İçeriğe geç
Home » DuruVizyon Blog » Benlik Nedir?

Benlik Nedir?

Benlik Nedir?

İnsan

Allah, bütün yaratımını “insan” için yapmıştır. Bu yaratımın sevk ve idaresini de “insan”a vermiştir. İnsan, Allah’ın sahipliğine yetkilendirilmiş vekil olarak faaliyet gösterir. İnsan, evrene ve doğaya hakimdir. Ancak bu hakimiyet, bu yetki Allah’a rağmen değil, O’nunla birliğinden ötürü bir yetki ve hakimiyettir. 

Burada söz edilen “insan”, tekil, bireysel bir varlık değildir; “kişi” değildir. Kümülatif, bütün bir varlıktır. İnsan varlığıdır.
Bu “insan” varlığının temeli Muhammediyet üzerine kuruludur. Muhabbet esasından müteşekkil Muhabbetullah’tır. İnsan, Allah’ın, ifadelerinde “BEN” (ene) dediği vasfıyla beraber olan bir varlıktır.

Benlik

Benlik, kümülatif insan varlığın, yani Ene’nin bireyden tezahürüdür ve Ene’nin sahipliğinin temsilcisi olarak gövde üzerinde tam olarak yetkilidir. Özellikle mantık ve şuurun işleyişini ve düşünceyi kontrolüne alır.


Teşbihte hata olmaz; şöyle bir örnek verebiliriz.

Bakkal dükkanı işleten bir baba düşünelim. Bir de oğlu olsun.

Bakkal dükkanı babanındır. Tüm alış verişler, tüm kararlar babanın istekleriyle ve kararlıyladır. Oğlu da dükkana gelip gitmekte, işin ucundan tutmaktadır. Babasının olmadığı zamanlarda, oğlu babası adına alış verişleri sürdürür. Toptancı geldiğinde dükkanın ihtiyaçlarını sipariş eder. Müşteri geldiğinde gereken muameleyi gösterir, satışını yapar.

Oğlu, bütün bunları yaparken, kendisini babasından ayrı görmez. Ne yapıyorsa işin gereği olarak, dükkanın ihtiyaçlarına uygun olarak ve babası adına yapar. “Bu dükkan benim, bu paralar benim” demez. “Burada yetkili benim” demez. Dükkanın parasını alıp cebine koymaz.

Bu yaklaşımından ötürü babası da oğluna her türlü yetkiyi verir, oğlunun yaptığı işleri benimser ve kabullenir.

Böylece bir birliktelik, bir ahenk, bir uyum içinde iş yürür, gelişir. Huzur hakim olur.

Ne var ki, oğlu, kendisini babasından ayrı bir birey olarak görmeye, dükkanı kendi kafasına göre işletmeye, kasasındaki paraları cebine koymaya, toptancı ile anlaşıp kendisi için çıkar sağlamaya kalkarsa, iş bozulur. Düzen bozulur. Huzur kaybedilir.


Kişi

İşte Benlik de, kendisini ayrı bir varlık olarak görmeye, Ene’nin yetkilerini kendisi adına kullanmaya başladığında, ortaya bireysel olarak bir “kişi” çıkar. Böylece benlik, Ene’den ayrılır. Ene’nin isteklerinden ve davasından kopar; kendi çapında bir takım istek ve arzuları içinde yaşamaya başlar.

Günümüzde yaşantı bu haldedir. Herkes kendi varlığını bireysel görmeye ve kişi olarak yaşamaya başlamıştır. Hatta öyledir ki, kişiler, gerçekte Yaratan ve Yaşatan Öz’e bağlı olduklarını, O’ndan ayrı bir varlıkları olmadığını bile unutmuşlardır. Bunun sonucunda hem kişide hem de o toplumda buhran hakim olur.

Bu nedenle diyoruz ki; kişinin kendisi olan Benlik sanal bir varlıktır.


Kişinin Gayesi

Benliğin bütün gayesi, kendisini kabul ettirmektir. Bunun gerçekleştiğini bilerek iftihar etmek ihtiyacındadır.
Bu nedenle kendisine bir aidiyet belirler. Aidiyet hissettiği fikir yada gruba uygun olarak inanç şekillenir. Bu inanç doğrultusunda da kişinin amacı meydana çıkar.

Benlik Türleri

Aidiyet ve İnanç, Öz’e karşı duyulur ve amaç Allah’ın Davası olursa, Benlik, Öz Benlik haline gelir. Öz Benlik, Ene’ye, O’nun irade ve davasına uygun bir yaşam sürer. Bu yaşam, O’nun adına yetki temsilidir.

