| Rahman, Rahim ALLAH adına! |
80. ABESE / 1-2Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Kör olan kendisine geldi diye… surat astı... ve tevella etti! | عَبَسَ وَتَوَلّٰىۙ | .1 | 1 |
abese Kök: A:BSKelime: ... veri girişi devam ediyor ... Kök Anlam: ✦ Surat asmak. Yüz buruşturmak.
✦ Buruşuk yüzlü.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
tevellâ. Kök: VLYKelime: veliFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Sahib, mâlik. Evliya. Dost Muin. Muhafaza eden. Küçük çocukların hâlinden mes'ul kimse. Sıddık. Baba. Babanın babası, ced.
El Veli : ALLAH'ın inanmak fiilidir. İnsan, özünün inancı ile ALLAH'la birleşince veli oluyor. | | | | | | اَنْ جَٓاءَهُ الْاَعْمٰىۜ | .2 | 2 |
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
câehul Kök: CYeKelime: calFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
a'mâ. Kök: A:MYKelime: amaİsim, Eril Kelime Anlam: Kör. Gözü görmeyen. Manevi körlük, cahillik, bilgisizlik. Yağmur bulutları. | | | | |
Diğer Meal: Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
|
80. ABESE / 3-4Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | İdra edemezsin ki... ola ki tezkiye olur... yada tezekkür eder... ve ardından zikri ona menfaat sağlar. | وَمَا يُدْر۪يكَ لَعَلَّهُ يَزَّكّٰىۙ | .3 | 3 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
yudrîke Kök: DRYKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
leallehu Kök: harfKelime: lealleKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Umulurki ümit ediyorum manasina gelir. Terecci yani beklenti harfidir. “Belki, umulur ki” manalarına gelir. Olması muhtemel şeyler için kullanılır.
yezzekkâ. Kök: ZKVKelime: zekvFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman | | | | | | اَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّكْرٰىۜ | .4 | 4 |
ev Kök: harfKelime: evKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). yahut, veya, ya da / Tereddüt, şüphe veya iki şeyden birini seçme serbestisini ifade eder.
yezzekkeru Kök: Z!KRKelime: zikrFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
tenfeahuz Kök: NFA:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
zikrâ. Kök: Z!KRKelime: zikirİsim, Dişil Kelime Anlam: Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak. | | | | |
Diğer Meal: (Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak, Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.
|
80. ABESE / 5-6-7Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | İstigna eden kimseye… sen, ona sady ediyorsun.
Onun tezkiye olmasından sana ne! | اَمَّا مَنِ اسْتَغْنٰىۙ | .5 | 5 |
emmâ Kök: harfKelime: emmaKelime Anlam: Şart Edatı. Lâkin, ancak şu kadar var ki.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
istagnâ. Kök: G:NYKelime: gnyFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Elinde bulunan imkan ve varlıklar ile topluma daha fazla faydalı olabilme kabiliyetine gani olmak denir. Fakir sözcüğünün karşıtıdır. Kelime Anlam: ✦ Elinde bulunan imkan ve varlıklar ile topluma daha fazla faydalı olabilme kabiliyetine gani olmak denir. Fakir sözcüğünün karşıtıdır. | | | | | | فَاَنْتَ لَهُ تَصَدّٰىۜ | .6 | 6 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
ente Kök: zamirKelime: enteZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. II. Şahıs
lehu Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
tesaddâ. Kök: S:DYKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَمَا عَلَيْكَ اَلَّا يَزَّكّٰىۜ | .7 | 7 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
aleyke Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
lla Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yezzekkâ. Kök: ZKVKelime: zekvFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman | | | | |
Diğer Meal: Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; Sen, ona yöneliyorsun. (İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne!
|
80. ABESE / 8-9-10Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Haşy içinde sana say eden kimse… ve ardından sen ona lehv ediyorsun. | وَاَمَّا مَنْ جَٓاءَكَ يَسْعٰىۙ | .8 | 8 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
emmâ Kök: harfKelime: emmaKelime Anlam: Şart Edatı. Lâkin, ancak şu kadar var ki.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
câeke Kök: CYeKelime: caeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
yes'â. Kök: SA:YKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَهُوَ يَخْشٰىۙ | .9 | 9 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
huve Kök: zamirKelime: huveZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
yahşâ. Kök: H:ŞYKelime: haşyFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: | | | | | | فَاَنْتَ عَنْهُ تَلَهّٰىۚ | .10 | 10 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
ente Kök: zamirKelime: enteZamir Kelime Anlam: Munfasıl zamir. II. Şahıs
anhu Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
telehhâ. Kök: LH!VKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
|
80. ABESE / 11-12Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır! Sakın!
Muhakkak o tezkirdir!
