İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
35. FATIR / 40
Sure Ayet Sayısı: 45
Kitap Sırası: 35
Nüzul Sırası: 43
Nüzul Yeri: MEKKE

De ki:
"Şirk koştuklarınızı gördünüz mü; ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz!?
Arzdan neyi halk ettiler, bana gösterin!?"

Yoksa onların semalarda mı şerikleri var?
Yoksa kendilerine kitab verdik de, onlar da ondan beyyineler üzre mi oldular!?
Bilakis!
Zalimler, sadece, bazısını bazısına garr etmeyi vaad ederler.

Orijinal Metin: Diğer Meal:
قُلْ اَرَاَيْتُمْ شُرَكَٓاءَكُمُ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ اَرُون۪ي مَاذَا خَلَقُوا مِنَ الْاَرْضِ اَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِي السَّمٰوَاتِۚ اَمْ اٰتَيْنَاهُمْ كِتَاباً فَهُمْ عَلٰى بَيِّنَتٍ مِنْهُۚ بَلْ اِنْ يَعِدُ الظَّالِمُونَ بَعْضُهُمْ بَعْضاً اِلَّا غُرُوراً .40
40
kul
Kök: K:VLKelime: kavl

Fiil, 2.nci, Eril, Tekil, Emir

Kelime Anlam:

Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.

e
Kök: harfKelime: e
raeytum
Kök: ReYKelime: rae

Fiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Görmek, anlamak. Gösteriş.

şurakâekumu
Kök: ŞRKKelime: şureka

İsim, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Ortak. Arkadaş.

llezîne
Kök: harfKelime: ellezi

Kelime Anlam:

Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.

ted'ûne
Kök: DA:VKelime: dava

Fiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Belirli bir amaca ulaşmak için gereken tüm fikir ve edimleri üzerine görev edinmek. Takib edilen fikir.
Bir kimsenin hakkını aramak üzere mahkemeye müracaat etmesi. Hak iddia etmek. Birisinin hâkimin huzurunda başka birisinden hak istemesi.
İnat. Ayak diremek.
Çağırma. Ziyafet.
Bir kimseyi bir şeye sevketmek.
Bir fikri kabul ettirmek için deliller söylemek.

min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

dûni
Kök: DVNKelime: duni

İsim
llahi
Kök: ALLAHKelime: allah

Özel İsim

Kelime Anlam:

"Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır.

Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar.

Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.

erûnî
Kök: ReYKelime: rae

Fiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir

Kelime Anlam:

Görmek, anlamak. Gösteriş.

mâzâ
Kök: soruKelime: meze

Kelime Anlam:

Soru Edatı. Ne? (Fiillerle kullanılır.)

halakû
Kök: H:LK:Kelime: halk

Fiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kök Anlam:

Yaratmak.
Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
Halk, toplum.



Kelime Anlam:

Yaratmak.
Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
Halk, toplum.

minel
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

ardı
Kök: eRD:Kelime: arz

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.

em
Kök: harfKelime: em

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). yahut, yoksa / bir işin, bir şeyin beyan edilmesini istemek için kullanılır.

lehum
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

şirkun
Kök: ŞRKKelime: şirk

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Allah'a (C.C.) ortak kabul etmek. Allah'tan (C.C.) ümidini keserek başkasından meded beklemek.

fîs
Kök: harfKelime: fi

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.

semâvâti
Kök: SMVKelime: semavat

İsim, Dişil, Çoğul

Kelime Anlam:

Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.

em
Kök: harfKelime: em

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). yahut, yoksa / bir işin, bir şeyin beyan edilmesini istemek için kullanılır.

âteynâhum
Kök: eTYKelime: ita

Fiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.

kitâben
Kök: KTBKelime: kitab

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Ketb edilmiş olan.

fe
Kök: harfKelime: fe

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.

hum
Kök: zamirKelime: hum

Zamir

Kelime Anlam:

Muttasıl zamir. III. Şahıs


Kelime Anlam:

Munfasıl zamir. III. Şahıs

alâ
Kök: harfKelime: ala

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.

beyyinetin
Kök: BYNKelime: beyyin

İsim, Dişil, Tekil
minhu
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

bel
Kök: harfKelime: bel

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Bilakis. Olumsuz soruya olumlu cevap anlamında evet demektir. / Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir. / Kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.

in
Kök: harfKelime: in

Kelime Anlam:

Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.

yeıduz
Kök: VA:DKelime: veade

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
zâlimûne
Kök: Z:LMKelime: zalim

İsim, Etken, Eril, Çoğul

Kelime Anlam:

Zulmeden, haksızlık eden.

ba'duhum
Kök: BA:D:Kelime: bazı

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Bir şeyin bir kısmı. Bir parça. Bâzısı. Biraz. Diğer.

ba'dan
Kök: BA:D:Kelime: bazı

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Bir şeyin bir kısmı. Bir parça. Bâzısı. Biraz. Diğer.

illâ
Kök: harfKelime: illa

Kelime Anlam:

İstisna belirtir.

gurûran.
Kök: G:RRKelime: gurur

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Kibir. Boş yere güvenmek. Kıymetsiz şeylere güvenip mağrur olmak

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.