İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ A:BD ❞ kökünden türeyen kelimeler... 9 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox abd abid abide a'bide ibad i'bad ibadet İbadat isti'bad ma'bed maabid ma'bud ma'bude Ta'bid ubeyd
xoxox
ع ب د A:BD
abd
abid
ع ب د A:BD

Emir alan ve aldığı emri yerine getiren. Buna mecbur olan. / Hareketlerini belirleyecek emirleri almak üzere mabuda bağlantılı olmak. / Köle.

DuruMeal'de toplam 215 kayıtta geçiyor.
Dşl.abideÇğl.a'bideÇğl.ibad
i'bad
ع ب د A:BD

Kul etmek, köle yapmak.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
ibadet
ع ب د A:BD

Aldığı emir üzere yaşamak. Emre itaat etmek. Kendi benliğini ve varlığını bırakmak, vaz geçmek.

DuruMeal'de toplam 38 kayıtta geçiyor.
Çğl.İbadat
isti'bad
ع ب د A:BD

Köle edinmek, esir almak.

ma'bed
ع ب د A:BD

İbadet edilen yer.

Çğl.maabid
ma'bud
ع ب د A:BD

Kendine ibadet edilen. Emirlerine amade olunarak bağlantıda kalınan.

Dşl.ma'bude
Ta'bid
ع ب د A:BD

Hizmet etmek. Mükerrem etmek. Katran bulaştırmak. Zelil etmek. Zelil etmek, kepaze yapmak.

ubeyd
ع ب د A:BD

Kölecik, kulcağız. (zavallılık, küçümseme)

1. FATİHA / 5

Biz yalnızca SANA abd olabiliriz... ve yalnızca SEN'den iane dileyebiliriz.

Burada ifade edilen ALLAH'a abd olmak, bir tercih değil, bir mecburiyettir. Başka türlüsünün imkan dahilinde olmadığının ifadesidir. Aynı şekilde ALLAH'tan iane istemek de mecburi bir akıştır. Bir tercih değildir.
2. BAKARA / 21

Ey nas!
Sizi ve öncenizden olanları halk eden Rabbinize ibadet edin!... umulur ki ittika edersiniz.

2. BAKARA / 23-24

Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin!
Eğer sadıksanız... ALLAH'ın gayrısından şahidlerinizi davet edin!
Ancak eğer fail olmazsanız... ***ki asla fail olamazsınız***... artık, kafirler için idad edilmiş... nasla ve hacerlerle vakd edilmiş nardan ittika edin!

2. BAKARA / 83

BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik:
"ALLAH'tan başka abd olmayın!
Ana-babanıza ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ihsanda bulunun!
Nas için hüsn konuşun!
Salatı ikame edin!
Zekat verin!"
Sonra, sizden azınızdan başkası, tevella ettiniz.
Siz muriz olanlarsınız!

2. BAKARA / 90

Ne beistir!... nefslerini iştira ettikleri şey!...
ALLAH, KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediği kimseye KENDİ fazlından inzal etti.
ALLAH'ın inzal ettiği şeye bagy etmek suretiyle kafir oldular!...

Ardından da gazab ile gazaba beva oldular.
Kafirler için muhin azab vardır.

2. BAKARA / 133

Yoksa siz... Yakub mevt olmaya hazırken… oğullarına,
"Bundan sonra abd olacağınız şey nedir?"
diye kavil ettiğine… onların da...
"Senin İLAH'ına...
ve senin ata-babaların İbrahim ve İsmail ve İshak'ın İLAH'ına...
vahid İLAH'a...
abd olacağız. Biz O'na Müslümanız."
dediklerine şahid mi olmuştunuz?

2. BAKARA / 138

ALLAH'ın sıbgası!
Sıbgası ALLAH'tan ahsen olan kimdir!
Biz O'na abd 'ız.

2. BAKARA / 172

Ey iman edenler!
Eğer siz, yalnızca O'na ibadet eden olmuşsanız…
sizi rızıklandırdığımız şeylerin tayyiblerinden yeyin...
ve ALLAH'a şükür edin!

2. BAKARA / 178-179

Ey iman edenler!
Katl hakkında, kısas üzerinize ketb edildi!
hürr ile hürr!
abd ile abd!
dişi ile dişi!

Kendisine onun kardeşinden bir şey afv edilen kimse... artık o, marufa tabi edilir... ve ona ihsan ile eda edilir.
Bu, Rabbinizden tahfif ve rahmettir!

Artık, bundan sonra... düşmanlık eden kimse... artık elim azab onadır!
Eyy lübb sahibleri!...
Hayat, sizin için kısastadır!... umulur ki ittika edersiniz.

2. BAKARA / 186

BANA ibadet edenler, sana BEN'den sual ettiklerinde;
Muhakkak ki BEN, dainin davetine icab olmaya karibim!

O ikisi, BEN'im DAVAM üzere olsun!...

Ardından,
BANA isticab etsin…
ve BANA iman etsin!... umulur ki irşad olurlar.

2. BAKARA / 207

Nastan…
ALLAH'ın marzasına ibtiga ederek nefslerini iştira edenler (de vardır!)…
ALLAH, kendisine ibadet edenlere rauftur.

2. BAKARA / 221

Şayet size acayib gelse bile... müşrik kadını, iman edinceye kadar nikahlamayın! Kesinlikle mü'min kadın emet, müşrik kadından hayrdır.

Şayet size acayib gelse bile... iman edinceye kadar, müşrik erkekler ile nikahlamayın. Kesinlikle mü'min erkek abd (köle), müşrik erkekten hayrdır.

İşte bunlar, nara davet ederler.

ALLAH, KENDİ izni ile cennete ve mağfirete davet eder ve ayetlerini nas için beyan eder... umulur ki tezekkür ederler.

3. AL-İ İMRAN / 14-15

Nas için,
kadınlardan...
ve oğullardan...
ve altından ve gümüşten kantar kantar biriktirilmişlerden...
ve müsevvem atlardan...
ve enamdan...
ve harsdan...
şehvet hubbu ziynetlendi. Bunlar, dünya hayatının metalarıdır.
ALLAH... O'nun indi, hüsn-ü meabtır.

De ki:
"Bunlardan hayr olanı size haber vereyim mi?

İttika edenler için, Rabblerinin indinde,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetler...
ve mutahhar zevceler...
ve ALLAH'tan rıdvan vardır."
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

3. ALİ İMRAN / 20

Ardından seninle hacc ederlerse... artık de ki:
"Ben vechimi ALLAH'a silm ettim... ve bana tabi olanlar da!..."
Kitab verilenlere ve ümmilere de ki:
"Siz de silm ettiniz mi?"
Eğer silm ettilerse, artık kat'iyyetle ihtida olmuşlardır.
Eğer tevella ederlerse, artık muhakkak senin üzerine olan ancak belağdır.
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

3. ALİ İMRAN / 30

Yevmde bütün nefs,
hayrdan amil olduklarına…
ve suiden amil olduklarına…
muhdar olarak vecd olacaktır. Keşke onunla kendisi arası baid med olsa diye vedd eder. ALLAH, KENDİ NEFSİNE sizi hazer ettirir.
ALLAH, kendisine abd olanlara raufdur.

3. ALİ İMRAN / 51

"Muhakkak ki ALLAH, benim Rabbimdir... ve sizin de Rabbinizdir.
Artık O'na abd olun… bu, sırat-ı mustakimdir."

3. ALİ İMRAN / 64

De ki:
"Ey kitab ehli!
Bizim ve sizin aranızda seva kelimeye gelin!
ALLAH'tan başkasına abd olmayalım.
O'na bir şeyi şirk koşmayalım.
Bazımız bazımızı, ALLAH'ın gayrısından Rabbler olarak ittihaz etmeyelim."
Eğer tevella ederlerse... artık deyin ki:
"Bizim Müslüman olduğumuza şahid olun!"

3. ALİ İMRAN / 79

ALLAH'ın kendisine kitab ve hüküm ve nübüvvet verdiği bir beşerin... bir süre sonra, nasa, "ALLAH'ın gayrısından bana abd olun" demesi imkansızdır!
Fakat "Kitabtan ilim etmiş olduğunuz şeyler ile ve tedris etmiş olduğunuz şeyler ile Rabbaniler olun!" (demesi) mümkündür.

3. ALİ İMRAN / 182

Bu, ellerinizle takdim ettikleriniz iledir.
Muhakkak ki ALLAH… abd olanlara zallam değildir.

4. NİSA / 36

ALLAH'a abd olun!
O'na hiçbir şey şirk koşmayın!
Ana-babaya
ve kurb sahiblerine
ve yetimlere
ve miskinlere
ve kurbiyet sahibi civara
ve cünub civara
ve cenbdeki sahibe
ve sebil çocuğuna (yolcu)
ve melekesi yemininizde olanlara ihsanda bulunun.
Muhakkak ki ALLAH, muhtal olanlara, fahur olanlara muhabbet duymaz.

4. NİSA / 118

ALLAH, onu lanetledi.
O da, "kesinlikle, SANA abd olanlardan mefruz nasb ittihaz edeceğim." dedi.

4. NİSA / 172

Mesih ve de mukarreb melekler, ALLAH'a abd olmaktan istinkaf etmezler. O'na ibadet etmekten istinkaf edenler ve istikbar edenler… O, onları cemian kendisine haşr edecektir.

5. MAİDE / 60

De ki:
"ALLAH indinde mesube olarak bundan daha şerr olanı size haber vereyim mi?
ALLAH indinde musibete uğrayanlar;
ALLAH'ın lanetlediği kimseler
ve kendilerine gazab ettiği kimseler
ve onlardan maymun ve domuz kıldıkları
ve "tagut"a abd olanlardır.
İşte onlar, mekan olarak şerrdirler. Seva sebilden daha çok dalalettedirler."

5. MAİDE / 72

"Meryem oğlu Mesih, ALLAH'tır" diyenler elbette kat'iyyetle kafir oldu!
Mesih onlara demişti ki:
"Ey israiloğulları!
Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz ALLAH'a abd olun!
Muhakkak ki ALLAH'a şirk koşan kimse... artık ona, ALLAH cenneti kat'iyyetle haram kılmıştır!... onun mevası nardır. Zalimler için nasırlar yoktur."

5. MAİDE / 76

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından, size darra ve menfaate malik olmayan şeylere mi abd oluyorsunuz?"
ALLAH... O, semidir, alimdir.

5. MAİDE / 117

"Onlara, ancak, bana emir ettiğin şeyi söyledim:
***Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz ALLAH'a abd olun!***
İçlerinde daim olduğum süreçte, onlara şahid oldum. Ardından SEN beni vefat ettirdiğinde... onlara rakib SEN oldun.
SEN, herşeye şahidsin."

5. MAİDE / 118

"Eğer onlara azab edersen… artık muhakkak onlar, SANA abd olanlardır.
Eğer onlara gafur olursan… artık muhakkak ki SEN... SEN azizsin, hakimsin."

6. ENAM / 18

O, KENDİSİNE abd olanların fevkinde, kahirdir.
O, hakimdir, habirdir.

6. ENAM / 56

De ki:
"Muhakkak ben... sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerinize ibadet etmekten nehy olundum."

De ki:
"Ben sizin hevanıza tabi olamam!... o zaman kat'iyyetle dalalete düşmüş olurum!... ve ben, mühtedilerden olamam!"

6. ENAM / 61

O, kahirdir… kendisine ibadet edenlerin fevkindedir.
İfrat etmeyin diye… birinize mevt gelip de Rasullerimiz onu vefat ettirinceye kadar size hafızlar irsal eder.

6. ENAM / 88

Bu, ALLAH'ın hudasıdır!
KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediğini, onunla ihda eder.

Şayet şirk koşarlarsa... amel etmiş oldukları şeyler kesinlikle kendilerinden habt olur!

6. ENAM / 102

Bu, Rabbiniz ALLAH'tır. O'ndan başka ilah yoktur. O, herşeyin halıkıdır.
Artık O'na abdolun. O, herşeye vekildir.

7. ARAF / 32

De ki:
"ALLAH'ın, kendisine abd olanlar için ihrac ettiği ziyneti ve rızktan tayyib olanları, haram eden kimdir?"

De ki:
"Bunlar, dünya hayatında... kıyamet yevmine halis olarak iman eden kimseler içindir."

Böyledir!...
Alim kavim için ayetleri tafsil ediyoruz.

7. ARAF / 59

Nuh'u kavmine, elbette kat'iyyetle irsal ettik! Onlara dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Muhakkak ben azim yevmin azabının sizin üzerinize olmasından korkuyorum."

7. ARAF / 65

Ad kavmine, kardeşleri Hud, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Artık ittika etmez misiniz?"

7. ARAF / 70

Onlar dediler ki:
"Sen bize, vahid ALLAH'a abd olmamız… ve ata-babalarımızın abd olmuş olduklarını vezr etmemiz için mi geldin?
Artık, eğer sen sadıklardan isen... vaad ettiğin şeyi ver bize haydi!"

7. ARAF / 73

Semud kavmine, kardeşleri Salih dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı sizin için ilah yoktur.
Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
ALLAH'ın şu devesi, sizin için ayettir. Artık onu vezr edin... ALLAH'ın arzında yesin... ve ona sui ile mess etmeyin!
Yoksa, elim azab sizi ahz eder."

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

7. ARAF / 128

Musa, kavmine dedi ki:
"ALLAH'a istiane edin!... ve sabır edin!
Muhakkak arz, ALLAH'ındır. O'na abd olanlardan dilediğini ona varis eder.
Akibet muttakiler içindir."

7. ARAF / 194

Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz, sizin emsalinizde ibadet edenlerdir.
Eğer sadıksanız... davet edin onları... ve ardından size isticab etsinler (bakalım)!

7. ARAF / 206
SECDE AYETİ

Muhakkak, Rabbinin indide olanlar, O'na ibadet etmekten, istikbar etmezler. O'na sebbih ederler, secde ederler.

8. ENFAL / 41

Eğer;
ALLAH'a
ve Furkan yevminde... iki cemaatin mülaki olduğu yevmde... BİZ'e abd olana inzal ettiklerimize iman etmiş iseniz...
Alim olun!
Ganimet aldığınız şeylerden beşte biri;
ALLAH'ındır
ve Rasulünündür
ve kurb sahiblerinindir
ve yetimlerindir
ve miskinlerindir
ve sebil çocuklarınındır (yolcu).
ALLAH herşeye kadirdir.

8. ENFAL / 51

Bu, ellerinizle takdim ettikleriniz iledir.
Muhakkak ki ALLAH... abd olanlara zallam değildir.

9. TEVBE / 31

ALLAH'ın gayrısından...
habrları
ve ruhbanları
ve Meryem oğlu Mesih'i,
kendilerine rabb ittihaz ettiler.
Oysa onlara, ancak, vahid ilaha abd olmaları emir edilmişti.
O'ndan başka ilah yoktur!
O, onların şirk koştuklarından subhandır.

9. TEVBE / 104

Alim değiller mi ki…
muhakkak ki ALLAHO, kendisine ibadet edenlerden tevbe kabl eder ve sadakati ahz eder!
ve muhakkak ki ALLAHO, tevvabdır, rahimdir.

9. TEVBE / 112

Tevbe edenler,
ibadet edenler,
hamd edenler,
saih olanlar,
rüku edenler,
sacidler,
maruf'a amir olanlar,
ve münkeri nehy edenler…
ALLAH'ın hududuna hafız olanlardır. Mü'minleri ibşar et.

10. YUNUS / 3

Muhakkak sizin Rabbiniz...
semaları ve arzı altı yevmde halk eden…
sonra emri tedbir etmek üzere arşa istiva eden...
ALLAH'tır.
O'nun izni olmaksızın kimse şafi olamaz!

Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir... artık, O'na ibadet edin!
Artık, tezekkür etmez misiniz!?

10. YUNUS / 18

Kendilerine darr ve de menfaat etmeyen, ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Diyorlar ki:
"Bunlar, ALLAH indinde bizim şefaatçimizdir."
De ki:
"Siz, ALLAH'a semalarda ve arzda, O'nun alim olmadığı bir şeyi mi haber veriyorsunuz!
O, onların şirk koştukları şeylerden subhandır, tealidir."

10. YUNUS / 28

Onları cemian haşr edeceğimiz… sonra, şirk koşanlara "Siz ve şerikleriniz mekanlarınıza!" diyeceğimiz... ve ardından aralarını zeyl edeceğimiz yevmde…
şirk koştuklarınız derler ki:
"Siz yalnızca bize abd olan değilsiniz!"

10. YUNUS / 29

"Artık... biz, sizin ibadetinizden kesinlikle gafil olursak… sizin ve bizim aramızda şahid olarak ALLAH'a kafidir."

10. YUNUS / 104

De ki:
"Ey nas!
Eğer dinimden şekk içindeyseniz… artık, ALLAH'ın gayrısında sizin abd olduklarınıza ben abd olmam! Fakat sizi vefat ettirecek olan ALLAH'a abd olurum.
Bana mü'minlerden olmam emir olundu!"

10. YUNUS / 107

ALLAH,
Eğer sana darr ile mess ederse… artık ona O'ndan başka kaşif yoktur!
Eğer sana hayr irade ederse... artık O'nun fazlına redd olunamaz!
Kendisine ibadet edenlerden dilediğine bunlar ile isabet eder.
O gafurdur, rahimdir.