Artık dileyen kimse onu zikir eder. | كَلَّٓا اِنَّهَا تَذْكِرَةٌۚ | .11 | 11 |
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
innehâ Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
tezkiratun. Kök: Z!KRKelime: tezkireİsim, TEF'İL Kalıbı, Dişil, İsim Fiil Kelime Anlam: Pusula. Herhangi bir iş için izin verildiğini bildirmek üzere alınan resmi vesika. Bazı meslek sahipleri için yazılan, o şahsın şahsi ve mesleki durumu hakkında bilgi. Biyografi. | | | | | | فَمَنْ شَٓاءَ ذَكَرَهُۢ | .12 | 12 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
şâe Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
zekerahu. Kök: Z!KRKelime: zekerFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: | | | | |
Diğer Meal: Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’an) bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır.
|
80. ABESE / 13-14-15-16Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Kerim olan, berr olan sefirlerin elleri ile... mükerrem, merfu, mutahhar sahifelerdedir. | ف۪ي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍۙ | .13 | 13 |
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
suhufin Kök: S:HFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mukerrametin. Kök: KRMKelime: mukerremİsim, TEF'İL Kalıbı, Edilgen, Dişil, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: | | | | | | مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍۙ | .14 | 14 |
merfûatin Kök: RFA:Kelime: merfuİsim, Edilgen, Dişil Kelime Anlam: Yükseltilmiş. Yüksekte. Terfi ettirilmiş. Ref' olunmuş. Hükümsüz bırakılmış. Gr: Zamme ile harekelenmiş harf. Yani: Harfin harekesi, ötre (mazmum) "u, ü, o, ö şeklinde" okunan harf.
mutahheratin. Kök: T:H!RKelime: mutahharİsim, TEF'İL Kalıbı, Edilgen, Dişil, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: Temiz. Pâk. Kudsi, pâklanmış. Tâhir kılınmış. Mübârek. | | | | | | بِاَيْد۪ي سَفَرَةٍۙ | .15 | 15 |
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
eydî Kök: YDYKelime: eydiİsim, Dişil, Çoğul Kök Anlam: ✦ El.
✦ Nimet.
✦ Ön, ön taraf, ileri taraf.
✦ Mc: Kuvvet, kudret, güç. Yardım.
(yedan, yedi: iki el) (eydi... eyâdi) Kelime Anlam: ✦ El.
✦ Nimet.
✦ Ön, ön taraf, ileri taraf.
✦ Mc: Kuvvet, kudret, güç. Yardım.
(yedan, yedi: iki el) (eydi... eyâdi)
seferatin. Kök: SFRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | كِرَامٍ بَرَرَةٍۜ | .16 | 16 |
kirâmin Kök: KRMKelime: kiramİsim, Dişil, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: Takdir edilerek kabul görmüş olan ikram. / Şerefli. Güzide, seçkin, kıymetli şey.
El Kerim : İkram fiili.
beraratin. Kök: BRRKelime: ebrarİsim, Dişil, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: İyilik ve ihsan edici, muhsin. Sözünde duran. Takvâ ehli olan, her çeşit günahlardan sakınan. Çok hayır sahibi. Özü sözü doğru olan, hamiyetli. Dindar ve temiz kimse. Susuz, kuru yerler. Toprak. Yeryüzü, yer.
El Berr : Mütemadiyyen beraberlik fiili. | | | | |
Diğer Meal: 13,14,15,16. O, şerefli ve sâdık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir.
|
80. ABESE / 17Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Katl olası İnsan!
Ne de kafir o! | قُتِلَ الْاِنْسَانُ مَٓا اَكْفَرَهُۜ | .17 | 17 |
kutilel Kök: K:TLKelime: katlFiil, Edilgen, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam:
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
ekferahu. Kök: KFRKelime: kefrFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Örtme, sarma. Köy, karye. | | | | |
Diğer Meal: Kahrolası (inkârcı) insan! Ne nankördür o!
|
80. ABESE / 18-19-20-21-22Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Onu neyden halk etti?
Nutfeden!…
✦ Onu halk etti... ve ardından onu kaderledi.
✦ Sonra ona, sebili yesir etti.
✦ Sonra onu, mevt etti... ve ardından kabirledi.
