İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ A:K:B ❞ kökünden türeyen kelimeler... 16 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Akab A'kab Akabe Akabât akabinde Akib Âkibe Âkibet Hz. Yakub ikab Muakabe Muakkab Muakkib Muakkibîn Muteakıb muteakib Ta'kib Ta'kibât Teakub ukba Ukbe
xoxox
ع ق ب A:K:B
Akab
ع ق ب A:K:B

Bir şeyin hemen gerisinde olan, zaman veya mekan. / Topuk. Ökçe.

DuruMeal'de toplam 16 kayıtta geçiyor.
Çğl.A'kab
Akabe
ع ق ب A:K:B

Bâdire. Sarp ve çıkılması müşkül yokuş. Tehlikeli geçit. Dar ve iki tarafı pusu yeri olan boğaz. Muhatara, tehlike. Hastalığın veya başka bir halin en tehlikeli ve korkulur süresi. Kızıldenizin kuzey ucunda, Süveyş'in doğu tarafında bulunan dar bir körfezin ismi.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Çğl.Akabât
akabinde
ع ق ب A:K:B

Arkasından, hemen arkadan. Hemen ardından.

Akib
ع ق ب A:K:B

Bir şeyin ardından gelen. Arkası sıra giden. Ayağın ökçesi. Adamın evlâdı, evlâdının evlâdı.

Âkibe
Âkibet
ع ق ب A:K:B

Bir şeyin sonu. Nihayet. Netice, sonuç.

DuruMeal'de toplam 35 kayıtta geçiyor.
Hz. Yakub
ع ق ب A:K:B

Yakub ismi, ikab sahibi, akab sahibi olarak iki kelimeden oluşur. İbraniler, doğumunda, ikizi olan “Esau” nun topuğunu tutar halde doğmasına dayandırır. Ardından gidilen, takip edilen; nesiller boyu torun sahibi; büyük musibetlerin, büyük acıların nedeni anlamları vardır. 

DuruMeal'de toplam 16 kayıtta geçiyor.
ikab
ع ق ب A:K:B

Şiddetli azab, eziyet, ceza.

DuruMeal'de toplam 20 kayıtta geçiyor.
Muakabe
ع ق ب A:K:B

Bir kimseyi cezalandırma. Cezaya çarpma.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Muakkab
ع ق ب A:K:B

Ardına düşülmüş, tâkib olunmuş, peşinden gidilmiş.

Muakkib
ع ق ب A:K:B

Ardına düşen, takib eden, ardından koşan. Tağyir ve ibtal eden.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Çğl.Muakkibîn
Muteakıb
muteakib
ع ق ب A:K:B

Sıra ile, birbiri arkasından gelen.

Ta'kib
ع ق ب A:K:B

Gözlemek. Yolunda gitmek. Peşinden yürümek. Suçlunun suçunu araştırmak. Bir kimsenin aynı senede yine gazaya gitmesi. Bir şeyi ciddiyetle istemek.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Çğl.Ta'kibât
Teakub
ع ق ب A:K:B

Birbiri ardınca olmak, peşinde olmak. Bir nesneyi sonradan çoğaltmak.

ukba
ع ق ب A:K:B

Âhiret, öbür dünya, bâki olan âlem. Ceza.

DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor.
Ukbe
ع ق ب A:K:B

Nöbet.

2. BAKARA / 131-132

Rabbi ona;
"Silm ol!" dediğinde…
"Ben, Rabb-il alemine silm oldum!" demişti.

İbrahim bunu oğullarına ve de Yakub'a vasiyet etti.
"Ey oğullarım!
Muhakkak ki ALLAH, dini, sizin için ıstıfa etti. Artık siz, sakın Müslüman olmadan mevt olmayın!"

2. BAKARA / 133

Yoksa siz... Yakub mevt olmaya hazırken… oğullarına,
"Bundan sonra abd olacağınız şey nedir?"
diye kavil ettiğine… onların da...
"Senin İLAH'ına...
ve senin ata-babaların İbrahim ve İsmail ve İshak'ın İLAH'ına...
vahid İLAH'a...
abd olacağız. Biz O'na Müslümanız."
dediklerine şahid mi olmuştunuz?

