Abdiyet ve İbadet
Abdiyet ve İbadet kavramlarında, bir bakıma, fiil-fail ilişkisi vardır. İbadet abdiyetin sonucudur. Ancak abdiyet, körü körüne kölelik değildir.
Abdiyet ve İbadet kavramlarında, bir bakıma, fiil-fail ilişkisi vardır. İbadet abdiyetin sonucudur. Ancak abdiyet, körü körüne kölelik değildir.
Anahtar; İnsan olabilmenin şartı, “unutmadan anmak”tır.
Allah adına iş yapmak, vahdet meselesidir. “Allah adına” bir işe başlayan vekil-i sahibtir.
Bir şeyi sahibine emanet etmeye kalkmak ancak kendini kandırmaktır. Hiç bir şey zaten ait olduğu sahibine emanet edilemez!
Regaib’i idrak ve ihya edebilmek için, öncelikle İnsan denilenin ne olduğunu anlamak zorundayız. Öncelikle kendimizi tanımak zorundayız.
Beden, canlılığının emir ve iradesi altında yaşamak için var. Tıpkı kainatın, hayatın emir ve iradesinde yaşaması gibi…
İnsan, Allah’ın kendisine ilettiği emri duymasa da, Allah’ın iradesine icbar olur ve yerine getirir.
Sürekli kurgulamak olayı içinde faaliyet gösteren düşünce sistemi, hiçbir anda boş durmaz, duramaz. Fiziksel hastalıklarımızın bile kaynağı düşüncelerimizdir.
Kişi, kendisini İslam’dan uzaklaştıran düşünce ve esaretlerden, kendisini alıkoyarsa, doğal ve kaçınılmaz olarak yönleneceği yer İslam’dır.
YIKICI TARAF, Dünya yaşantısının gücüne ve hakimiyetine inanır. Kutsalları yoktur. Sadece madde sevgisiyle hareket eder.
İslam’ın, Allah’ın dininin KAMİL noktası olduğu düşünüldüğünde, “MÜSLÜMAN” olmanın ötesinde bir inanç seviyesi düşünülemez!
Sahiblik mazhariyetinde olan insan, anlatmaya değil, anlamaya memurdur!
Aklımızı CAN Noktasına, ÖZ’e, yaratan ve yaşatan, tek ve bütün güce katacağız.
Emir üzere abd olarak yaşayan İnsan’ın Düşe ve Düşünmeye ihtiyacı yoktur. Zaten itaat halindedir!
Aşk, sevgi ile; sevgi alaka ile başlar…
İslam’ın, Allah’ın dininin KAMİL noktası olduğu düşünüldüğünde, “MÜSLÜMAN” olmanın ötesinde bir inanç seviyesi düşünülemez!
İnsanlar, gerek yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilmek, gerekse itikatlarının gerektirdiği ibadetlerini yerine getirebilmek için zamanı belirlemeye ve takvim kullanmaya ihtiyaç duyarlar.
Ezan; hem beşerin verimini düzenler; hem de ilan edildiği mahalde, arzın ve semanın verimini tanzim eder.
Ekonomik özgürlüğümüzü elimizden almak maksadıyla, küresel güçlerin planladıkları sahte tanımlamalardan arınmak ve zihinlerimizi özgürleştirmek zorundayız.
Eğer bir düzen yada kural ülkemde işler hale gelecek ise bunun, benim milletimin gerek fıtratı ile gerek inançları ile gerekse ülküleri ile bağdaşması gerekir.
Arz ve Sema, İnsan yapısında mevcuttur. ALLAH’ın emir ve iradesi, İnsan’ın kendi yapısından yine kendi yapısına nüzul eder…