Esma-ul Hüsna
KELİME | ANLAM |
---|---|
ALLAH اللهALLAH | "Allah" ismi celali; xesma##allah##ALLAH-allah##xesmabütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir. Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir. • Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır. • Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir. • O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir. • Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. "Allah" gerçek ilâhın hem zat ismi... hem de özel ismidir. "Allah" yüce ismi ile Allah'tan başka hiçbir ilâh anılmamıştır. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır. Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir. Düşman bunu bilmektedir! Savaş Meydanlarında, ölümüne vatan savunması yapan mehmetçiğimiz, taarruz halinde "Allah Allah Allah" nidaları sada ederken... düşünmemektedir... özünden, içinden gelen haykırışı ortaya koymaktadır... En dara düştüğümüz anda... içimizden gelen, ağzımızdan çıkıveren haykırış... "ALLAH"tır.... el-lah değildir! |
ALLAH'U EKBER اللهALLAH | ALLAH öyle bir kebirdir ki; geride ALLAH'tan başka hiçbir şey kalmaz. xesma##allahu ekber##ALLAH-allahu ekber##xesma |
HUVALLAHULLEZİ اللهALLAH | ALLAH'ın dopdolu esrarı. Şu teneffüs ettiğimiz, bazılarının boşluk da dediği, hava olan esrar-ı ilahi. xesma##huvallahullezi##ALLAH-huvallahullezi##xesmaBütün cisimlerin teşekkülü, bu havanın yığınlaşması, üst üste gelmesi ile tecelli eder. HU; havadır. Huuu dediğimiz zaman, havanın gizliliğinde olan, ALLAH'ın evvelindeki tecellisi, ahirinde olacak tecellileri, zahirinde batınında olacak tecellileri hepsi havada mevcuttur. İşte huuu'dan maksat bu dört cepheli tecellilerin bir arada bir yerde olduğunu kasdetmektir. |
Er-rahman ر ح مRHM | Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi. xesma##rahman##erham##RHM-rahman##RHM-erham##xesmaEr Rahman : ALLAH'ın düzelticiliğinin, terbiye ediciliğinin, eğiticiliğinin ismidir. Olumsuzlukların olumluya dönmesi, düzelmesi, her şeyin olması gereken düzene kavuşması ALLAH'ın Rahmetidir. İkaz edilen toplumların, yanlış olan hallerden Sırat-ı müstakime yani her an ALLAH'ın emrini duyarak ve uygu ile yaşamaya yönelmeleri ALLAH'ın Rahmetiyle olacaktır. |
Er-Rahim ر ح مRHM | Rahmet edici, acıyan, merhamet eden. Döl yatağı, rahim. Yakın hısım, akraba. xesma##rahim##erham##RHM-rahim##RHM-erham##xesmaEr Rahim : ALLAH'ın halk ettiği şeyin şekillenmesine denir. Şah damarımızdan yakın oluşunun ispatıdır. Teşekkül ettirici, yoktan var etme, zahiren yok iken var olmak. Varedilen, var olan noktadaki feyl-i ilahi. |
Er-Rahman-ir Rahim ر ح مRHM | "errahmanirrahim" dediğimiz zaman, kafamıza gelen ilhamları kötü iken iyiye çeviriyoruz. Hiç yokken aklımıza birşey... bir şey errahmanirrahim. xesma##rahman-ir rahim##RHM-rahman-ir rahim##xesma |
El-melik م ل كMLK | Mülk ve melekut sâhibi. Padişah. Mutasarrıf. xesma##melik##melike##müluk##MLK-melik##MLK-melike##MLK-müluk##xesmaEl Melik : ALLAH'ın bütün varlığı, melekiyetiyle birlikte. |
El-Kuddus Kuddüs ق د سK:DS | Kusur ve noksanlıklardan müberrâ olan, en mukaddes. Hiç eksiği olmayan, pâk, temiz. xesma##kuddus##kuddüs##K:DS-kuddus##K:DS-kuddüs##xesmaEl Kuddüs : Takdisat, kudsiyet, mübarek. Gübre bile iğrenç ama, onun da takdisat tarafı var. |
