Tarihte Dönüm Noktaları
62 Kayıt Listeleniyor...
TARİH | OLAY | mö. 60000 ... mö. 10000 | KABATAŞ DEVRİ (Paleotik Devir) Araç gereç yapımının söz konusu olmadığı ilkel dönemdir. | ![]() | ![]() | mö. 29200 | BOSNA PİRAMİTLERİ / Balkanlar Günümüzde ki beton teknolojisinden daha üst seviyede bir beton ile kaplı olan piramitler, dünyada mevcut olan en yüksek piramitlerdir. Piramitlerin altında ki labirentlerde, en az 10.000 sene önce yapılmış, dünyanın en büyük heykelleri bulundu. Piramitlerden bir tanesinin merkezinden, 4,5 metre çaında ve 28 kHz frekansta sürekli bir elektromanyetik enerji ışını bulunduğu tespit edidi. | ![]() | ![]() | mö. 14000 | MAYA DİLİ / Amerika Maya dilinin de dahil olduğu Amerindiyen dil ailesinin, yaklaşık 16.000 yıl önce Sibirya kaynaklı bir göç dalgasıyla oluştuğu... yani Amerindiyen dil ailesindekilerle Sibirya’da yaşayanların o zamana dek aynı dili konuştuğu anlaşıldı. | ![]() | ![]() | mö. 12000 | GÖBEKLİTEPE TÜRK UYGARLIĞIÖn Türkler / Anadolu Göbeklitepe, Türk Uygarlığıdır. Türklerin, en başından beri Anadolu'da yaşadıkları ortaya çıkmıştır. Asya'ya giden Türklerin muhtemelen Anadol'dan çıktıkları değerlendirilmektedir. Avusturya Devlet Onur Nişanı Sahibi Prof. Dr. Erich Feigl, Nisan 2005, İTÜ'de verdiği konferansta şunları söylemiştir; “Bu topraklar size ait. Sizler Anadolu’ya Malazgirt zaferiyle yerleşmediniz. Çatalhöyük’teki arkeolojik bulgular, sizlerin 10.000 yıldan uzun süredir burada bulunduğunuzu kanıtlamaktadır.” ![]() | ![]() | ![]() | mö. 10950 | BÜYÜK TUFAN - ATLANTİS'İN YOK OLUŞU | mö. 10000 ... mö. 3000 | ANAV TÜRK UYGARLIĞIÖn Türkler / Orta Asya | mö. 10000 ... mö. 8000 | YONTMATAŞ DEVRİ (Mezolitik Devir) • İnsanlar göçebe bir hayat tarzı sürdürerek mağaralarda yaşamış, avcılık ve toplayıcılıkla yani üretmeden doğada kendiliğinden yetişen yemişleri yiyerek ve hayvanları avlayarak geçindiklerinden, tüketici bir özelliğe sahiptirler. • Sanatın ilk ürünleri kabul edilen mağara resimleri yapılmıştır. • Belirli sözcüklerle iletişim kurulması anlamına gelen “Dil Kavramı” gelişmemiştir. • En büyük sosyal birlik “klan” aile birliğidir. • Silahları genellikle yaş ve kemikten yapmışlar, kadın heykelcikleri ve mağara resimleri yaparak fildişi işlemeciliğine de önem vermişlerdir. • Ateş, bu devrin sonlarında bulunmuştur. | ![]() | ![]() | mö. 8000 ... mö. 5000 | CİLALITAŞ DEVRİ (Neolitik Devir) • İnsanlar yerleşik hayata geçmiş ve küçük köyler kurmuşlardır. • İlk toplumsal iş bölümünü ortaya çıkarmışlardır. • At, sığır, koyun, keçi vb. Hayvanlar evcilleştirilmiştir. • Tarımsal faaliyetleri başlatarak, topraktan çanak, çömlek ( seramik, porselen ) yapmışlardır. • Toprağı işledikleri için özel mülkiyet fikri ortaya çıkmış ve bu durumun doğal sonucu olarak da sınır çatışmaları başlamıştır. • İhtiyaç fazlası ürünleri takas yoluyla pazarlamış ve ticaret hayatını başlatmışlardır. • Menhir, Dolmen ve Tümülüs de denilen anıt mezarlar yapılmış ve bitki liflerinden elbiseler dokunmuştur. • Yontma Taş devrinde etkili olan klan aile birliği “kabile”ye dönüşmüştür. • Yavaş yavaş dil kavramı ortaya çıkmaya başlamıştır. | ![]() | ![]() | mö. 5000 | Hz. ADEM / Ortadoğu / Nebi-Rasul | mö. 5000 ... mö. 3200 | MADEN DEVRİ (Kalkolitik Dönem) • Kullanılan madenlerin yumuşaklık derecelerine göre sırasıyla; Bakır Devri, Tunç Devri ve Demir Devri diye bölümlere ayrılan bu dönemde; • İnsanlar büyük şehirler kurarak madenleri işlemişler, ticari faaliyetleri hızlandırmışlardır. • Tunç Devri’nde tekerleğin bulunmasıyla ulaşım kolaylaşmış, bu da göçlere ve toplumlar arası etkileşimin hızlanmasına yol açmıştır. | ![]() | ![]() | mö. 3500 | Hz. NUH TUFANI / Ortadoğu / Nebi-Rasul | mö. 3200 ... 375 | İLKÇAĞ • Yazının icadından, Kavimler Göçü (375) veya Batı Roma’nın yıkılması (476)’na kadar geçen süredir. • Tarih çağlarının en uzun olanıdır. • Devletler, genellikle krallıkla yönetilmişlerdir. • Genel olarak çok tanrılı dinlere inanılmıştır. Tek tanrılı dinlerden, önce Musevilik sonra Hıristiyanlık bu dönemde ortaya çıkmışsa da, İlkçağ’da bu dinler fazla yayılamamıştır. • Halk, toplumsal sınıflara ayrılmıştır ve kölelik yaygındır. • Yazı, alfabe ve takvimin bulunmasıyla, sanat ve edebiyatın temelleri atılmıştır. • Tarım, ticaret ve hayvancılık yaygındır. | ![]() | ![]() | mö. 3200 | ÇİVİ YAZISI / Ortadoğu / Keşif İcat İlkler Ortadoğu'da, Sümerler çivi yazısını kullandı. | ![]() | ![]() | mö. 3000 | KELTİMİNAR TÜRK KÜLTÜRÜ / Orta Asya | mö. 3000 | AFENESYOVA TÜRK KÜLTÜRÜ / Orta Asya | mö. 2300 | Hz.İBRAHİM (AS) / Ortadoğu / Nebi-Rasul | mö. 1700 ... mö. 1200 | ANDRONOVA TÜRK KÜLTÜRÜ / Orta Asya | mö. 1360 | AHİT SANDIĞI MISIRDAN ÇIKARILDI / Ortadoğu Hz. Musa Mısır’dan ayrıldı. Ahit Sandığı Mısır’dan çıkarıldı. | ![]() | ![]() | mö. 1200 ... mö. 700 | KARASUK TÜRK KÜLTÜRÜ / Orta Asya | mö. 700 ... mö. 100 | TAGAR VE TAŞTIK TÜRK KÜLTÜRÜ / Orta Asya | mö. 700 | PARA / Anadolu / Keşif İcat İlkler Lidya halkı, ilk kez para sikkesi kullandı. | ![]() | ![]() | 11 MAYIS 330 | İSTANBUL ROMA BAŞKENTİ OLDURoma Dönemi / İstanbul Roma İmparatoru Constantine, 324 yılında, Roma Devletinin başkentini daha güvenli olan Byzantium'a taşımaya karar verir. 330 yılında şehir, yedi tepe üzerinde yenilenmiş olarak Konstantin adıyla başkent olarak açılır. Ordu, senato, hazine vb tüm önemli kurumlar buraya taşınır. Bu tarihte şehrin imarı henüz tamamlanmamıştır. Tıpkı antik Roma gibi 7 tepeli olması ve şehrin siluetinin kartala (Roma’nın simgesi) benzemesi de bu tercihte mistik bir rol oynamıştır. | ![]() | ![]() | 375 ... 1453 | ORTAÇAĞ • Kavimler Göçü veya Batı Roma’nın yıkılmasından İstanbul’un fethine kadar geçen süredi • Devletlerin yönetiminde din adamlarının etkisi vardır. • İslamiyet ve Hıristiyanlığın tek tanrılı dinler olarak yayılmasıyla, din savaşları yaygınlaşmıştır. • Sınıf ayrımı ve kölelik devam etmiştir. • Bilim, sanat ve edebiyatta Müslümanlar, Hıristiyanları geçmiştir. • Avrupa’nın siyasi yapısında Derebeylik (Feodalite) yönetimi hakimdir. | ![]() | ![]() | 20 AĞUSTOS 610 | *** İSLAMİYET *** / Devr-i Saadet / Ortadoğu Hira dağında Sine mağarasında iken ilk vahiy geldi. "OKU!" | ![]() | ![]() | 1070 | HASTANE ŞOVALYELERİ Hospitalye Şövalyeleri ya da Aziz Yuhanna Şövalyeleri tarikatı 1070 civarında kurulmuş bir şövalye tarikatıdır. Sonradan ismi Rodos Şövalyeleri, çok sonralarıysa Malta Şövalyeleri olarak anılmıştır. İlk Başefendisi 1100 civarlarında seçilmiş olan Peter Gerard idi. | ![]() | ![]() | 26 AĞUSTOS 1071 | MALAZGİRT ZAFERİSelçuklular / Savaş Selçuklu Sultanı Alparslan'nın Doğu Roma İmparatorluğuna karşı kazandığı bu zafer ile, Anadolunun kapıları Türklere sonuna kadar açıldı. ![]() | ![]() | ![]() | 17 OCAK 1299 | OSMANLI BEYLİĞİOsmanlı Beylik Dönemi / Osman Gazi / Özerklik Bağımsızlık
Söğüt ve Domaniç civarında, Kayı boyundan Osman Gazi tarafından, Anadolu Selçuklu Devleti’nin obası ve kendisine uçbeyliği olarak tahsis ettiği bölgede bağımsızlık ilan ederek Osmanlı Beyliği kuruldu. ![]() | ![]() | ![]() | 28 TEMMUZ 1402 | ANKARA SAVAŞIOsmanlı Devleti Dönemi / Sultan Yıldırım Beyazid / Savaş / Sefer-i Hümayun Irak ve Azerbaycan’ı işgal ederek Osmanlı Devleti’ne komşu olan Timur ile Yıldırım Bayezid arasında; Timur’dan kaçarak Osmanlılara sığınan hükümdarlar nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlık giderek düşmanlığa dönüştü. Ankara'nın Çubuk Ovası'nda Osmanlı orduları ile Timur'un ordusu karşı karşıya geldi. Anadolu beyliklerinin Timur'un tarafına geçmesi savaşın sonucunu belirlemiş ve Osmanlı güçleri savaşı kaybetmiştir. Timur bu savaştan sonra, Osmanlı üzerine saldırılarını devam ettirmemiş, savaşın hemen arkasından geri çekilmiştir. Bunun nedenleri ile ilgili çeşitli rivayetler vardır; Osmanlı hanedanı, o gün itibari ile yeni dünya düzeninde, Türk Yüce İdaresi tarafından seçilmiş ve desteklenmiştir. Timur'un bu iradeye karşı gelerek Osmanlı'ya saldırdığı değerlendirilmektedir. Ancak söz konusu iradenin, bu davranışından sonra Timur'a karşı tavır geliştirmesi, Timur'un da gelişmesini durdurmuş, zaten kısa süre sonra Timur da yaşamını kaybetmiştir. | ![]() | ![]() | 1453 ... 1789 | YENİÇAĞOsmanlı Devleti Dönemi / Fatih Sultan Mehmed • İstanbul’un fethinden Fransız İhtilali’ne kadar geçen süredir. • Merkezi krallıklar güçlenmeye başlamıştır. • Sömürgecilik yaygınlaşmıştır. • İmparatorluklar ve güçlü devletler ortaya çıkmıştır. • Coğrafi Keşiflerle birlikte yeni yerler, yeni havan ve bitki türleri bulunmuştur. • Sanayi İnkilabı gerçekleşmiştir. | ![]() | ![]() | 29 MAYIS 1453 | FETİH: İSTANBULOsmanlı Devleti Dönemi / Fatih Sultan Mehmed / İstanbul / Savaş Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'a girdi. İstanbul fethedildi. İstanbul'u fetheden Osmanlı, birkez daha Türk Dünya Devleti kurmuş oldu. Dünya tarihinde yeni bir çağ başladı. Konstantinopolis'in Türklerin eline geçmesi üzerine Ruslar, Ortodoks kiliselerinin Hıristiyanlığın son kalesi olduğuna inanmaya başladılar. ![]() | ![]() | ![]() | 4 ŞUBAT 1517 ... 3 MART 1924 | OSMANLI HİLAFET DÖNEMİDevlet-i Ali Osmani / Yavuz Sultan Selim / Siyaset Yönetim Şehri: İSTANBUL Yavuz Sultan Selim Döneminde 1517 tarihinde Memlüklerden Osmanlılara geçen Halifelik, son halife II.Abdulmecit'den alınarak, 3 Mart 1924 tarihinde; "Cumhuriyet ve Cumhuriyet Hükümetlerinin mana ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan" TBMM uhdesine verilmiştir. Halen TBMM uhdesinde saklı bulunan Hilafet Makamı ve Hilafet Emanetleri günü geldiğinde ehil bir yetkiliye verilmek üzere korunarak beklemektedir. ![]() | ![]() | ![]() | 1529 | PROTESTANLIKDevlet-i Ali Osmani / Kanuni Sultan Süleyman / Avrupa EVANGELİZM Protestanlık, sonradan oluşturulmasına karşın, Hıristiyanlığın en büyük üç ana mezhebinden biridir. 16. yüzyılda Martin Luther ve Jean Calvin'in öncülüğünde Katolik Kilisesi ve Papa Despotizmine karşı girişilen Reform hareketinin sonucunda doğmuştur. Protestanlar Kitab-ı Mukaddes'i Hıristiyanlık için tek kaynak saymışlardır. (yani, tevrat'a da itikad ederler) Protestanlık inancının en önemli kollarından (tarikatlarından) birisi Evangelizm'dir. Evangelizm ifadesini ilk olarak Martin Luther kullanmıştır. Bu tarikata, Yahudilerin üstün oldukları inancına tabi olduklarından dolayı "Siyonist Hırıstiyanlar" da denilir. | ![]() | ![]() | 11 EKİM 1579 | ÖLÜM: SOKULLU MEHMET PAŞADevlet-i Ali Osmani / Sultan III Murad / Siyaset / Türk Devlet Adamları Bir hıristiyan olarak Bosna’nın Vişegrad kazasının Rudo nahiyesinin Sokoloviç (Şahinoğlu) köyünde dünyaya gelen Sokullu Mehmet Paşa, 28 Haziran 1565 tarihinde veziriazamlığa getirildi. Bir tarikat hesaplaşması olarak, Bosnalı bir derviş tarafından hançerlenerek şehit edildi. Sokullunun ölümü, Osmanlı Devletinde Yükseliş Döneminin sonu ve Duraklama Döneminin başlaması olarak kabul edilmektedir. | ![]() | ![]() | 26 NİSAN 1607 | İLK İNGİLİZ KOLONİSİ: VİRGİNİADevlet-i Ali Osmani / Sultan I Ahmed / Amerika Kral James tarafından Amerika’nın kolonileştirilmesi amacıyla imtiyaz verilen Virginia şirketine ait üç küçük gemi 26 Nisan 1607’de karaya bugünkü Cape Henry’de ulaştılar. Göçmenler daha sonra Jamestown olarak adlandırılacak ilk yerleşim bölgelerinde ilerleyen zamanda tütün bitkisini geliştirerek, amerikanın tütün rekabetinin ve tekelinin önünü açtılar. | ![]() | ![]() | 26 OCAK 1699 | KARLOFÇA ANTLAŞMASIDevlet-i Ali Osmani / Sultan II Mustafa / ooo / Diplomasi 20 Ekim 1698 tarihinde İngiltere ve Hollanda’nın arabuluculuğunda, Avrupa’da savaşan devletler arasında barış anlaşması yapılması uygun görüldü. Bu toplantıya katılmak için Osmanlı delegeleri Belgrad’dan Karlofça’ya hareket etti. 26 Ocak 1699 günü, Karlofça Antlaşması’nın imzalandı. Macaristan Avusturya’ya; Podolya ve Ukrayna’nın Lehistan’a, Mora’nın Venedik’e kaybedildi. Karlofça Antlaşması’nın imzalanması üzerine II. Mustafa; Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rus elçilerini kabul etmek üzere 10 Eylül 1699'da Edirne’den İstanbul’a geldi. Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devletinde Duraklama Döneminin sonu ve Gerileme Döneminin başlaması olarak kabul edilir. | ![]() | ![]() | 21 TEMMUZ 1718 ... 28 EYLÜL 1730 | LALE DEVRİDevlet-i Ali Osmani / Sultan III Ahmed / Lale Devri / İstanbul / Siyaset 1718’de Avusturya ve müttefiki Venedik ile imzalanan Pasarofça Antlaşması’yla başlayan, Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın uzun sadaret dönemini içerisine alan ve 1730’da Patrona Halil İsyanı ile son bulan bu dönem Batı ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştiği, zevk, eğlence, barış, yenileşme ve sivil reformların gerçekleştiği dönemdir. Osmanlı kroniklerinde Lale Devri adında bir dönem tanımlaması bulunmamakla birlikte, bu ifadeyi ilk defa Yahya Kemal Beyatlı kullandı. 1913 yılında ise tarihçi Ahmed Refik Altınay tarafından 1913 yılında İkdam Gazetesi’nde yayımlanan makalesinin ardından kullanımı yaygınlık kazandı. Ancak bu zevk ve sefa döneminde artan giderler ve toplumda başlayan ahlaki değerler çok geçmeden tartışmalara neden oldu. Askeri reformlardan endişe duyan yeniçeriler de memnun olmayan halkı destekliyordu; zira boş vakitlerinde ticaretle uğraşan yeniçeriler gibi küçük zanaatkârlar da son konulan vergilerden memnun değillerdi. Merkezdeki hoşnutsuzluğa taşradaki asayişsizlik sonucu İstanbul'a yönelik göçler, artan işsizlik ve esnafın karşılaştığı zorluklar da eklendi. Önemli devlet mevkilerine sadrazam ve şeyh-ül İslam yakınlarının getirilerek bazı kişilerin önlerinin tıkanması içten içe iktidar kavgalarına yol açmaktaydı. Özellikle sadrazamın akrabalarından oluşan bir ekip kurmuş olması ve bunların önemli görevlere getirilmesi en çok tepki çeken konuyu oluşturuyordu. Sonuç itibariyle, Patrona Halil önderliğinde bir ayaklanma patlak verdi. Patrona Halil İsyanı olarak bilinen bu ayaklanma sırasında damadı İbrahim Paşa'yı feda eden III. Ahmed asilerin isteği üzerine tahtı da yeğeni 1. Mahmud'a vermek zorunda kaldı. Böylelikle Lale Devri son buldu. | ![]() | ![]() | 4 TEMMUZ 1776 | ABD BAĞIMSIZLIK BİLDİRGESİDevlet-i Ali Osmani / Sultan I Abdulhamid / Amerika / Özerklik Bağımsızlık Amerika'nın 1492'de Avrupalılar tarafından keşfinden sonra İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizler, buradaki yerli halkların aleyhine toprak sahibi oldular. Avrupalılar, Amerika'daki topraklarını genişlettikten sonra, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenler alıp buralara yerleştirerek koloniler kurdular. 18. yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13'e yükseldi ve bu Onüç Koloni, Amerika Birleşik Devletleri'nin temelini oluşturdu. Amerika Kıtası, insanlar için yeni olanaklar ve yeni bir hayat sağladı. Daha sonra, bu koloni sistemi sömürgecilik politikasına dönüştü. İngiliz kolonileri, Birleşik Krallık'a endüstri konusunda hizmet ediyordu. İngilizler kolonilerden vergi alıyordu. Koloniler zaman içinde İngiliz devletinden farklı bir kimlik geliştirmeye başladı. Nüfus hızla büyüyor, tarıma dayalı ekonomi gelişiyor, iş adamları ticari hamlelerde bulunuyordu. Dinsel yapıda da çeşitlilik vardı. Avrupa'dan gelenler tutucu bir protestanlık geliştirmişti. Yönetimleri de İngilizlerden farklıydı. Kolonilerin her birinde (Pensilvanya dışında), iki yasama meclisi bulunuyordu. Kolonileri temsil eden alt meclisin üyeleri mal sahipleri tarafından seçiliyor, Krallığı temsil eden üst meclis üyeleri ise İngiliz Kralı tarafından tayin ediliyordu. Kolonilerde yaşayanlar aynı zamanda mahkemeler kurmuştu ve İngiliz hukuk sistemini uyguluyordu. 1756-1763 yılları arasında İngiltere'nin Avusturya, Fransa ve Rusya ittifakıyla yaptığı savaşlar (Yedi Yıl Savaşları), İngiliz maliyesi üzerinde ciddi bir yük oluşturmuştu. İngiltere'nin mali yükünü gidermek amacıyla yeni vergiler koyması, Amerika'da kolonilerin tepkisiyle karşılaştı. Koloniler yüksek vergiler ödeyip, karşılığında hiçbir şey alamamaktan rahatsızlardı. 18. yüzyıl ortalarından beri hazır oldukları bağımsızlık mücadelesini hayata geçirdiler. Savaşın başlarında George Washington, Thomas Jefferson tarafından kaleme alınan ve özgürlük isteklerini dile getiren Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'ni yayınladı (4 Temmuz 1776). Sonradan 4 Temmuz günü ABD bağımsızlık günü olarak kabul edilmiştir. Altı yıl süren savaş sonunda, George Washington komutasındaki koloni güçleri tarafından yenilgiye uğratılan İngiltere geri çekilmiş ve 1783 yılında Paris antlaşmasıyla 13 koloninin bağımsızlığını kabul etmiştir. Bağımsızlıklarını ilan eden koloniler, içişlerinde serbest eyaletlerden oluşan Amerika Birleşik Devletleri'ni kurdular (1787). 1789'da Anayasanın tamamlanıp onaylanmasıyla yeni bir ulus ve Amerikalı üst kimliği doğdu. | ![]() | ![]() | 1789 | YAKINÇAĞDevlet-i Ali Osmani / Sultan I Abdulhamid • Fransız İhtilali’nden günümüze kadar süren dönemdir. • Krallık yönetimleri devam etmekle beraber, demokrasi anlayışı güçlenmiştir. • İnsan hakları kavramı ortaya çıkmıştır. • Sınıf ayrımı ve kölelik son bulmuştur. • Sömürgecilik artmıştır. • İlk kez Dünya Savaşı çıkmıştır. | ![]() | ![]() | 5 MAYIS 1789 ... 