İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
19. MERYEM / 50
Sure Ayet Sayısı: 98
Kitap Sırası: 19
Nüzul Sırası: 44
Nüzul Yeri: MEKKE

Onlara Rahmetimizden vehb ettik. Onlar için, aliyy sıdk lisan kıldık.

Orijinal Metin: Diğer Meal:
وَوَهَبْنَا لَهُمْ مِنْ رَحْمَتِنَا وَجَعَلْنَا لَهُمْ لِسَانَ صِدْقٍ عَلِياًّ۟ .50
50
ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

vehebnâ
Kök: VH!BKelime: vehb

... veri girişi devam ediyor ...

Kelime Anlam:

Hibe. Bağış. Vergi. Karşılıksız vermek.

lehum
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

rahmetinâ
Kök: RHMKelime: rahmet

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

Rahm kökünün mastarıdır. Merhamet, acımak, şefkat etmek. İhsan etmek. Esirgemek.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

cealnâ
Kök: CA:LKelime: cal

Fiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.

lehum
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

lisâne
Kök: LSNKelime: lisan

... veri girişi devam ediyor ...

Kelime Anlam:

Dil. Konuşma dili. Lehçe.

sıdkın
Kök: S:DK:Kelime: sıdk

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Doğru söz. Bir şeyin her hususu tam ve kâmil olması. Ahdinde sâbit olmak.
Hakikata muvâfık olan. Kalb temizliği.
Peygamberlere mahsus en mühim beş hasletten birisi.

aliyyen.
Kök: A:LVKelime: aliyy

... veri girişi devam ediyor ...

Kelime Anlam:

Üstün. Yüce. Çok büyük. Meşhur. Necib. Şerif, celil, aziz olan. Büyük, yüksek, meşhur, namdar, ünlü. Cennetin en yüksek tabakası.
El Aliy : Büyüklük toplamı. Toplu olduğu halde yok görünen durum. YÜCE, YÜCELTİCİ.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.