İçeriğe geç
Home » DuruVizyon Blog » Aydınlanma Aldatmacası

Aydınlanma Aldatmacası

Aydınlanma Aldatmacası

Aydınlanma Aldatmacası: Toplumları Kontrol Etmenin Felsefi Kılıfı

17. yüzyıl Avrupa’sında ortaya çıkan Aydınlanma Akımı, karanlık çağın sona erdiği iddiasıyla sunulsa da, gerçekte emperyal güçlerin toplumları kontrol altına almak için geliştirdiği bir fikir akımıdır.

Temel olarak akılcılık ve aklın bağımsız kullanımı gibi kavramlarla ifade edilse de, asıl amacı, insanın **din ve tanrı temelli düşünce sistemine bağımlılığını kırmaktır.

Aydınlanma ve Tarihsel Arka Plan

  • Bilimsel bir akım olarak 18. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış gibi görünse de, teknik olarak M.Ö. 500’lerden beri paganist ve Yahudi sistemlerinde kullanılmaktadır.
  • İnsan, inanmak ve inanılmak ihtiyacını karşıladığı şartlarda sadakatini ortaya koyar. Bu durum tarih boyunca çeşitli örneklerle görülmüştür:
    • Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Pavlus, dini inanışı Yahudilerin tekelinden çıkararak Avrupa’ya yaymıştır.
    • Milano Fermanı (313) sonrası Hristiyanlık hızla yayılmıştır.
    • 7. yüzyıldan itibaren İslamiyet hızlı bir şekilde yayılmıştır.
    • 8.-15. yüzyıllar arasında etkin olan Endülüs Medeniyeti, ekonomik ve toplumsal dengeyi etkilemiştir.

Yahudiler, özellikle kilise hakimiyetinin güçlü olduğu bölgelerde, toplumları etki altına almakta zorlanıyordu. Bu nedenle yeni yöntemler geliştirmek zorunda kaldılar.

Aydınlanma: Bir Kontrol Aracı

Toplumları Yahudi/paganist merkezli algı teknikleriyle yönlendirmek amacıyla Aydınlanma akımı, tamamen bu merkezler tarafından felsefi bir akım olarak sunulmuştur.

  • Aydınlanmaya göre, din veya tanrı temelli inanışa sahip olan kişiler, erginliğini kaybetmiş sayılıyordu.
  • Erginliğini geri kazanmak, itikadi bağlantılardan arınarak aklını kullanmayı öğrenmekle mümkün olabilirdi.
  • Temel hedef, toplumların dini ve tanrısal akıl sistemlerinden çıkarılarak, Yahudi/paganist etkilerin altına girmesini sağlamaktı.
  • İslam toplulukları ise bu etkiye karşı direnç gösteriyordu, bu nedenle Aydınlanma akımı özellikle Avrupa toplumlarında yoğun uygulanmıştır.

Felsefi ve Tarihsel Tanım

Felsefe Sözlüğü’ne göre Aydınlanma:

Toplumdaki eksiklikleri gidermeye, iyilik, adalet ve bilimsel bilgi düşüncesini yayarak, gelenekleri, politikayı ve yaşam koşullarını değiştirmeye çalışan toplumsal-siyasal eğilimdir.

  • Kavram, ilk kez 1761’de Voltaire tarafından kullanılmıştır:

“Çağımız Aydınlanma Çağıdır.”

  • 1784’te Immanuel Kant, Aydınlanma Bildirisini yayımlayarak temel tanım ve kuralları ortaya koymuştur:

“Yüzyılımız, gerçek bir eleştiri yüzyılıdır… Hiçbir şey eleştirinin dışında kalamaz: Ne kutsallığı dolayısıyla din… ve ne de yüceliği dolayısıyla yasalar.”

  • Immauel Kant, Aydınlanma Bildirisi, 1784

“Aydınlanmanın temel noktasını, insanların bizzat kendilerinin sorumlu oldukları vesayet durumundan özellikle de din konularındaki vesayetten çıkmalarında görüyorum. Çünkü; dini vesayet tüm vesayetlerin hem en zararlısı hem de en onur kırıcısıdır.”

Aydınlanma böylece, tanrıya, dine, devlete ve kanunlara başkaldırının temel felsefesi haline gelmiştir.

Aydınlanmanın Amaçları ve Sonuçları

  • Sömürgeci kapitalist hanedan güçlerinin egemenliğini sağlamak.
  • 1789 Fransız Devrimi ile emperyalizmin yolunu açmak.
  • Laik ve seküler akımları ön plana çıkarmak.
  • Toplum üzerinde algı tekniklerini kurumsallaştırmak.
  • Batı’da ulus devletlerin varlığını, emperyal hanedan yönetiminde sağlamlaştırmak.
  • Doğu toplumlarında ise parçalı, çatışmalı ve dağınık yapılar oluşturmak.

Orta çağdan günümüze, sömürgeci sisteme direnebilen toplumlarda bile etnik ve mezhepsel ayrışmalar körüklenmiştir.

Aydınlanmanın Tehlikeleri

Aydınlanma akımı, hem bireysel hem de toplumsal yaşamın pek çok alanında, özellikle dini sistemlerle bağlantılı değerleri hedef almıştır.

  • Toplumları öz değerlerinden ve ilahi bağlarından koparır.
  • Sömürgeleşen ve köleleşen, manda toplumlar yaratmayı amaçlar.
  • Her toplum için farklı yöntemlerle uygulanmasına rağmen, sistem ve argümanlar aynıdır.

Bu nedenle, tarihsel süreç incelendiğinde:

  • İslam’ın topluma kattığı güç,
  • Türk olmanın değeri ve anlamı,
  • Kişisel ve toplumsal sorumlulukların önemi

daha iyi anlaşılmaktadır.

Günümüz İçin Çıkarım

Bugün üzerimize düşen görev:

  • Bilimsellik kamuflajı ve akılcılık aldatmacasına karşı uyanık olmak.
  • Gerçek değerlere sahip çıkarak, istiklal ve istikbalimize sahip çıkmaktır.

Selamlar…

 


Yazı Özeti

Aydınlanma Aldatmacası

“Aydınlanma Aldatmacası” hakkında 5 yorum

  1. Geri bildirim: Tanzimat Yıkımı - DuruVizyon

  2. Abdulkadir İmamoğlu

    Aydınlanmanın en büyük “başarı”(!)larından birisi; Genç Türkler ve İttihat-Terakki eliyle Anadolu Türk Devlet düzeninin yıkılması olmuştur.

    Bugün, “Anadolu’da AYDINLANMA” laflarıyla ortaya çıkanların da ana amacı; aynı akıbeti, Cumhuriyet Türkiyesine yaşatmaktır!

  3. Abdulkadir İmamoğlu

    Aydınlanmanın 3 temel hedefi vardır!
    • DİNSİZLİK: Dinden uzak dur… Din “özgür düşünce”nin önünü kapatır!
    • DEVLETE İSYAN: Devlet, halk zorlamazsa hiç bir şey yapmaz. Devlete karşı sürekli olarak isyan halinde olunmalıdır!
    • YIKICI ODAKLARA SORGUSUZ ve TAM İTAAT: Aydınlanmamış beyinler yetersizdir… Aydınlanmış(!) kimselere biat etmek, tabi olmak ve itaat etmek mecburidir!

    Bu yaklaşım aynı zamanda, PARALEL DEVLET yapıların temelini oluşturmaktadır.

  4. Geri bildirim: Tanzimat Reformları ve Yeni Yurttaş Modeli - DuruVizyon

  5. Geri bildirim: Tarlada Rençber Sınırda Asker - DuruVizyon

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir