İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ A:DL ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox adalet A'del Adil Udul Âdil Âdile Adl Adlî adliye Muadele Muadelat Muadelet Muadil Muteadil Ta'dil Ta'dilat Teadul Teâdulât
xoxox
ع د ل A:DL
adalet
ع د ل A:DL

Zulüm etmemek. Herkese hakkını vermek ve lâyık olduğu muâmeleyi yapmak. Mahkeme. Hak kanunlarına uygunluk. Haksızları terbiye etmek. İnsaf.

A'del
ع د ل A:DL

Adâletli, çok doğru.

Adil
ع د ل A:DL

Eş, denk, akran, benzeri. Ölçüde, miktarda eşit olan.

DuruMeal'de toplam 15 kayıtta geçiyor.
Çğl.Udul
Âdil
Âdile
ع د ل A:DL

Adâlet eden. Allah'ın emirlerini noksansız tatbik eden. Doğru. Doğruluk gösteren. Adâlet sahibi.

DuruMeal'de toplam 15 kayıtta geçiyor.
Adl
ع د ل A:DL

Hakkaniyet. Adâlet üzere oluş. Cevr ve zulüm etmeyip nefislerde ve akıllarda istikameti kaim ve mâlum olan emir ve hâleti icra etmek. Doğruluk. Her şeyi yerli yerince yapmak, beraber etmek.
El Adl : ALLAH'ın adalet fiili. ALLAH herşeyde adildir. Biz adaletsiz görürsek bu bizim bakışımızın yanlışlığındandır.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
Adlî
ع د ل A:DL

Adâlete mensup, adâletle alâkalı, ilgili.

adliye
ع د ل A:DL

Adliye Mahkeme. Muhakeme işleriyle uğraşan daire.

Muadele
ع د ل A:DL

Müsâvilik, eşitlik. İki şey arasında mikdarca, vasıfca beraberlik. Karşılıklı anlayış. Adâlet. Mc: Anlaşılmaz iş. Muammâ.

Çğl.Muadelat
Muadelet
ع د ل A:DL

Müsâvilik, denklik. Karşılıklı uygunluk. Eşitlik.

Muadil
ع د ل A:DL

Müsâvi, eşit, denk. Fiz: Eş değer.

Muteadil
ع د ل A:DL

Birbirine denk ve eşit gelen. Teadül eden.

Ta'dil
ع د ل A:DL

Aslına zarar vermeden değiştirmek. Tebdil etmek. Hafifletmek. Doğrulaştırmak. Vasat hale koymak.

Çğl.Ta'dilat
Teadul
ع د ل A:DL

Birbirine denk gelme. Eşitlik, denklik, beraberlik.

Çğl.Teâdulât
2. BAKARA / 48

İttika edin!...
Nefsin nefse bir şey ceza etmeyeceği...
ve ondan şefaat kabl olmayacağı...
ve ondan adalet ahz edilmeyeceği...
ve de nasr edilmeyecekleri
yevmden!

2. BAKARA / 122-123

Ey israiloğulları!
Sizi nimetlendirdiğim nimetimi...
ve sizi alemlere fazl edenin BEN olduğumu...
zikir edin!
Nefsten nefse bir şey ceza edilmeyeceği...
ve ondan adalet kabl olmayacağı...
ve şefaatin menfaat sağlamayacağı...
ve onlara nasr olunmayacağı
yevmden ittika edin!

2. BAKARA / 282

Ey iman edenler!
Birbirinize müsemma ecele kadar, belirlenmiş bir borç ile borçlandığınız zaman onu ketb edin.
Aranızda bir katib onu adaletle ketb etsin.
Katib, ALLAH'ın kendisine alim ettiği gibi yazmaktan kaçınmasın... aynı şekilde ketb etsin.
Üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu)... Rabbi olan ALLAH'a ittika etsin ve ondan bir şey bahs etmeden imlal ettirsin.
Eğer üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu), sefih veya zayıf ise veya kendisi onu imlal ettirmeye istitaat edemez ise, artık veliysi onu adaletle imlal ettirsin.

Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın.
Eğer iki erkek kimse olmuyorsa, o zaman, bir erkek kimse ve şahadetlerinden razı olacağınız iki kadını... ikisinden biri dalalete düşerse, o zaman, ikisinden birisi diğerine zikir ettirsin diye.
Şahidler davet edildikleri zaman kaçınmasınlar.
Sagir veya kebir, vadesine kadar onu yazmaktan sem etmeyin.

Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır.
Ancak aranızda devr etmeye hazır olan ticaret ise, o zaman, bunu ketb etmemeniz size cünah değildir.
Bey' ettiğinizde de şahid edinin.

Katib ve şahidler darr edilmesin.
Eğer böyle yaparsanız, artık muhakkak o, sizin için füsuk olur.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH sizi alim ediyor.
ALLAH herşeye alimdir.

4. NİSA / 3

Eğer yetimler hakkında kıst konusunda korkuya düşerseniz, size tayyib olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın.
Ancak, eğer aralarında tadil etmemekten korkuya düşerseniz... artık vahidtir veya melekesi yemininizde olandır.
Budur... adaletlik yapmamanız ednadır.

4. NİSA / 58

Muhakkak ki ALLAH size,
emanetleri ehline eda etmenizi
ve nas arasında hakem olduğunuzda adaletle hüküm vermenizi emir eder.
Muhakkak, size vaaz ettiği şey ALLAH'ın nimetidir.
Muhakkak ki ALLAH, semi, basir olandır.

4. NİSA / 129

Ne kadar haris olsanız da kadınlar arasında adil olarak itaat edemezsiniz. Artık külli meyl ile meyl etmeyin ve diğerini de muallak gibi vezr etmeyin.
Eğer ıslah olur ve ittika ederseniz, muhakkak ki ALLAH, gafur, rahim olandır.

4. NİSA / 135

Ey iman edenler!
ALLAH için kıst ile kavvam şüheda olun, velev ki nefsiniz veya ana-babanız veya akrabanız aleyhinde bile olsa.
Ganiy veya fakir de olsalar... ALLAH, ikisine de evladır.
Adil oluyorsunuz diye hevanıza tabi olmayın.
Eğer levy ederseniz veya muriz olursanız, muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

5. MAİDE / 8

Ey iman edenler!
ALLAH için kavvam… kıst ile şahidler olun!
Bir kavme şaniniz… size, adil olmamak üzre cürüm işletmesin.
Adil olun!
Bu, takva için daha karibdir.
ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

5. MAİDE / 95

Ey iman edenler!
Siz ihramlı oldukça, sayd katl etmeyin. Sizden taammüden katl eden kimse... artık ona, emrinin vebalini tatması için ceza;
KABE'ye baliğ olmak üzere, içinizden adil iki zatın hüküm edeceği, neamdan katl ettiği şey mislince hedydir...
veya miskine taam (miktarı) keffarettir...
veya buna muadil oruçtur.
Selef olmuş olanları ALLAH afv etmiştir.
İda eden kimse... ALLAH ondan intikam alır.
ALLAH, azizdir, intikam sahibidir.

5. MAİDE / 106

Ey iman edenler!
Mevt, birinize hazır olduğunda... vasiyet hiyninde...
kendinizden iki adil zat...
veya... eğer siz, arzda darb ediyorsanız... ve ardından mevt musibeti size isabet etmişse... gayrınızdan iki kimse...
aranızda şahadet etsin!

Eğer raybe düşerseniz... onları salat ardından habs edersiniz... ve ardından ALLAH'a kasem ederler:
"Şayet kurb sahibi bile olsak...
onunla (hiç bir) semen iştira etmeyiz...
ve ALLAH'ın şahadetini ketm etmeyiz.
Muhakkak o zaman, asim kimselerden oluruz!"

6. ENAM / 1

Hamd etmek...
semaları ve arzı halk eden
ve zulmetleri ve nuru kılan ALLAH'ındır.
Sonra kafirler, kendi Rabbleri ile adil olurlar.

6. ENAM / 70

Vezr et!...
Dinlerini, laib ve lehv olarak ittihaz edenleri!...
ve dünya hayatını kendilerine garr edenleri!

Zikir ettir ona!...
Nefsin kesb ettiği şeyler ile ibsal olduğunu!...
Onun, ALLAH'ın gayrısında veliysi ve şefaatçisi olmadığını!...
Bütün adil olanlar adil olsa bile... ondan ahz edilemediğini!

İşte onlar... kesb ettikleri şey ile ibsal olanlardır! Onlara, kafir olmuş oldukları şeyler ile hamimden şarab ve elim azab vardır.