1799 | FRANSIZ DEVRİMİDevlet-i Ali Osmani / Sultan III Selim Kandırılmış ve aldatılmış Fransız Halkının kalkıştığı Fransız Devrimi başladı. Bu hareketin sonucunda oluşan gelişmeler emperyal güçler tamamen kuvvetlenmesini sağladı. | ![]() | ![]() | 10 OCAK 1792 | YAŞ ANTLAŞMASIDevlet-i Ali Osmani / Sultan III Selim / Diplomasi Osmanlı ve Rusya arasında Yaş Antlaşması | ![]() | ![]() | 16 AĞUSTOS 1838 | BALTA LİMANI ANTLAŞMASIDevlet-i Ali Osmani / Sultan II Mahmud / Diplomasi TÜRK MİLLETİNİN GELECEĞİNE İPOTEK KOYAN ANTLAŞMADIR! İngiliz tüccarına geniş imkânlar tanıyan Baltalimanı Antlaşması’nın imzalanması | ![]() | ![]() | 3 KASIM 1839 | TANZİMAT FERMANIDevlet-i Ali Osmani / Sultan Abdulmecid / Yasama-Hukuk GÜLHANE HATTI HÜMAYUNU Tanzimat Fermanı ilan edildi. Dönemin padişahı olan Sultan Abdülmecid fermanı imzalamış, Hariciye nazırı Koca Mustafa Reşit Paşa ise Topkapı Sarayı’nın, Gülhane parkında fermanı ilan etmiştir. Tanzimat fermanı okunduğu esnada Gülhane parkında yerli halk dışında Avrupa devlet adamlarından bir çok kişi bulunmuştur. | ![]() | ![]() | 18 ŞUBAT 1856 | ISLAHAT FERMANIDevlet-i Ali Osmani / Sultan Abdulmecid / Yasama-Hukuk Islahat Fermanı ilan edildi. Paris Andlaşmasının imzalanmasından altı hafta önce, 28 Şubat 1856’da Bâb-ı Âlî’de bütün bakanlar, yüksek memurlar, şeyhülislâm, patrikler, hahambaşı ve cemaat ileri gelenleri önünde okunarak ilân edildi ve Paris Andlaşmasını hazırlayan devletlere bildirildi. İçerik olarak OSmanlı Devletinde yaşayan Gayr-ı Müslümlerin dini ve ticari ilişkilerini konu alıyor ve muazzam haklar verilmesini sağlıyordu. | ![]() | ![]() | 1865 | YENİ OSMANLILAR CEMİYETİDevlet-i Ali Osmani / Sultan Abdulaziz 1865 yılında, Belgrad Ormanları’nda yapılan gizli bir toplantıyla bir araya gelen Cemiyet, 1870’lerin sonuna, II. Abdülhamid’in saltanatının ilk yıllarına kadar varlığını sürdürdü. Hücre yapısı ile örgütlenen cemiyetin alt yapısı, Fransız ajanları tarafından destekleniyordu. Türkçü ve laik meşrutiyetçi bu grup bir süre sonra Jön Türkler olarak anılmaya başladılar. Bu annlamda en büyük destekçilerinden birisi Fransız Mason Yahudi lider Leon Cahun'dur. Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin üyeleri arasında, Osmanlı Devleti’nin ilk özel gazetelerini çıkaran Agah Efendi, yine bu gazetelerin başında yer alan ve Türk Edebiyatı’nın Batılı anlamda ilk eseri Şair Evlenmesi‘ni yazan Şinasi ve belki de örgütle en çok özdeşleşen kişi Namık Kemal, en çok öne çıkan isimlerdi. Aynı zamanda, Ziya Paşa, Ali Suavi, Mustafa Reşid Paşa ve Midthad Paşa gibi kişiler de, Cemiyet’in önemli üyeleri veya destekçileri arasında yer alıyordu. 24 Mart 1867'de Yeni Osmanlılar Cemiyeti, Paris'te çalışmalara başladı. Cemiyetin amacı hızlı bir şekilde Batılılaşmak ve modernleşmekti. Bu amaçları için V.Murad'ın tahta geçmesi gerektiğine inanıyorlardı. Cemiyetin kuruluşundan önce olsa da Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar, bundan sonra da Hürriyet, İkdam, Hadika, Muhbir, Ulum gibi pek çok gazete Avrupa veya Osmanlı Devleti sınırları içinde Cemiyet’in üyeleri tarafından yayımlanmıştı. II. Abdülhamid'in, meclisi feshetmesi ve Kanun-i Esasi’yi askıya alması ve ardından bir çok üyesi gibi Namık Kemal’in de sürgüne gönderilmesiyle, Cemiyet fiilen sona ermiş oldu. Ancak ilerleyen zamanda kurulacak İttiat ve Terakki gibi cemiyetler için öncü rol üstlemiş oldu. Genel Başkan Mustafa Fazıl Paşa Kurucular: Namık Kemal, Kayazade Reşat, Menapirzade Nuri, Sagır Ahmet Beyzade Mehmet, Mir’at Mecmuası sahibi Refik, Suphi Paşazade Ayetullah Diğer Üyeler: Ziya Paşa, Ali Suavi, Agah Efendi, Ebüzziya Tevfik... | ![]() | ![]() | 23 ARALIK 1876 | I.MEŞRUTİYETDevlet-i Ali Osmani / Sultan II Abdulhamid / Siyaset KANUN-İ ESASİ 1. Meşrutiyet ilan edildi ve Kanun-i Esasi yürürlüğe girdi. Meşrutiyetin ilanı konusunda II.Abdulhamit'i baskı altına almak amacıyla, aynı gün, Paris Antlaşmasını imzalayan devletlerin elçilerinin katıldığı Tersane Konferansı toplanmıştır. Batı devletlerinin Osmanlı aleyhine karar almasını engellemek için Meşrutiyet ilan edilmiş ancak bu alınacak kararları değiştirmemiştir. Tersane Konferansında, özellikle Bulgar ve Balkanlar sorunu hakkında alınan kararlar, Rusya ile başlayacak 93 Harbine zemin oluşturmuştur. Bu konferans üzerinden, Meşrutiyet için Padişaha baskı kurmayı amaçlayan mahfiller ve özellikle Mithad Paşa, aslında, belki kendileri bile farkında olmadan, Osmanlıyı parçalayacak bir kıvılcımı ateşlemişlerdir. II. Abdülhamid tahta çıktıktan sonra Mithat Paşa’nın zorlaması ile anayasa hazırlamak üzere komisyon kurulmuştur. Mithat Paşa’nın etkisinde çalışan Komisyon, 1875 tarihli Fransa Anayasası ile 1831 Belçika Anayasalarından esinlenerek bir anayasa taslağı kaleme almış ve Padişaha sunmuştur. Padişah, aralarında tarihçi Ahmet Cevdet Paşa, Mabeyn Müşiri Eğinli İngiliz Sait Paşa, zamanın fıkıh uzmanı olan Uzun Etek Rıza Bey gibi alanlarında tanınmış kişilerden oluşan yeni bir komisyona yaptırdığı inceleme sonucunda önceki taslağa yeniden şekil verdirmiştir. | ![]() | ![]() | 23 TEMMUZ 1908 | 1908 DARBESİ - II.MEŞRUTİYET'İN İLANIDevlet-i Ali Osmani / Sultan II Abdulhamid / 31 Mart Darbesi / Siyaset 31 MART DARBE DÖNEMİ Askeri ayaklanmaların bütün ülkeye yayılması tehdidine karşı, II.Abdülhamit, Anayasayı yeniden yürürlüğe koyma kararı aldı ve 23 Temmuz 1908'de Meşrutiyet ilan ettiğini duyurdu. Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet’in ilanı için baskı kuran İttihad ve Terakki Cemiyeti, bir “halk hareketi” değildi. Meşrutiyet’i ilan edenler; devletin, eğitim almış, -sözde aydın- kesiminden gelen, Batı hayranı bir dünya görüşüne sahip olan genç subaylar ve bürokratlardı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin, ilk önce Manastır’da, ardından da Selanik’te başlattığı ve Meşrutiyetin ilanı ile sonuçlanan 23 Temmuz 1908 darbesi; 1909’dan itibaren her sene kutlanan resmi ve milli bir bayram günü olarak ilan edildi. | ![]() | ![]() | 27 NİSAN 1909 | SULTAN ABDULHAMİT'İN HAL'LİDevlet-i Ali Osmani / Sultan II Abdulhamid / 31 Mart Darbesi / Siyaset / Türk Devlet Adamları 31 MART DARBE DÖNEMİ Meclis'e aldırılan karar, oluşturulan iki heyetten ikincisi tarafından, 27 Nisan 1909 tarihinde, II.Abdülhamit’e tebliğ edildi. Heyet; Padişah hal' kararını tebliğe gelenlerin kimler olduğunu mabeyin başkatibi Cevad Beye sorup öğrenince; "Bir Türk padişahına, İslam halifesine hal' kararını bildirmek için bir Yahudi, bir Ermeni, bir Arnavut ve bir nankörden başkasını bulamadılar mı!" demekten kendini alamamıştır. Heyet, Sultan'a: "Millet seni azletti" diyerek 32 sene, 7 ay, 27 gün süren saltanatının sona erdiğini bildirmişti.II.Abdulhamid ise "Hüküm Allah'ındır" sözleriyle, direnmeksizin durumu kabullendi. Kararın tebliğinden sonra artık Çırağan Sarayında oturmak istediğini söylemiş ancak bu arzusu kabul edilmeyerek kırk sekiz saat içinde maiyyetiyle beraber, İstanbul'dan uzaklaştırılarak Selanik'e gönderilmiştir. Hareket Ordusu İstanbul önlerindeyken Abdülhamid Han; "Madem beni istemiyorlar saltanatı biraderime ferağ ederim, devleti o idare etsin. Fakat bir meclis mi, yoksa Dîvân-i Âli mi ne kurulursa kurulup, benim hadiseyle alakamın olup olmadığı tespit edilmelidir." demişti. Ancak Said Paşa; "Suçsuz çıkarsa halimiz nice olur?" diye resmî tahkikatın açılmasına mani oldu. II.Abdülhamit ve ailesi Balkan Savaşlarına kadar Selanik’te Alatini Köşkü’nde gözaltında tutuldu. 1 Kasım 1912 tarihinde İstanbul'a getirilen Abdulhamid, 10 Şubat 1918 tarihinde vefat etti. | ![]() | ![]() | 30 EKİM 1918 | MONDROS MÜTAREKESİDevlet-i Ali Osmani / Sultan VI Mehmed Vahidettin / Milli Mücadele / ooo / 1. Dünya Savaşı / Diplomasi Birinci Dünya Savaşı sonunda, 30 Ekim 1918 tarihinde, İtilâf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında, Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda bulunan Agamemnon zırhlısında imzalanan, Mondros Mütarekesi'nin hükümleri gereğince imparatorluk tarihe karışıyordu. Türk ordusu derhal terhis ediliyor, silâh, cephane ve ulaşım yolları ile bütün haberleşme araçları, liman ve tersaneler galip devletlerin denetimine bırakılıyordu. Artık ülke yabancılar tarafından parçalanıp işgal edilmeye hazır durumda idi. Nihayet, 13 Kasım 1918 tarihinde İtilâf Devletleri'nin savaş gemilerinden oluşan 55 parçalık bir filo Dolmabahçe önlerine demir atıyordu. Beyoğlu'na 3500 düşman askeri çıkmıştı. Müttefiklerden güç alan ve onlarla işbirliği yapan azınlıkların tutum ve davranışları da dayanılmaz hale gelmişti. İttihat ve Terakki Partisi üyeleri gizlice yurdu terk ettiler. Talat Paşanın istifası üzerine iktidara geçen Ahmet İzzet Paşa hükümeti, İngilizler aracılığıyla Anlaşma (itilaf) devletlerinden barış istedi. Bahriye Nazırı Rauf Beyin başkanlığındaki Osmanlı kurulu ile Anlaşma devletleri adına İngiliz Amirali Caltrop , Limni Adasının Mondros limanında yapılan Mondros Ateşkes Antlaşması Mebusan Meclisi tarafından oybirliği ile kabul edilmiştir. İmzalanma nedenleri: Almanya’nın yenilmesi, Alman desteği olmadan Osmanlı