Dil ile ikrar, kalp ile tasdik….
Neyi?
Şahadeti. Yani şahitliği…
Neyin şahitliğini?
Allah’ın ve Muhammed’in.
Allah, tek ve bütün olandır. Yani, “EKBER” dir. Yani O’ndan başka bir şey yoktur.
Yani, eşi, benzeri, ortağı, şeriki, yoktur.
Muhammed; Allah’ın hususiyetidir.
En yakın yeridir.
Yani, O’nunla buluşma noktasıdır.
Doğrudan muhatap olunan, ilk ağızdan emir alınan yerdir.
Neye şahitlik yapacağız?
Allah’a ve Muhammed’e.
Nasıl şahitlik yapılır?
Yaşayarak. Bil-fiil tespit edip müspet hale getirerek.
Biz tespitleyemezsek öyle değil midir?
Zaten öyledir.
Fark ne olacak?
Biz müspetleyeceğiz ki; zan yaşamdan, zahir yaşamdan kurtulalım.
Neyi müspetleyeceğiz?
Allah’ın tek ve bütün olduğunu, O’ndan başka hiçbir şey olmadığını, ve Muhammed noktasında yaşadığımızı. Yani O’na en yakın yerde yaşadığımızı.
Kalp ile tasdik edeceğiz.
Yani kalbimizin derinliğinde ki tüm zıtlıklar saflaşacak. Olmadı, ortadan kalkacak, yok olacak.
Dil ile ikrar edeceğiz.
Yani aklımız buna olur verecek.
Yani, aklımızı can noktasına, öz dediğimiz, yaratan ve yaşatan, tek ve bütün güce katacağız.
Kısaca; CAN Noktamızda kalacağız!
Zaten öyle değil mi?
Evet, aynen öyle. Ama farkına varacağız!