İçeriğe geç
Duru Meal
Önceki KayıtSonraki Kayıt
35. FATIR / 41
Sure Ayet Sayısı: 45
Kitap Sırası: 35
Nüzul Sırası: 43
Nüzul Yeri: MEKKE

Muhakkak ki ALLAH, semaları ve arzı, zail olmasınlar diye imsak etmektedir. Eğer onlar zail olsa, O'ndan başka hiç kimse onları imsak edemez.
Muhakkak ki O, halim, gafur olandır.

Orijinal Metin: Diğer Meal:
اِنَّ اللّٰهَ يُمْسِكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ اَنْ تَزُولَاۚ وَلَئِنْ زَالَتَٓا اِنْ اَمْسَكَهُمَا مِنْ اَحَدٍ مِنْ بَعْدِه۪ۜ اِنَّهُ كَانَ حَل۪يماً غَفُوراً .41
41
inna
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

llahe
Kök: ALLAHKelime: allah

Özel İsim

Kelime Anlam:

"Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır.

Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar.

Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.

yumsikus
Kök: MSKKelime: mesk

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
semâvâti
Kök: SMVKelime: semavat

İsim, Dişil, Çoğul

Kelime Anlam:

Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.

vel
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

arda
Kök: eRD:Kelime: arz

İsim, Dişil

Kelime Anlam:

İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.

en
Kök: harfKelime: en

Kelime Anlam:

Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.

tezûlâ
Kök: ZVLKelime: zevl

Fiil, 2.nci, İkil, Geniş Zaman

Kelime Anlam:

Zâil olmak, geçici olmak. Bitmek, sona ermek.

ve
Kök: harfKelime: ve

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.

le
Kök: harfKelime: le

Kelime Anlam:

kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.

in
Kök: harfKelime: in

Kelime Anlam:

Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.

zâletâ
Kök: ZVLKelime: zevl

Fiil, 3.ncü, Dişil, İkil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Zâil olmak, geçici olmak. Bitmek, sona ermek.

in
Kök: harfKelime: in

Kelime Anlam:

Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.

emsekehumâ
Kök: MSKKelime: mesk

Fiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

ehadin
Kök: eHDKelime: ehad

İsim, Eril

Kelime Anlam:

Tek. // (Günler) Pazar günü.
El Ehad : Tek olması.

min
Kök: harfKelime: min

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

ba'dihî
Kök: BA:DKelime: bade

İsim

Kelime Anlam:

Zaman zarfıdır ve tehir ifade eder. / Sonra. İtibaren. / Zaman yada meakan olarak uzak, mesafeli. / Umulmadık. / Helak olmak.

innehu
Kök: harfKelime: inne

Kelime Anlam:

Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.

kâne
Kök: KVNKelime: kevn

Fiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman

Kelime Anlam:

Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.

halîmen
Kök: HLMKelime: halim

İsim, Eril, Tekil

Kelime Anlam:

Yumuşak huylu. Hoş muamele yapan.
El Halim : Yumuşak muamele. YUMUŞAKLIK SAHİBİ. Suçluların cezalarını derhal vermek iktidarında olduğu halde sonraya bırakan ve yumuşak muamele eden

gafûran.
Kök: G:FRKelime: gafur

İsim, Eril, Tekil

Kelime Anlam:

Çok mağfiret eden. Suçları afveden.
El Gafur : Yürek ferahlatacak, derde derman olacak fiil. Duymak. Derinliğimizden ifraz eden bir manayı duymak. Ardından irade gelir. Hepimizde gafur fiili beraberimizde olduğu halde burada tembellik ederiz. Bazen ihmallikler ederiz. Gafura gafil olduğumuz zaman irademiz zayıflar.

Arama Kriterleri: (Sure: ) (Ayet: ) (Aranan: ) (Aranan: )
Sure No:
Ayet No:
Etiketlerde Ara:
Mealde Ara:
Sure Listesi

Orijinal Kelimeleri Kelam-ı Kadim Meali; Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından hazırlanmıştır.