rabbimsin, ben de Sen’in mahlukunum.” deme noktasına ulaşmış olması gerekir. “Sen sensin, ben de benim” dediği sürece; yani, kendisini Allah’tan ayrı bir varlık gördüğü sürece, bedenden İnsan’ın izhar olmasının vakti gelmemiş demektir.

İnsan görüntüsünde olduğu halde İnsanlığın gereğini izhar edemeyen, abd olamayan, ibadetleri ile meşgul olamayan; “kişi” olarak ömür sürmeye devam eder.

Bu noktada, bazı ibadetleri şeklen yerine getirir gibi gibi görünse de bu taklittir. Sadece mahlukata karşı borcunun edasıdır, şahsi fayda göremez.

“ÖZDUYUM”larından haberi olmadan, sadece 5 duyu ve 54 duyumu ile yaşamını sürdüren bu mahluk; ihtiyaçlarını idame ettirebilmek için, DÜŞÜNMEYE başlar.

Emir üzere abd olarak yaşayan İnsan’ın Düşe ve Düşünmeye ihtiyacı yoktur. Zaten itaat halindedir!

Özduyumlarından habersiz kalan ve Düşünmeye başlayan mahluk kişi; emirlerin irsal edildiği noktasından kopar. Emir üzere yaşamayı bırakıp, Allah’ın yetki ve sahiplik makamını terk eder.

İşte bunun için “Düş”ünmek, İnsanlıktan “Düş”menin belirtisidir.