YANILMASIZ AKIL
Kişi, kabul etmek için güvenmek, güvenmek için de inanmak zorundadır.
İnanan kimse, güven sahibi olur. Hissettiği güven, kişiyi gerçekçi kılar ve hüküm verebilmek kabiliyetine erişir. Böylece kişi, kesin yargıya ulaşabilir.
İnanmakla başlayan ve güven, gerçekçilik, hakimiyet ve kesin yargı ile devam eden sürecin sonucu yetki ve adalet sahibi olmaktır.
Böylece yanılmasız akıl devreye girer. Yanılmasız aklın temeli inanmaktır.
İNANMAK
İnanmak; bir şeyin doğru olduğunu kabul etmek demektir. Aynı şeye, aynı seviyede inanan kişilerin davranışları aynı olur.
İnanmak ve inanılmak, İnsan için kesin olan ihtiyaçlardandır. Acıkmak, susamak kadar net duyulur ve bu ihtiyaç giderilmezse rahatsızlık verir.
Gerçek insanın teşekkülü ve tezahürü inancının sağlamlığından itibaren başlar.
İNANMAK VE BİLGİ BERABER İLERLER.
Durumun, kişide oluşturduğu suret bilgidir. Bilen özne ile, bilinen nesne arasında ki ilişkiye bilgi denir. Bilginin kesinleşmiş haline ilim denilir. Kati ilim vahiydir.
BİLGİNİN SEVİYELERİ
-
İlm-el yakin: akli veya nakli deliller ile elde edilen bilgidir.
-
Ayn-el yakin: duyular yoluyla elde edilen bilgidir.
-
Hakk-el yakin: iç duyular veya tecrübe ve deneyimler vasıtasıyla meydana gelen en kesin bilgidir.
İNANMAK 4 SEVİYEDE OLUR.
2. Duyulara dayalı inanmak
3. Yaşantıya dayalı inanmak
4. Güdümlere dayalı inanmak
1. İHTİMALLERE DAYALI İNANMAK (Şüpheli İnanç)
2. DUYULARA DAYALI İNANMAK
• Düşünme ve akıl yürütme yoluyla elde edilen inanç.
• Gözlem ve deney yolu ile elde edilen inanç.
• Gündelik, toplumsal alışkanlıklar ile kazanılan doğrulara duyulan inanç (sağduyu).
3. TECRÜBEYE/YAŞANTIYA DAYALI İNANMAK
4. ÖZDEN (güdümlere dayalı) İNANMAK
1. Rivayet şahitliği, 2. Duyu Şahitliği, 3. Fiili Şahitlik.