İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
26. ŞUARA / 15-16-17
Sure Ayet Sayısı: 227
Kitap Sırası: 26
Nüzul Sırası: 47
Nüzul Yeri: MEKKE

Dedi ki,
"Hayır!
Ayetlerimizle zehab edin. Muhakkak ki BİZ, sizinle beraberiz. Sizi işitmekteyiz.

Firavun'a ulaşın... ve ardından deyin ki:
Muhakkak biz, Rabb-il aleminin Rasulüyüz. İsrailoğullarını bizimle beraber irsal et."

Orijinal Metin: Diğer Meal:
قَالَ كَلَّاۚ فَاذْهَبَا بِاٰيَاتِنَٓا اِنَّا مَعَكُمْ مُسْتَمِعُونَ .15
15
kâle
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

kellâ
Kök: harfKelime: kella

Kelime Anlam:

Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

zhebâ
Kök: Z!H!BKelime: zehb

Fiil, 2.nci, Eril, İkil, Emir

Kök Anlam:

Gitmek. Gönderilmek.
Sapmak, gidilen yoldan ayrılmak. Doğru olandan yanlış olana çevrilmek, dönmek.
Değerini değiştitmek veya aldatmak için bir şeyle kaplamak.
Altın kaplamak.



Kelime Anlam:

Gitmek. Gönderilmek.
Sapmak, gidilen yoldan ayrılmak. Doğru olandan yanlış olana çevrilmek, dönmek.
Değerini değiştitmek veya aldatmak için bir şeyle kaplamak.
Altın kaplamak.

bi
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

âyâtinâ
Kök: eYYKelime: ayet

İsim, Dişil, Çoğul

Kelime Anlam:

Eser. Kimsenin inkar edemiyeceği açık delil. Nişan. Alamet. İşaret. Menzil, mekan. Kur'an-ı Kerim'deki her bir cümle. Manen uyanmağa sebeb olan hadise.

innâ
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

meakum
Kök: harfKelime: mea

Kelime Anlam:

Beraber, birlikte…

mustemiûne.
Kök: SMA:Kelime: mustemi

İsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul
فَأْتِيَا فِرْعَوْنَ فَقُولَٓا اِنَّا رَسُولُ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ .16
16
f
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

e'tiyâ
Kök: eTYKelime: ita

Fiil, 2.nci, Eril, Tekil, Emir

Kelime Anlam:

Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.

fir'avne
Kök: FRA:Kelime: firavun

Özel İsim

Kelime Anlam:

Belirli bir kralın adı değil, Mısır'ın (Amalika) eski krallarının adı. / Mısırcada büyük ev, Kıpti dilinde ise timsah demektir. İbranicede “ Parʻō - Kral”, Aramicede halen “Ber-ruʿyā - Mülk sahibi, Hâkim” manasında kullanılmaktadır.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

kûlâ
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 2.nci, İkil, Emir

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

innâ
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

rasûlu
Kök: RSLKelime: rasul

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Taşıyıcı. Elçi. Getiren ve götüren. / Rasul bir gövde değil, manevi bir sıfattır. Elle tutulup, gözle görülmediği halde; tutan elleri, gören gözleri, hatta kalpleri bile kumanda eden, yetkisi altında tutan, mutlak yürürlüğünü icra eden mücerret ve manevi bir sıfattır. / Kendisine kitap verilmemiş olan, kendisinden önceki inzal edileni devam ettiren Allah elçisi. / Huk: Tasarrufta hakkı olmaksızın, birisinin sözünü olduğu gibi bir başkasına bildiren kimse. / Allah'tan kuluna, kulundan da Allah'a taşıyan.

rabbil
Kök: RBBKelime: rabb

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.

âlemîne.
Kök: A:LMKelime: alemin

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Kümülatif ilmin, halıktan mahluka ikramında, cüzlere, parçalara evrilmeden önce ki külliyeti. / Cihan, kâinat. Dünya. Her şey. / Cemaat. Halk. Cemiyet. / Dehr. / Hususi hal ve keyfiyet. / Bir güneş ile ona tabi olan ve etrafında devreden seyyarelerin teşkil ettiği daire.

اَنْ اَرْسِلْ مَعَنَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَۜ .17
17
en
Kök: harfKelime: en

Kelime Anlam:

Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.

ersil
Kök: RSLKelime: irsal

Fiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Emir

Kelime Anlam:

Taşımak. / Göndermek, gönderilmek, yollamak, getirmek, götürmek. / Havale kılma. Elçi gönderme. / Salıvermek. Kendi haline koymak. / Sürü sahibi olmak.

meanâ
Kök: harfKelime: mea

Kelime Anlam:

Beraber, birlikte…

benî
Kök: BNYKelime: beni

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Oğullar, evlâtlar, çocuklar. (Aslı: Benûn-Benîn)

isrâîle.
Kök: SRYKelime: israil

Özel İsim

Kelime Anlam:

Hz.İshak(as)'ın oğlu Hz.Yakub'un lâkabı. / Gizli gizli ve hızlı hızlı kaçan, tüyen; / İmkan bulduğunda ezici ve yıkıcı olan, doğru yoldan çeviren; / Her yere sari olan, bulaşan, yayılan. / Süryanicede, Tanrı(!)nın Savaşçısı anlamı vardır.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.