Es-selam س ل مSLM | (Sıfat) Selamet. Emniyet. Barış. Huzur. Esenlik. Rahatlık. Bütün korktuklarından emin olma. Salim olma. / Gelip geçici olmama. / Aşina, bilindik. / Söz veya işaretle nezaket gösterme, esenlik dileme, merhaba. / Silm olarak isimlenen kavramın Allah’tan izharına ve ikramına selam denir. Bu nedenle selam Allah’tır ve Selam Allah’tandır. xesma##selam##SLM-selam##xesmaEs Selam : Herşeyinde bir selam, bir rahatlık, bir esenlik var demektir. Kuddüsüs Selam; takdis edildiği zaman rahatlık temin edilir. Hastalığın arkasından hissedilen rahatlık gibi. |
El-mü'min ا م نeMN | İman eden. Allah'a ve emirlerine, kanunlarına iman eden. Allah'a, ahirete, kitablarına, meleklerine, peygamberlerine ve kadere iman edip itaat eden kimse. Emniyete kavuşan. Korkulardan emniyet veren. xesma##mümin##müminin##eMN-mümin##eMN-müminin##xesmaEl Mu'min : İnanış, inanma, inanıp öylece mutmain olma. ALLAH herşeyi bilerek inanarak yaratır ve bizimle beraber öylece inanır. |
El-Müheymin ه م نH!MN | Hazır. Sâdık. Hâfız. Hıfz edici. Koruyucu. xesma##müheymin##H!MN-müheymin##xesmaEl Müheymin : İnanmadığı halde inandığı, inandığı halde inanmadığı görülen. Hem inanılır, hem de yanılınır. Gübrenin mukaddes tarafı olduğunu bildiğimiz halde yine de onu iğrenç görmek gibi. |
El-Aziz ع ز زA:ZZ | İzzetli. Çok izzetli. Sevgili. Çok nurlu. Dost. Şerif. Nadir. Dini dünyaya alet etmeyen. Sireti temiz. Manevi kudret ve kuvvet sahibi. Hristiyanlıkta kudsi kabul edilen daimi reis. xesma##aziz##azize##eizze##A:ZZ-aziz##A:ZZ-azize##A:ZZ-eizze##xesmaEl Aziz : ALLAH'ın teceli eden bütün varlıkları azizdir. Aziz olmayan hiç bir şey yoktur. Zelil olan bir şeyin de başka birşeyin yanında azizleştiğine arif olunur. |
El-Cebbar ج ب رCBR | Zalim, gaddar, müstebid, mütemerrid insanlar da bu sıfatla tavsif edilir. Koz: Gökyüzünün cenubunda bulunan bir yıldız kümesi. xesma##cebbar##CBR-cebbar##xesmaEl Cebbar : ALLAH'ın her fiilinde, her tecellisinde bir cebir seyredilir. |
El-mütekebbir ك ب رKBR | Kibirli. Büyüklenen. Tekebbür eden. xesma##mütekebbir##mütekebbirin##KBR-mütekebbir##KBR-mütekebbirin##xesmaEl Mütekebbir : Herşeyin kendisine mahsus bir büyüklüğü vardır. ALLAH'ın tegabür fiili korkutucu ve tembihkardır. ALLAH'ın tecellisinin insandaki büyüklüğü bambaşka büsbüyüklüktür. Bu büyüklüğü kendi küçük benliğine mal edene kibirli adam derler. ALLAH'ın varlığından tecelli eden tegabür varlığı haktır. Bunu nefsi envaresine mal etmek haramdır. |
El-Halık خ ل قH:LK: | Yoktan yaratan. Yaratıcı. xesma##halık##H:LK:-halık##xesmaEl Halık : Halkediciliği. var olmaya başlamak, var olma niyeti gibi... Her varlığın ALLAH'ın tecellisi ile bir halik tarafı vardır; ana karnında, insan gönlünde, toprakta ALLAH'ın halik fiili tezahür eder. |
El-Bari Barii ب ر اBRe | Herşeyi ile üstün. Herşeyi ile her türlü şey için uygun ve elverişli. Tam. Mükemmel. / Bir kalıptan döker gibi, düzgün, tertipli ve güzel yaratan. Bütün sistemleri birbirine uygun ve umumi düzene ve gayelerine uygun olarak halkeden. xesma##bari##barii##BRe-bari##BRe-barii##xesmaEl Bari : Yardımlaşma, beraberleşme, birbirine birbirinden yardım dilemek. Beraberliğini, ayrı iken hatırlama, beraberlik icabına uyma. |
El-Musavvir ص و رS:VR | Tasvir eden. Şekil ve suret çizen. Her şeye güzel şekil ve suretler veren. xesma##musavvir##S:VR-musavvir##xesmaEl Musavvir : Tasavvurun tezahürü olmak. Her olan şey tasavvur halinde zuhura gelir, yani, müsavvirdir. ALLAH'ın tasavvursuz işi zuhura gelmez. |
El-gaffar غ ف رG:FR | Çok mağfiret eden. Suçları afveden. Gafur. xesma##gaffar##G:FR-gaffar##xesmaEl Gaffar : Derde derman olmak, amana yardım etmek. Dayanılacak, ferahlık verici hali. Güvenmeyi temin edici feyli ilahi. |
El-Kahhar ق ه رK:H!R | Galib-i Mutlak ve her an kahretmeğe muktedir olan. xesma##kahhar##K:H!R-kahhar##xesmaEl Kahhar : Fiilde, harekette iken, bir şekilde fiilin durmasına gahhar denir. ALLAH herşeyde kahreder. Çiçeğin dökülmesi, meyvanın kuruması, suyun sel olması gibi… |
El-vehhab vahhab و ه بVH!B | Çok fazla ihsan eden. Çok bağışlayan. xesma##vehhab##vahhab##VH!B-vehhab##VH!B-vahhab##xesmaEl Vehhab : İçten gelen muhabbet, sarışma. Derinliğinden satha çıkan beraberlik hususu fiili. |
Er-rezzak ر ز قRZK: | Bütün mahlukatın rızkını veren ve ihtiyaçları karşılayan. xesma##rezzak##RZK:-rezzak##xesmaEr Rezzak : Rızıklanma, kendisinden rızık olmak. Herşey rızık olarak yaratıldığı gibi, her şey birbirine rızıktır. |
El-fettah ف ت حFTH | En iyi, en çok fetheden. Darlıktan kurtaran. Her şeyi en iyi cihetten açan. Her şeyi açan. Zabteden. xesma##fettah##FTH-fettah##xesmaEl Fettah : Fatih fiili. Açma ve girme. Bir goncanın açılması gibi, bizimde kendi kalbimizin, gönlümüzün, kafamızın, gözümüzün açılmaları var. |
El-alim ع ل مA:LM | İlim sahibi. Bilen, bilgili. / Çok bilen. xesma##alim##A:LM-alim##xesmaEl Alim : İlim, bilme fiili. İnsanda tabii ilim vardır. Bunu, etkiler yüzünden kaybeder. Sonra bu tabii ilmine ulaşmak için, dışarıdan aşılama ilimler alır. Öğrenme denir ismine. Bunların hepsi ALLAH'ın alim fiilidir. |
El-Kabız ق ب ضK:BD: | Kabzeden, tutan. xesma##kabız##K:BD:-kabız##xesmaEl Kabız : Tutukluk, durgunluk, tutkunluk. ağırlaşma, duraklama, (yorulup dinlenme gibi değil, kolaylığa hazırlanırken ki duraksama gibi), duraksama |
El-Bâsıt ب س طBST: | Açan. Yayan. Serici. Ferahlık veren. Mücerred olup, mürekkep ve müellef olmayan. Tıb: Bir uzvu uzatıp açan adele. xesma##basıt##BST:-basıt##xesmaEl Basıt : Dilediği kulunun rızkını genişlendiren. |
El-Hafıd Hâfız خ ف ضH:FD: | Alçaltıcı. İnsana haddini bildiren. Rahatta olan. xesma##hafıd##hafız##H:FD:-hafıd##H:FD:-hafız##xesmaEsma: Kafirleri, zülüm edenleri, münafıkları alçaltıp, zillete düşüren. |
Er-Rafi' ر ف عRFA: | Yükseltici. Hamil. Kaldırıcı, kaldıran. xesma##rafi##RFA:-rafi##xesmaEr Rafi : ALLAH'ın dağıtma fiili. |
El-Muizz ع ز زA:ZZ | İzzet ve ikram eden. Ağırlayan. Aziz ve şerif eyleyen. xesma##muizz##A:ZZ-muizz##xesmaEl Muiz : Herşey oluşuyla azizdir. Azizlenmiş ALLAH'ın azizlenmiş bir fiili. (azizlendiren gibi…) Bir cisimde görmeden anlaşılmıyor. |
El-Müzill ذ ل لZ!LL | Zelil kılan, hakir eyleyen. xesma##müzill##Z!LL-müzill##xesma |
Es-semi' س م عSMA: | İşitme. İşiten, duyan. xesma##semi##SMA:-semi##xesmaEs Semi : İşitme fiili. HERŞEYİ İŞİTEN |
El-Basir ب ص رBS:R | Gören, görme duyusu çalışan. Basiret sahibi. Anlayışlı olan. Hakikatları anlayan. En iyi ve en çok anlayışlı. Kalb gözü ile gören. İt, köpek, kelp. xesma##basir##BS:R-basir##xesmaEl Basir : Her mahluk görür. Görme fiili. |
El-hakem ح ك مHKM | İki tarafın anlaşmak üzere hükmüne rıza göstermek için seçtikleri kimse. Haklı ve haksızın ayrılmasında aracılık eden. xesma##hakem##HKM-hakem##xesmaEl Hakem : Haklıyı haksızı ayıran fiili. herkesin hakkını kendi hududunda koruyan. ALLAH'ın hakem fiili insanda cari olmasına rağmen bu icraya mazhar olamıyoruz. Çünkü insanda devşirme olan akıl, etkiler buna mani oluyor. bundan randıman alınmıyor. olmaya çalışmalı. HÜKMEDİCİ, İYİYİ KÖTÜDEN AYIRT EDİCİ. |
El-Adl ع د لA:DL | Hakkaniyet. Adâlet üzere oluş. Cevr ve zulüm etmeyip nefislerde ve akıllarda istikameti kaim ve mâlum olan emir ve hâleti icra etmek. Doğruluk. Her şeyi yerli yerince yapmak, beraber etmek. xesma##adl##A:DL-adl##xesmaEl Adl : ALLAH'ın adalet fiili. ALLAH herşeyde adildir. Biz adaletsiz görürsek bu bizim bakışımızın yanlışlığındandır. |