2. BAKARA / 136

Deyin ki:
"Biz,
ALLAH'a...
ve bize inzal olana...
ve İbrahim'e ve İsmail'e ve İshak'a ve Yakub'a ve torunlarına inzal olana...
ve Musa'ya ve İsa'ya verilene...
ve (bütün) Nebilere Rabblerinden verilene...
iman ettik.
Onlardan hiç birisi arasında fark görmeyiz.
Biz O'na Müslümanlarız."

2. BAKARA / 140

Yoksa siz... İbrahim ve İsmail ve İshak ve Yakub ve torunlarının... hadü veya nasrani olduklarını mı söylüyorsunuz!?
De ki:
"Siz mi bilirsiniz... yoksa ALLAH mı?"
ALLAH'tan şahadeti ketm eden kimse... O'nun indinde, daha zalim kimdir!?
ALLAH, sizin amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 143

Böyledir!...
Sizi...
nasa şahidler olmanız için...
ve Rasulün de size şahid olması için...
vasat ümmet kıldık.

Akabı üzre inkılab edenlerden Rasule tabi olanlara alim olmamız için... üzerine olduğunuz kıbleyi kıldık. Bu, ALLAH'ın hidayet ettiklerinden başkasına elbette kebir gelir.

ALLAH sizin imanınızı zayi edecek değildir.
Muhakkak ki ALLAH, nasa, elbette rauftur, rahimdir.

2. BAKARA / 196

Hacc ve umreyi ALLAH için tamam edin.
Eğer hasr olursanız... artık hedyden müsteyser olan!
Hedy, hill yerine iblağ oluncaya kadar reislerinizi traş etmeyin.
İçinizden mariz olan veya başında bir eza bulunan olursa... artık oruç veya sadaka veya nesike olarak fidye...
Emin olmanızın ardından hacca kadar umreden metalanmak isteyen kimse... artık hedyden kolayına geleni...
Vecd olamayan kimse... artık üç yevm haccda ve yedi yevm rücu ettiğinde oruç tutar... işte böyle kamil olarak aşr olur.

Bu, ehli, Mescid-i Haram'da hazır olmayan kimseler içindir. ALLAH'a ittika edin ve ALLAH'ın ikabının şedid olduğuna alim olun!

2. BAKARA / 211

İsrailoğullarına sual et;
beyan edilmiş ayetlerden onlara ne kadar vermişiz!?

Kendisine verdiğimizden sonra ALLAH'ın nimetini bedellendiren kimse… artık, muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir.

3. AL-İ İMRAN / 10-11

Muhakkak kafirler… onları, ne malları ne de evladları ALLAH'tan bir şeye ganiy etmez.
Firavun alinin ve onların öncesinden ayetlerimizi kizb edenlerin adetleri gibi… işte onlar, nara vakudtur. Ardından ALLAH, zenbleri ile onları ahz eder.
ALLAH'ın ikabı şedidtir.

3. ALİ İMRAN / 84

De ki:
"ALLAH'a...
ve bize inzal ettiğine...
ve İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına inzal ettiğine...
ve Musa'ya ve İsa'ya ve Nebilere Rabblerinden verilene...
iman ettik. Onlardan birisi arasında fark görmeyiz.
Biz O'na Müslümanlarız."

3. ALİ İMRAN / 137

Sünnetler, kat'iyyetle öncenizden hilv olmuştur!
Artık, arzda seyir edin!…
Ardından, mükezziblerin akibetleri nasıl olmuş… nazar edin!

3. ALİ İMRAN / 144

Muhammed, ancak, Rasuldür.
Onun öncesinden de kat'iyyetle Rasuller hilv olmuştur!
Artık, eğer o mevt olursa... veya katl olursa... siz akabınız üzere inkılab mı edeceksiniz!?
İki akabı üzere inkılab eden kimse... ALLAH'a bir şey darr edemez. ALLAH, şükür edenleri cezalandıracaktır.

3. ALİ İMRAN / 149

Ey iman edenler!
Eğer kafirlere itaat ederseniz, sizi akablarınız üzere redd ederler.
Ardından, hasar alanlara inkılab edersiniz.

4. NİSA / 163

Muhakkak ki BİZ sana vahy ettik... tıpkı;
Nuh'a ve ondan sonra gelen Nebilere vahy ettiğimiz gibi…
İbrahim'e ve İsmail'e ve İshak'a ve Yakub'a ve torunlarına
ve İsa'ya ve Eyyub'a ve Yunus'a ve Harun'a ve Süleyman'a da vahy ettiğimiz gibi…
Davud'a Zebur'u verdiğimiz gibi...

5. MAİDE / 2

Ey iman edenler!
ALLAH'ın şiarına...
ve haram aya...
ve hedyeye...
ve kıladelere...
ve Rabblerinden fazl ve rıdvan ibtiga ederek Beyt-i Haram'a iman edenlere...
halel getirmeyin.

Helal olduğunuzda (ihramdan çıktığınızda), artık sayd edebilirsiniz.
Sizi Mescid-i Haram'dan sadd etmelerinden... düşmanlıklarından ötürü kavme karşı olan şaniniz, sakın ola size cürüm işletmesin!
Birr ve takva üzere avn edişin.
İsm ve düşmanlık üzre avn edişmeyin!
ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH'ın, ikabı şedidtir.

5. MAİDE / 98

ALLAH'ın ikabının şedid olduğuna alim olun!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

6. ENAM / 11

De ki:
"Arzda seyir edin!
Sonra nazar edin; mükezziblerin akibetleri nasıl olmuş!?"

6. EN'AM / 71-72

De ki:
"ALLAH'ın gayrısında bize menfaat sağlamayan ve bize darr etmeyen şeyleri mi davet edelim!
Ashabı, "Gel bize!" diyerek hudaya davet ettiği halde... şeytanların arzda istihva ettiği hayran gibi... ALLAH'ın bize hidayet vermesinden sonra akabımız üzre mi redd edelim!"

De ki:
"Muhakkak ki ALLAH'ın hudası... huda budur!

Biz,
salat ikame ederek...
ve ittika ederek...
Rabb-il alemine silm olmaya emir olunduk."

Kendisine haşr olacağınız O'dur!

6. ENAM / 84

Ona İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik.
Hepsine hidayet ettik.
***Nuh'a da önceden hidayet etmiştik.***
Onun zürriyetinden Davud ve Süleyman ve Eyyub ve Yusuf ve Musa ve Harun'a da…

Böyledir!...
BİZ, muhsinleri cezalandırırız.

6. ENAM / 135

De ki:
"Ey kavmim!
İmkanınız kadar amel edin! Muhakkak ben de amel ediyorum. Artık yakında, darın akibetinin kimin olacağına alim olacaksınız!"
Muhakkak onlar… zalimler, felaha ulaşamazlar!

6. ENAM / 165

Verdiği şeylerin içinde, sizi belv etmek için; sizi arzın halifeleri kılan ve bazınızı bazınızın fevkinde derece olarak ref eden O'dur.
Muhakkak ki Rabbin, ikabı seri olandır.
Muhakkak ki O, gafurdur, rahimdir.

7. ARAF / 84

Onlara matar imtar ettik!
Artık nazar et!… mücrimlerin akibeti nasıl oldu!?

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

7. ARAF / 103

Sonra onların ardından Musa'yı, ayetlerimizle Firavun'a ve onun melelerine, baas ettik... ve ardından onlara zalim oldular.
Artık nazar et!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!?

7. ARAF / 128

Musa, kavmine dedi ki:
"ALLAH'a istiane edin!... ve sabır edin!
Muhakkak arz, ALLAH'ındır. O'na abd olanlardan dilediğini ona varis eder.
Akibet muttakiler içindir."

7. ARAF / 167

Rabbin, kıyamet yevmine kadar, en sui azabı kendilerine sevm edecek kimseleri... kesinlikle onlara baas edeceğini, ezan etmişti.
Muhakkak ki Rabbinin ikabı, elbette seridir.
Muhakkak ki O, kesinlikle gafurdur, rahimdir.

8. ENFAL / 13

Bu, onların ALLAH'a ve Rasulüne şakk olmaları iledir.
ALLAH'a ve Rasulüne şakk olan kimse… ardından muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir.

8. ENFAL / 25

İttika edin!
Fitne, hassaten, sizden zalim olanlara isabet etmez (bununla kalmaz)!
ALLAH'ın ikabının şedid olduğuna alim olun!

