İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
38. SAD / 4-5
Sure Ayet Sayısı: 88
Kitap Sırası: 38
Nüzul Sırası: 38
Nüzul Yeri: MEKKE

Onlara, kendilerinden bir inzar eden gelmesi acayiblerine gitmişti.
Kafirler demişlerdi ki:
"Bu kezzab sihirbazdır!
İlahları vahid ilah mı kılıyor?
Muhakkak bu, kesinlikle acayib bir şey."

Orijinal Metin: Diğer Meal:
وَعَجِبُٓوا اَنْ جَٓاءَهُمْ مُنْذِرٌ مِنْهُمْۘ وَقَالَ الْكَافِرُونَ هٰذَا سَاحِرٌ كَذَّابٌۚ .4
4
ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

acibû
Kök: A:CBKelime: aceb

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Şaşırmak. Beğenmek. Hoşuna gitmek. Çok acayib. Pek tuhaf olan. Taaccüb, şaşma, hayret. Garib, hoş, latif ve nadir-ül vücud olduğundan bir şey için inkar ve istiğrab etme hali.

en
Kök: harfKelime: en

Kelime Anlam:

Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.

câehum
Kök: CYeKelime: cae

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
munzirun
Kök: NZ!RKelime: munzir

İsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril

Kelime Anlam:

Nezreden.

minhum
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

kâlel
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

kâfirûne
Kök: KFRKelime: kafirun

İsim, Etken, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Gerçeklerin üzerini örterek kendisinin ve/veya başkasının, görmesini, incelemesini, tefekkür etmesini, iman etmesini engelleyen. Hakkı görmeyen ve örten. İyilik bilmeyen. Allah'ı inkar eden. Dinsiz. İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan. Mülhid. Hayvan tersi.

hâzâ
Kök: harfKelime: heze

Kelime Anlam:

İşaret Sıfatı. Yakın.

sâhırun
Kök: SHRKelime: sahir

İsim, Etken, Eril

Kelime Anlam:

Uykusuz kalan. Uyuyamayan.


Kelime Anlam:

Büyücü, büyü yapan, sihir yapan.

kezzâbun.
Kök: KZ!BKelime: kezzab

İsim, Eril, Tekil, Sıfat

Kök Anlam:

Yalan söylemek. Uydurmak.
Yalan. Uydurma, asılsız söz.



Kelime Anlam:

Yalancı. Çok yalan söyleyen.

اَجَعَلَ الْاٰلِهَةَ اِلٰهاً وَاحِداًۚ اِنَّ هٰذَا لَشَيْءٌ عُجَابٌ .5
5
e
Kök: soruKelime: e

Kelime Anlam:

Soru Edatı. -mı? -mi?

cealel
Kök: CA:LKelime: cal

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.

âlihete
Kök: eLH!Kelime: alihe

İsim, Eril, Çoğul

Kök Anlam:

Güvenilen şey. Değer verilen şey.
Tapınılan. Tanrı, put.



Kelime Anlam:

Güvenilen şey. Değer verilen şey.
Tapınılan. Tanrı, put.

ilâhen
Kök: eLH!Kelime: ilah

İsim, Eril, Tekil

Kök Anlam:

Güvenilen şey. Değer verilen şey.
Tapınılan. Tanrı, put.



Kelime Anlam:

Güvenilen şey. Değer verilen şey.
Tapınılan. Tanrı, put.

vâhiden
Kök: VHDKelime: vahid

İsim, Eril, Tekil, Sıfat

Kelime Anlam:

Bir. Bir (1) sayısı. Biricik, eşi ve benzeri olmayan. Tek. / Zatında hiç ortaklığa, çokluğa ihtimali olmayan, parçaları da parçacıkları da olmayan.
El Vahid : ALLAH'ın tekleme, teklik fiili. teklikten gelmesi. Kendisi tekdir ve eşsizdir. Zuhuratları da tekdir ve eşsizdir. Hiç bir şey bir şeye benzemez. "Vahid-ül ehad", tek... teklikten gelmesi.

inne
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

hâzâ
Kök: harfKelime: heze

Kelime Anlam:

İşaret Sıfatı. Yakın.

le
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

şey'un
Kök: ŞYeKelime: şey

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Nesne, şey. İstemek, dilemek.

ucâbun.
Kök: A:CBKelime: ucab

İsim, Eril, Tekil, Sıfat
Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.