DEMOKRASİ Nedir?
Demokrasi, antik dönem şehir devletlerinde kullanılan bir yönetim sistemdir. Yunancadaki “demos” ve “kratos” sözcüklerinin birleşiminden oluşur. Kratos, “iktidar, yönetim erki”; Demos, sözlük karşılığında “halk” anlamına gelir. Demokrasi, halkın yönetimi anlamına gelir.
Ancak, demos (halk) sözcüğünün kullanıldığı dönem ve bölgelerde, şehir nüfusları genel olarak dört gruptan oluşmaktadır; köleler, tüccarlar, askerler ve halk (demos). Demos yani halk, şehrin toplam nüfusunun yaklaşık %5’i gibi bir kesimi tanımlamak için kullanılır. Bu kesimin içinde kadınlar da yoktur. Demos (halk), antik yerleşim yerlerindeki antik tiyatro şeklinde gördüğümüz mahallerde toplanır ve şehrin önemli konularında görüş belirterek ve oylamalara katılarak yönetimi sağlar. Bu, doğrudan demokrasi örneğidir.
Yani, demokrasinin özünde, %5’lik demos (halk) sınıfının tüm şehir toplumuna ve ya o güne için devlete hakimiyeti söz konusudur.
Sömürge Sisteminde HALK kimdir?
Batı yaklaşımına göre halk, ayrıcalıklı ve elit bir kesimi ifade etmektedir. Bu kesim toplam nüfusun %5’inden fazla olmamalıdır.
Türkan Saylan’ın ifade ettiği “%95 oy bile alsanız, sizin dediğiniz olmaz (%5 olarak ancak bizim dediğimiz olur).” mealindeki sözlerinin temelinde bu kabul vardır. Manken Aysun Kayacı’nın dile getirdiği “Dağdaki çobanla benim oyum bir mi?” söylemi de bu zihniyetin açık ve doğal yansımasıdır.
Batı’nın yaklaşımlarına göre, %5’lik elit sınıf (halk) dışında, aynen eski çağlarda olduğu gibi, köle sınıfı ve ara sınıf mevcuttur. Bu sınıfların yönetimlerde söz sahibi olması kabul edilemez.
Bugünün köle sınıfı, çalışan ve üreten kesimdir. Ara sınıflarda ise Batılı yaşam tarzı üzere eğitim verenler, propaganda ve algı operasyonları yoluyla toplumun genelini yönlendirenler ve elit sınıf (halk)ın egemenliğini sürdürmesi için yardımcılığını yapanlar bulunmaktadır. Günümüz toplumlarının tabakalaşması genel olarak bu şekildedir.
Bu yaklaşımdaki demokrasi anlayışı, insanı değil parayı öncelemektedir. Devletlerde, seçim yoluyla iktidara gelen yöneticilerin yegane görevi, %5’lik bu elit sınıfın çıkar ve ayrıcalıklarını korumaktan ibarettir. Deniz Baykal’ın sarf ettiği “iktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız” sözleri tam olarak bunu ifade etmektedir.
%5’lik elit sınıfın egemenliğine aykırı bir yaklaşım sergileyen yöneticiler, propaganda unsurları tarafından topluma düşman ilan edilir. İtibar suikastları düzenlenir ve bu yöneticiler acımasızca alaşağı edilir.
%5’lik elit sınıf, küresel emperiyal sisteme doğrudan bağlıdır. Küresel kapitalizmin her daim egemen olması için çalışır. Bu çalışmasında zafiyete düşen unsurlar, bu sınıftan düşürülür. Yerine yeni unsurlar yerleştirilir.
Bize göre HALK kimdir?
Bizim anlayışımıza göre halk, bir bütün olarak milletin kendisidir.
Demokrasi deyince, topyekun bir milletin kendi kendisini idare etmesi anlaşılmalıdır. Bu idarenin temelinde, her millet için kendi öz kültürüne bağlı kalmak, örf, adet ve geleneklerinden ayrılmamak vardır. Saygı ve şefkat asli unsurlardır. Bir Milletin kendi kendisini idare etmesinin özünde, yönetimin İNSAN’ı öncelemesi olmalıdır.
İslam akidesinde yer alan 2 ana ilke, bize göre, demokrasinin yapısını ifade etmektedir:
- “emr-i bil maruf, nehy-i an-il münker” (kişinin; kendi yaşantısını örf ve geleneklere uygun olarak sürdürmesi, içinde yaşanan toplumda kabul görmeyen her türlü işlerden kendini sakınması)
 - “mahluk-u hudaya şefkat”
 
Bize göre ancak bu yaklaşım ile demokrasi, insanî yaşantıya uygun bir yönetim şekli haline dönüşür.
Yazı Özeti
Demokrasi deyince, topyekun bir milletin kendi kendisini idare etmesi anlaşılmalıdır.


Geri bildirim: Tarlada Rençber Sınırda Asker - DuruVizyon