İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
54. KAMER / 6-7-8
Sure Ayet Sayısı: 55
Kitap Sırası: 54
Nüzul Sırası: 37
Nüzul Yeri: MEKKE

Artık, onlardan tevella et.
Davetçinin nükre bir şeye davet edeceği yevmde… davetçiye hetaa edenler… basarları huşu içinde… cedeslerinden neşr olan çekirgeler gibi ihrac olurlar.
Kafirler der ki:
"Bu asir bir yevmdir."

Orijinal Metin: Diğer Meal:
فَتَوَلَّ عَنْهُمْۢ يَوْمَ يَدْعُ الدَّاعِ اِلٰى شَيْءٍ نُكُرٍۙ .6
6
fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

tevelle
Kök: VLYKelime: veli

Fiil, TEFA'UL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Emir

Kelime Anlam:

Sahib, mâlik. Evliya. Dost Muin. Muhafaza eden. Küçük çocukların hâlinden mes'ul kimse. Sıddık. Baba. Babanın babası, ced.
El Veli : ALLAH'ın inanmak fiilidir. İnsan, özünün inancı ile ALLAH'la birleşince veli oluyor.

anhum
Kök: harfKelime: an

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.

yevme
Kök: YVMKelime: yevm

İsim, Eril, Zaman Zarfı

Kelime Anlam:

Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.

yed'ud
Kök: DA:VKelime: dava

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Belirli bir amaca ulaşmak için gereken tüm fikir ve edimleri üzerine görev edinmek. Takib edilen fikir.
Bir kimsenin hakkını aramak üzere mahkemeye müracaat etmesi. Hak iddia etmek. Birisinin hâkimin huzurunda başka birisinden hak istemesi.
İnat. Ayak diremek.
Çağırma. Ziyafet.
Bir kimseyi bir şeye sevketmek.
Bir fikri kabul ettirmek için deliller söylemek.

dâi
Kök: DA:VKelime: dai

İsim, Etken, Eril

Kelime Anlam:

Dava adamı.
Davetçi, davet eden.
Sebeb.
İnsanı, bir amaca candan bağlamağa sürükleyen iç duygusu. Mucib ve sebep.
Arzu, hırs.
Bahane.

ilâ
Kök: harfKelime: ila

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.

şey'in
Kök: ŞYeKelime: şey

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Nesne, şey. İstemek, dilemek.

nukurin.
Kök: NKRKelime: nukr

İsim, Eril, Tekil, Sıfat

Kelime Anlam:

Anlayışı, fikri, ferâseti iyi olmak. Zorluk. İnkâr.

خُشَّعاً اَبْصَارُهُمْ يَخْرُجُونَ مِنَ الْاَجْدَاثِ كَاَنَّهُمْ جَرَادٌ مُنْتَشِرٌۙ .7
7
huşşe'an
Kök: H:ŞA:Kelime:

... veri girişi devam ediyor ...
ebsâruhum
Kök: BS:RKelime: ebsar

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Görme duyusu. Gözün görmesi. Kalble hissetme. Kalb gözü. İdrak. Fikir. Gözleme, takib etme.

yahrucûne
Kök: H:RCKelime: harace

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman
minel
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

ecdâsi
Kök: CDS!Kelime: cedes

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Kum içindeki kuluçka yuvası. / Yeniden başlama noktası. / Kabir, mezar.

ke
Kök: harfKelime: ke

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). gibi, sanki anlamlarındadır. Benzetme içindir.

ennehum
Kök: harfKelime: enne

Kelime Anlam:

Şart edatı. her nerede … se/sa; her nereye … se/sa; her neresi … se/sa


Kelime Anlam:

İsim cümlesinin manasını masdara çevirir. “enne” tercüme edilirken; “-olduğunu, -dığını” olarak tercüme edilir. Te’kid yani pekiştirme harfidir. Cümle başında gelmez. “enne”nin ismi, “mansub”; haberi merfu olur.

cerâdun
Kök: CRDKelime:

... veri girişi devam ediyor ...
munteşirun.
Kök: NŞRKelime: munteşir

İsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril, Sıfat

Kelime Anlam:

Açılmış, yayılmış, dağılmış, neşredilmiş, basılmış. Duyulmuş, etrafa yayılmış.

مُهْطِع۪ينَ اِلَى الدَّاعِۜ يَقُولُ الْـكَافِرُونَ هٰذَا يَوْمٌ عَسِرٌ .8
8
muhtıîne
Kök: H!T:A:Kelime:

... veri girişi devam ediyor ...
iled
Kök: harfKelime: ila

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.

dâi
Kök: DA:VKelime: dai

İsim, Etken, Eril

Kelime Anlam:

Dava adamı.
Davetçi, davet eden.
Sebeb.
İnsanı, bir amaca candan bağlamağa sürükleyen iç duygusu. Mucib ve sebep.
Arzu, hırs.
Bahane.

yekûlul
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

kâfirûne
Kök: KFRKelime: kafirun

İsim, Etken, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Gerçeklerin üzerini örterek kendisinin ve/veya başkasının, görmesini, incelemesini, tefekkür etmesini, iman etmesini engelleyen. Hakkı görmeyen ve örten. İyilik bilmeyen. Allah'ı inkar eden. Dinsiz. İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan. Mülhid. Hayvan tersi.

hâzâ
Kök: harfKelime: heze

Kelime Anlam:

İşaret Sıfatı. Yakın.

yevmun
Kök: YVMKelime: yevm

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.

asirun.
Kök: A:SRKelime:

... veri girişi devam ediyor ...
Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.