Varlık Modeli
Bu çalışmada, DuruVizyon Kuramı çerçevesinde geliştirilen Varlık Modeli, incelenecek ve saf enerji kavramsallaştırması üzerinden yaratılış süreci yeniden ele alınacaktır.
Aşağıda, özet akış şeması verilen model, ayrı ayrı detaylı olarak açıklanacaktır.
Madde ve Cisim Ayrımı
Günümüz tanımında “varlık“, duyular yoluyla algılanabilen her şeydir. Bunlara madde denilmektedir.
- Oysa, madde ve cisim aynı şeyler değildir.
- Cisim, duyular yoluyla algılanabilen, cüsse sahibi, uzayda yer kaplayan varlıktır. Niteliklerinin yanında nicelikleri vardır.
- Madde, her zaman duyularla algılanamayabilir; ancak sezgisel olarak veya akli çıkarım yoluyla hissedilebilen varlıktır. Nitelikleri vardır ama nicelikleri olmak zorunda değildir (Örnek: ısı enerjisi, umut, öfke, zeka).
- Her cisim maddedir ancak her madde cisim değildir.
Madde sözcüğü semantik olarak incelendiğinde (Arap dilinde “medd” kökünden); genişleyebilen, yayılabilen, bu imkana sahip olan anlamındadır (örneğin: “madde’l-bahr”: denizin uzaması, taşması). Yani madde, potansiyel varlık olarak değerlendirilebilir. Cisim olmaya elverişlidir ama zorunlu değildir. Cisim ise bu potansiyelin aktüel halidir.
Saf Enerji
Hayat, madde ötesi mana alemden madde aleme Saf Enerji şeklinde geçer.
- En temel madde Saf Enerjidir.
- Saf Enerji yoğunlaşarak atom altı parçacıkların alt parçacıklarını oluşturur. Bunlar da birleşerek atom altı parçaları ve atomları oluşturur.
- Saf Enerjinin yoğunlaşmasıyla ortaya çıkan tek bir tür cisimden nicelik farkı ile atomlar meydana gelir.
- Atomlardan, bütün her şey cisim olarak meydana gelir.
Günümüzde atom altı parçacıklardan itibaren her şey, -laboratuvar ortamında da olsa- duyular yoluyla algılanabilmektedir.
Saf Enerji, mutlak iradenin ve mutlak ilmin tümüne haizdir; yoğunlaşarak cisim formuna geçtikçe, bünyesindeki irade ve ilim hususileşir.
Her cismin bir maksadı vardır. Cismin kendisi, o maksada mekan görevi görür. Dolayısıyla her şey, maksatlarından ötürü vardır.
Her şey niteliği ile maksat, niceliği ile mekandır. DuruVizyon Kuramına göre; hepsinin hedefi insana ulaşmak; insan gövdesinde bulunmaktır.
Maksadını yerine getiren her cisim bozuluma uğrar ve Saf Enerji haline geri döner. Sonra tekrar maksat yüklenerek yeniden cisimleşir.
Saf Enerji → Madde → Cisim → Madde → Saf Enerji dönüşümü süreklidir.
Hangi formda bulunursa bulunsun, Saf Enerji toplam miktarı değişmez.
Saf Enerji, klasik enerji türlerinden farklıdır ve onlardan bağımsız bir temel enerjidir. Klasik enerji türleri de Saf Enerjiden oluşan özel formlardır. Bilimin konusu olan klasik enerji türleri, (elektromanyetik enerji, mekanik enerji, termal enerji, vs.) cisimlerin kendi varlıklarının gereği olarak yaydıkları enerjilerdir.
Doğada boşluk yoktur. Boşluk olarak değerlendirilebilecek durumdaki her yer Saf Enerji ile doludur.
Modern fizikte enerji–madde denkliği (E=mc²), enerjinin maddeye, maddenin de enerjiye dönüşebileceğini ispatlamıştır. Termodinamiğin ikinci yasası olan entropi, doğada düzenin bozulma eğilimini açıklar; dolayısıyla cisimlerin çözülüp tekrar Saf Enerjiye dönmesi, evrensel dönüşüm yasasıyla da uyumludur.
Canlı ve Cansız Ayrımı
Genel bir bakışla; günümüzde, kimyasal olarak Karbon (C) atomları içeren bileşikler Organik Bileşik olarak adlandırılmakta ve “canlı” varsayılır. Biyolojik olarak ise gelişen ve üreyebilen organizmalar canlı kabul edilir.
DuruVizyon Kuramına göre; Saf Enerjiden ortaya çıkan her şey canlıdır. Fakat canlılık bir spektrum halinde farklı varlıklarda farklı derecelerde tezahür eder.
Her şey canlıdır; çünkü Saf Enerji, Hayatın madde aleme tezahürüdür. Hayat, Öz Yapının mutlak sıfatıdır.
Can, Hayatın tekil varlıkta tezahür eden özel halidir.
Canlılığın dereceleri vardır; Saf Enerjinin canlılığından başlar ve Saf Enerji yoğunlaştıkça, nefes alıp veren organizmalara kadar Canlılık seviyesi değişir.
Canlılık çoğu zaman “Ruh” kavramıyla özdeşleştirilse de, “Ruh” farklı bir hakikate işaret etmektedir.
İnsan
İnsan 3 bileşenli bir varlıktır:
- Can, Hayatın insandan tezahürüdür. Gövdenin yaşamı Can sayesinde devam eder.
- Benlik, gövdeyi kullanan, bunun sahibi olan yapıdır. Canın gövde üzerindeki yetkisidir. İlksiz ve sonsuzdur.
- Gövde, İnsanın madde ve cisim yapılarıdır. Beden ve Akıldan meydana gelir.
Doğada bulunan her şey mekanı ve maksadı ile insan gövdesinde yer bulur. DuruVizyon Kuramına göre; madde boyutunda her şeyin hedefi insana ulaşmak ve bu sayede insanın davasına hizmet etmektir.
Saf Enerji halindeyken bir ve bütün durumda olan mutlak ilim ve mutlak irade, cisimler (mekanlar ve maksatlar) halinde ayrıştıktan sonra; her şeyin insan gövdesinde yeniden birleşmesi ile tekrar bir bütün olarak, insan gövdesinde tezahür eder.
Böylece, insan gövdesi, mutlak irade ve mutlak ilmi ihata eder.
Gövde, Hayatın iki yönden buluşmasıdır (“Kabe Kavseyn veya daha da yakın” Necm Suresi 53/9):
- Birisi, bütün maddenin insan gövdesinde toplanması yoluyla,
- Diğeri ise Can ile doğrudan Hayat bağlantısı üzerindendir.
İnsan gövdesi (beden + akıl), hem Saf Enerjinin niteliklerine hem de canlılığın kudretine tamamen sahiptir. Bu nedenle sonsuz güce ve kudrete sahiptir.
Beden ve akıl bileşkesinden oluşan gövde, sahip olduğu güç ve kudretin etkisi ile kendisi için ayrı bir varlık iddiasına girdiğinde, “sanal Ben” ortaya çıkar. “Sanal Ben”, hakiki Benlik varlığın gövde üzerindeki yetkilerini sınırlandırır. Böylece insan, hakiki insanlığını kaybeder ve düşer.
İnsan toplumlarını kullanılacak ve sömürülecek yapılar olarak gören bir takım odaklar, binlerce yıldır insanı gerçek varlığından uzaklaştırmak için bir takım hileler, tuzaklar kurmaktadır. İnsan, Öz Yapıdan kaynaklanan hakiki varlığından uzaklaştırılıp, sadece Gövdesinden ibaret olarak kabul ettirilmektedir. Gövde, -kısıtlı benzerliğinden ötürü- hayvanla özdeşleştirilerek; insan hakkında “düşünen hayvan” gibi bir tanımlama uydurulmuştur.