El-latif ل ط فLT:F | Mülâyim. Yumuşak. Nâzik. Mütenasip. Güzel. Şirin. Küçük ve hoşa giden. Cisimle alâkası olmayan. Göze görünmeyen. Çok lutf edici. Derin, gizli. xesma##latif##litaf##LT:F-latif##LT:F-litaf##xesmaEl Latif : Lütufkar fiili. |
El-Habir خ ب رH:BR | Haberli. Haberdar. Taze ve yeni şey. xesma##habir##H:BR-habir##xesmaEl Habir : Her varlık haberlidir. ALLAH'ın haber fiili. Bütün zerrelerde bile mevcuttur. Bizde de haber alma haber verme fiili gönlümüzde hazır olduğu halde bundan gafil oluyoruz. Daima dışarıdaki haberlerden medet umuyoruz. Bazen de duyuyoruz da buna "his-el kalb-i vuku" diyoruz. Biraz daha üzerine gitsek ALLAH'ın kalbiyle beraber olduğumuzu yaşayıp, bunun zevkini tadacağız. |
El-Halîm ح ل مHLM | Yumuşak huylu. Hoş muamele yapan. xesma##halim##halime##HLM-halim##HLM-halime##xesmaEl Halim : Yumuşak muamele. YUMUŞAKLIK SAHİBİ. Suçluların cezalarını derhal vermek iktidarında olduğu halde sonraya bırakan ve yumuşak muamele eden |
El-Azîm ع ظ مA:Z:M | Azimet eden. Gidici. // Büyük. Yüce. Çok ileri. Ç: İzam, Uzema' xesma##azim##A:Z:M-azim##xesmaEl Azim : Mutlakiyet, mutlak yapmak, olmak fiili. Biz de azmimizde ALLAH'ın azmi ile beraberiz. Bazen duymayız, gafil oluruz. Daima hassas olmak icab eder. AZAMETLİ OLAN |
El-gafur غ ف رG:FR | Çok mağfiret eden. Suçları afveden. xesma##gafur##G:FR-gafur##xesmaEl Gafur : Yürek ferahlatacak, derde derman olacak fiil. Duymak. Derinliğimizden ifraz eden bir manayı duymak. Ardından irade gelir. Hepimizde gafur fiili beraberimizde olduğu halde burada tembellik ederiz. Bazen ihmallikler ederiz. Gafura gafil olduğumuz zaman irademiz zayıflar. |
El-şekür şekur ش ك رŞKR | Çok şükreden. xesma##şekür##şekur##ŞKR-şekür##ŞKR-şekur##xesmaEş Şekur : Şükredici, memnun olcu fiili. birbirine teşekkür etme hali. İnsanda teşekkür etme hali ne zaman muti olursa, insandaki insan düşüncesinde ki şekur hali, ALLAH'ın bu fiilinin tatbikatına ne kadar muti olursa, insan o kadar muazzam insan olur. |
El-Âli Aliyy ع ل وA:LV | Üstün. Yüce. Çok büyük. Meşhur. Necib. Şerif, celil, aziz olan. Büyük, yüksek, meşhur, namdar, ünlü. Cennetin en yüksek tabakası. xesma##ali##aliyy##illiyyun##illiyyin##A:LV-ali##A:LV-aliyy##A:LV-illiyyun##A:LV-illiyyin##xesmaEl Aliy : Büyüklük toplamı. Toplu olduğu halde yok görünen durum. YÜCE, YÜCELTİCİ. |
El-Hâfız ح ف ظHFZ: | Muhafaza eden. Koruyan. Hıfzeden. Kur'ân-ı Kerim'i tamamen ezbere okuyan. xesma##hafız##huffaz##hafaza##HFZ:-hafız##HFZ:-huffaz##HFZ:-hafaza##xesmaEl Hafız : Muhafaza, hafız edici. Koruyucu fiili. |
El-Mukît ق و تK:VT | Muhafaza eden. Hâfız. Amelleri zâyi' etmeyip koruyan. Gizliyi bilen. Gıda ve rızık veren. xesma##mukit##K:VT-mukit##xesmaEl Mukit : Her şey kayıtlıdır. Zahiren yok olduğu gibi manen yok olmuyor. Hiç bir şey kayıtısız şartsız değildir. |
El-Hasib ح س بHSB | Hesab eden, hesab edici. xesma##hasib##HSB-hasib##xesmaEl Hasib : Hesab edici fiili. Hesaba çeken. |
El-Celil ج ل لCLL | Celalet ve celadet sahibi. Azim, mertebesi yüksek. xesma##celil##ecille##CLL-celil##CLL-ecille##xesmaEl Celil : |
El-Kerim ك ر مKRM | Takdir edilerek kabul görmüş olan ikram. / Şerefli. Güzide, seçkin, kıymetli şey. xesma##kerim##kerime##ekarim##kiram##KRM-kerim##KRM-kerime##KRM-ekarim##KRM-kiram##xesmaEl Kerim : İkram fiili. |