6. ENAM / 115

Rabbinin kelimesi, sıdk olarak ve adl olarak tamamlanmıştır. Onun kelimelerini bedellendirebilecek yoktur.
O, semidir, alimdir.

6. ENAM / 150

De ki:
"Haydi!
ALLAH'ın bunu haram ettiğine dair, şahidlerinizi lemm edin!"
Eğer onlar şahid olurlarsa, artık sen onlarla beraber şahidlik etme!
Ayetlerimizi kizb edelerin ve ahirete iman etmeyenlerin hevalarına tabi olma!... onlar, kendi Rabbleri ile adil oluyorlar.

6. ENAM / 152

"Şedidine iblağ oluncaya kadar... ahsen şekilde olması dışında... yetimin malına karib olmayın!
Keyli vefa edin!
Kıst ile mizan edin!
BİZ, nefsi, sadece, vasi olduğuna mükellef ederiz!
Kavil ettiğinizde... şayet kurb sahibi bile olsa... artık adil olun!
ALLAH'a ahdinizi vefa edin!
Bunlara sizi böyle vasiyet ettirdi!... umulur ki tezekkür edersiniz."

7. ARAF / 159

Musa'nın kavminden, bi-hakkın ihda olan ve onunla adil olan bir ümmet vardır.

7. ARAF / 181

Halk ettiklerimizden, bi-hakkın ihda olan ve kendilerine adil olan ümmet vardır.

16. NAHL / 76

ALLAH, iki adamı mesel darb eder.
Onlardan biri dilsizdir, bir şeye ikdar edemez... O, mevlasına kelldir, nereye teveccüh etse, hayrla gelemez.
O ve adl ile emir eden ve sırat-ı mustakim üzre olan kimse, istiva mıdır!?

16. NAHL / 90

Muhakkak ki ALLAH,
adaleti ve ihsanı ve kurb sahiblerine ita etmeyi emir eder.
fahiş olandan ve münkerden ve bagyden sizi nehy eder.
Size vaaz ediyor... umulur ki tezekkür edersiniz!

27. NEML / 60

Yoksa,
semaları ve arzı halk eden mi?
Sizin için semadan su inzal eden... ve ardından onunla, bir şeceresini bile sizin nebat etmenizin mümkün olmadığı, behcetin zatı hadika nebat eden mi?

ALLAH'la beraber ilah var mı!?
Bilakis!
Onlar adil olan kavimdir.

42. ŞURA / 15

Bunun için... artık,
onları, senin emir olunduğun gibi istikametlenmeye davet et!
ve onların hevalarına tabi olma!
De ki:
"ALLAH'ın kitabtan inzal ettiğine iman ettim.
Sizin aranızda adil olmaya emir olundum.
ALLAH, Rabbimizdir ve Rabbinizdir!
Bizim amellerimiz bizimdir... ve sizin amelleriniz de sizindir.
Bizim ve sizin aranızda hüccet yoktur.
ALLAH, bizim aramızda cem olmaktadır.
Masir O'nadır."

49. HUCURAT / 9

Eğer mü'minlerden iki taife kıtal ederlerse... onların arasını ıslah edin!
Eğer ikisinden birisi, diğerine bagy etmişse... artık onlar ALLAH'ın emrine fey edinceye kadar bagy edenle kıtal edin!
Eğer fey ederlerse... artık onların aralarını adalet ile ve en kıst olan ile ıslah edin.
Muhakkak, muksitlere muhabbet duyan ALLAH'tır!

65. TALAK / 2-3

Ecellerini belağ ettiğinizde... ardından... onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile fark edin.
Sizden adil iki kişi şahid olsun... ve şahadeti ALLAH için ikame edin!
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara... vaaz olunan budur.
ALLAH'a ittika eden kimse... O,
ona mahrec kılar...
onu hesaba katmadığı yerden rızıklandırır.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık O,
ona hasbtır.
Muhakkak ki ALLAH'ın emri baliğ olur.
ALLAH, herşey için kat'iyyetle kader kılmıştır!

82. İNFİTAR / 6-7-8

Ey İnsan!
Seni halk eden...
ve ardından seni sevva eden…
ve ardından seni adl eden…
hangi surette dilediyse seni öyle terkib eden…
kerim Rabbine, seni garr eden nedir?

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.