İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
80. ABESE / 18-19-20-21-22
Sure Ayet Sayısı: 42
Kitap Sırası: 80
Nüzul Sırası: 24
Nüzul Yeri: MEKKE

Onu neyden halk etti?
Nutfeden!…
Onu halk etti... ve ardından onu kaderledi.
Sonra ona, sebili yesir etti.
Sonra onu, mevt etti... ve ardından kabirledi.
Sonra... dilediği zaman, onu neşr eder.

Orijinal Metin: Diğer Meal:
مِنْ اَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُۜ .18
18
min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

eyyi
Kök: harfKelime: eyyu

Kelime Anlam:

Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa

şey'in
Kök: ŞYeKelime: şey

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Nesne, şey. İstemek, dilemek.

halakahu.
Kök: H:LK:Kelime: halk

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kök Anlam:

Yaratmak.
Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
Halk, toplum.



Kelime Anlam:

Yaratmak.
Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
Halk, toplum.

مِنْ نُطْفَةٍۜ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُۙ .19
19
min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

nutfetin
Kök: NT:FKelime: nutfe

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

Duru ve saf su. / Meni. Rahimde iki yarım ve ayrı cinsten hücrelerin birleşmişi. / Taşmış, dökülmüş su. / Deniz.

halakahu
Kök: H:LK:Kelime: halk

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kök Anlam:

Yaratmak.
Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
Halk, toplum.



Kelime Anlam:

Yaratmak.
Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
Halk, toplum.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

kadderahu.
Kök: K:DRKelime: kadr

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına.

ثُمَّ السَّب۪يلَ يَسَّرَهُۙ .20
20
summes
Kök: harfKelime: summe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.

sebîle
Kök: SBLKelime: sebil

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Büyük ve açık yol, cadde. Dağıtılan su, su dağıtma.

yesserahu.
Kök: YSRKelime: yesar

Fiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Sol. Sol el. Varlık, zenginlik. Gençlik. Bolluk. Kolaylık.

ثُمَّ اَمَاتَهُ فَاَقْبَرَهُۙ .21
21
summe
Kök: harfKelime: summe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.

emâtehu
Kök: MVTKelime: mevt

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kök Anlam:

Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi.



Kelime Anlam:

Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

ekberahu.
Kök: K:BRKelime: kabr

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Mezar. Merkad. Ölünün toprağa gömüldüğü yer.

ثُمَّ اِذَا شَٓاءَ اَنْشَرَهُۜ .22
22
summe
Kök: harfKelime: summe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.

izâ
Kök: harfKelime: iza

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki.


Kelime Anlam:

Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.

şâe
Kök: ŞYeKelime: şae

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Diledi, istedi, murad eyledi.

enşerahu.
Kök: NŞRKelime: neşr

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak. Başıboş cemaat. Bir yerden ayrılarak dağılmak. Bulutlu günde yel esmek. İzhar etmek. Katetmek. Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.