İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
35. FATIR / 37
Sure Ayet Sayısı: 45
Kitap Sırası: 35
Nüzul Sırası: 43
Nüzul Yeri: MEKKE

Onlar orada sarha ederler:
"Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et, amel etmiş olduklarımızın gayrısında, salih amel işleyelim."

Tezekkür olacak kimsenin tezekkür edeceği kadar, sizi orada ömürlendirmedik mi?
Size nezir de geldi.
Artık tadın! Artık zalimler için nasır yoktur.

Orijinal Metin: Diğer Meal:
وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ ف۪يهَاۚ رَبَّنَٓا اَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحاً غَيْرَ الَّذ۪ي كُنَّا نَعْمَلُۜ اَوَلَمْ نُعَمِّرْكُمْ مَا يَتَذَكَّرُ ف۪يهِ مَنْ تَذَكَّرَ وَجَٓاءَكُمُ النَّذ۪يرُۜ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ نَص۪يرٍ۟ .37
37
ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

hum
Kök: zamirKelime: hum

Zamir

Kelime Anlam:

Muttasıl zamir. III. Şahıs


Kelime Anlam:

Munfasıl zamir. III. Şahıs

yastarihûne
Kök: S:RH:Kelime: sarh

Fiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman
fîhâ
Kök: harfKelime: fi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.

rabbenâ
Kök: RBBKelime: rabb

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.

ahricnâ
Kök: H:RCKelime: harace

Fiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Emir
na'mel
Kök: A:MLKelime: amel

Fiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

İş. Çalışma. Bir emri veya vazifeyi yerine getirme. Bir bilginin iş olarak tatbiki. Kar, iş işleme.

salihan
Kök: S:LHKelime: salih

İsim, Etken, Eril

Kelime Anlam:

İşe yarar, elverişli, uygun, iyi. / Haklı olan, itikatlı, dindar, dinî emirlere uyan. Faziletli, ehl-i takva olan. / Safi gümüş.

gayre
Kök: G:YRKelime: gayr

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Diğer. Başka, başkası. Rakib. Yabancı. Artık. (kıskançlık içerir) (İstisnâ edâtıdır. Başlarına getirildiği kelimeyi nefy yapar.)

llezî
Kök: harfKelime: ellezi

Kelime Anlam:

Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.

kunnâ
Kök: KVNKelime: kevn

Fiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.

na'melu
Kök: A:MLKelime: amel

Fiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

İş. Çalışma. Bir emri veya vazifeyi yerine getirme. Bir bilginin iş olarak tatbiki. Kar, iş işleme.

e
Kök: soruKelime: e

Kelime Anlam:

Soru Edatı. -mı? -mi?

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

lem
Kök: harfKelime: lem

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir.

nuammirkum
Kök: A:MRKelime: amr

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman
Kök: harfKelime: ma

Kelime Anlam:

Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .

yetezekkeru
Kök: Z!KRKelime: zikr

Fiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak.

fîhi
Kök: harfKelime: fi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.

men
Kök: harfKelime: men

Kelime Anlam:

Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .

tezekkere
Kök: Z!KRKelime: zikr

Fiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

câekumun
Kök: CYeKelime: cae

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
nezîru
Kök: NZ!RKelime: nezir

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Korkutmak. Korkutarak ikaz etmek. Bir iş için korkulacak bir şey söyleyip gözdağı vermek. İlerdeki hesap için korkutmak. ("Beşir" in zıddıdır). / Adak adamak.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

zûkû
Kök: Z!VK:Kelime: zevk

Fiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir

Kelime Anlam:

Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

Kök: harfKelime: ma

Kelime Anlam:

Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .

liz
Kök: harfKelime: li

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.

zâlimîne
Kök: Z:LMKelime: zalim

İsim, Etken, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Zulmeden, haksızlık eden.

min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

nasîrin.
Kök: NS:RKelime: nasır

İsim, Eril, Tekil

Kelime Anlam:

Yardımcı, yardım eden, nusret veren.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.