Er-Rakib Rakıb ر ق بRK:B | Daima görüp kontrol eden, gözeten. Bekçi. Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri, Rakib. Rekabet eden. Gözeten, bekleyen. xesma##rakib##rakıb##rakiban##rukaba##RK:B-rakib##RK:B-rakıb##RK:B-rakiban##RK:B-rukaba##xesmaEr Rakib : ALLAH'ın her zuhuratı birbirine rakib olmak ile, sevginin tatlılaşmasını temin etmiş oluyor. |
El-Mucib ج و بCVB | İcabet eden, uyan. Kendisinden istenilen iş ve suali cevaplandıran. xesma##mucib##CVB-mucib##xesmaEl Mucib : Her olan şey icabtandır. |
El-Vâsi' Vasia و س عVSA: | Geniş, enli. Bol. Engin. Meydanlı. Her ihtiyacı olana kafi ve bol bol ihsan eden. xesma##vasi##vasia##VSA:-vasi##VSA:-vasia##xesmaEl Vasi : Geniş, genişlik fiili. |
El-hekim ح ك مHKM | Hikmetle muttasıf olan ve mevcudatın hakikatına vakıf olan. Hikmet mütehasssı. İlm-i hikmette mütebahhir ve mütehassıs olan. İş ve emirleri hikmetli ve yanlışsız olan. xesma##hekim##hükema##HKM-hekim##HKM-hükema##xesmaEl Hekim : İyi edici, şifa verici fiili. |
El-vedud و د دVDD | Çok şefkatli. Kendisine çok sevgi beslenen. xesma##vedud##VDD-vedud##xesmaEl Vedud : Cisimlerin ALLAH'tan halk edilerek teşekkül şeklidir. |
El-mecid م ج دMCD | Azametli. Şerefli. Gâlib. xesma##mecid##emcad##MCD-mecid##MCD-emcad##xesmaEl Mecid : İcatlar, her şey doğrudan doğruya sevilerek meydana gelir. |
El-Ba's Bais ب ع ثBA:S! | Köklü bir değişimle yeniden başlatma. / Yeniden hayatlandırma, diriltme. İhya. / Uykudan uyandırma. / Diriliş. / Gönderme, gönderilme. / Rönesans. xesma##bas##bais##baas##BA:S!-bas##BA:S!-bais##BA:S!-baas##xesmaEl Bais : Beraberliğinde, birleşmesinde ortak, sebep. Karışma, herşey birbirine karışıktır. Mevtten sonra hayy eden. Köklü değişimler için Nebi irsal eden. |
El-şehid ش ه دŞH!D | Şâhid olan. Meşhude. Allah yolunda canını feda eden Müslüman. Hak için hayatını feda ederek ölen. Allah'ın rızasına eren. xesma##şehid##şüheda##ŞH!D-şehid##ŞH!D-şüheda##xesmaEş Şehid : Manen görenle görülen birleşir. İkisinin birleştiği yerde aslına ulaşır. |
El-Hakk hak ح ق قHK:K: | Batılın zıddı. Gerçek. Her sabit ve doğru olan şey. Adalet. Herkesin meşru olan salahiyeti, iktidarı, bir şey üzerindeki malikiyyeti. Dava ve iddia. Hakikate uygunluk. Pay, hisse. Münasib. Vukuu vacib, geleceği şüphesiz olan. Yapacağını yalansız yapan kimse. xesma##hakk##hak##HK:K:-hakk##HK:K:-hak##xesmaEl Hakk : Doğruluk fiili. |
El-vekil و ك لVKL | Başkasının işini gören. Bir adamın yerine hareket etme selâhiyeti olan. Nazır. Bakan. xesma##vekil##vükela##VKL-vekil##VKL-vükela##xesmaEl Vekil : Her mahluk ALLAH'ın vekilidir. İnsan ayrı, mahluk ayrı, halik ayrı olarak akla gelirse esmaül hüsnadan hiç bir şey anlaşılmaz. |
El-kavi kaviy ق و يK:VY | Sağlam, metin, zorlu, kuvvetli, güçlü. Varlıklı, zengin, sâlih, emin, mutemed. xesma##kavi##kaviy##K:VY-kavi##K:VY-kaviy##xesmaEl Kavi : Mukavemetli. Güçlü, kuvvetli fiili. |
El-metin م ت نMTN | Metin Sağlam. Metanet sahibi. Kendine güvenilir olan. xesma##metin##MTN-metin##xesmaEl Metin : Herşeye metanet verilir. |
El-veli veliy و ل يVLY | Sahib, mâlik. Evliya. Dost Muin. Muhafaza eden. Küçük çocukların hâlinden mes'ul kimse. Sıddık. Baba. Babanın babası, ced. xesma##veli##veliy##evliya##VLY-veli##VLY-veliy##VLY-evliya##xesmaEl Veli : ALLAH'ın inanmak fiilidir. İnsan, özünün inancı ile ALLAH'la birleşince veli oluyor. |
El-Hamîd ح م دHMD | Hamdedilmeye layık olan. xesma##hamid##HMD-hamid##xesmaEl Hamid : Herkes de herşey de hayatından memnundur. |
El-Muhsî ح ص يHS:Y | Sayı sayan. xesma##muhsi##HS:Y-muhsi##xesmaEl Muhsi : ALLAH'ın hesap edici fiili. daima muhasebeli hesaplı hareket. |
El-Mübdi' ب د اBDe | Nümune ve benzeri yokken bir şeyi yeni olarak keşfeden. / Benzeri görülmemiş bir iş veya eser ortaya koyan. / Herşeyi hiçten halk eden. Başlayan. Gizli sırları açıklayan. Edb: Kimsenin söylemediği yeni bir şiir veya nesir söyleyen. xesma##mübdi##BDe-mübdi##xesmaEl Mubdi : Daima bir ibtidası, (benzeri olmayan) bir başlaması var işin. |
El-Muîd ع و دA:VD | Yardımcı. Mubassır. Dersi iade eden, tekrar ettiren. Muallim yardımcısı. Geri çevirtici. Bir şeyi âdet edinmiş olan. Tecrübeli. Hâzık. Güçlü. Kuvvetli. Arslan. Gazâ ve cihad eden kimse. xesma##muid##A:VD-muid##xesmaEl Muid : Bitirmek, iade etmek fiili. Başladığını bitirmek ve tamamlamak. Olmadan olmamaya, olmamadan olmaya doğru bir iade geçiş tarzı. Bir sevgi ile hareketten duruştur. Bir ölelimde görelim tadı ne güzelmiş. |
El-muhyi ح ي يHYY | Maddî mânevî hayat veren, dirilten, canlandıran, can ve ruh veren. xesma##muhyi##HYY-muhyi##xesmaEl Muhyi : Kendi hayatıyla mahlukunun hayat bulma fiili. |
El-mümit م و تMVT | Ölümü yaratan, ölümü veren, imâte eden. Helâk eden. xesma##mümit##MVT-mümit##xesmaEl Mümit : Hayattan, faaliyetten dur olma fiili. |
El-hayy ح ي يHYY | Nefes alıp vermeler, hareketler, dirilikler. Diri, canlı, sağ. Bir şeyi cem' ve ihraz eylemek. xesma##hayy##ahya##HYY-hayy##HYY-ahya##xesmaEl Hayy : Hayatın umumiyeti, hayat fiili. |
El-Hayy-ul Kayyum ح ي يHYY | ALLAH'ın umumi hayatı ve kıyamı. her şey, her hayatta olan ayakta duruyor ya, işte ayakta... ALLAH'ın fiili ayakta durmakta. Zaten ALLAH'ın fiillerinden başka fiil yok. Bunun hepsi toplandığından la faili illALLAH denir. xesma##hayy-ul kayyum##HYY-hayy-ul kayyum##xesma |
El-kayyum ق و مK:VM | Her şeyin varlığı kendisine bağlı olan. (Mübalağalı sıfat) xesma##kayyum##K:VM-kayyum##xesmaEl Kayyum : Kıyamı, durumu, duruşu. Başlangıç, nihayet ve yeniden oluş gibi hallerden münezzeh ve ezelden ebede kaim, daim ve var olan. Bütün eşyanın ancak kendisi ile kaim olduğu. |
El-vacid و ج دVCD | Vücuda getiren. Varlıklı. Fâtır. Gani ve zengin. Mevcud olan. xesma##vacid##vacide##VCD-vacid##VCD-vacide##xesmaEl Vacid : Vecd… Vecit, içten gelen sevinç. Sevinip coşma hali. ALLAH'ın sevinme fiili. |
El-macid م ج دMCD | Çok âli. Şerif. Yüce. Kerim. Hoş. Nazik meşreb. xesma##macid##MCD-macid##xesmaEl Macid : Sevinçle hazır bulunma durumu. Sevinip coşmuş, sonra da sevinçli olarak hazır bulunma durumu. ŞANI YÜCE VE KEREMİ ÇOK. Şerefi yüksek. |
El-Vahid Evhad و ح دVHD | Bir. Bir sayısı. Biricik, eşi ve benzeri olmayan. Tek. / Zatında hiç ortaklığa, çokluğa ihtimali olmayan, parçaları da parçacıkları da olmayan. xesma xsayı##vahid##evhad##VHD-vahid##VHD-evhad##xesma xsayıEl Vahid : ALLAH'ın tekleme, teklik fiili. teklikten gelmesi. Kendisi tekdir ve eşsizdir. Zuhuratları da tekdir ve eşsizdir. Hiç bir şey bir şeye benzemez. "Vahid-ül ehad", tek... teklikten gelmesi. |
El-Ehad ahad ا ح دeHD | Bir. Tek. // Pazar günü. xesma xvakit xgün##ehad##ahad##ihda##eHD-ehad##eHD-ahad##eHD-ihda##xesma xvakit xgünEl Ehad : Tek olması. |
Es-samed ص م دS:MD | Her şeyin kendine muhtaç olup, kendisinin hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç olmaması. / Pek yüksek, daim. Refi' ve ali ve içi dolu şey. / Kavmin ulusu. xesma##samed##S:MD-samed##xesmaEs Samed : Benzeyecek gibi olup ama benzememesi. Benzerliği ile birbirine yakın oluşu. |
El-kadir ق د رK:DR | Bir işi yapmaya gücü yeten. Mukaddir. Muktedir. Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan. xesma##kadir##K:DR-kadir##xesmaEl Kadir : Muhakkak becermek. Muktedirde becermiş olmak. Kudret. Kudret sâhibi ve herşeye kudreti yeten. Nihayetsiz kudret sahibi. |