Ölümünden sonra mezara konulan cesedin kişinin kendisi olduğu fikri topluma dayatılmıştır. Oysa mezara konulan sadece kişinin Gövdesidir. Kişinin kendisi, madde ötesi alemdeki yaşamına devam etmektedir/edecektir.
Bütün bunlar, insanın gerçek kimliğine ve gerçek kudretine ulaşmasını engellemek, toplumları ve dünya düzenini -hakiki düzene aykırı şekilde- bir takım mahfillerin çıkarları doğrultusunda düzene koymak içindir.
Ölüm
Canlılık, gövde üzerindeki zuhuratını kestiğinde; gövde yaşamı sona erer. Gövdeyi oluşturan her bir zerre ayrışır ve doğaya geri döner. Doğanın dönüşüm seyrine katılır.
Halk arasında “ölüm” denilen budur.
Genel olarak insan, gövdesinden ibaret zan ve kabul edildiği için toprağa gömülen gövdenin insan olduğu sanılır. Oysa toprağa gömülen sadece insanın gövdesidir.
İnsanın isminin sahibi, Benlik varlıktır. Adı Ahmet, Mehmet, Ayşe olan yapı Benliktir; sonsuza dek varlığını sürdürecektir.
Gövdenin canlılık hali, Benlik için mekandır. Benlik görev, yetki ve sorumluluklarını Gövdenin canlı halinden yürütür.
Gövde canlılığını kaybettiğinde Benlik varlığın ömrü (imar faaliyetleri) sonra erer.
Benliğin imar faaliyetleri (ömrü) akamete uğrasa da, varlığı devam edecektir; Benlik ilksiz ve sonsuz bir varlıktır.
İslam literatüründeki “nefs” kavramı, “sanal Ben” olarak açıklamaya çalıştığımız yapıyı ifade etmektedir. Kişiyi ayrı, ferdi bir varlık olarak birey kılan, nefsani yapısıdır. Kişi, bu nefsani varlığından arınıp Benlik yapısına rücu etmekle yükümlüdür.
Sanal Ben (nefs), Benlik yapının gövde üzerindeki kuvvetli etkisinden kaynaklanarak varlık iddiasına girişir. Gövde, canlılığını kaybettiğinde Benlik yapı, gövdeden kaynaklanan gücünü yitirir; böylece sanal Ben bir anda ortadan kaybolur. Zaten var olmayan bir şeydir. Dolayısıyla ortadan kaybolan, “nefs” denilen şeydir. “Her nefs ölümü tadacaktır” (Âl-i İmrân 3/185) ayetinde ifade edilen gerçeklik budur.
DuruVizyon Kuramının Ortaya Koyduğu Modeller
Yazı Özeti
Halkiyet–Tekvin ayrımı; Madde–Cisim ayrımı ve Saf Enerji kavramsallaştırması üzerinden yaratılış süreci...


Geri bildirim: Cenin Noktası Nedir? - DuruVizyon
Geri bildirim: Zaman Modeli - DuruVizyon
Geri bildirim: Kavram - DuruVizyon
Geri bildirim: Allah'ın Sıfatları - DuruVizyon
Geri bildirim: Dil, Anlam ve İletişim Modeli - DuruVizyon
Geri bildirim: Aklın Çalışma Modeli - DuruVizyon
Geri bildirim: Ahlak Nedir? - DuruVizyon
Geri bildirim: Cihad ve Savaş Ayrımı - DuruVizyon
Geri bildirim: Düşünce Nedir? - DuruVizyon
Geri bildirim: Benlik Nedir? - DuruVizyon
Geri bildirim: Algı Nedir? - DuruVizyon
Geri bildirim: Fiil ve Amel Ayrımı - DuruVizyon