8. ENFAL / 48

Şeytan onlara amellerini ziynetlendirdiği zaman dediki:
"Bu yevmde, nasdan size galib gelecek yoktur. Muhakkak ben de size civarım."
Ardından iki fie birbirlerini gördüğünde, iki akabı üzre neks oldu... ve dedi ki:
"Muhakkak sizden beriyim. Muhakkak sizin görmediklerinizi görüyorum. Muhakkak ben, ALLAH'tan korkarım. ALLAH'ın ikabı şedidtir."

8. ENFAL / 52

Firavun ali ve onun öncesinden ALLAH'ın ayetlerine kafir olanların adetleri gibi… ardından ALLAH onları da zenbleri ile ahz etmişti.
Muhakkak ki ALLAH, kaviydir, ikabı şedidtir.

9. TEVBE / 77

Onların kalblerine, ALLAH'a vaad ettiklerine hilaf olmaları ile ve kizb etmiş oldukları ile, mülaki olacakları yevme kadar nifak akab edilmiştir.

10. YUNUS / 39

Bilakis!
Onlar, te'vili kendilerine geldiğinde, ilmini kavrayamadıkları şeyi kizb ettiler.

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da kizb etmişlerdi.
Artık nazar et!... zalimlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

10. YUNUS / 73

Ardından, onlar onu kizb ettirdiler.
Ardından, onu ve gemide onunla beraber olan kimselere necat ettik. Onları halifeler kıldık. Ayetlerimizi kizb ettiren kimseleri ise gark ettik.
Nazar et!... inzar edilenlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

11. HUD / 49

İşte bunlar, sana vahy ettiğimiz gayb haberlerindendir.
Bundan önce, onlara ne sen... ne de kavmin alim olmamıştı. Artık sabır et!
Muhakkak akibet muttakiler içindir.

11. HUD / 71

Karısı kaimdi... ve ardından dıhk etti.
Ardından BİZ onu, İshak ile ve İshak'ın verasından Yakub ile ibşar ettik.

12. YUSUF / 6

"Böyledir!...
Rabbin seni ictiba edecek. Hadisin te'vilinden seni alim edecek. Önceden, ataların İbrahim ve İshak'a tamamladığı gibi… nimetini senin ve Yakub alînin üzerine tamam edecek.

Muhakkak ki Rabbin, alimdir, hakimdir."

12. YUSUF / 38

"Ata-babalarım İbrahim ve İshak ve Yakub'un milletine tabi oldum. Birşeyi ALLAH'a şirk koşmak bize olamaz!
Bu, bizim üzerimize ve nasın üzerine ALLAH'ın fazlındadır. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler."

12. YUSUF / 68

Babalarının emir ettiği yerden dahil olduklarında... Yakub'un nefsinde ki hacetin kaza olması dışında... ALLAH'tan şey onlardan ganiy olmuş olmaz!
Muhakkak o, elbette/kesinlikle kendisini alim ettiğimiz şeyde (kadar) ilim sahibidir... fakat nasın pek çoğu alim değildir.

12. YUSUF / 109

Onlara senden önce, ancak, karye ehlinden kendilerine vahy ettiğimiz erkek kimseler irsal ettik.
Arzda seyir ederek… öncekilerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etmezler mi!?
İttika edenler için, dar-ul ahiret elbette/kesinlikle hayrdır.
Akıl etmiyor musunuz!?

13. RAD / 6

Senin, hasenelerin öncesinde seyyielere acele etmeni istiyorlar. Onların öncesinden kat'iyyetle mesulat hilv olmuştu!
Muhakkak ki Rabbin, kendilerine zulüm üzere olan nas için elbette/kesinlikle mağfiret sahibidir.
Muhakkak ki Rabbinin ikabı, elbette/kesinlikle şedidtir.

13. RAD / 11

Ona, elinin arasından ve halflerinden muakkib olanlar vardır...
Onu, ALLAH'ın emrinden hıfz ederler.

Muhakkak ki ALLAH... nefsleri ile olanı tagyir edinceye kadar... kavim ile olanı tagyir etmez.
ALLAH, bir kavme sui irade ettiği zaman... artık onu redd edecek yoktur... onlara O'nun gayrısından vali de yoktur.