Eğer kişi, Ene’ye olan bağlılığını kaybeder, O’nunla olan birlikteliğinin farkındalığının idrakinde olamazsa,
Zan Benlik ya da Hiç Benlik ortaya çıkar.

Kişi, kendisi için Allah’ın dışında bir aidiyet tercih ederse, kendisinde bu aidiyete uygun bir inanç gelişir. Bu inanca uygun bir takım amaçlar uğruna yaşamaya başlar. Servet, şehvet, şöhret, nüfuz, mevki gibi dertler edinmeye koyulur.
Böylece ortaya çıkan benlik türüne Zan Benlik denir.

Bir de vardır ki, her ne gruba, her ne fikre aidiyet duyarsa duysun, bazı kimselerde inanç gelişmez. Gelişse bile basma kalıp şeylerden, sağdan soldan duyduklarından ibaret kalır. Sağlam bir inanca ulaşamadığı için bir amaç ortaya koyamaz. Sürekli olarak kullanılan, işittikleriyle yönetilen bir durumdadır. Rüzgarda savrulan kuru yapraklar gibi bir ömür sürer.
Böylece ortaya çıkan benlik türüne Hiç Benlik denir.

İnsan, ilk yaratılışında Öz Benlik sahibidir. Sonradan maruz kaldığı bir takım etki ve algılar ile bu değerinden düşer. Tekrar Öz Benlik yaşantısına ulaşıp, kudretli hakimiyetini yeniden eline alabilmesi için bir eğitimden geçmesi gerekir.


Benliğin Tespiti

Benlik, kişinin kendisidir.

Şöyle bir örnekleme yapalım:

Yatağında uyuyan ve rüya gören birisini düşünelim. Bu kişi, nefes alıp vermektedir. Yaşamsal fonksiyonları devam etmektedir. Gövdesi yatağın içindedir. Ancak rüyasında bambaşka bir alemde birtakım işlerle meşgul olmaktadır. Mesela rüyasında eşya taşıdığını düşünelim. O sırada gelip, kişinin kolunu havaya kaldırsak kolu geri düşer. Oysa rüyasında o kolu kullanmakta olduğunu görmektedir.

  • Bu örnekte, rüyayı gören Benliktir. Yatakta hiçbir şeyden habersiz yatan Gövde, o gövdeye nefes aldırıp verdiren ise Candır.

Teneşirde yatan birisi nefes alıp veremez. Yaşam fonksiyonları durmuştur. Can ondan çekilmiştir. Sorduklarımıza cevap veremez, bizimle ilgilenemez, istek ve arzularını beyan edemez. Çünkü Benliği artık onunla değildir. Bu kişi çok sevdiğimi birisi bile olsa, artık onun yanında durmayı istemeyiz.

Benliğin gövdeyi kullanabilmesi, ondan faydalanabilmesi için, Canın gövdede olması gerekir. Benliğin asli görevi, gövdede Can ile beraber yaşamaktır. Ne var ki Benlik, sürekli olarak hayal aleminde dolanır durur.

Benlik, Can için Canandır, Habibullahtır. Can ile Canan, Gövde evinde izdivaç ettiğinde, kişi, gerçek mutluluğu, gerçek huzuru yaşar.


Allah’ın İradesi

Allah, kadir-i mutlaktır. Her şey O’nun tarafından var olur ve O’nun iradesi ile yaşam sürer.

Allah, hiç bir iradesini bizzat kendisi ortaya koymaz.

Bir irade ortaya koyduğunda, bu iradesini yerine getirecek bir sebebi de ortaya koyar; bir mahlukunu bu iradesi için yetkilendirir. Evrenin sevk ve idare edilmesi için yetkilendirdiği mahluku “insan”dır.

İnsan, topyekun bir varlıktır; ayrı ayrı bireyler değildir.

Öz Benlik sahibi kimseler dışında diğer benlik türünde yaşamayı tercih eden kimselerin ortaya çıkması, Allah’ın iradesine engel olamaz.


DuruVizyon Kuramının Ortaya Koyduğu Modeller


Yazı Özeti

İnsan, yaratılışında kudretli hakimiyete sahip Öz Benlik sahibidir. Sonradan maruz kaldığı bir takım etki ve algılar ile bu değerinden düşer.

“Benlik Nedir?” hakkında 2 yorum

  1. Geri bildirim: Aklın Çalışma Modeli - DuruVizyon

  2. Geri bildirim: Varlık Modeli - DuruVizyon

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir