İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
50. KAF / 2-3
Sure Ayet Sayısı: 45
Kitap Sırası: 50
Nüzul Sırası: 34
Nüzul Yeri: MEKKE

Bilakis!
Kendilerine, kendilerinden bir inzar eden gelmesini acayib karşıladılar.
Kafirler dediler ki:
"Bu acaib bir şey!
Biz mevt olduğumuz ve turab olduğumuz zaman mı?...
İşte bu baid rücudur."

Orijinal Metin: Diğer Meal:
بَلْ عَجِبُٓوا اَنْ جَٓاءَهُمْ مُنْذِرٌ مِنْهُمْ فَقَالَ الْـكَافِرُونَ هٰذَا شَيْءٌ عَج۪يبٌ .2
2
bel
Kök: harfKelime: bel

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Bilakis. Olumsuz soruya olumlu cevap anlamında evet demektir. / Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir. / Kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.

acibû
Kök: A:CBKelime: aceb

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Şaşırmak. Beğenmek. Hoşuna gitmek. Çok acayib. Pek tuhaf olan. Taaccüb, şaşma, hayret. Garib, hoş, latif ve nadir-ül vücud olduğundan bir şey için inkar ve istiğrab etme hali.

en
Kök: harfKelime: en

Kelime Anlam:

Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.

câehum
Kök: CYeKelime: cae

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
munzirun
Kök: NZ!RKelime: munzir

İsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Eril

Kelime Anlam:

Nezreden.

minhum
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

kâlel
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

kâfirûne
Kök: KFRKelime: kafirun

İsim, Etken, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Gerçeklerin üzerini örterek kendisinin ve/veya başkasının, görmesini, incelemesini, tefekkür etmesini, iman etmesini engelleyen. Hakkı görmeyen ve örten. İyilik bilmeyen. Allah'ı inkar eden. Dinsiz. İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan. Mülhid. Hayvan tersi.

hâzâ
Kök: harfKelime: heze

Kelime Anlam:

İşaret Sıfatı. Yakın.

şey'un
Kök: ŞYeKelime: şey

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Nesne, şey. İstemek, dilemek.

acîbun.
Kök: A:CBKelime: acayib

İsim, Eril, Tekil, Sıfat

Kelime Anlam:

Şaşırmak. Beğenmek. Hoşuna gitmek. Çok acayib. Pek tuhaf olan. Taaccüb, şaşma, hayret. Garib, hoş, latif ve nadir-ül vücud olduğundan bir şey için inkar ve istiğrab etme hali.

ءَاِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَاباًۚ ذٰلِكَ رَجْعٌ بَع۪يدٌ .3
3
e
Kök: soruKelime: e

Kelime Anlam:

Soru Edatı. -mı? -mi?

izâ
Kök: harfKelime: iza

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki.


Kelime Anlam:

Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.

mitnâ
Kök: MVTKelime: mevt

Fiil, Edilgen, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kök Anlam:

Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi.



Kelime Anlam:

Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

kunnâ
Kök: KVNKelime: kevn

Fiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.

turâben
Kök: TRBKelime: turab

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Toprak. Toz.

zâlike
Kök: harfKelime: zelike

Kelime Anlam:

İşaret Sıfatı. Uzak.

rac'un
Kök: RCA:Kelime: raci

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Geri dönen, ric'at eden. Dair, aid, alakası olan, dokunur olan, müteallik. Gr: Bir şahıstan kinaye olan zamir.

baîdun.
Kök: BA:DKelime: baid

İsim, Eril, Tekil, Sıfat

Kelime Anlam:

Zaman yada mekan olarak uzaklık. Uzak. Uzakta. Umulmadık.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.