Devletinin savaşı sürdürecek gücünün olmaması. Wilson İlkelerinin yayınlanması. İngilizlerin hoşgörüsüyle daha sonra kârlı bir barış antlaşmasının imzalanacağının sanılması. Mondros Ateşkesinin koşulları: İstanbul ve Çanakkale Boğazları açılacak ve bu yerlerdeki askeri üsler İtilaf devletlerince işgal edilecektir. Ordu terhis edilecek, orduya ait silahlar, taşıtlar, cephane ve donatım İtilaf devletlerine teslim edilecektir. Donanma İtilaf devletlerinin gösterecekleri limanlarda göz altında tutulacaklardır. Osmanlı Devleti müttefikleriyle olan bütün ilişkilerini kesecektir. Toros tünelleri, İtilaf devletleri tarafından işgal edilecektir. Bütün haberleşme, ulaşım araç ve gereçleri İtilaf devletlerinin denetimi altında bulundurulacaktır. İtilaf devletleri, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecektir. (7.madde) Anlaşma imzalandığında, Anadolu dışında bulunan Türk askerleri en yakın İtilaf devleti askeri birliklerine teslim olacaktır. Vilayet-i Sitte denilen Doğu Anadolu’daki altı ilde (Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis) karışıklık çıktığı takdirde İtilaf devletleri bu illerin herhangi bir bölümünü işgal edebileceklerdir. Antlaşmanın Önemi: Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir. Kayıtsız şartsız teslim belgesi özelliği taşıyan bu antlaşma, Osmanlı ülkesinin bütünüyle işgal edilmesine elverişli ortam hazırlamaktaydı. Boğazların işgali ile Anadolu ve Rumeli bağlantısı kesilecek İstanbul’un güvenliği de tehlikeye düşecekti. Osmanlı Devletinin boğazlar üzerindeki egemenliği sona ermiş oluyordu. Ordunun büyük bir bölümü terhis edilip silahlarına el konulacaktı. Bu uygulama ile Osmanlı Devleti, savunma gücünden yoksun bırakılacaktı. 7.maddenin uygulanmasıyla, Wilson ilkelerine göre Türklerin denetiminde kalması gereken Anadolu toprakları da İtilaf devletleri tarafından işgal edilmiştir. 24.maddenin uygulanmaya çalışılması sonucunda doğudaki Ermeniler bağımsız bir devlet kurmak amacıyla ayaklanmışlardır. Toros tünellerinin işgali, telgraf, telefon ve telsizin denetim altında tutulması ülkenin tümüne yönelik işgalin ilk işaretleridir. Mondros Ateşkes Antlaşmasının Uygulanması Kısa bir süre sonra; İngilizler: Musul, Antep, Urfa, Maraş, Batum, Kars’ı işgal etmişler, Samsun ve Merzifon’a asker göndermişlerdir. Fransızlar: Dörtyol, Mersin ve Adana yöreleri ile Afyon’u işgal ettiler. İtalyanlar: Antalya, Bodrum, Kuşadası, Marmaris, Konya çevresine asker çıkarmışlardır. 13 Kasım 1918’de İtilaf devletleri gemileri İstanbul limanına demir attı. İstanbul fiilen işgal edildi. Osmanlı İmparatorluğunun Paylaşılması Tasarıları Antlaşma (itilaf) Devletleri Birinci Dünya Savaşı sırasında yaptıkları gizli antlaşmalarla Osmanlı İmparatorluğunu kağıt üzerinde paylaşmışlardır. Bundan dolayı Mondros Ateşkes antlaşmasının çok ağır koşullar taşıması bir rastlantı değildir. İngiltere; Fransa ve Rusya kendi aralarında 1916 senesinde "Sykes Pykot Antlaşması"nı imzalamışlardır. Antlaşmaya göre; İngiltere’ye; Ürdün ve Irak, Fransa’ya Suriye, Kuzey Irak ve Mersin’den Mardin’e kadar uzanan iç bölgeler, Rusya’ya; Boğazlar ve Doğu Anadolu verildi. Ancak bu planda, Rusya’nın Birinci Dünya Savaşından çekilmesiyle değişiklik olmuştur. İtilaf Devletleri Boğazlarda uluslararası bir komisyon kurmayı, Doğu Anadolu’da ise kendilerine bağlı uydu bir Ermeni devleti yaşatmayı planlamışlardır. | ![]() | ![]() | 19 MAYIS 1919 | MUSTAFA KEMAL SAMSUN'A ÇIKTIDevlet-i Ali Osmani / Sultan VI Mehmed Vahidettin / Milli Mücadele / Anadolu / Askeri Tecrübeli bir kaptan ve 20 mürettebatıyla, 1878 yapımı "Bandırma Vapuru" ile 16 Mayıs sabahı, İstanbul'dan hareket eden Mustafa Kemal ve beraberindekiler 19 Mayıs'ta Samsun'a ulaştılar. Mürettebat ve Gazi dışında 22 karargah mensubu ve 25 er ve erbaş bulunuyordu. İngiliz subayından alınan yol izninde, altı tane eğerli at ve iki binek otomobil de kayıtlıydı. Bu gün, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. | ![]() | ![]() | 23 NİSAN 1920 | BÜYÜK MİLLET MECLİSİAnkara Hükumeti / Milli Mücadele / Anadolu / Siyaset / Seçimler