11. HUD / 1-2

Elif. Lam. Ra.
Kitab!...
Ayetleri tahkim edilmiştir!
Sonra, hakim, habir LEDUNDAN tafsilatlandırılmıştır.

Değil mi ki... ALLAH'tan başkasına abd oluyorsunuz!…
"Muhakkak ben, sizin için O'ndan nezir ve beşirim."

Huruf-u Mukattaa
11. HUD / 26

"ALLAH'tan başkasına abd olmayın!
Muhakkak ben, sizin üzerinize elim yevmin azabından korkuyorum."

11. HUD / 50

Ad kavmine, kardeşleri Hud, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Siz, sadece, iftira edenlersiniz."

11. HUD / 61

Semud kavmine kardeşleri Salih, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.
O, sizi, arzdan inşa etti... ve sizi orada ömürlendirdi.
Artık O'na istiğfar edin!
Sonra O'na tevbe edin!
Muhakkak ki Rabbim karibdir, mucibdir."

11. HUD / 62

Dediler ki:
"Ey Salih!
Bundan önce sen, içimizde kat'iyyetle mercu kimse olmuştun! Ata-babalarımızın abd olduklarına abd olmaktan bizi nehy mi ediyorsun?
Muhakak biz, bizi kendisine davet ettiğin şeyden, elbette/kesinlikle murib şekk içindeyiz."

11. HUD / 84

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Mikyali ve mizanı nakıs etmeyin. Muhakkak ben sizi hayr ile görüyorum... ve muhakkak ben, muhit yevmin azabının size olmasından korkuyorum."

11. HUD / 87

Dediler ki:
"Ey Şu'ayb!
Ata-babalarımızın abd olduğu şeyleri veya mallarımız hakkında dilediğimiz şeylere fail olmayı terk etmemizi emir eden… senin salatın mıdır?
Muhakkak sen, halim, reşid birisin."

11. HUD / 109

Artık, abd oldukları şeyden mirye içinde olma. Onlar sadece, ata-babalarının önceden abd oldukları gibi abd olurlar.
Muhakkak ki BİZ, nasiblerini, elbette/kesinlikle menkus gayrısında vefa edeceğiz.

11. HUD / 123

Semaların ve arzın gaybı ALLAH'ındır. Emirler bütünüyle O'na rücu eder.
Artık...
O'na abd ol!
ve O'na tevekkül et!
Rabbin amel ettiklerinizden gafil değildir.

12. YUSUF / 24

Kadın ona elbette kat'iyyetle hemm etmişti! Şayet Rabbinin burhanını görmemiş olsaydı... o da ona hemm ederdi.

Böyledir!...
Ondan, sui olanı ve fahiş olanı sarf ettik.
Muhakkak o, BİZ'e ibadet edenlerin muhles olanlarındandı.

12. YUSUF / 40

"Siz, O'nun gayrısından, ancak, sizin ve ata-babalarınızın isimlerdirdiği isimlere abd oluyorsunuz!... ALLAH onlara sultandan inzal etmemiştir!
Hüküm, sadece, ALLAH'ındır!...
O, sadece, yalnızca O'na abd olmanızı emir eder.
Bu, kayyime dindir... fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

13. RAD / 36

Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, sana inzal ettiğimiz şey ile ifrah olurlar.
Hizblerden öylesi de vardır ki... onun bazısını (bir kısmını) inkar ederler.
De ki:
"Muhakkak ben... ancak,
ALLAH'a abd olmaya
ve de O'na şirk koşmamaya emir olundum.
O'na davet ediyorum (dava ediniyorum).
Meab O'nadır."

14. İBRAHİM / 10

Rasulleri dedi ki:
"Semaları ve arzı fatr eden ALLAH hakkında mı şekk ediyorsunuz!? O, zenblerinizden size gafur olmak için sizi davet ediyor... ve sizi müsemma ecele tehir ediyor."
Onlar dediler ki:
"Muhakkak siz, sadece... bizi ata-babalarımızın abd olmuş oldukları şeylerden sadd etmeyi irade eden... bizim mislimizde beşersiniz. Artık bize, mübin sultan ile gelin."

14. İBRAHİM / 11

Rasulleri onlara dedi ki:
"Muhakkak biz, sadece, sizin mislinizde beşeriz. Fakat ALLAH, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine menn eder. ALLAH'ın izni ile olmadan, sultan ile size gelmemiz, bize mümkün değildir.
ALLAH'a... artık mü'minler, tevekkül etsinler."

14. İBRAHİM / 31

İman eden abdlarıma söyle;
salatı ikame etsinler!...
ve içinde bey ve hilal olmayan yevmin verilmesinden önce... onları rızıklandırdığımız şeylerden, sırr olarak ve aleni olarak infak etsinler!

14. İBRAHİM / 35

İbrahim demişti ki:
"Rabbim!
Bu beldeyi emin kıl. Beni ve oğullarımı sanemlere abd olmaktan cenb et."

15. HİCR / 39-40

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana gavayet ettiğin şey ile… arzda onları elbette/kesinlikle ziynetlendireceğim. Onlardan muhles olarak SANA abd olanlar dışında… cemian onlara elbette/kesinlikle gavayet edeceğim."

15. HİCR / 41-42

Dedi ki:
"Bu sırat, BANA mustakimdir!
Muhakkak ki BANA abd olanlar… senin için, onlara sultan olmak yoktur!
Gavi olanlardan sana tabi olanlar müstesna..."

15. HİCR / 49-50

BANA abd olanlara…
BEN'im gafur, rahim olduğumu...
ve BEN'im azabımın… onun, elim azab olduğunu...
haber ver!

15. HİCR / 97-98-99

Onların kavil ettikleri şeyler ile senin sadrının dıyk olduğuna elbette kat'iyyetle alimiz!
Artık,
hamd ile Rabbini sebbih et...
ve sacidlerden ol...
ve yakin oluncaya kadar Rabbine abd ol!

16. NAHL / 2

Melekleri, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine, emrinden Ruh ile...
***İlah, sadece, BEN'im!... artık BANA ittika edin!***
diye inzar etmesi için inzal eder.

16. NAHL / 35

Şirk koşanlar, dediler ki:
"Şayet ALLAH dileseydi, biz de... ata-babalarımız da... O'nun gayrısından bir şeye abd olmazdık. O'nun gayrısından, bir şeyi haram kılmazdık."

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da fiil etmişlerdi.
Artık, Rasullerin üzerine olan, sadece, mübin belağdır.

16. NAHL / 36

ALLAH'a ibadet edin...
ve "tagut"tan ictinab edin diye...
elbette kat'iyyetle bütün ümmete Rasul baas ettik! Ardından,
ALLAH'ın hidayet verdiği kimseler de onlardandı...
ve kendilerine dalaletin hakk olduğu kimseler de onlardandı.
Arzda seyir edin!... ve artık mükezziblerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar edin!

16. NAHL / 73

ALLAH'ın gayrısından, kendileri için semalardan ve arzdan bir şeyi rızk vermeye, malik olmayana… ve istitaatı olmayana mı abd oluyorlar?

16. NAHL / 75

ALLAH, bir şeye ikdar edemeyen memluk abd ile kendimizden hasene rızk ile rızıklandırdığımız ve ardından ondan sırr olarak ve cehr olarak infak eden kimseyi, mesel darb eder.
Bunlar istiva olabilir mi!?
Hamd etmek, ALLAH'ındır...
Bilakis!
Pek çoğu alim değildir.

16. NAHL / 114

Artık ALLAH'ın sizi, helal ve tayyib olarak rızıklandırdığı şeylerden yeyin.
Eğer yalnızca O'na abd oluyorsanız… ALLAH'ın nimetlerine şükür edin.

17. İSRA / 1

Kendisine ayetlerimizden göstermek için... mescid-i haramdan, havlini barek ettiğimiz mescid-i aksaya... KENDİSİNE abd olan ile geceleyin isra eden, subhandır!
Muhakkak ki O'… O, semidir, basirdir.

17. İSRA / 2-3

Musa'ya kitab verdik… ve onu, BEN'im gayrımdan vekil ittihaz etmesinler diye… BİZ'im, Nuh ile birlikte hamil olduklarımızın zürriyeti(nden olan) israiloğulları için huda kıldık.
Muhakkak o, şükür eden abd oldu.

17. İSRA / 5

Ardından… bu ikisinden ilkinin vadesi geldiği zaman, sizin üzerinize... BİZ'im VARLIĞIMIZA abd olan, beis şedid sahibleri baas ettik… ve ardından onlar, diyarınızın hilalini cevs ettiler.
Vaad edilen, fiil edildi!

17. İSRA / 17

Nuh'un ardından… KENDİ'sine abd olanların zenblerine habir ve basir olarak Rabbine kafi olarak (olacak şekilde)… karin olanlardan nicelerini helak ettik.

17. İSRA / 23-24

Rabbin…
yalnızca O'ndan başkasına abd olmamanı...
ve ana-babaya ihsanlı olmanı...
kaza etti.

Eğer onlardan birisi veya ikisi birden senin indinde kibere iblağ olurlarsa... artık,
onlara "of, aman" deme!…
onları nehr etme!
Onlara kerim kavl söyle!
O ikisine, Rahmetten züll cenahını hafz et!
De ki:
"Rabbim!
Beni sagir iken irba ettirdikleri gibi... o ikisine rahmet eyle."

17. İSRA / 30

Muhakkak ki Rabbin, dilediği kimse için rızkı bast eder ve ikdar eder.
Muhakkak ki O, KENDİSİNE ibadet edenlere habir ve basir olandır.

17. İSRA / 53

BANA abd olanlara de ki:
"Ahsen olanı kavil etsinler!"
Muhakkak onların aralarında nezg eden, şeytandır!… muhakkak şeytan, İnsan için mübin düşmandır.

17. İSRA / 65

"Muhakkak BANA abd olanlar… sana, vekil olarak Rabbine kafi olarak (olacak şekilde)… onlara sultan olmak yoktur!

17. İSRA / 96

De ki:
"Sizinle benim aramda şahid olarak ALLAH'a kafidir.
Muhakkak ki O, KENDİ'sine abd olanlara habir ve basir olandır."

18. KEHF / 1-2-3-4

Hamd etmek...
ivec kılmadığı kitabı... kayyime olarak,
KENDİ VARLIĞINDAN şedid beisle inzar etmek...
ve salih (iş)lere amil olan mü'minlere; içinde ebedi olarak makis olacakları hasene ecirin kendileri için olduğunu,
ibşar etmek...
ve "ALLAH, evlad ittihaz etti." diyenleri de inzar etmek...
için KENDİSİNE abd olana inzal eden ALLAH'ındır.

18. KEHF / 16

"Madem ki… onları ve ALLAH'tan başka ibadet ettiklerini azil ediyorsunuz… artık mağaraya evy edin!
Sizin için Rabbiniz rahmetinden neşr etsin… ve size emir olunandan sizin için mirfak heye etsin."

18. KEHF / 65

Ardından, BİZ'e abd olanlardan, BİZ'im indimizden rahmet verdiğimiz ve BİZ'im VARLIĞIMIZIN ilminden alim ettiğimiz bir abde vecd oldular.

18. KEHF / 102

Kafirler, BANA abd olanları, BEN'im gayrımdan veliyler olarak ittihaz edeceklerini mi hesab ediyorlar?
Muhakkak ki BİZ... kafirler için nüzul olarak cehennemi atid ettik.

18. KEHF / 110

De ki:
"Muhakkak ben, ancak, sizin mislinizde beşerim. Bana, sizin ilahınızın, ancak, vahid ilah olduğu vahy ediliyor.
Rabbine lika olmaya rica etmiş olan kimse... artık onlar, ibadetlerine, ahad Rabblerine şirk koşmadan... salih amel amel etsinler!

19. MERYEM / 2

Rabbinin, kendisine abd olan Zekeriya'ya Rahmetini zikirdir.

19. MERYEM / 30-31-32-33

Dedi ki:
"Muhakkak ben, ABDULLAH'ım...
O, bana kitab verdi… ve beni Nebi kıldı... ve nerede olursam olayım beni mübarek kıldı.
Beni, hayy olmaya daim oldukça salata ve zekata vasi etti. Beni anneme berran kıldı. Beni cebbar, şaki kılmadı.
Doğum yevmimde...
mevt yevmimde...
hayy olarak baas olacağım yevmde...
bana selam olsun."

19. MERYEM / 36

Muhakkak ki ALLAH, benim Rabbimdir... ve sizin Rabbinizdir.
Artık, O'na abd olun!
Bu, sırat-ı mustakimdir.

19. MERYEM / 42

Babasına demişti ki:
"Ey Babacığım!
İşitmeyen ve de basir olmayan ve de seni bir şeye gani etmeyen şeylere neden abd oluyorsun?"

19. MERYEM / 44

"Ey Babacığım!
Şeytana abd olma!
Muhakkak şeytan, Rahmana asi oldu."

19. MERYEM / 49

Ardından onları ve onların ALLAH'ın gayrısında abd oldukları şeyleri azil edince... ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve hepsini Nebilerden kıldık.

19. MERYEM / 60-61

Tevbe edenler
ve salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna...
artık işte onlar cennete… ***Rahmanın, KENDİSİNE abd olanlara gayb ile vaad ettiği Adn Cennetlerine!*** dahil olacaklar. Onlara hiç bir zulüm edilmeyecek.

Muhakkak O'nun vaadi, gelecek olandır.

19. MERYEM / 63

Bu, BİZ'e ibadet edenlerden takıyye (takva sahibi) olanlara... iras edeceğimiz cennettir.

19. MERYEM / 65

Semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbi…
artık O'na abd olun...
ve O'na ibadetinize sabır edin.
O'na semiyy olana alim misin?

19. MERYEM / 82

Hayır!
Onlar, onların ibadetlerine kafir olacaklar. Kendilerine zıdd olacaklar.

19. MERYEM / 93

Semalardaki ve arzdaki herkes, sadece, abd olarak gelir Rahman'a!

20. TAHA / 11-12-13-14-15-16

Ardından oraya varınca, ona nida ettik:
"Ey Musa!
Muhakkak ki BENBEN, senin Rabbinim!
Nalınlarını çıkar!
Muhakkak sen, mukaddes vadi Tuvadasın.
BEN seni hayrlı kıldım.
Artık, vahy edilenleri işit!
Muhakkak ki BEN'im... BEN ALLAH'ım!... ilah, sadece, BEN'im!
Artık BANA abd ol!
BEN'i zikir etmek için salat ikame et!
Muhakkak, bütün nefsin say ettiği şeyler ile ceza bulması için, hafy ettiğim saat neredeyse verilecektir! Ona iman etmeyenler ve hevalarına tabi olanlar, seni ondan sadd etmesin… (yoksa) artık redi olursun!"

20. TAHA / 77

elbette kat'iyyetle!... Musa'ya vahy ettik:
"BANA abd olanlar ile isra et… ve ardından onları… idrak edrek havf etmeden ve haşy etmeden... yebs olmuş bahr içinde tarık darb et!"

21. ENBİYA / 19

Semalarda ve arzda olan kimseler, O'nundur! O'nun indinde ki kimseler, O'na abd olmaktan istikbar etmezler... ve istihsar etmezler.

21. ENBİYA / 25

Rasulden, senin öncenden irsal etmedik ki... kendisine "Muhakkak ki BEN'den başka ilah yoktur!... Artık BANA abd olun!" diye vahy etmiş olmayalım.

21. ENBİYA / 26

Dediler ki:
"Rahman, evlad ittihaz etti."
O, subhandır.
Bilakis!
Onlar, ikram edilmiş abdlerdir.

21. ENBİYA / 53

Dediler ki:
"Biz, ata-babalarımızı onlara abd olmuş vecd ettik."

21. ENBİYA / 66-67

Dedi ki:
"Siz... size hiçbir menfaat... ve de hiçbir darr etmeyecek... ALLAH'ın gayrısından şeylere mi abd oluyorsunuz?
Yuh olsun size ve ALLAH'ın gayrısından başka abd olduklarınıza!
Artık akıl etmeyecek misiniz!?"

21. ENBİYA / 66-67

Dedi ki:
"Siz... size hiçbir menfaat... ve de hiçbir darr etmeyecek... ALLAH'ın gayrısından şeylere mi abd oluyorsunuz?
Yuh olsun size ve ALLAH'ın gayrısından başka abd olduklarınıza!
Artık akıl etmeyecek misiniz!?"

21. ENBİYA / 73

Onları, emrimiz ile ihda eden imamlar kıldık.
Onlara,
hayrlara fail olmalarını...
ve salat ikame etmelerini...
ve zekat vermelerini...
vahy ettik.
Onlar BİZ'e abd olanlar oldular.

21. ENBİYA / 84

Ona isticab ettik… ve ardından, darrdan ona olanları keşf ettik.
Ona,
indimizden rahmet olarak...
ve abd olanlar için zikir olarak...
ehlini ve onunla beraber mislini verdik.

21. ENBİYA / 92

Muhakkak bu sizin ümmetiniz vahid ümmettir.
BEN, sizin Rabbinizim.
Artık BANA abd olun!

21. ENBİYA / 98

Muhakkak siz ve ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, cehennem hasabısınız!
Siz oraya varid olacaksınız.

21. ENBİYA / 105-106

elbette kat'iyyetle!... zikir'den sonra Zebur'da da,
"Salih ibadet edenler, arza varis olacaktır." diye ketb ettik.
Muhakkak bunda, abd olan kavim için kesinlikle belağ vardır.

