İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
24. NUR / 12-13
Sure Ayet Sayısı: 64
Kitap Sırası: 24
Nüzul Sırası: 102
Nüzul Yeri: MEDİNE

Keşke, o zannı işittiğinizde…
mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, kendi nefslerine hayr olarak... "bu mübin ifktir" deselerdi keşke!?
Keşke,
Onlar, buna dört şahid ile gelselerdi keşke!?
Şahidler ile gelmediklerinde... artık işte onlar... ALLAH indinde onlar, kazibdir.

Orijinal Metin: Diğer Meal:
لَوْلَٓا اِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ الْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بِاَنْفُسِهِمْ خَيْراًۙ وَقَالُوا هٰذَٓا اِفْكٌ مُب۪ينٌ .12
12
lev
Kök: harfKelime: lev

Kelime Anlam:

Şart Edatı (Harf-i Cer). Eğer … se/sa anlamındadır.
Genellikle mazi fiiller ile kullanılır. Geçmiş zamanda gerçekleşmemiş bir eylemi ifade eder.
Bazen gerçekleşmesi imkansız olan istekleri ifade için kullanılır.

la
Kök: harfKelime: la

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.

iz
Kök: harfKelime: iz

Kelime Anlam:

Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa.


Kelime Anlam:

"Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //

semi'tumûhu
Kök: SMA:Kelime: semi

Fiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

İşitme. İşiten, duyan.
Es Semi : İşitme fiili. HERŞEYİ İŞİTEN

zannel
Kök: Z:NNKelime: zann

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Bir önermede, ihtimallerden birinin akıl yolu ile ağır basması ve bunun tercih edilmesi. Sübjektif kanaat. / Şüphe. / Zannetmek, sanmak. / Sezme. / Farkına varma.


Kelime Anlam:

Zanneden. Sanan. Zannedici.

mu'minûne
Kök: eMNKelime: mumin

İsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

İman eden. Allah'a ve emirlerine, kanunlarına iman eden. Allah'a, ahirete, kitablarına, meleklerine, peygamberlerine ve kadere iman edip itaat eden kimse. Emniyete kavuşan. Korkulardan emniyet veren.
El Mu'min : İnanış, inanma, inanıp öylece mutmain olma. ALLAH herşeyi bilerek inanarak yaratır ve bizimle beraber öylece inanır.

vel
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

mu'minâtu
Kök: eMNKelime: mumin

İsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Dişil, Çoğul, Sıfat

Kelime Anlam:

İman eden. Allah'a ve emirlerine, kanunlarına iman eden. Allah'a, ahirete, kitablarına, meleklerine, peygamberlerine ve kadere iman edip itaat eden kimse. Emniyete kavuşan. Korkulardan emniyet veren.
El Mu'min : İnanış, inanma, inanıp öylece mutmain olma. ALLAH herşeyi bilerek inanarak yaratır ve bizimle beraber öylece inanır.

bi
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

enfusihim
Kök: NFSKelime: enfus

İsim, Dişil, Çoğul

Kelime Anlam:

Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. Göz. Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. Ruh, hayat, asıl. Maya. Hamiyet. Dişil (semai müennes) kavramdır.

hayran
Kök: H:YRKelime: hayr

İsim, Eril, Tekil

Kök Anlam:

Hayy olana rücu etmek. Allah'tan alınan emre amede ve itaatkar olmak.



Kelime Anlam:

Meşru davranış. En iyi, seçkin. Seçmek.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

kâlû
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

hâzâ
Kök: harfKelime: heze

Kelime Anlam:

İşaret Sıfatı. Yakın.

ifkun
Kök: eFKKelime: ifk

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Bühtan. Bir suçu birisine yüklemek. İftira.

mubînun.
Kök: BYNKelime: mubin

İsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril, Sıfat

Kelime Anlam:

Açık, aşikar. Ayan kılan, beyan ve izah eden. Dilediğine doğru yolu gösteren. Hak ile batılın arasını tefrik edip, ayıran. Hakkı hakkınca beyan ve izhar eden.

لَوْلَا جَٓاؤُ۫ عَلَيْهِ بِاَرْبَعَةِ شُهَدَٓاءَۚ فَاِذْ لَمْ يَأْتُوا بِالشُّهَدَٓاءِ فَاُو۬لٰٓئِكَ عِنْدَ اللّٰهِ هُمُ الْكَاذِبُونَ .13
13
lev
Kök: harfKelime: lev

Kelime Anlam:

Şart Edatı (Harf-i Cer). Eğer … se/sa anlamındadır.
Genellikle mazi fiiller ile kullanılır. Geçmiş zamanda gerçekleşmemiş bir eylemi ifade eder.
Bazen gerçekleşmesi imkansız olan istekleri ifade için kullanılır.

la
Kök: harfKelime: la

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.

câû
Kök: CYeKelime: cae

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman
aleyhi
Kök: harfKelime: ala

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.

bi
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

erbeati
Kök: RBA:Kelime: erbaa

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

Dört (4) sayısı. // (Günler) Çarşamba.

şuhedâe
Kök: ŞH!DKelime: şuheda

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu'teber sayılan. Gören. Hazır. Veled yatağı denilen ve çocuk ile birlikte çıkan deri.


Kelime Anlam:

Şâhid olan. Meşhude. Allah yolunda canını feda eden Müslüman. Hak için hayatını feda ederek ölen. Allah'ın rızasına eren.
Eş Şehid : Manen görenle görülen birleşir. İkisinin birleştiği yerde aslına ulaşır.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

iz
Kök: harfKelime: iz

Kelime Anlam:

Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa.


Kelime Anlam:

"Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //

lem
Kök: harfKelime: lem

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir.

ye'tû
Kök: eTYKelime: ita

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.

biş
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

şuhedâi
Kök: ŞH!DKelime: şuheda

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu'teber sayılan. Gören. Hazır. Veled yatağı denilen ve çocuk ile birlikte çıkan deri.


Kelime Anlam:

Şâhid olan. Meşhude. Allah yolunda canını feda eden Müslüman. Hak için hayatını feda ederek ölen. Allah'ın rızasına eren.
Eş Şehid : Manen görenle görülen birleşir. İkisinin birleştiği yerde aslına ulaşır.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

ulâike
Kök: harfKelime: ulaike
inde
Kök: A:NDKelime: ind

İsim, Mekan Zarfı

Kelime Anlam:

Arapçada zaman veya mekan konusunda yanındalık, içindelik anlamında kullanılır. (huzur içerir).

llahi
Kök: ALLAHKelime: allah

Özel İsim

Kelime Anlam:

"Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır.

Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar.

Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.

humul
Kök: zamirKelime: hum

Zamir

Kelime Anlam:

Muttasıl zamir. III. Şahıs


Kelime Anlam:

Munfasıl zamir. III. Şahıs

kâzibûne.
Kök: KZ!BKelime: kazib

İsim, Etken, Eril, Çoğul

Kök Anlam:

Yalan söylemek. Uydurmak.
Yalan. Uydurma, asılsız söz.



Kelime Anlam:

Kizb eden. Yalan söyleyen. Yalancı.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.