13. RAD / 19-20-21-22

Rabbinden sana inzal edilenin hakk olduğuna alim olan... kör olan kimse gibi midir!?
Muhakkak... ancak,
ALLAH'a ahdlerine vefa eden...
ve de misakı nakz etmeyen…
ve ALLAH'ın vasl olunmasını emir ettiği şeylere vasl olan...
ve Rabblerine haşy eden...
ve sui hesabtan korkan...
ve Rabblerinin vechine ibtiga ederek sabır eden...
ve salat ikame eden...
ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, sırr olarak ve alenen infak eden...
ve hasene ile seyyieyi dar eden...
(ulu-l elbab) lübb sahibleri tezekkür edebilir.
İşte onlar... darın ukbası onlarındır!

13. RAD / 24

Sabır ettiğiniz şey ile size selam olsun!
Artık darın ukbası... ne de naimdir.

13. RAD / 32

Senin öncenden de elbette kat'iyyetle Rasullere istihza edilmişti!…
ve ardından BEN, kafirlere imla etmiştim…
sonra da onları ahz etmiştim!
Nasıl olmuştu ikabım!?

13. RAD / 35

Muttakilere vaad edilen cennetin meseli şöyledir; altından nehirler cereyan eder... onun ükülleri ve onun zıllı daimdir.
İşte bu, ittika edenlerin ukbasıdır.
Kafirlerin ukbası ise nardır!

13. RAD / 41

Onlar, BİZ'im arza geldiğimizi, etrafından onu nakıs ettiğimizi görmezler mi?
ALLAH hüküm eder… O'nun hükmüne muakkib yoktur.
O, hesabı seri olandır.

13. RAD / 42

Onların öncesinden olanlar da kat'iyyetle mekr etmişlerdi! Artık mekrler cemian ALLAH'ındır.
O, bütün nefsin kesb ettiği şeylere alimdir. Kafirler de darın ukbasının kimin olduğuna alim olacaklar!

16. NAHL / 36

ALLAH'a ibadet edin...
ve "tagut"tan ictinab edin diye...
elbette kat'iyyetle bütün ümmete Rasul baas ettik! Ardından,
ALLAH'ın hidayet verdiği kimseler de onlardandı...
ve kendilerine dalaletin hakk olduğu kimseler de onlardandı.
Arzda seyir edin!... ve artık mükezziblerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar edin!

16. NAHL / 126

Eğer muakabe edecekseniz… akibetiniz olan şeyin misli ile muakabe edin.
Eğer sabır ederseniz... elbette bu, sabır edenler için hayrdır.

18. KEHF / 44

İşte budur!...
Velayet el-hakk ALLAH'ındır!
O, sevabı hayr ve ukbası hayr olandır!

19. MERYEM / 5-6

"Muhakkak ben, veramdan mevlalardan korkuya düştüm. Kadınım kısır oldu.
Bana,
bana varis olacak…
ve Yakub aline varis olacak…
razı olduklarından kılacağın…
SEN'in VARLIĞINDAN veliy vehb eyle... Rabbim!"

19. MERYEM / 49

Ardından onları ve onların ALLAH'ın gayrısında abd oldukları şeyleri azil edince... ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve hepsini Nebilerden kıldık.

20. TAHA / 132

Ehline salat ile emir et... ve ona sabır et!
BİZ senden rızık sail olmuyoruz... seni BİZ rızıklandırıypruz!
Akibet, takva iledir!

21. ENBİYA / 72

Ona İshak'ı ve Yakub'u nafile olarak vehb ettik.
Hepsini salihlerden kıldık.

22. HACC / 41

Onlar ki... eğer kendilerini arzda imkanlandırırsak…
salat ikame ederler…
ve zekatı verirler…
ve marufu emir ederler…
ve münkerden nehy ederler.
Emirlerin akibeti ALLAH'adır.

22. HACC / 60

Böyledir!…
Akibetine misliyle karşılık veren... sonra kendisine bagy edilen kimse… elbette/kesinlikle ALLAH ona nasr eder.
Muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle afuvdur, gafurdur.

23. MU'MİNUN / 66-67

Ayetlerim size kat'iyyetle tilavet edildi… ve ardından siz, akabınız üzre neks ettiniz. Müstekbir olarak, samirde hicr ediyordunuz.

27. NEML / 10

"Asanı ilka et!"
Ardından onun, canlıymış gibi hezz ettiğini görünce… takib etmeden, müdbir olarak tevella etti.
"Ey Musa!
Korkma!
Muhakkak ki BEN'im VARLIĞIMDA mürseller havf etmezler."

27. NEML / 14

Nefsleri, ona yakin olduğu halde… zulüm ve ulüvv ederek onlarla cahd ettiler.
Artık nazar et!... müfsidlerin akibetlerinin nasıl oldu!

27. NEML / 51

Nazar et!... mekrlerinin akibeti nasıl oldu!
BİZ, onları ve kavimlerini… hepsini demar ettik.

27. NEML / 69

De ki:
"Arzda seyir edin… ve ardından, mücrimlerin akibetinin nasıl olduğuna nazar edin!"

28. KASAS / 31

"Asanı ilka et!"

Ardından onun, canlanmış gibi hezz ettiğini görünce, müdbir olarak, akb etmeden tevella etti.
"Ey Musa!
Kabl et ve korkma!
Muhakkak sen emin olanlardansın."

28. KASAS / 37

Musa dedi ki:
"İndinden huda ile gelen kimseye… ve darın akibetinin kime olduğuna Rabbim alimdir.
Muhakkak onlar... zalimler, felaha ulaşamazlar!"

28. KASAS / 40

Ardından BİZ de onu ve ordularını ahz ettik ve ummana nebz ettik.
Artık nazar et!… zalimlerin akibeti nasıl olur!

28. KASAS / 83

İşte dar-ul ahiret... onu, arzda, ulüvv ve fesad irade etmeyen kimselere kılarız.
Akibet, muttakiler içindir.

29. ANKEBUT / 27

Ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve onun zürriyetine nübüvvet ve kitab kıldık.
Ona, dünyada ecrini verdik.
Muhakkak o, ahirette de elbette/kesinlikle salihlerdendir.

30. RUM / 9

Onlar, arzda seyir etmediler mi?
Nazar etmediler mi; öncekilerin akibetleri nasıl olmuş?
Kuvvet olarak onlardan daha şedidtiler.
Arzı sürüp havalandırmışlardı.
Onu, onların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi.
Onlara beyyineler ile Rasuller kılınmıştı.
ALLAH, onlara zulüm eden olmadı! Fakat onlar, kendi nefslerine zulüm edenler oldular.

30. RUM / 10

Sonra,
ALLAH'ın ayetlerini kizb ederek…
ve onlarla istihza eden olarak…
sui olanların akibetleri, daha sui oldu.

30. RUM / 42

De ki:
"Arzda seyir edin… ve ardından nazar edin!... sizden öncekilerin akibetleri nasıl olmuş!"
Onların pek çoğu müşriklerdi.

31. LOKMAN / 22

Vechini, muhsin olarak ALLAH'a silm eden kimse… artık o, urvet-il vuskaya istimsak etmiştir.
Emirlerin akibeti ALLAH'adır.

35. FATIR / 44

Arzda seyir etmezler mi... kendilerinden öncekilerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etmiyorlar mı!
Onlar kuvvet olarak, kendilerinden daha şedidtiler.
Semalardaki ve arzdaki şeylerden, ALLAH'ı aciz bırakan olamaz!
Muhakkak ki O, alim, kadir olandır.

37. SAFFAT / 73-74

Artık nazar et bakalım!...
ALLAH'a muhles olarak abd olanların dışında... inzar edilenlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

38. SAD / 14

Hepsi, sadece, Rasulleri kizb etti…. ve ardından, ikabım hakk oldu.

38. SAD / 45

BİZ'e abd olan İbrahim ve İshak ve Yakub'u zikir et.
Eyv ve basar sahibleri idiler.

40. MU'MİN / 2-3

Kitabın tenzili;
aziz,
alim,
zenblere gafur,
tevbeye kabil,
ikabı şedid,
tavl sahibi
ALLAH'tandır. O'ndan başka ilah yoktur. Masir O'nadır.

40. MU'MİN / 5-6

Onlardan önce Nuh kavmi... ve onlardan sonra hizbler kizb etmişti... ve bütün ümmet ahz etmek için kendi Rasullerine hemm etmişlerdi... batıl ile hakkı idhad etmek için cedel etmişlerdi!
BEN, onları ahz ettim… ikabım nasıl da olmuştu!

Böyledir!...
Rabbinin, kafirler üzre...
"onlar muhakkak nar ashabıdır." kelimesi hakk olmuştur!

