İçeriğe geç

Dünya Kadınlar Günü

Batı medeniyetleri için ‘KADIN’; sadece bir META’dan ibarettir ve sadece ‘CİNSEL BİR OBJE’ olarak görülmektedir.

Bu gün, Batı’nın “MEDENİYET” anlayışı; bir toplumun kadınlarının ne kadar cinsellik ortaya çıkardığına ve kadınların çıplaklığına bağlanmıştır. Zira, kadınlarının çıplaklaştırıldığı toplumların, başarılı nesil üretmesinin imkansız olduğu, belirli odaklar tarafından keşfedilmiştir.

Sağlıklı bir toplum oluşturmanın yolu, KADINLARIN SAKLANMASINDA, GİZLENMESİNDE saklıdır. İslam’ın da ortaya koyduğu bu ilke, maalesef, sadece kadınların giyimi ile sınırlı zannedilmektedir.

Kadının gerçek değeri, TÜRK-İSLAM MEDENİYETİ’nde yerini bulmaktadır. 

İŞTE BATININ KADINLAR GÜNÜ HİKAYESİ

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı.

Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi.

İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı.

26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu.

Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1917 Bolşevik Devrimi’nin önderi ve Sovyetler Birliği’nin kurucusu Lenin’in önerisiyle 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti.

Adı “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.

 

TÜRKİYE’DE KADINLAR GÜNÜ

Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova’nın girişimi ile illegal olarak gerçekleştirildi. Bu tarihten sonra, Türk Devleti, yıllar boyunca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin vermedi.

1975 yılında Birleşmiş Milletler, KADIN ONYILI ilan etti. Üye durumunda ki Türkiye’de de 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. Bu tarihten sonra Kadınlar Günü kutlamaları sokaklarda yapılabilir hale geldi.

12 Eylül Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmasına izin verilmedi.

1984’ten itibaren her yıl çeşitli aktiviteler ile “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kutlanmaya devam edilmektedir.