İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
14. İBRAHİM / 10
Sure Ayet Sayısı: 52
Kitap Sırası: 14
Nüzul Sırası: 72
Nüzul Yeri: MEKKE

Rasulleri dedi ki:
"Semaları ve arzı fatr eden ALLAH hakkında mı şekk ediyorsunuz!? O, zenblerinizden size gafur olmak için sizi davet ediyor... ve sizi müsemma ecele tehir ediyor."
Onlar dediler ki:
"Muhakkak siz, sadece... bizi ata-babalarımızın abd olmuş oldukları şeylerden sadd etmeyi irade eden... bizim mislimizde beşersiniz. Artık bize, mübin sultan ile gelin."

Orijinal Metin: Diğer Meal:
قَالَتْ رُسُلُهُمْ اَفِي اللّٰهِ شَكٌّ فَاطِرِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ يَدْعُوكُمْ لِيَغْفِرَ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرَكُمْ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّىۜ قَالُٓوا اِنْ اَنْتُمْ اِلَّا بَشَرٌ مِثْلُنَاۜ تُر۪يدُونَ اَنْ تَصُدُّونَا عَمَّا كَانَ يَعْبُدُ اٰبَٓاؤُ۬نَا فَأْتُونَا بِسُلْطَانٍ مُب۪ينٍ .10
10
kâlet
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

rusuluhum
Kök: RSLKelime: rusul

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Taşıyıcı. Elçi. Getiren ve götüren. / Rasul bir gövde değil, manevi bir sıfattır. Elle tutulup, gözle görülmediği halde; tutan elleri, gören gözleri, hatta kalpleri bile kumanda eden, yetkisi altında tutan, mutlak yürürlüğünü icra eden mücerret ve manevi bir sıfattır. / Kendisine kitap verilmemiş olan, kendisinden önceki inzal edileni devam ettiren Allah elçisi. / Huk: Tasarrufta hakkı olmaksızın, birisinin sözünü olduğu gibi bir başkasına bildiren kimse. / Allah'tan kuluna, kulundan da Allah'a taşıyan.

e
Kök: soruKelime: e

Kelime Anlam:

Soru Edatı. -mı? -mi?

Kök: harfKelime: fi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.

llahi
Kök: ALLAHKelime: allah

Özel İsim

Kelime Anlam:

"Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır.

Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar.

Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.

şekkun
Kök: ŞKKKelime: şekk

... veri girişi devam ediyor ...

Kelime Anlam:

Şüphe, zan. / Bir önermede, doğru yada yanlış olma ihtimallerinin eşitliği. / Bir şeyin varlığı ile yokluğu arasında tereddüt etmek. / Lüzum. / Yarmak. / Yapışmak.

fetırıs
Kök: FT:RKelime: fatır

İsim, Etken, Eril

Kök Anlam:

Başlangıç oluşturan yarılma, açılma, genleşme.
Bir şeye başlamak. İcab eylemek.
Yarık, çatlak. Yarmak.
Yaradılış.
Oruç tutanın orucunu açması.



Kelime Anlam:

Yarık. Çatlak.
Yaradılış, tıynet, hilkat.


Kelime Anlam:

Fatr eden.

semâvâti
Kök: SMVKelime: semavat

İsim, Dişil, Çoğul

Kelime Anlam:

Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.

vel
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

ardı
Kök: eRD:Kelime: arz

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.

yed'ûkum
Kök: DA:VKelime: dava

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Belirli bir amaca ulaşmak için gereken tüm fikir ve edimleri üzerine görev edinmek. Takib edilen fikir.
Bir kimsenin hakkını aramak üzere mahkemeye müracaat etmesi. Hak iddia etmek. Birisinin hâkimin huzurunda başka birisinden hak istemesi.
İnat. Ayak diremek.
Çağırma. Ziyafet.
Bir kimseyi bir şeye sevketmek.
Bir fikri kabul ettirmek için deliller söylemek.

li
Kök: harfKelime: li

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.

yagfira
Kök: G:FRKelime: gafr

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
lekum
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

zunûbikum
Kök: Z!NBKelime:

... veri girişi devam ediyor ...
ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

yuahhirekum
Kök: eH:RKelime: ahir

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Sonra gelen. Sonraki. Son, en son.
El Ahir : Sonu olmayan.

ilâ
Kök: harfKelime: ila

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.

ecelin
Kök: eCLKelime: ecel

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Her mahlukun ve canlının Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti. İleride olacağı şüphesiz olan.

musemmen
Kök: SMVKelime: musemma

İsim, TEF'İL Kalıbı, Edilgen, Eril, Sıfat

Kelime Anlam:

İsimlendirilen, ad verilmiş olan, bir ismi olan. Muayyen zaman. Belirli vakit.

kâlû
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

in
Kök: harfKelime: in

Kelime Anlam:

Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.

entum
Kök: zamirKelime: entum

Zamir
illâ
Kök: harfKelime: illa

Kelime Anlam:

İstisna belirtir.

beşerun
Kök: BŞRKelime: beşer

İsim, Eril

Kelime Anlam:

İnsanın zahiri görünürlüğü. İnsan derisinin dış yüzleri. İnsan. Âdem.

mislunâ
Kök: MS!LKelime: misl

İsim, Eril

Kök Anlam:

Gibi görünmek. Benzer olmak.



Kelime Anlam:

Benzer. Eş. Nazır. Tıpkısı. Aynısı kadar. Bire-bir.

turîdûne
Kök: RVDKelime: irade

Fiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.

en
Kök: harfKelime: en

Kelime Anlam:

Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.

tesuddûnâ
Kök: S:DDKelime:

... veri girişi devam ediyor ...
amme
Kök: harfKelime: amme

Kelime Anlam:
kâne
Kök: KVNKelime: kevn

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.

ya'budu
Kök: A:BDKelime: abd

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Emir alan ve aldığı emri yerine getiren. Buna mecbur olan. / Hareketlerini belirleyecek emirleri almak üzere mabuda bağlantılı olmak. / Köle.

âbâunâ
Kök: eBVKelime: eb

İsim, Eril, Çoğul

Kök Anlam:

(Ebâ, Ebu, Ebi)
Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
Dava. Uğruna yaşanılan gaye.



Kelime Anlam:

(Ebâ, Ebu, Ebi)
Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
Dava. Uğruna yaşanılan gaye.

f
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

e'tûnâ
Kök: eTYKelime: ita

Fiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir

Kelime Anlam:

Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.

bi
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

sultânin
Kök: SLT:Kelime:

... veri girişi devam ediyor ...
mubînin.
Kök: BYNKelime: mubin

İsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril

Kelime Anlam:

Açık, aşikar. Ayan kılan, beyan ve izah eden. Dilediğine doğru yolu gösteren. Hak ile batılın arasını tefrik edip, ayıran. Hakkı hakkınca beyan ve izhar eden.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.