40. MU'MİN / 21-22

Arzda seyir etmiyorlar mı... artık kendilerinden önce olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etsinler!

Onlar, arzda, kuvvet ve eserler olarak kendilerinden daha şedid olmuştu. Ardından ALLAH, onları zenbleri ile ahz etti... ve onları ALLAH'dan vaky eden olmadı.

Bu, Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmiş olmasının ardından kafir olmalarındandır.
Ardından ALLAH onları ahz etti.
Muhakkak ki O, kaviydir, ikabı şedidtir.

40. MU'MİN / 21-22

Arzda seyir etmiyorlar mı... artık kendilerinden önce olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etsinler!

Onlar, arzda, kuvvet ve eserler olarak kendilerinden daha şedid olmuştu. Ardından ALLAH, onları zenbleri ile ahz etti... ve onları ALLAH'dan vaky eden olmadı.

Bu, Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmiş olmasının ardından kafir olmalarındandır.
Ardından ALLAH onları ahz etti.
Muhakkak ki O, kaviydir, ikabı şedidtir.

40. MUMİN / 82

Arzda seyir etmiyorlar mı... artık kendilerinden öncekilerin akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etsinler!
Onlardan pek çoğu kuvvetçe ve eserleriyle arzda daha şedid olmuştu… ve ardından kesb etmiş oldukları şeyler kendilerini daha ganiy etmemişti.

41. FUSSİLET / 43

Sana söylenen, ancak, senden önce ki Rasullere kat'iyyetle söylenmiş olandır!
Muhakkak ki Rabbin, kesinlikle mağfiret sahibidir... ve elim ikab sahibidir.

43. ZUHRUF / 25

Ardından onlardan intikam aldık.
Artık, mükezziblerin akibetinin nasıl olduğuna nazar et!

43. ZUHRUF / 28

Bunu kendi akibeti içinde bakiye kelime kıldı… umulur ki onlar rücu ederler.

47. MUHAMMED / 10

Onlar arzda seyir etmiyorlar mı?… ve önceden olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etmiyorlar mı?
ALLAH, onları demar etmiştir... Kafirler için de emsali vardır!

59. HAŞR / 4

İşte bu, onların ALLAH'a ve Rasulüne şakk olmaları iledir.
ALLAH'a şakk olan kimse... muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir.

59. HAŞR / 7

Karyelerin ehlinden, ALLAH'ın Rasulüne fey ettiği mallar;
ALLAH için...
ve Rasul için...
ve kurb sahibleri için...
ve yetimler için...
ve miskinler için...
ve sebil çocukları (yolcu) içindir!
sizden ganiy olanlar arasında idale olamaz! Rasulün size verdiğini...
artık onu ahz edin...
sizi nehy ettiği şeyi ise... ondan hemen nehy edin!
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir.

59. HAŞR / 16-17

Aynen, şeytanın meseli gibidir.
İnsana demişti ki:
"Kafir ol!"
Ardından... kafir olduğunda dedi ki:
"Muhakkak ben senden beriyim. Muhakkak ben Rabb-il alemin ALLAH'tan korkarım."
Artık, onların ikisinin de akibeti... ebediyyen nar içinde olmak oldu.
İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

60. MUMTEHİN / 11

Eğer zevcelerinizden bir şeyi kafirlere fevt ederseniz... ve ardından ikab ederseniz... ardından zevceleri zehab olanlara infak ettiği şeylerin mislini verin.
İman ettiğiniz ALLAH'a ittika edin.

65. TALAK / 9

Ardından emrinin vebalini tattılar… ve emrinin akibeti husr oldu.

90. BELED / 10-11

Ona iki necd hidayet ettik… ve ardından o, akabelere kahm etmedi.

90. BELED / 12-13-14-15-16-17-18

"Akabe"nin ne olduğunu, sana idra ettiren nedir?
Rakabe fekk etmektir.
Yahut, akrabalık sahibi yetimi veya metrebe sahibi miskini, mesgabe sahibi (açlık) yevmde taam etmektir.
Sonra,
iman eden...
ve sabır tavsiye eden...
ve merhamet tavsiye eden...
kimselerden olmaktır.
İşte onlar, meymene ashabıdır.

91. ŞEMS / 15

Ukbasından korkmaz O'!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.