İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
33. AHZAB / 56
Sure Ayet Sayısı: 73
Kitap Sırası: 33
Nüzul Sırası: 90
Nüzul Yeri: MEDİNE

Muhakkak ki ALLAH ve O'nun melekleri, Nebi üzre salat eder.
Ey iman edenler!
Siz de ona salat edin!... ve teslim oluş ile teslim olun!

Orijinal Metin: Diğer Meal:
اِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰٓئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّۜ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْل۪يماً .56
56
inna
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

llahe
Kök: ALLAHKelime: allah

Özel İsim

Kelime Anlam:

"Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır.

Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar.

Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

melâiketehu
Kök: MLKKelime: melaike

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Yetenek, kabiliyet, tasarruf etme gücü. / Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve mehâret. Meleke. / Madde ile mananın kesiştiği yer. / İnsan duyuları tarafından algılanamayan, nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. / Güzel huylu ve güzel olan kimse. / "ülûk" mastarından "elçi, sefir" anlamı olduğu da iddia edilmiştir.

yusallûne
Kök: S:LVKelime: salli

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Salat ikame etmek. / "Salatı ikame et"… manasında.

alen
Kök: harfKelime: ala

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.

nebiyyi
Kök: NBeKelime: nebiyy

İsim, Eril, Çoğul
Kök: harfKelime: ya

Kelime Anlam:

Seslenme, nida ünlemi.

eyyuhe
Kök: harfKelime: eyyu

Kelime Anlam:

Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa

llezîne
Kök: harfKelime: ellezi

Kelime Anlam:

Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.

âmenû
Kök: eMNKelime: iman

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Şahit olunmayan birşeye, bir kaynağa güvenerek itimat etmek.

sallû
Kök: S:LVKelime: salli

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir

Kelime Anlam:

Salat ikame etmek. / "Salatı ikame et"… manasında.

aleyhi
Kök: harfKelime: ala

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

sellimû
Kök: SLMKelime: silm

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir

Kelime Anlam:

Barış, Barışıklık. Barışmak. / Huzur ve sükuneti bozacak hallerden kaçınarak, barışın tesisinden yana olma. Ortaya, tartışma çıkarak mevzular çıkarmama. / İçinden olunan duruma razı olma ve sorun yaratmama. İtaat. // (Bu kavramın ilerisinde "her olanın hakk olduğu" bilinci doğar.)

teslîmen.
Kök: SLMKelime: teslim

İsim, TEF'İL Kalıbı, Eril, İsim Fiil

Kelime Anlam:

(Tef’il Kalıbı - İsim) Bir emaneti alma veya verme. / Emanetindeki bir şeyi (veya kendisini) muhatabının hükmü altına sokma. Muhatabın gücünü, yeterliliğini ve tüm şartlarını kabul ederek koşulsuz uygulama. Karşı koymayı bırakma. /*/ Diş diş etme. Merdiven haline getirme, ayak ayak düzme.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.