21. ENBİYA / 105-106

elbette kat'iyyetle!... zikir'den sonra Zebur'da da,
"Salih ibadet edenler, arza varis olacaktır." diye ketb ettik.
Muhakkak bunda, abd olan kavim için kesinlikle belağ vardır.

22. HACC / 10

"Bu, senin kendi elinle takdim ettiklerin iledir.
Muhakkak ki ALLAH... abd olanlara zallam değildir."

22. HACC / 11

Nasdan; ALLAH'a harf üzre (tahrif edilmiş olarak) ibadet eden kimse…
Eğer kendisine hayr isabet ederse... onunla itminan olur.
Eğer fitne isabet ederse... onun vechi inkılab eder.
O, dünya da... ahirette de hasar almıştır. Bu, mübin hüsrandır.

22. HACC / 71

Onlar,
kendisine sultan inzal edilmeyen...
ve kendilerinde ona (dair) ilim olmayan… ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Zalimler için nasır yoktur!

22. HACC / 77

Ey iman edenler!
Rüku edin!
Secde edin!
Rabbinize abd olun!
Hayra fail olun!
Umulur ki iflah olursunuz!

23. MUMİNUN / 23

BİZ, elbette kat'iyyetle... Nuh'u kendi kavmine irsal ettik.

O, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Artık ittika etmeyecek misiniz?"

23. MU'MİNUN / 31-32

Sonra onların ardından başka bir karin inşa ettik.
Ardından onlara da, kendilerinden...
"ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Artık ittika etmez misiniz?"
diyen Rasuller irsal ettik!

23. MU'MİNUN / 45-46-47-48-49

Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve mübin sultan ile Firavun ve melelerine irsal ettik.
Onlar istikbar ettiler ve ulvilik taslayan bir kavim oldular.
"Kavimleri bize abd olmuşken, bizim mislimizde şu iki beşere iman mı edelim?" dediler.
Artık ikisini de kizb ettiler... ve helak edilenlerden oldular.
Musa'ya, elbette kat'iyyetle Kitab verdik!... umulur ki ihtida olurlar.

23. MU'MİNUN / 108-109-110-111

Der ki:
""Hasii olun orada! Kelime etmeyin!
BANA abd olanlardan bir ferik vardı... şöyle derlerdi:
"Rabbimiz!
Biz iman ettik.
Artık bize gafur ol... ve bize rahmet et! SEN rahimlerin hayrısın!"
Ardından siz onları, sihriyye ittihaz ettiniz. Hatta, BEN'i zikir etmeyi size unutturdu... ve siz, dıhk edenlerden oldunuz.
Muhakkak ki BEN, kendilerinin sabır ettikleri şey ile yevmde, onların cezalarını verdim. Onlar, fevz olanlardır. ""

24. NUR / 32

Bekar olanlarınızı... ve abd (köle) ve emetlerinizden (cariye) salih olanları nikahlayın.
Eğer bunlar fakirler iseler, ALLAH onları fazlından ganiy eder.
ALLAH, vasidir, alimdir.

24. NUR / 55

ALLAH, sizden, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... vaad etmiştir ki:
Kendilerinin öncesinden olanları istihlaf ettiği gibi... onları da arzda elbette/kesinlikle istihlaf edecektir.
Kendileri için razı olduğu dini, elbette/kesinlikle onlara temekkün edecektir.
Korkularının ardından onları, elbette/kesinlikle emniyet ile bedellendirecektir.

Onlar,
BANA abd olacaklar!...
ve BANA hiç bir şey şirk koşmayacaklar!
Bunun ardından, kafir kimseler... artık işte onlar... onlar, fasıktır.

25. FURKAN / 1-2

Alemlere nezir olması için KENDİSİNE abd olana furkanı inzal eden...
semaların ve arzın mülkü kendisine ait olan...
bereketlidir.
Evlad ittihaz etmemiştir.
O'nun, mülkünde şeriki yoktur.
Herşeyi halk etmiş... ve ardından bir takdir üzere kaderlemiştir.

25. FURKAN / 17

Onların ve ALLAH'ın gayrısından abd oldukları şeylerin haşr olacakları yevmde... der ki:
"BANA ibadet edenleri, siz mi dalalet ettirdiniz... yoksa, kendileri mi sebilden dalalet etiler?"

25. FURKAN / 55

Onlar, ALLAH'ın gayrısından kendilerine menfaat ve de darr vermeyen şeylere abd oluyorlar.
Kafir, Rabbine karşı zahir olandır.

25. FURKAN / 58

Mevt olma(sı mümkün olma)yan hayy üzre tevekkül et!

KENDİ'sine abd olanların zenblerine habir olarak KENDİ'sine kafi olarak (olacak şekilde)… O'nun hamd etmesi ile O'na sebbih et!

25. FURKAN / 63

Rahman'a abd olanlar…
onlar arz üzerinde hevn olarak meşy ederler.
Cahiller kendilerine hatb ettikleri zaman, "Selam!" derler.

26. ŞUARA / 20-21-22

Dedi ki:
"Ben ona fail olduğum zaman dalalette olanlardandım. Ardından, sizden korkunca, firar ettim.
Artık Rabbim, bana hüküm vehb etti… ve beni mürsellerden kıldı.
Üzerime menn ettiğin bu nimet, İsrailoğullarını köleleştirmendendir."

26. ŞUARA / 52

Musa'ya vahy ettik:
"BANA abd olanlar ile isra edin. Muhakkak tabi olunacaksınız."

26. ŞUARA / 70

Babasına ve kavmine,
"Siz neye abd oldunuz?" demişti.

26. ŞUARA / 71

Dediler ki:
"Sanemlere abd 'ız… ve akifler olarak onlara zılliyetteyiz."

26. ŞUARA / 75-76-77-78-79-80-81-82

Dedi ki:
"Sizin ve kadem ata-babalarınızın abd olduğunuz şeyi gördünüz mü?
Artık, muhakkak onlar, benim için aduvvdur.
Rabb-il alemin dışında... O ki:
Beni halk edendir...
ve ardından beni ihda eden O'dur.
Bana taam ettiren ve beni iska eden O'dur.
Marazım olduğunda… ardından şifa veren O'dur.
Beni mevt edecek, sonra hayy edecektir.
Din yevminde; bana, hatama gafur olmasına tama ettiğimdir."

26. ŞUARA / 92-93

Onlara denilir ki:
"ALLAH'ın gayrısından abd olmuş olduğunuz şeyler hani nerede!?... Size nasr ediyorlar mı... veya kendilerine nasr ediyorlar mı!?"

27. NEML / 15

Davud'a ve Süleyman'a elbette kat'iyyetle ilim verdik!
Onlar dediler ki:
"Hamd etmek, kendisine ibadet eden mü'minlerin çoğuna bizi fazl eden ALLAH'ındır."

27. NEML / 19

Ardından onun sözünden dıhk ederek tebessüm etti... ve dedi ki:
"Rabbim!
Bana,
beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmeyi...
ve SEN'in razı olacağın salih (iş)lere amil olmayı...
vaa'z et.
Beni Rahmetinle, salih olarak SANA ibadet edenlerin içine dahil et."

27. NEML / 43

ALLAH'ın gayrısından abd olmuş olduğu şeyler... onu sadd etmişti. Muhakkak o, kafir kavimden idi.

27. NEML / 45

ALLAH'a abd olsunlar diye, Semud'a, elbette kat'iyyetle kardeşleri Salih'i irsal ettik!
Ardından onlar, ıhtisam eden iki ferik oldular.

27. NEML / 59

De ki:
"Hamd etmek ALLAH'ındır.
Selam, O'na ibadet eden ıstıfa olmuşların üzerine olsun!"
ALLAH, hayrdır!…
Yoksa,
şirk koştukları mı!

27. NEML / 91-92

Muhakkak ben, ancak, haram kılınan bu beldenin (Mekke) Rabbine abd olmaya emir olundum... ki bütün herşey O'nundur!
Bana,
Müslümanlardan olmam...
ve Kur'an tilavet etmem...
emir olundu!"
İhtida olan kimse... artık muhakkak, ancak, kendi nefsi için ihtida olur!
Dall olan kimse... artık ona de ki:
"Muhakkak ben, ancak, inzar edicilerdenim!"

28. KASAS / 63

Kavil, kendilerine hakk olanlar der ki:
"Rabbimiz!
İşte şunlar bizim gayy ettirdiklerimizdir. Kendimiz gayy ettiğimiz gibi onları da gavi ettik.
SANA teberra olduk. Onlar yalnızca bize abd olanlar değildi."

28. KASAS / 82

Bir gün önce, onun yerinde olmayı temenni edenler,
"Vay! Demek ki ALLAH, kendisine abd olanlardan dilediği kimse için rızkı bast ediyor ve ikdar ediyormuş.
Eğer ALLAH, bize minnet etmeseydi, bizi de kesinlikle hasf edecekti. Demek ki kafirler felaha ulaşamıyorlarmış!" deyiverdiler.

