İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
18. KEHF / 28
Sure Ayet Sayısı: 110
Kitap Sırası: 18
Nüzul Sırası: 69
Nüzul Yeri: MEDİNE??

Vechini irade ederek Rabblerini davet edenlerle birlikte, gadat ve aşiyy ile nefsine sabır et.
Dünya hayatının ziynetini irade ederek... aynın onlara düşmanlık etmesin!
BİZ'i zikir etmekten kalbini gafil kıldığımız...
ve hevalarına tabi olan...
ve emri ifrat olan...
kimseye itaat etme!

Orijinal Metin: Diğer Meal:
وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدٰوةِ وَالْعَشِيِّ يُر۪يدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْۚ تُر۪يدُ ز۪ينَةَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِـعْ مَنْ اَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَنْ ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوٰيهُ وَكَانَ اَمْرُهُ فُرُطاً .28
28
v
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

asbir
Kök: S:BRKelime: sabr

Fiil, 2.nci, Eril, Tekil, Emir

Kelime Anlam:

Acıya ve zorluğa katlanmak. Bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryad etmeyip sonunu bekleyip tahammül ile katlanması. Muharebede şecaat gösterme. Bir kimseyi bir şeyden alıkoymak. Öğrendiği bir şeyi başkasının da öğrenmesi için tâkat getirmek.

nefseke
Kök: NFSKelime: nefs

İsim, Dişil, Tekil

Kelime Anlam:

Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. Göz. Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. Ruh, hayat, asıl. Maya. Hamiyet. Dişil (semai müennes) kavramdır.

mea
Kök: harfKelime: mea

Kelime Anlam:

Beraber, birlikte…

llezîne
Kök: harfKelime: ellezi

Kelime Anlam:

Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.

yed'ûne
Kök: DA:VKelime: dava

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Belirli bir amaca ulaşmak için gereken tüm fikir ve edimleri üzerine görev edinmek. Takib edilen fikir.
Bir kimsenin hakkını aramak üzere mahkemeye müracaat etmesi. Hak iddia etmek. Birisinin hâkimin huzurunda başka birisinden hak istemesi.
İnat. Ayak diremek.
Çağırma. Ziyafet.
Bir kimseyi bir şeye sevketmek.
Bir fikri kabul ettirmek için deliller söylemek.

rabbehum
Kök: RBBKelime: rabb

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.

bil
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

gadâti
Kök: G:DVKelime:

... veri girişi devam ediyor ...
vel
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

aşiyyi
Kök: A:ŞVKelime:

... veri girişi devam ediyor ...
yurîdûne
Kök: RVDKelime: irade

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.

vechehu
Kök: VCH!Kelime: vech

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

la
Kök: harfKelime: la

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.

te'du
Kök: A:DVKelime: adv

Fiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geniş Zaman

Kök Anlam:

Koşmak. Hızla ilerlemek (özellikle at ve deve gibi binekler için kullanılır ve saldırganlık içerir).
Düşmanlık etmek. Haddi aşmak. Saldırmak. Zalim.
Hazırlamak. Yayılmak. Salgın hastalığın hızla yayılması.
Uzaklık, mesafe (hem konum için hem de ilişkiler için).



Kelime Anlam:

Koşmak. Hızla ilerlemek (özellikle at ve deve gibi binekler için kullanılır ve saldırganlık içerir).
Düşmanlık etmek. Haddi aşmak. Saldırmak. Zalim.
Hazırlamak. Yayılmak. Salgın hastalığın hızla yayılması.
Uzaklık, mesafe (hem konum için hem de ilişkiler için).

aynâke
Kök: A:YNKelime: ayn

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

Göz. Pınar, kaynak. Çeşme. Tıpkısı, ta kendisi. Zat. Eşyanın hakikatı. Diz. Altın. Nazar değme. Casus. Muayene etmek. Bir yerin ileri gelenleri. Kavmin şereflisi. Meclis azaları. Kaymakam. Muayyen ve müşahhas olan şeyler. Her şeyin en iyisi.

anhum
Kök: harfKelime: an

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.

turîdu
Kök: RVDKelime: irade

Fiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.

zînetel
Kök: ZYNKelime: zinet

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

Süs. Bezek. Kadınlara mahsus kıymetli eşya.

hayâtid
Kök: HYYKelime: hayat

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

Dirilik. Canlılık. Sağlık. / Kasaba ve köy evlerinde üstü kapalı, bir, iki veya üç tarafı açık sofa, avlu.

dunyâ
Kök: DNVKelime: dunya

İsim, Dişil, Tekil

Kelime Anlam:

Dünya (Denâet veya dünüvv. den) En yakın, en aşağı. Şimdiki âlemimiz.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

la
Kök: harfKelime: la

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.

tutı'
Kök: T:VA:Kelime: tavea

Fiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman
men
Kök: harfKelime: men

Kelime Anlam:

Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .

agfelnâ
Kök: G:FLKelime: gafl

Fiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman
kalbehu
Kök: K:LBKelime: kalb

İsim, Dişil, Tekil

Kelime Anlam:

İman merkezi. Gönül. Herşeyin ortası. Bir halden diğer bir hale çevirme. Değiştirme. Bir şeyin içini dışına ve dışını içine çevirmek. Gövdenin kan dolaşımı merkezi. Yürek.

an
Kök: harfKelime: an

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.

zikrinâ
Kök: Z!KRKelime: zikir

İsim, Eril, İsim Fiil

Kelime Anlam:

Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

ttebea
Kök: TBA:Kelime: tebea

Fiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden. Gr: Kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmüş olanları, ashabını görüp, onlardan hadis dinlemiş olan.

hevâhu
Kök: H!VYKelime:

... veri girişi devam ediyor ...
ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

kâne
Kök: KVNKelime: kevn

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.

emruhu
Kök: eMRKelime: emir

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Emredici olan. Seyyid. Şerif. Yüksek rütbeli zabit. Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi. Büyük ve meşhur bir soydan gelen. Hz.Peygamber'in (A.S.M.) soyundan gelen. Zengin.


Kelime Anlam:

İş buyurma. Buyurulan şey. Madde, husus, hadise.

furutan.
Kök: FRT:Kelime:

... veri girişi devam ediyor ...
Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.