İstanbul'da toplanma imkanı kalmayan Millet Meclisi, Cuma günü Ankara'da dualarla toplandı. İstanbul Meclis üyelerinden Ankara'ya gelebilenler Millet Meclisi'ne katıldılar. Gelemeyenler için kısa dönem için de yeni vekiller belirlenerek Ankara'ya ulaşmaları sağlandı. Bu gün, Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmaktadır. Türkiye'de Seçimler | DuruVizyon.com | ![]() | ![]() | 29 EKİM 1923 | CUMHURİYETİN İLANIAnkara Hükumeti / Atatürk İnkılapları / Siyaset Anadolu Türk Devleti'nin yeni yönetim biçimi "Cumhuriyet" olarak ilan edildi. ![]() | ![]() | ![]() | 10 KASIM 1938 | ÖLÜM: M. KEMAL ATATÜRKTek Parti Dönemi / Siyaset Resmi "Ölüm Raporu" birkaç kere değiştirildi. Halka duyurulan ölüm nedeni "siroz" olsa da genel olarak "zehirlenerek öldürüldüğü" kabul görmektedir. Ölümünün sorumluluğunu çevresine yerleşik mason unsurlar çeşitli tarihlerdeki beyanları ile üstlenmiştir. ![]() | ![]() | ![]() | 14 MAYIS 1950 | 1950 GENEL SEÇİMLERİParlamenter Dönem / Adnan Menderes / Siyaset / Seçimler
DEMOKRAT PARTİ'NİN SEÇİM KAZANMASI Türkiye'de Seçimler | DuruVizyon.com | ![]() | ![]() | 27 MAYIS 1960 | TÜRK MİLLETİNE DARBEParlamenter Dönem / 1. İstikrarsız Dönem / 27 Mayıs Darbesi / Siyaset 27 MAYIS DARBE DÖNEMİ 18 Mayıs tarihinde mecliste, CHP hakkında Tahkikat Komisyonu kurulması ve Komisyonun görevine başlaması üzerine, Ankara ve İstanbul'da örgütlenen öğrenci eylemleri bahane edilerek seçilmiş meşru hükümete karşı askeri darbe yapıldı. 27 Mayıs 1960'da, başkanlığı sonradan emekli Orgeneral Cemal Gürsel'e verilen ve Milli Birlik Komitesi adı altında toplanan bir grup genç subay tarafından, Ankara ve İstanbul'daki bazı önemli yerler ele geçirildi ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına yönetime doğrudan el koyulduğu açıklandı. Darbeden bir kaç gün önce İnönü, "ihtilal meşru bir haktır, sizi ben bile kurtaramam" sözleri ile darbeyi ve darbeci grubu desteklediğini zaten açıklamıştı. ![]() | ![]() | ![]() | 13 ARALIK 1983 | 1. TURGUT ÖZAL HÜKÜMETİParlamenter Dönem / Turgut Özal / Anadolu / Siyaset / Hükumet
TC Hükumetleri | DuruVizyon.com | ![]() | ![]() | 17 NİSAN 1993 | CUMHURBAŞKANI TURGUT ÖZAL ŞÜPHELİ ŞEKİLDE HAYATINI KAYBETTİParlamenter Dönem / Turgut Özal / Siyaset | 18 KASIM 2002 | AKPARTİ İKTİDARIParlamenter Dönem / R T Erdoğan / Anadolu / Siyaset / Hükumet
ABDULLAH GÜL HÜKÜMETİ TC Hükumetleri | DuruVizyon.com | ![]() | ![]() | 29 OCAK 2009 | "ONE MINUTE!"Parlamenter Dönem / R T Erdoğan / Ortadoğu / Diplomasi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Davos Zirvesi'nde "One Minute" çıkışını gerçekleştirdi. Mazlumların sesi olan Başkan Erdoğan, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres’in sözlerine tepki göstererek, “Suçluluk psikolojisiyle sesiniz yüksek çıkıyor. Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” dedi. Bu çıkışın ardından Türk siyasal tarihinde de, Dünya tarihinde de köklü değişimler başlamıştır. | ![]() | ![]() | 15 TEMMUZ 2016 | 15 TEMMUZ DARBE VE İŞGAL GİRİŞİMİParlamenter Dönem / R T Erdoğan / İstanbul / Siyaset ABD gizli servisi CIA ve NATO destekli olarak FETÖ Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen kalkışma sonunda, 249 kişi hayatını kaybetti, 2196 kişi yaralandı. Sonradan, bu kalkışmanın, Anadolu Türkiye Devletini İŞGAL ve PARÇALAMA girişimi olduğu, başarılı olması halinde, batı illerinin NATO güçleri tarafından, doğu illerinin ise Ermeni ve PKK terörü tarafından işgal edileceği ortaya çıktı. Kalkışmanın başlamasından hemen sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine, özellikle AKParti ve MHP'li olmak üzere büyük bir halk kitlesi sokağa çıkarak darbecilere karşı direnç başlattı. Kalkışma, 16 saat içinde bastırıldı. Kalkışmaya katılanlar tutuklanırken, büyük bir kısmı da yurt dışına, destekçi ülkelere kaçtılar ve onlar tarafından korumaya alındılar. Kalkışmanın mottosu: "YURTA SULH" olmuştu. Darbenin faili olan kesin kendilerine YURTTA SULH KONSEYİ adını vermişti. Bu gün, DEMOKRASİ BAYRAMI olarak kutlanmaktadır. | ![]() | ![]() | 26 AĞUSTOS 2016 | TÜRKİYE VARLIK FONUParlamenter Dönem / R T Erdoğan / Ekonomi / Yatırım Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi’nin ana faaliyet konusu; Türkiye Varlık Fonu’nu ve bu fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmektir. | ![]() | ![]() | 24 HAZİRAN 2018 | RECEP TAYYİP ERDOĞAN TC BAŞKANI OLDUBaşkanlık Dönemi / R T Erdoğan / Anadolu / Siyaset / TC Cumhurbaşkanı
![]() TC Cumhurbaşkanları | DuruVizyon.com | ![]() | ![]() | 13 KASIM 2021 | TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATIBaşkanlık Dönemi / R T Erdoğan / Diplomasi |
---|