✦ Sonra... dilediği zaman, onu neşr eder. | مِنْ اَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُۜ | .18 | 18 |
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
şey'in Kök: ŞYeKelime: şeyİsim, Eril Kelime Anlam: Nesne, şey. İstemek, dilemek.
halakahu. Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. | | | | | | مِنْ نُطْفَةٍۜ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُۙ | .19 | 19 |
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
nutfetin Kök: NT:FKelime: nutfeİsim, Dişil Kelime Anlam: Duru ve saf su. / Meni. Rahimde iki yarım ve ayrı cinsten hücrelerin birleşmişi. / Taşmış, dökülmüş su. / Deniz.
halakahu Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kadderahu. Kök: K:DRKelime: kadrFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına. | | | | | | ثُمَّ السَّب۪يلَ يَسَّرَهُۙ | .20 | 20 |
summes Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
sebîle Kök: SBLKelime: sebilİsim, Eril Kelime Anlam: Büyük ve açık yol, cadde. Dağıtılan su, su dağıtma.
yesserahu. Kök: YSRKelime: yesarFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Sol. Sol el. Varlık, zenginlik. Gençlik. Bolluk. Kolaylık. | | | | | | ثُمَّ اَمَاتَهُ فَاَقْبَرَهُۙ | .21 | 21 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
emâtehu Kök: MVTKelime: mevtFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kök Anlam: Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi. Kelime Anlam: Dünya yaşantısının yüklediği görevlerden paydos olma hali. Gövdeli yaşantının bitmesi.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
ekberahu. Kök: K:BRKelime: kabrFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Mezar. Merkad. Ölünün toprağa gömüldüğü yer. | | | | | | ثُمَّ اِذَا شَٓاءَ اَنْشَرَهُۜ | .22 | 22 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
izâ Kök: harfKelime: izaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki. Kelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.
şâe Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
enşerahu. Kök: NŞRKelime: neşrFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak. Başıboş cemaat. Bir yerden ayrılarak dağılmak. Bulutlu günde yel esmek. İzhar etmek. Katetmek. Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak. | | | | |
Diğer Meal: Allah, onu hangi şeyden yarattı? Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi. Sonra ona yolu kolaylaştırdı. Sonra onu öldürdü ve kabre koydu. Sonra, dilediği vakit onu diriltir.
|
80. ABESE / 23Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır! Asla!
Kaza ettiği, kendisine emir edilen değildir! | كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَٓا اَمَرَهُۜ | .23 | 23 |
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
lemmâ Kök: harfKelime: lemmaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir. Vaktâki, o zaman. / Henüz / İstisna için: "İllâ" yerinde de olur.
yakdi Kök: K:D:YKelime: kazaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Bir işi tamamiyle kesip atmak, kesin hükmü verip uygulamak. / Kaderin, takdirin ve emrin yerine gelmesi. / Birdenbire olan musibet. Beklenmedik belâ. / İstemeden yapılan zarar. / Bir şeyi birbirine lâzım kılmak. İcab. / Beyan eylemek. / Ahdini yerine getirmek. Ödemek, edâ etmek. / Ölüm. / Hâkimlik, hâkimin hükmü. Hükmetmek. / Kadı'nın hükümetinin hududu olan memleket. / Vaktinde kılınmayan namazı sonradan kılmak.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
emerahu. Kök: eMRKelime: emrFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İş buyurma. Buyurulan şey. Madde, husus, hadise. | | | | |
Diğer Meal: Hayır, hayır o, Allah’ın kendisine emrettiğini yerine getirmedi. (İman etmedi.)
|
80. ABESE / 24-25-26Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Artık İnsan nazar etsin!...
✦ kendi taamına…
✦ BİZ'im suyu sabb ederek sabb etmemize…
✦ Sonra arzı, şakk ederek şakk etmemize. | فَلْيَنْظُرِ الْاِنْسَانُ اِلٰى طَعَامِه۪ۙ | .24 | 24 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
l Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
yenzuril Kök: NZ:RKelime: nazaraFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
insânu Kök: eNSKelime: insanİsim, Eril Kelime Anlam: Yetkili ve sahib temsilcinin, beşer yaşantıdaki adı.