29. ANKEBUT / 16

İbrahim, kavmine şöyle demişti:
"ALLAH'a abd olun... ve ittika edin!
Eğer alim olanlardan olursanız... işte bu sizin için hayrlıdır."

29. ANKEBUT / 17

"Muhakkak siz, ancak, ALLAH'ın gayrısından vesenlere abd oluyorsunuz... ve ifkler halk ediyorsunuz. Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, sizi rızıklandırmaya malik olamazlar.
Artık rızkı, ALLAH'ın indinde ibtiga edin. O'na abd olun... ve O'na şükür edin!
Siz, O'na rücu edeceksiniz!"

29. ANKEBUT / 36

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun!
Ahir yevme rica edin!
Arzda müfsid olarak asev etmeyin!"

29. ANKEBUT / 56

Ey BANA, iman ederek ibadet edenler!
Muhakkak BEN'im arzım vasidir. Artık, yalnızca BANA abd olun!

29. ANKEBUT / 62

ALLAH, KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediği kimseye rızkı bast eder... ve ona ikdar eder.
Muhakkak ki ALLAH herşeye alimdir.

30. RUM / 48

Rihleri irsal eden ALLAH, sehabı tesvir eder... ve ardından semada onu dilediği gibi bast eder... ve onları kisfler halinde kılar.
Ardından, hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
Artık, KENDİSİNE abd olan dilediği kimseye onu isabet ettirdiğinde... onlar istibşar olurlar.

34. SEBE / 9

Semadan ve arzdan, ellerinin arasında olanı ve halflerinde olanı görmüyorlar mı?
Eğer dilersek onları, arzda husuf ederiz veya üzerlerine semadan kisfler ıskat ederiz. Muhakkak bunda, bütün münib abd olanlar için elbette/kesinlikle ayet vardır.

34. SEBE / 13

Mihrablardan (savaş malzemeleri) ve temsillerden (heykeller) ve cabiyeler (havuzlar) gibi cefnelerden (su tekneleri) ve revs olmuş kıdrlardan (yemek pişirme kabları)... dilediği şeyleri ona amel ediyorlardı.

Şükür ederek amel edin! eyy Davud ali!
BANA ibadet edenlerden şükür edenler pek azdır.

34. SEBE / 39

De ki:
"Muhakkak ki Rabbim, kendisine ibadet edenlerden dilediği kimse için rızkı bast eder... ve ikdar eder.
Birşeylerden infak ettiğiniz ne varsa… artık O, ona halife kılar.
O, rızk verenlerin hayrlısıdır."

34. SEBE / 40

Yevmde onları cemian haşr eder… sonra meleklere der ki:
"Bunlar mıdır, yalnızca size abd olmuş olanlar!?"

34. SEBE / 41

Derler ki:
"SEN subhansın! SEN, onların gayrısından, bizim veliymizsin!
Bilakis!
Onlar, cinnlere abd olmuş oldular… onların pek çoğu onlara iman edenlerdi."

34. SEBE / 43

Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edilmişti. Onlar dediler ki:
"Bu, ancak, ata-babalarımızın abd olduklarını sadd etmeyi irade eden bir erkek kimsedir."
Dediler ki:
Bu, ancak, iftira edilmiş ifktir."
Kafirler, kendilerine geldiğinde, hakk için dediler ki:
"Bu, sadece, mübin sihirdir."

35. FATIR / 28

Nasdan ve dabbelerden ve enamdan muhtelif renklerde olanlar vardır.

Böyledir!...
Muhakkak, abd olanlardan, ancak, ilim sahibi olanlar, ALLAH'a haşy eder.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, gafurdur.

35. FATIR / 31

Kitabtan sana vahy ettiğimiz… o, hakktır... elinin arasında olana musaddıktır.
Muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara elbette/kesinlikle habirdir, basirdir.

35. FATIR / 32

Sonra BİZ, BİZ'e abd olanlardan ıstıfa ettiğimiz kimseleri, kitaba varis ettik.
Artık onlardan, kendi nefsleri için zalim olanlar...
ve onlardan muktesid olanlar...
vardır.
Onlardan, ALLAH'ın izniyle, hayrlarda sabık olanlar da vardır.
Böyledir!...
Bu kebir fazldır.

35. FATIR / 45

Şayet ALLAH, kesb ettikleri şeyler ile nası ahz etse, onun zahrı üzre dabbeden kalmazdı.
Fakat onları müsemma ecele kadar tehir ediyor.
Ecelleri geldiğinde... artık muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara basir olandır.

36. YASİN / 21-22-23-24

"Sizden ecire sail olmayan muhtedilere tabi olun!
Beni fatr edene neden abd olmayayım!? Siz de O'na rucu edeceksiniz!
O'nun gayrısından ilahlar ittihaz eder miyim!?

Eğer Rahman, darr etmeyi irade ederse... onların şefaati bir şey ganiy etmez... ve nakz edemezler. Muhakkak ben, o zaman, kesinlikle mübin dalalet içinde olurum."

36. YASİN / 30

(Ya hasret!) Yazık oldu o abdlara!
Gönderilen Rasule… sadece, istihza eden oldular!

36. YASİN / 60-61-62

"BEN size ahd etmemiş miydim, ey Ademoğulları!...
Şeytana abd olmamanızı;
muhakkak onun sizin için mubin düşman olduğunu;
ve BANA abd olmanızı;
sırat-ı mustakimin bu olduğunu!

Sizin cibilliyetinizin çoğunu elbette kat'iyyetle dall etmişti... akıl etmiyor muydunuz!?"

36. YASİN / 60-61-62

"BEN size ahd etmemiş miydim, ey Ademoğulları!...
Şeytana abd olmamanızı;
muhakkak onun sizin için mubin düşman olduğunu;
ve BANA abd olmanızı;
sırat-ı mustakimin bu olduğunu!

Sizin cibilliyetinizin çoğunu elbette kat'iyyetle dall etmişti... akıl etmiyor muydunuz!?"

37. SAFFAT / 22-23

Zalimleri…
ve zevcelerini…
ve ALLAH'tan gayrısından abd olmuş oldukları şeyleri...
haşr edin!... ve ardından onları cahim sıratına ihda edin!

37. SAFFAT / 40-41-42-43

Muhles olarak ALLAH'a abd olanlar müstesna… işte onlar için malum rızık fakihler vardır. Onlar… naim cennetlerinde ikram edilmiş olanlardır.

37. SAFFAT / 73-74

Artık nazar et bakalım!...
ALLAH'a muhles olarak abd olanların dışında... inzar edilenlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

37. SAFFAT / 81

Muhakkak o BİZ'e ibadet eden mü'minlerdendir.

37. SAFFAT / 85-86-87

Babasına ve kavmine demişti ki:
"Nedir bu abd olduklarınız?
İfk ederek ALLAH'ın gayrısından ilahlar mı irade ediyorsunuz?
Siz, Rabb-il alemini ne zann ediyorsunuz!?"

37. SAFFAT / 95-96

Dedi ki:
"Naht ettiğiniz şeylere mi abd oluyorsunuz?... Sizi ve amel ettiğiniz şeyleri halk eden, ALLAH'tır."

37. SAFFAT / 111

Muhakkak o, BİZ'e ibadet eden mü'minlerdendir.

37. SAFFAT / 122

Muhakkak o ikisi, BİZ'e abd olan mü'minlerdendir.

37. SAFFAT / 127-128

Ardından onu kizb ettiler.
Artık muhakkak onlar… ALLAH'a muhles olarak abd olanlar dışında... kesinlikle, muhdardırlar.

37. SAFFAT / 132

Muhakkak o, BİZ'e ibadet eden mü'minlerdendir.

37. SAFFAT / 160

ALLAH'a muhles olarak abd olanlar müstesna…

37. SAFFAT / 161-162-163

Artık muhakkak siz ve sizin abd olduğunuz şeyler… cahime saly olacak kimse dışında... siz kimseyi fitneye düşüremezsiniz!

37. SAFFAT / 167-168-169-170

Muhakkak söylerlerdi ki:
"Şayet indimizde evveldekilerden zikr eden olsaydı… elbette ALLAH'a muhles olarak abd olurduk."
Ancak, O'na kafir oldular… ve ardından yakında alim olacaklar.

37. SAFFAT / 171-172-173

BİZ'e abd olan mürsellerimize kelimemiz elbette kat'iyyetle!... sebak oldu:
"Muhakkak onlar... kesinlikle onlar, nasr edilenlerdir.
Muhakkak BİZ'im ordularımız... elbette onlar galib olanlardır."

38. SAD / 17

Sabır et söylediklerine…
ve BİZE abd olan eyd sahibi Davud'u zikir et.
Muhakkak o evvab idi.

