Kaybetmemize Sebeb Sen Olma!
Toplumsal mücadeleler, her konuda olduğu gibi ENERJİ üstünlüğü mücadelesidir.
Kalabalıklar enerji demektir. Bir amaç uğruna bir araya gelen kalabalıklar büyük enerjiler demektir.
Hele hele inanmış kalabalıklar; çok büyük enerjiler demektir.
Enerji; hareket demektir, sonuç demektir, galibiyet demektir!
Mücadelelerde 2 ana yol vardır.
- Enerjiye kendi adına hakim olmak,
- Muhatabın Enerjisini ortadan kaldırmak.
Toplumsal Enerji konu olduğunda, kitlelerin bir doğrultuda yönlendirilmesi açısından ALGI Teknikleri‘nin önemi çok büyüktür.
Bugün Düşmanın izlediği yol, güçlü olmak adına kitleleri kendi tarafına çekerek kendisi için mücadele eden bir toplum yaratmaktır. Bunu sağlamak için her türlü Algı Operasyonu yürütülmektedir.
- Yalan onlar için mubahtır!
- İftira onlar için mubahtır!
- Karalama onlar için mubahtır!
- Kandırılmış grupların pek çoğu kandırıldığının bile farkında değildir.
Allah, Din, Kitap uğruna yürüdüğünü zannederek, Yıkıcı Tarafa hizmet ettiğini gördüğümüz önemli bir kalabalık mevcuttur.
• Türkiye’de Gezi’de denedikleri gibi…
• Venezüella’da, Arjantin’de, Mısır’da, Orta Doğu’da denedikleri gibi…
• ve bugün Küba’da, Güney Afrika’da yaptıkları gibi…
Eğer kalabalıkları bir araya toplayabilirler ise güçlü bir enerji hakimiyeti kurabileceklerdir.
Buna karşılık, bizim enerjimizi düşürmek için büyük kalabalıklara engel olmaya çalışmaktalar.
Kendilerine karşı koyabilecek toplumu, olabildiğince parçalara ayırmak birinci hedefleri. Böylelikle bir arada olacak kesimi sayıca azaltacak, enerji olarak düşürecekler.
Hele ki, aynı İNANÇ ve AMAÇ uğruna bir araya gelen çok küçük kesimlerden bile çok fazla korkmaktalar! Çünkü İnanç ve Amaç birliğinin yarattığı enerji, ne kadar kalabalık olursa olsunlar, onların enerjisinden çok da fazla olacaktır. Bu nedenle İNANÇ bütünlüğünün ve AMAÇ birliğinin YIKILMASI onlar için çok ama çok önemli.
Başka türlü güçlü olamazlar!
- Yıkıcı Tarafın kalabalık anlayışı, sokağa çıkan, nümayiş yapan yığınlardır!
- Yapıcı Tarafın kalabalık anlayışı ise İNANÇ ve AMAÇ birliği içinde, bir ritüele sarılan toplum yapısıdır!
Allah’ı unutmayan, ibadet halinde olan, tefekkür eden kitleler, Yapıcı Tarafın GÜÇ KAYNAĞI‘dır!
Bir olmak zorundayız!
Bir olmak zorundayız derken, sadece eylem birliğinden bahsetmiyorum!
İnanç ve Amaç yolunda bir olmak zorundayız!
Ancak bu şekilde yüksek Enerjiye sahip olabilir ve dolayısı ile güçlü olabiliriz.
Evimizde oturmamız bile yetecektir!
Yeter ki İNANÇ ve AMAÇ bütünlüğünde olalım! Hele bir de cepheye çıkar da mevzilenirsek, karşımızda duracak hiç kimse olamaz!…
İşte Allah’ın yardımı budur, böyledir! İnayeti ile meleklerin yanımızda olması böyledir!
Bunu kat’i olarak vaad etmiyor mu!?
Aşıydı-vürüsdü… patatesti-soğandı… poşetti-çuvaldı… öküzdü-samandı… artık ayrılığı bırakmak zorundayız!
Bilhassa… etnik ve mezhepsel ayrımcılığın peşinde koşmayı bırakmalıyız!
Hangi etnik kökenden olursak olalım… TÜRKÜZ!
Hangi mezhepten olursak olalım… İSLAMIZ!
Hangi partiden olursak olalım… DEVLETİMİZİN ve Ulu-l Emr’in YANINDAYIZ!
MECBURUZ!
Olmazsak YOK OLURUZ!
Eleştiriyormuş gibi yaparak…
Tarafçılık hastalığına düşerek…
Cebimize bile girmeyecek, başkalarının çıkar ve menfaatlerinin peşinde koşarak…
ENERJİMİZİ DÜŞÜRENLER… İFLAH OLMAYACAKLAR!
Bugün Enerjimizi düşürerek Yıkıcı Tarafın başarısına katkı verenlere, yarın, Huzur-u İlahi’de, Mahşer-i Kübra’da
“BİLMİYORDUM” demeleri mazeret olmayacak!
Bırakın yaptıklarımızı; Ağzımızdan çıkan, Kalemimizden dökülen, AKLIMIZDAN GEÇEN her şeyden SORUMLUYUZ!
Çünkü bu şekilde enerjimizi düşürüyorsunuz ya da yükseltiyorsunuz! Bedelini sadece SİZ ödemeyeceksiniz!
Bizden Uyarması!!!