El-muktedir ق د رK:DR | Güçlü, kuvvetli, becerikli. İşe gücü yeten. İktidarlı. xesma##muktedir##muktedirin##K:DR-muktedir##K:DR-muktedirin##xesmaEl Muktedir : Kudretinin hazıroluşu. Bir şeyi becerdikten sonra, becerdiği haliyle kudretinin hazır oluşu, muktedir demek oluyor. |
El-mukaddim ق د مK:DM | Takdim eden. Sunan. Öne, ileriye geçiren. Öne koyan. Cür'etli çeri kimse. Gözün pınarı, ("mukdim-ül ayn" da denir.) xesma##mukaddim##K:DM-mukaddim##xesmaEl Mukaddim : Öncü fiili. |
El-Muahhir muahhar ا خ رeH:R | Sonraya bırakılmış, te'hir edilmiş, geriye bırakılmış. Sonradan. xesma##muahhir##muahhar##eH:R-muahhir##eH:R-muahhar##xesmaEl Muahhir : Ahir fiili. Geri bırakan. |
El-Evvel ا و لeVL | İlk. Birinci. xesma##evvel##evvelin##eVL-evvel##eVL-evvelin##xesmaEl Evvel : Evveli, başlangıcı olmayan. İbtidası olmayıp, herşey üzerine sabık olan. |
El-Ahir ا خ رeH:R | Sonra gelen. Sonraki. Son, en son. xesma##ahir##eH:R-ahir##xesmaEl Ahir : Sonu olmayan. |
Ez-Zahir ظ ه رZ:H!R | Görünen, aşikar olan. Açık, belli, meydanda olan. Görünüşe göre. Şüphesiz. Suret. Dış yüz. Görünüş. Anlaşılan. Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette. Arka çıkmak. Destek vermek. xesma##zahir##zevahir##Z:H!R-zahir##Z:H!R-zevahir##xesmaEz Zahir : Görünen zuhurat fiili. |
El-Bâtın ب ط نBT:N | İç, dâhilî. Gizli. İçyüz. Sır, esrar. // Çukur yer, kuytu yer. Ç: Ebtine xesma##batın##bevatın##BT:N-batın##BT:N-bevatın##xesmaEl Batın : Görünmeden evvelki. |
El-vali و ل يVLY | Bir vilâyeti idare eden en büyük memur. Mâlik. xesma##vali##VLY-vali##xesmaEl Vali : Hükmiyet, hükmüyeti sevk ve idare eden. |
El-Müteali ع ل وA:LV | Âlî, büyük. Yüksek olan, yükselen. Fls: Tecrübe ile elde edilen. İlim hududunu aşan. xesma##müteali##A:LV-müteali##xesmaEl Müteali : |
El-Berr barr ب ر رBRR | İyilik ve ihsan edici, muhsin. Sözünde duran. Takvâ ehli olan, her çeşit günahlardan sakınan. Çok hayır sahibi. Özü sözü doğru olan, hamiyetli. Dindar ve temiz kimse. Susuz, kuru yerler. Toprak. Yeryüzü, yer. xesma##berr##barr##ebrar##berere##BRR-berr##BRR-barr##BRR-ebrar##BRR-berere##xesmaEl Berr : Mütemadiyyen beraberlik fiili. |
El-tevvab ت و بTVB | Dönüş yapanın, kime dönüş yaptığının idrakin de olması. Bu idarake sahip olan. / Tevbe ettiren. (tevbe ettiren, tevbeyi kabul edecek olandır.) xesma##tevvab##TVB-tevvab##xesmaEt Tevvab : Dönüş etmesiyle dönüş etmesi, sonra da kime dönüş ettiğini bilmesine tevvap derler. Bunun esas yaşantısını insanlar yaşar. |
El-Müntakim ن ق مNK:M | İntikam alan, öç alan, suçluya cezasını veren. xesma##müntakim##NK:M-müntakim##xesmaEl Müntekim : Herşey bir intikamın neticesidir. Kendisine çekmeye, daima beraberliğinde olmaya intikam derler. Zahiren ayrılık, batınen beraberlik gibi bir duruma müntekim derler. |
El-Afüvv Afuv ع ف وA:FV | Affeden, merhametli. xesma##afüvv##afuv##A:FV-afüvv##A:FV-afuv##xesmaEl Afuvv : Affedici fiili. |
Er-rauf ر ا فReF | Merhamet sahibi. Şefkatli. Çok acıyan, esirgeyen. xesma##rauf##ReF-rauf##xesmaEr Rauf : Anlayış fiili. her mahlukatta müşahade edilir. İnsanlar anlayışlı olarak yaşar. |
El-Malik-ül Mülk م ل كMLK | ALLAH'ın mülklüğü melikliği beraberdir. xesma##malik-ül mülk##MLK-malik-ül mülk##xesma |
Ez-Zul Celal-i vel İkram ج ل لCLL | Kendisine baktıran, mecbur eden fiili. Yücelik sıfatları bulunan. İkram edici, cezbedici, toplayıcı fiilidir. "zül celal", yanaşıyoruz muhabbet ediyoruz. ALLAH'ın devamlı bir fiilidir. xesma##zul celal-i vel ikram##CLL-zul celal-i vel ikram##xesma |
