İçeriğe geç
Home » DuruVizyon Blog » Geçmişten Ders Çıkarma

Geçmişten Ders Çıkarma

Tarihi Okumak

Her ne olursa olsun, MUHATAP KALDIĞIMIZ ŞEY, LAYIK OLDUĞUMUZDUR!

Olan her şey, yaşam şeklimizle, zihniyetimizle, inandıklarımızla, söylemlerimizle, düşüncelerimizle, amellerimizle; insan olarak, İslam olarak becerdiklerimiz, beceremediklerimizle; aldanmalarımızla, uyanık olmalarımızla; HAK ETTİKLERİMİZDİR.
Bu sadece şimdi değil, HER DÖNEMDE, tarihin HER ÇAĞINDA böyledir.

Demek ki, “tarih” denilince, “geçmiş” denilince, alınması gereken ders, kimlerin neleri yaptığı değil; nelerin, NELERE SEBEP OLDUĞUDUR!

İslam itikadında, Allah’ın var ettiklerine, Allah’ın iradesine, Allah’ın fiillerine MUHALEFET OLAMAZ! İtikadımızda;

  • Amiller değil, ameller sorgulanır. (Fiiller bile sorgulanamaz!)
  • Sorgu, alemde değil, enfuste yapılır.

Bir toplum, İNSAN yaşantısına hakkıyla mazhar olamadığından, helak olmaya mahkum olmuşsa, o toplumu helak edecek elbette bir Nemrut, bir Firavun çıkacaktır. Tarihi değerlendireceğiz, tarihten ders çıkaracağız diye; Nemrut’a, Firavun’a ya da bunların fiillerine bakılamaz! Onların hesabı neyse, hesaplarını vereceklerdir elbette…

Ders çıkarılacak yer; bu Nemrutlara, bu Firavunlara, O TOPLUMLARIN NEDEN MUHATAP KALDIKLARIDIR!

Ders almak için HESAPLAŞMA, yine enfuste yani iç dinamiklerde yapılır. TOPLUMUN YAPISI ÜZERİNDEN BAKILIR YAŞANANLARA ve o Nemrut’a, Firavun’a muhatap kalan yaşanmışlar üzerinden, bugün gerek toplumsal olarak, gerek bireysel olarak, KENDİ BULUNMAMIZ GEREKEN yerler tespit edilir. TARİH BİLİNCİ, gerek toplumsal, gerek bireysel olarak, bu nedenle şarttır.

Kelam-ı Kadim, aynı zaman da bir tarih kaynağı niteliğindedir. Tarihsel olaylara ışık tutan Kelam-ı Kadim’de ya da diğer kitaplarda, meselelerin bugün bizim yaptığımız gibi, sonuçları veya kahramanları açısından ele alındığını göremezsiniz! Toplumların muhatap kaldıklarına NEDEN MUHATAP OLDUKLARI, yani olanların sebepleri üzerinden değerlendirme yapılır ve aynı şeylere muhatap olmamak amacıyla DERSLER ÇIKARILIR, ÖĞÜTLER VERİLİR.

“Tarihsel gerçekleri, tekerrür etmesin diye gündeme getiriyoruz” mazereti ile geçmişimizden bazı kesitlere, olayların sonuçları yada kahramanları üzerinden eğilinerek bir takım analizler yapılmaktadır. Oysa bu analizlerde toplumun muhatap kaldığı eziyetlere neden olan YAŞAYIŞ, İTİKAT, ZİHNİYET, vs. SORUNLAR değil, olayların kahramanları ve sonuçları değerlendirilmektedir.

Yöntem doğru olmayınca, istenilen sonuca ulaşmak bir yana TOPLUMDA AYRIŞMALAR, DÜŞMANLIKLAR, BÖLÜNMELER körüklenmekte, asıl düzelmesi gerekenlere hiç bakılmamakta, TÜRK-İSLAM toplumlarına düşmanlık edenlerin ekmeğine yağ sürülmektedir.

Bunu yapanlar da bireysel olarak, gerek Kelam-ı Kadim’in emirlerine, gerek Hz. Allah Rasulü’nün örnekliğine KARŞI ÇIKMIŞ olmakla, kendi yaşantılarında tümüyle buhrana gömülmektedirler.

Kendi yaşadıkları kendilerini ilgilendirir! Ancak toplumumuza verdikleri zarar CİDDİDİR!

“Biz toplumu bilgilendirmek için bunları yapıyoruz” mazereti, kendilerini kurtaramayacaktır!

Eğer gerçekten iyi niyet ile TARİHTEN DERS ÇIKARILMAK İSTENİYORSA, bu iş, Kelam-ı Kadim’de ve Hadis-i Şerifte örneklendiği üzere yapılmalıdır. Şahısların hesabı, Allah’a aittir. Nemrut, Firavun bizim derdimiz değildir…

Bize, bizi Nemrutlara Firavunlara muhatap kılan EKSİKLERİMİZ ANLATILMALIDIR!

Oyuna Gelmeyelim!

Selamlar… Selamlar…


Yazı Özeti

Bir toplum, helak olmaya mahkum olmuşsa, o toplumu helak edecek elbette bir Nemrut, bir Firavun çıkacaktır.
İtikadımızda; amiller değil, ameller sorgulanır (fiiller bile sorgulanamaz!) Sorgu, alemde değil, enfuste yapılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir