Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

Şart edatı. her nerede … se/sa; her nereye … se/sa; her neresi … se/sa

İsim cümlesinin manasını masdara çevirir. “enne” tercüme edilirken; “-olduğunu, -dığını” olarak tercüme edilir. Te’kid yani pekiştirme harfidir. Cümle başında gelmez. “enne”nin ismi, “mansub”; haberi merfu olur.

"Namı büyük" mealinde olup. Cenab-ı Hakk'ın kudsiyet ve büyüklüğü için hürmeten söylenir.

Yenilik. Ululuk. Büyüklük. Azimlik. Şan. Nasip, kısmet ve zenginlik. / Çalışma ve gayret. / Kat'edip (kesip) geçmek. Düz araziyi baştan başa geçmek. / Kesmek, kesip biçmenin neticesi olan yenilik. / Gece gündüz mesafe alma zımmında yardımcı olan ilahi feyz. iyi baht, kıymet ve onur. / Babanın babası veya ananın babası.

Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.

Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .

Ahz edinmek. Kendi kendine ahz etmek. Kabullenmek. / "Öyle" diye bakmak.

Sohbet edilen kimse. Bir şeyi koruyan ve ona malik olan. Bir iş yapmış olan. Bir vasfı olan. Eş. Yakın arkadaş. Yoldaş. Yakın dost. Yoldaş, yol arkadaşı. Gözcü.

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.

Erkek çocuk. Oğul. Çocuk. Döl, yavru.