38. SAD / 30

Davud'a Süleyman'ı vehb ettik.
Ne naim abd! Muhakkak o evvabtır.

38. SAD / 41

BİZ'e abd olan Eyyubu zikir et.
Rabbine nida etmişti:
"Muhakkak şeytan bana bela ve azabla mess etti."

38. SAD / 44

"Elinle dags (bir demet ot sapı) ahz et... ve ardından onunla darb et. Hıns etme."
Muhakkak ki BİZ, onu sabırlı bulduk.
Ne naim abd! Muhakkak o evvabdır.

38. SAD / 45

BİZ'e abd olan İbrahim ve İshak ve Yakub'u zikir et.
Eyv ve basar sahibleri idiler.

38. SAD / 82-83

Dedi ki:
"Artık SEN'in izzetin ile… onlardan muhles olarak SANA ibadet edenler dışında... onları cemian kesinlikle gavi ettiririm."

39. ZUMER / 2

Muhakkak ki BİZ sana, bi-hakkın kitab inzal ettik.
Artık, dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd ol.

39. ZUMER / 3

Değil mi ki... Halis din ALLAH'ındır!
O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler:
"Ona biz, sadece, bizi ALLAH'a zülfaya kurb ettirmesi için abd oluyoruz."
Muhakkak ki ALLAH, onların arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeyde hüküm verecektir.
Muhakkak ki ALLAH... o kazib keffar olanlara ihda etmez.

39. ZUMER / 7

Eğer siz kafirseniz... artık muhakkak ki ALLAH sizden ganiydir.
KENDİSİNE ibadet edenler için küfre razı olmaz.
Eğer şükür ederseniz size razı olur.
Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez.
Sonra sizin merciniz Rabbinizdir.
Ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri size haber verir.
Muhakkak ki O, sadrların zatına alimdir.

39. ZUMER / 10

De ki:
"Ey BANA abd olan, iman edenler!
Rabbinize ittika edin!
Bu dünyada ahsen olanlar için haseneler vardır. ALLAH'ın arzı vasidir. Muhakkak sabır edenlere, hesabsızca, ancak, ecirleri vefa edilir."

39. ZUMER / 11-12

De ki:
"Muhakkak ben, dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olmakla emir olundum... ve bana, Müslümanların evveli olmam emir olundu."

39. ZUMER / 14-15

De ki:
"Dinimde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olurum… artık siz O'nun gayrısından dilediğinize abd olun!"

De ki:
"Muhakkak, kendi nefslerine ve kendi ehillerine hasar verenler... kıyamet yevminde hüsranda olanlardır.
Böyle değil midir!...
Bu, mübin hüsrandır!"

39. ZUMER / 14-15

De ki:
"Dinimde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olurum… artık siz O'nun gayrısından dilediğinize abd olun!"

De ki:
"Muhakkak, kendi nefslerine ve kendi ehillerine hasar verenler... kıyamet yevminde hüsranda olanlardır.
Böyle değil midir!...
Bu, mübin hüsrandır!"

39. ZUMER / 16

Onlar için... hem fevklerinden nardan zıllar... hem de altlarından zıllar vardır.
ALLAH, ibadet edenleri onunla, böyle korkutur!

"Ey BANA abd olanlar!
Artık BANA ittika edin!"

39. ZUMER / 17-18

Taguta abd olmaya ictinab edenler... ve ALLAH'a inabe edenler… onlara büşra vardır.
Artık,
kavli işiten…
ve ardından onun ahsenine tabi olan...
abdlarımı ibşar et!
İşte onlar, ALLAH'ın kendilerine hidayet ettikleridir… ve işte onlar, lübb sahibleridir.

39. ZUMER / 36

ALLAH, KENDİ'sine abd olana kafi değil midir?... ki... O'nun gayrısından olan ile seni korkuturlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse… artık onun için hadiy yoktur!

39. ZUMER / 46

De ki:
"ALLAHumme!
Semaları ve arzı fatr edensin!
Gayba ve şahadete alim olansın!
SANA abd olanların arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerde SEN hükmedersin!"

39. ZUMER / 53

De ki:
"Ey BANA abd olanlardan, kendi nefsleri üzre israf edenler!
ALLAH'ın rahmetinden kanıt olmayın!
Muhakkak ki ALLAH zenblere cemian gafur olur.
Muhakkak ki O'… O gafurdur, rahimdir."

39. ZUMER / 64

De ki:
"Bana, ALLAH'tan gayrıya abd olmamı mı emir ediyorsunuz... ey cahiller!"

39. ZUMER / 66

Bilakis!
ALLAH'a… artık abd ol!... ve şükür endenlerden ol!

40. MUMİN / 15

Dereceleri ref eden, arşın sahibidir.
Talak yevmine nezr etmesi için... KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine, KENDİ emrinden Ruh ilka eder.

40. MU'MİN / 30-31

İman eden dedi ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak ben, sizin üzerinize,
Nuh kavmine...
ve Ad'a...
ve Semud'a...
ve onlardan sonrakilere
adet olan mislinde... hizbler yevmi mislinden korkuyorum.
ALLAH, abd olanlar için zulüm irade etmez."

40. MUMİN / 44

"Artık size söylediğim şeyi yakında zikir edeceksiniz. Emri ALLAH'a havale ediyorum.
Muhakkak ki ALLAH abd olanlara basirdir."

40. MU'MİN / 47-48

Narda hacc ettiklerinde... ardından zayıf olanlar, istikbar edenlere derler ki:
"Muhakkak biz size tebaa olduk... Nardan nasibimizi ganiy eden siz misiniz!?"

İstikbar edenler der ki:
"Muhakkak biz hepimiz onun içindeyiz.
Muhakkak ki ALLAH, abd olanlar arasında kat'iyyetle hakem olmuştur!"

40. MUMİN / 60

Sizin Rabbiniz dedi ki:
"BEN'i davet edin (dava edinin)!... size isticab edeyim!
Muhakkak... BANA ibadet etmeye istikbar edenler... dahr olarak cehenneme dahil olacaklar."

40. MUMİN / 66

De ki:
"Muhakkak ben, bana Rabbimden beyyineler geldiğinde, ALLAH'ın gayrısında davet ettiklerinize abd olmaktan nehy edildim.
Rabb-il alemine silm olmaya emir olundum."

40. MU'MİN / 84-85

Ardından beisimizi gördüklerinde dediler ki:
"ALLAH'ın vahdetine iman ettik. Müşrik olmuş olduğumuz şeylere kafir olduk."
Artık, beisimizi gördüklerinde, imanları onlara menfaat sağlamaz.
KENDİSİNE abd olanlar hakkında, kat'iyyetle hilv eden ALLAH'ın sünnetidir! Hasar alanlar, işte o kafirlerdir.

41. FUSSİLET / 14

Ellerinin arasından ve halflerinden Rasuller gelmişti:
"Sakın ALLAH'tan gayrıya abd olmayın!"

Onlar da demişlerdi ki:
"Şayet Rabbimiz dileseydi…bize elbette/kesinlikle melekler inzal ederdi. Yoksa biz, kesinlikle irsal edildiğiniz şeye kafiriz."

41. FUSSİLET / 37
SECDE AYETİ

Gece ve gündüz ve güneş ve kamer onun ayetlerindendir.
Güneş için de secde etmeyin!... Kamer için de!
Eğer siz yalnızca O'na abd olanlardan olmuşsanız, bu ikisini halk eden ALLAH'a secde edin!

41. FUSSİLET / 46

Salih olarak amil olan kimse… artık kendi nefsi içindir.
Kötülük yapan kimse... artık o da kendi üzerinedir.
Rabbin, abd olanlara zallam değildir.

42. ŞURA / 19

ALLAH kendisine ibadet edenlere latiftir… ve dilediği kimseyi rızıklandırır.
O, kaviydir. azizdir.

42. ŞURA / 23

Bu, ALLAH'ın, salih (iş)lere amil olarak iman etmek suretiyle kendisine ibadet edenlere ibşar ettiğidir.
De ki:
"Sizden ona karşı, kurbta meveddetten başka ecire sail değilim."
Haseneler iktiraf eden kimse... BİZ kendisine ondan hüsnayı ziyade ederiz.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, şekurdur.

42. ŞURA / 25

O, kendisine ibadet edenlerin,
tevbelerini kabl eder…
ve seyyielerden afv eder.
Amel ettiklerinize alimdir.

42. ŞURA / 27

Şayet ALLAH, kendisine ibadet edenler için rızkı bast ederse... elbette/kesinlikle arzda bagy olurlar. Fakat O, dilediği şeyi kader ile inzal eder.
Muhakkak ki O, kendisine ibadet edenlere habirdir, basirdir.

42. ŞURA / 52

Böyledir!...
Sana emrimizden Ruh vahy ettik.

