Bir hadis-i şerif şu şekildedir:
“Ebû Saîd (el-Hudrî) diyor ki, Rasûlullah”ı (sav) şöyle derken işittim:
مَنْ رَأَى مِنْكُم مُنْكراً فَلْيغيِّرْهُ بِيَدهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطعْ فبِلِسَانِهِ ، فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبقَلبهِ وَذَلَكَ أَضْعَفُ الإِيمانِ
Sizden birisi… MÜNKER görürse… onu eliyle… olmuyorsa lisanı ile… o da olmuyorsa kalbi ile GAR ETSİN. İmanın en zayıf hali işte budur.”
Bu hadis-i şerifte geçen anahtar kelime… orijinal haliyle… “GAR ETMEK”tir.
GAR ETMEK (kelime kökü: Gayın-Vav-Ra);
SAKLAMAK, GİZLEMEK, YAYILMASINA ve DUYULMASINA ENGEL OLMAK… anlamındadır.
Bu kelime kökü…
Mulk/30 ve Kehf/41 ayetlerde… suların yeryüzünden yer altına inmesi, çekilmesi, gizlenmesi, kaybolması… anlamında
Tevbe/40 ve 57 ayetlerde mağara, saklanılacak-gizlenilecek yer… anlamıyla kullanılmıştır. (mağara kelimesi de bu kökten türer.)
Nitekim Rasulullah Efendimizin… Olumsuz konuşmayın… Kötülükleri dile getirmeyin… emirleri de bulunmaktadır.
Yine bir Hadis-i Şerifte…
“İnsanları yüzüstü Cehennem’e sürükleyen, dillerinin söylediğinden başka nedir ki? Kim Allâh’a ve âhiret gününe inanıyorsa, ya hayr konuşsun veya sussun!” buyurmuşlardır.
Başka bir hadis-i şerifte…
“Her duyduğunu nakletmesi kişiye yalan olarak yeter.” buyurmuşlardır.
İSRA SURESİ 53. AYET-İ KERİME’DE;
BANA abd olanlara de ki:
“Ahsen olanı (en güzeli) söylesinler.”
Muhakkak şeytan onların aralarına fitne ve fesat sokmaktadır. Muhakkak şeytan, İnsan için mübin düşmandır.
emredilmektedir.
Selamlar…