İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
53. NECM / 27-28
Sure Ayet Sayısı: 62
Kitap Sırası: 53
Nüzul Sırası: 23
Nüzul Yeri: MEKKE

Muhakkak ahirete iman etmeyenler… kendilerinde bunun ilminden olmadığı halde... sadece, zanna tabi olarak... melekleri, dişi isimlendirmesiyle isimlendiriyorlar.
Muhakkak zann... hakktan hiçbir şeye ganiy etmez!

Orijinal Metin: Diğer Meal:
اِنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ لَيُسَمُّونَ الْمَلٰٓئِكَةَ تَسْمِيَةَ الْاُنْثٰى .27
27
inne
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

llezîne
Kök: harfKelime: ellezi

Kelime Anlam:

Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.

la
Kök: harfKelime: la

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.

yu'minûne
Kök: eMNKelime: iman

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Şahit olunmayan birşeye, bir kaynağa güvenerek itimat etmek.

bil
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

âhireti
Kök: eH:RKelime: ahiret

İsim, Dişil, Tekil

Kelime Anlam:

Devamiyet. Yaşam-ı ilahinin devamlılığı.

le
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

yusemmûnel
Kök: SMVKelime: isma

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Yükseltmek. İsim koymak.

melâikete
Kök: MLKKelime: melaike

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Yetenek, kabiliyet, tasarruf etme gücü. / Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve mehâret. Meleke. / Madde ile mananın kesiştiği yer. / İnsan duyuları tarafından algılanamayan, nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. / Güzel huylu ve güzel olan kimse. / "ülûk" mastarından "elçi, sefir" anlamı olduğu da iddia edilmiştir.

tesmiyetel
Kök: SMVKelime: isma

İsim, TEF'İL Kalıbı, Dişil, İsim Fiil

Kelime Anlam:

Yükseltmek. İsim koymak.

unsâ.
Kök: eNS!Kelime: unsa

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

Dişi.

وَمَا لَهُمْ بِه۪ مِنْ عِلْمٍۜ اِنْ يَتَّبِعُونَ اِلَّا الظَّنَّۚ وَاِنَّ الظَّنَّ لَا يُغْن۪ي مِنَ الْحَقِّ شَيْـٔاًۚ .28
28
ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

Kök: harfKelime: ma

Kelime Anlam:

Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .

lehum
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

bihî
Kök: harfKelime: bi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.

min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

ilmin
Kök: A:LMKelime: ilim

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Bilgi.
Bilinmiş ve bilinecek olanların tümünün Hayat-ı ilahi içinde ki kümülatif varlığı. (İlm-i Küll)
Bir muhataptan, okumak, görmek, dinlemek gibi yollardan edinilen bilgi, malumat (İlm-i cüz).
Kişinin bir ilim vericiden (muallim), dıştan 5 DUYU yoluyla ve ders edinerek (talim) edindiği bilgi. Öğrenme.

in
Kök: harfKelime: in

Kelime Anlam:

Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.

yettebiûne
Kök: TBA:Kelime: tebea

Fiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden. Gr: Kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmüş olanları, ashabını görüp, onlardan hadis dinlemiş olan.

illez
Kök: harfKelime: illa

Kelime Anlam:

İstisna belirtir.

zanne
Kök: Z:NNKelime: zann

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Bir önermede, ihtimallerden birinin akıl yolu ile ağır basması ve bunun tercih edilmesi. Sübjektif kanaat. / Şüphe. / Zannetmek, sanmak. / Sezme. / Farkına varma.


Kelime Anlam:

Zanneden. Sanan. Zannedici.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

innez
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

zanne
Kök: Z:NNKelime: zann

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Bir önermede, ihtimallerden birinin akıl yolu ile ağır basması ve bunun tercih edilmesi. Sübjektif kanaat. / Şüphe. / Zannetmek, sanmak. / Sezme. / Farkına varma.


Kelime Anlam:

Zanneden. Sanan. Zannedici.

la
Kök: harfKelime: la

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.

yugnî
Kök: G:NYKelime: gny

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kök Anlam:

Elinde bulunan imkan ve varlıklar ile topluma daha fazla faydalı olabilme kabiliyetine gani olmak denir. Fakir sözcüğünün karşıtıdır.



Kelime Anlam:

Elinde bulunan imkan ve varlıklar ile topluma daha fazla faydalı olabilme kabiliyetine gani olmak denir. Fakir sözcüğünün karşıtıdır.

minel
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

hakkı
Kök: HK:K:Kelime: hakk

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Batılın zıddı. Gerçek. Her sabit ve doğru olan şey. Adalet. Herkesin meşru olan salahiyeti, iktidarı, bir şey üzerindeki malikiyyeti. Dava ve iddia. Hakikate uygunluk. Pay, hisse. Münasib. Vukuu vacib, geleceği şüphesiz olan. Yapacağını yalansız yapan kimse.
El Hakk : Doğruluk fiili.

şey'en.
Kök: ŞYeKelime: şey

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Nesne, şey. İstemek, dilemek.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.