El-muksit Muksitîn ق س طK:ST: | Adaletle iş gören. Haklı hareket eden. Nefsine lâyık görmediği zararlı şeyi başkasına da münasib görmeyen. xesma##muksit##muksitin##K:ST:-muksit##K:ST:-muksitin##xesmaEl Muksit : İktisat, ikdisattan gelen. Herşeyin benimseyici bir hesapdarlığı vardır. |
El-cami ج م عCMA: | Toplanma yeri. İslam ibadet yeri. Cem' edici, toplayıcı, içine alan. Cem' etmiş, toplamış bulunan. xesma##cami##cevami##CMA:-cami##CMA:-cevami##xesmaEl Cami : Cem edici fiili. |
El-gani ganiy غ ن يG:NY | Zengin, kimseye muhtaç olmayan, elindekinden fazla istemiyen. Varlıklı, bol. xesma##gani##ganiy##ganiye##agniya##G:NY-gani##G:NY-ganiy##G:NY-ganiye##G:NY-agniya##xesmaEl Ganiy : Verimi. ALLAH'ın ağası, bol bol ikram edişi. |
El-Mugnî غ ن يG:NY | Def'edici, kovan. Zengin eden, müstağni kılan. Doyuran gönlünü tok eden. xesma##mugni##G:NY-mugni##xesmaEl Mugniy : Verimi olduğu gibi bir de veriminin devam edişi var. |
El-Mâni' Mania م ن عMNA: | Men'eden. Geri bırakan. Esirgeyen. Koruyan. Engel. Özür. Zorluk. xesma##mani##mania##MNA:-mani##MNA:-mania##xesmaEl Mani : Herşeyde bir mani, engel olma tecellisi vardır. |
El-Darr ض ر رD:RR | Zarar, ziyan. xesma##darr##D:RR-darr##xesmaEd Darr : Sığınılacak nokta. sığınılan fiilidir. Sığınılacak her yer darr dır. Oturduğumuz yerde darrdır. rica etmek de darrdır. |
En-nafi ن ف عNFA: | Menfaatli. Faydalı. Yarar. Şifalı. xesma##nafi##NFA:-nafi##xesmaEl Nafi : Naif, yarayıcı fiili. |
En-nur ن و رNVR | Yansıyan ışık, Işıma. Aydınlık. Parıltı. Parlaklık. Her çeşit zulmetin zıddı. Işık. Zulmeti def eden vasıta. xesma##nur##envar##niran##NVR-nur##NVR-envar##NVR-niran##xesmaEl Nur : Işık, kaynak fiili. |
El-Bedi' Bedia ب د عBDA: | Nadide ve güzel, yeni icad edilmiş şey. Eşi, benzeri olmayan. / Beğenilen. Kimseye benzemeyen. Beğenilen ve takdir edilen çok yeni şey. / Hayret verici güzellikte olan. / Garib. Acayib. // Benzeri olmayan şeyleri vücuda getiren. İcad edici olan. / Edb: Sözün garib ve güzel olması hali. xesma##bedi##bedia##bedayi##BDA:-bedi##BDA:-bedia##BDA:-bedayi##xesmaEl Bedi : Parlak ve cazip görünüş, öyle olma fiili. Nadide, eşsiz olma. |
El-Baki ب ق يBK:Y | Ebedi, daimi. Sonu gelmez. Ölmez. Sonsuz. Artan. Geri kalan. Bundan başka. xesma##baki##bakiyat##bevaki##BK:Y-baki##BK:Y-bakiyat##BK:Y-bevaki##xesmaEl Baki : ALLAH'ın bekaya (geleceğe) intikal eden fiili. |
El-Vâris و ر ثVRS! | Mirasçı. Kendisine miras düşen. Mirasa konan. Vefat eden birisinin maddî veya manevî mal ve mülkünde kullanmaya, tasarrufa salâhiyetli olan. xesma##varis##varisin##VRS!-varis##VRS!-varisin##xesmaEl Varis : İntikal etmek, intikalen malolmak. ALLAH'ın veraset kabul etme fiili. |
Er-reşid ر ش دRŞD | Raşid. Rüşde erişmiş. Akıllı. xesma##reşid##rüşeda##RŞD-reşid##RŞD-rüşeda##xesmaEr Reşid : İyi ile kötüyü ayırt etmek fiili. İyi ile kötüyü fark etmeyen yalnız gafletteki öküz gibi adamlardır. |
Es-sabur ص ب رS:BR | Çok sabır gösteren, çok sabreden. xesma##sabur##S:BR-sabur##xesmaEs Sabur : Bütün oluşların neticesini beklemek fiili. Hiç karışmadan seyrederek incitmeden incinmeden sonunu almaya sabur denir. |
El-mukim ق و مK:VM | Sürekli, devamlı. İkamet eden. Ayakta duran. Okuyan. Bir memlekette devamlı duran. Fık: Vatanında veya vatanı sayılan bir yerde onbeş günden fazla kalan kimse. (18 saatlik uzağa gidene "Misâfir" denir.) xesma##mukim##K:VM-mukim##xesmaEl Mukim : Her şeyi ayakta tutan, devam ettiren ve kayyumiyet sırrıyla bir an bile hiç bir şeyden alakasız olmayan. |
Duru Meal - Sure Listesi