Sen kitab ve iman etmek nedir, idra etmiş değildin… fakat onu... onunla, BİZ'e ibadet edenlerden dilediğimiz kimseyi ihda edeceğimiz nur kıldık.
Muhakkak sen, kesinlikle sırat-ı mustakime ihda ediyorsun!

43. ZUHRUF / 15

O'na ibadet edenlerden… O'na cüz kıldılar.
Muhakkak İnsan, kesinlikle mübin küfürdedir.

43. ZUHRUF / 19

Rahmana abd olan melekleri dişi kıldılar!
Onların halk edilişine şahid mi oldular!?
Onların şahadetleri ketb edilecek... ve onlar sual edilecekler!

43. ZUHRUF / 20

Dediler ki:
"Şayet Rahman dileseydi onlara abd olmazdık!"
Bununla (ilgili) onlarda ilim yoktur… onlar sadece hars ediyorlar!

43. ZUHRUF / 26-27

İbrahim, babasına ve kavmine demişti ki:
"Muhakkak ben… beni fatr eden dışında, sizin abd olduklarınızdan beriyim.
O, beni ihda edecektir."

43. ZUHRUF / 45

Rasullerden, senin öncenden irsal ettiğimiz kimselere sual et… Rahman'ın gayrısından, abd olunacak ilahlar kılmış mıyız?

43. ZUHRUF / 59

O, sadece, kendisini nimetlendirdiğimiz… ve israiloğulları için mesel kıldığımız bir abddır.

43. ZUHRUF / 64

"Muhakkak ki ALLAH... O benim de Rabbimdir... sizin de Rabbinizdir!
Artık O'na abd olun!
Bu, sırat-ı mustakimdir."

43. ZUHRUF / 68-69

"Ey… ayetlerimize iman ederek... ve Müslüman olarak, BANA abd olanlar!
Yevmde size korku yoktur... siz hüzünlenmeyin."

43. ZUHRUF / 81

De ki:
"Eğer Rahman'a bir evlad olsaydı... ona evvel abd olan, ben olurdum."

44. DUHAN / 18

"ALLAH'a abd olanları bana eda edin!
Muhakkak ben sizin için emin Rasulüm."

44. DUHAN / 23

"BANA abd olanlara, leylde, isra yaptır!
Muhakkak siz, tabi (takib) olunacaksınız."

46. AHKAF / 5-6

ALLAH'ın gayrısından… kıyamet yevmine kadar kendisine isticab edemeyecek olanı davet eden kimseden… daha dall olan kimdir!?
Onlar kendi davalarından gafildir!
Nas haşr olduğunda… onlar kendilerine düşman olur... ve ibadetlerine kafir olur.

46. AHKAF / 21

Ad'ın kardeşini zikir et!
Ahkaf ile kavmini nezr etmişti.
Onun elinin arasından ve halfinden nezirler kat'iyyetle hilv olmuştu!…
"Sakın ALLAH'tan başkasına abd olmayın!
Muhakkak ben, azim yevmin azabının sizin üzerinize olmasından korkuyorum!"

50. KAF / 7-8

Arz!...
münib abd olanların hepsi için zikir ve tebsir olarak...
Onu medd ettik...
Onda rasiyeler ilka ettik...
Onda bütün behic zevclerden nebat ettik.

50. KAF / 9-10-11

Semadan mübarek su inzal ettirdik.
Ardından onunla, ibadet edenler için rızk olarak... cennetler ve habbeli hasad ve nazid talları olan basik hurma ağaçları nebat ettik.
Onunla meyyit beldeyi hayy ettik.
Böyledir!...
Huruc budur!

50. KAF / 29

"BEN'im VARLIĞIMDA kavil bedellendirilmez!
BEN, abd olanlara zallam değilim!"

51. ZARİYAT / 56

Cinnleri ve insi, ancak, BANA abd olmaları için halk ettim.

53. NECM / 4-5-6-7-8-9-10

O, sadece, vahy edilen vahydir.
Onu, mirre sahibi şedid kuvve alim eder… ve ardından o, istiva eder…. ve o, a'la ufuktadır.
Sonra deni olur...
ve ardından delv olur.
ve ardından, kab-ı kavseyn veya daha deni olur!
ve ardından, O, KENDİSİNE abd olana vahy edeceği şeyi vahy eder.

53. NECM / 62
SECDE AYETİ

Hemen, ALLAH'a secde edin... ve abd olun!

54. KAMER / 9

Onlardan önce Nuh kavmi kizb etmişti…
"Mecnun" diyerek... BİZ'e abd olanı kizb etmiş… ve zecr etmişlerdi.

57. HADİD / 9

O... sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için… kendisine abd olana beyyine ayetler inzal edendir.
Muhakkak ki ALLAH, size elbette rauftur, rahimdir.

60. MUMTEHİN / 4

İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için kat'iyyetle hasene üsve vardır!
Onlar kendi kavimlerine demişlerdi ki:
"Muhakkak biz,
sizden...
ve sizin ALLAH'ın gayrısında abd olduğunuz şeylerden...
beriyiz... biz size kafiriz.
Siz ALLAH'a, O'nun vahdetine iman edinceye kadar... sizin ve bizim aramızda ebedi olarak adavet ve buğz bede oldu."
İbrahim'in, babası için:
"elbette sana istiğfar edeceğim... ancak ben senin için ALLAH'tan bir şeye malik değilim"
demesi müstesna.
"Rabbimiz!
Biz SANA tevekkül ettik... ve SANA inabe ettik. Masir SANA'dır."

66. TAHRİM / 5

Eğer siz ikinizi boşarsa... gerekir ki (belki)… Rabbiniz ona, hayr olarak...
Müslüman,
mü'min,
kanit olan,
tevbe eden,
abd olan,
saih,
seyyibe,
ve bakire
zevceler bedellendirir.

66. TAHRİM / 10

ALLAH kafirlere, Nuh'un hanımını ve Lut'un hanımını mesel darb eder.
İkisi de BİZ'e ibadet edenlerden iki salih abd altındaydı... ardından ikisi de ihanet etti. Artık, onların ikisine de ALLAH'tan bir şey ganiy olmaz.
Denildi ki:
"İkiniz de dahil olanlarla beraber nara dahil olun."

71. NUH / 2-3-4

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak ben...
ALLAH'a abd olun!
O'na ittika edin!
Bana itaat edin!...
ki;
zenblerinize sizin için gafur olsun!...
ve sizi müsemma ecele kadar tehir etsin!...
diye sizin için mübin nezirim.

Muhakkak ALLAH'ın eceli... o gelince ertelenmez!
Keşke alim olsanız.

71. NUH / 27

"Muhakkak ki SEN, eğer onları vezr edersen... SANA ibadet edenleri dall ederler... ve sadece, facir keffar vild ederler (doğururlar)."

72. CİNN / 19

O… ALLAH'a abd olan… O'nu davet ederek kıyam ettiğinde… kat'iyyetle onun üzre libde (yığın) olarak toplanıverirler!

76. İNSAN / 6

Bir ayn vardır ki... ALLAH'a abd olanlar bununla şürb olur… bunu fecr ettirerek fecr ederler.

89. FECR / 27-28-29-30

Ey mutmain nefs!
Razı olmuş ve razı olunmuş olarak Rabbine rücu et…
ve ardından, BANA ibadet edenlere dahil ol!...
ve cennete dahil ol!

96. ALAK / 9-10-11-12-13-14-15-16

Abd salat etmekteyken... onu nehy edeni gördün mü!?
Gördün mü huda üzre olduğunu ya da takva ile emir ettiğini!?
Gördün mü kizb ettiğini ve tevella ettiğini!?
ALLAH'ın gördüğüne alim değil midir!?

Hayır!... Asla!
Eğer nehy etmezse... BİZ, nasiyesi ile kesinlikle onu sefi ederiz!… (hani şu) kizb eden hatie (hata yaptıran) nasiyesi ile!

98. BEYYİNE / 5

Dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olmaları için onlara, ancak,
Hanifler olmaları...
ve salat ikame etmeleri...
ve zekat vermeleri...
emir edilmektedir!
Bu, kayyime dindir.

106. KUREYŞ / 1-2-3-4

Kış ve yaz irtihallerinde, kendi ilaflarına ilaf ettiği için…
artık Kureyş…
kendilerini açlıktan taam eden...
ve korkudan emin kılan...
bu beytin Rabbine abd olsun!

109. KAFİRUN / 2

Sizin abd olduklarınıza, abd olunmaz!

109. KAFİRUN / 3

Benim abd olduğuma, abd olan siz değilsiniz!

1.nci tekrar.
109. KAFİRUN / 4

Ben, sizin ibadet ettiklerinize ibadet etmem!

109. KAFİRUN / 5

Benim ibadet ettiğime, siz ibadet etmezsiniz!

2.nci tekrar.
Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.