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
taâmihî. Kök: T:A:MKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اَنَّا صَبَبْنَا الْمَٓاءَ صَباًّۙ | .25 | 25 |
ennâ Kök: harfKelime: enneKelime Anlam: Şart edatı. her nerede … se/sa; her nereye … se/sa; her neresi … se/sa Kelime Anlam: İsim cümlesinin manasını masdara çevirir. “enne” tercüme edilirken; “-olduğunu, -dığını” olarak tercüme edilir. Te’kid yani pekiştirme harfidir. Cümle başında gelmez. “enne”nin ismi, “mansub”; haberi merfu olur.
sabebnel Kök: S:BBKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mâe Kök: MVH!Kelime: maeİsim, Eril
sabben. Kök: S:BBKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | ثُمَّ شَقَقْنَا الْاَرْضَ شَقاًّۙ | .26 | 26 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
şekaknel Kök: ŞK:K:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
arda Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
şakkan. Kök: ŞK:K:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Her şeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın! Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık!
|
80. ABESE / 27-28-29-30-31-32Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından orada... sizin için ve enamınız için meta olarak... habbeler ve ineb (üzüm) ve yoncalar ve zeytinler ve hurmalar ve galba hadikalar ve fakihler ve ebb (otlaklar) nebat ettik. | فَاَنْبَتْنَا ف۪يهَا حَباًّۙ | .27 | 27 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
enbetnâ Kök: NBTKelime: nebtFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bitme, yerden çıkma. Bitkinin çıkması, meydana gelmesi. Ot.
fîhâ Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
habben. Kök: HBBKelime: habbeİsim, Eril Kelime Anlam: Tane, çekirdek. Tohum. / Yuvarlak olarak hazırlanmış ilaç, hap. / Buğday tanesi veya buna benzer tohum. / Sivilce. / İhtiyaç. Parça. Dirhemin 1/48 kadarı. | | | | | | وَعِنَباً وَقَضْباًۙ | .28 | 28 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ineben Kök: A:NBKelime: inebİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam:
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kadben. Kök: K:D:BKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَزَيْتُوناً وَنَخْلاًۙ | .29 | 29 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
zeytûnen Kök: ZYTKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nahlen. Kök: NH:LKelime: nahlİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Sövmek, iftira etmek. / Bedelsiz bir şey vermek veya bedelsiz verilen şey. / Gelin ya da sünnet alayının önünde taşınan, üzeri çeşitli süslerle bezeli balmumundan yapılmış ağaç. / Un elemek. / Hurma ağacı. / Bal arısı. | | | | | | وَحَدَٓائِقَ غُلْباًۙ | .30 | 30 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
hadâika Kök: HDK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
gulben. Kök: G:LBKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَفَاكِهَةً وَاَباًّۙ | .31 | 31 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
fâkiheten Kök: FKH!Kelime: fakihe ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Yaş meyve, yemiş, yaş hurma ağacı. Şenlendiren, sevindiren.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ebben. Kök: eBBKelime: ebbİsim, Eril Kelime Anlam: Kuru ot. Taze ot. topragin bitki örtüsü, otlak/mera, meyve, sebze. Mer'a, otlak, çayır. Kavga etmek veya bir yerden gitmek için hazırlanmak. | | | | | | مَتَاعاً لَكُمْ وَلِاَنْعَامِكُمْۜ | .32 | 32 |
metâan Kök: MTA:Kelime: meta ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Fayda. Menfaat. Kıymetli eşya. Dünya geçimliği. Tüccar malı.
lekum Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
en'âmikum. Kök: NA:MKelime: enamİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Nimet. / At, deve, sığır, koyun gibi dört ayaklı hayvanlar. / Davar, mal, sahipli hayvanlar. / Bütün mahlukat. (mecaz) / Develere mahsus "neam" isminin çoğulu "en'am" şeklindedir. Bu şekilde adlandırılmasının mantığı, devenin onların yanında en büyük nimet olarak kabul edilmiş olmasındandır. Bununla beraber, bu sözcük deve, sığır ve koyun cinsi karışık olduğunda da söylenebilir. Ama içinde deve yoksa onlara en'am denmez. | | | | |
Diğer Meal: 27,28,29,30,31,32. Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
|
80. ABESE / 33-34-35-36-37Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından,
✦ sahha geldiğinde…
✦ kişinin,
- kardeşlerinden
- ve annesinden
- ve babasından
- ve sahibesinden
- ve oğlundan
firar edeceği o yevmde...
✦ yevme-izinde,
onlardan her biri için... kendisini ganiy edecek bir şe'n vardır. | فَاِذَا جَٓاءَتِ الصَّٓاخَّةُۘ | .33 | 33 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
izâ Kök: harfKelime: izaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki. Kelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.
câetis Kök: CYeKelime: caeFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman
sahhâtu. Kök: S:H:H:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ اَخ۪يهِۙ | .34 | 34 |
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril, Zaman Zarfı Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
yefirrul Kök: FRRKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mer'u Kök: MReKelime: merİsim, Eril Kelime Anlam: Er, erkek. Kişi. Güzel manzara.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
ehîhi. Kök: eH:VKelime: ahiİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: | | | | | | وَاُمِّه۪ وَاَب۪يهِۙ | .35 | 35 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ummihî Kök: eMMKelime: ummİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Ana, anne, vâlide. Nine. Asıl, esas. Başlıca olan şey.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ebîhi. Kök: eBVKelime: ebİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye. Kelime Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye. | | | | | | وَصَاحِبَتِه۪ وَبَن۪يهِۜ | .36 | 36 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
sâhıbetihî Kök: S:HBKelime: sahibeİsim, Dişil Kelime Anlam: Sohbet edilen kimse. Bir şeyi koruyan ve ona malik olan. Bir iş yapmış olan. Bir vasfı olan. Eş. Yakın arkadaş. Yoldaş. Yakın dost. Yoldaş, yol arkadaşı. Gözcü.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
benîhi. Kök: BNYKelime: beniİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Oğullar, evlâtlar, çocuklar. (Aslı: Benûn-Benîn) | | | | | | لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْن۪يهِۜ | .37 | 37 |
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
kulli Kök: harfKelime: kulliKelime Anlam: Bütün. Hep. Bütüne ve genele ilişkin.
mriin Kök: MReKelime: imriinİsim, Eril Kelime Anlam: Kişi, kimse. Saygın kimse.
minhum Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
şe'nun Kök: ŞeNKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
yugnîhi. Kök: G:NYKelime: gnyFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kök Anlam: ✦ Elinde bulunan imkan ve varlıklar ile topluma daha fazla faydalı olabilme kabiliyetine gani olmak denir. Fakir sözcüğünün karşıtıdır. Kelime Anlam: ✦ Elinde bulunan imkan ve varlıklar ile topluma daha fazla faydalı olabilme kabiliyetine gani olmak denir. Fakir sözcüğünün karşıtıdır. | | | | |
Diğer Meal: 33,34,35,36,37. Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
|
80. ABESE / 38-39Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Yevme-izinde… (bazı) vechler...
müsfir olurlar… dahık olurlar… istibşar olurlar. | وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌۙ | .38 | 38 |
vucûhun Kök: VCH!Kelime: vucuhİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
musfiratun. Kök: SFRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌۚ | .39 | 39 |
dâhıketun Kök: D:HKKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mustebşiratun. Kök: BŞRKelime: mustebşirİsim, İSTİF'AL Kalıbı, Etken, Dişil Kelime Anlam: Müjdeleyen. Müjde ile sevinen. | | | | |
Diğer Meal: O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar, Gülerler, sevinirler.
|
80. ABESE / 40-41-42Sure Ayet Sayısı: 42 Kitap Sırası: 80 Nüzul Sırası: 24 Nüzul Yeri: MEKKE | Yevme-izinde… (bazı) vechler…
onların üzerine gabere olur… onları katere irhak eder.
İşte bunlar, kafirler ve facirlerdir. | وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌۙ | .40 | 40 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
vucûhun Kök: VCH!Kelime: vucuhİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yüz, çehre. Tarz, üslub. Bir şeyin ön tarafı. Her şeyin karşısına gelen ve karşısında olan. Satıh. Ön. Alın. Cephe. Tarih. Suret. Sebeb. Bir şeyin nefsi ve zatı. Bir şeyin kendisi. Semt. Cihet. Münasebet. İmkan. Kur'an-ı Kerim okunuşundaki farklar. Bir memleketin ileri gelenleri.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
aleyhâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
gaberatun. Kök: G:BRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌۜ | .41 | 41 |
terhekuhâ Kök: RH!K:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kateratun. Kök: K:TRKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | اُو۬لٰٓئِكَ هُـمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ | .42 | 42 |
humul Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
keferetul Kök: KFRKelime: kefereFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Gerçeklerin üzerini örterek kendisinin ve/veya başkasının, görmesini, incelemesini, tefekkür etmesini, iman etmesini engelleyen. Hakkı görmeyen ve örten. İyilik bilmeyen. Allah'ı inkar eden. Dinsiz. İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan. Mülhid. Hayvan tersi.
feceratu. Kök: FCRKelime: facirİsim, Etken, Eril, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: Haktan sapan. Haram ve günaha dalmış kötü insan. Günahı bilerek işleyen. | | | | |
Diğer Meal: O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler. Onları bir siyahlık bürür. İşte onlar, kâfirlerdir, günaha dalanlardır.
|