İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ A:ML ❞ kökünden türeyen kelimeler... 9 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox amel Ameliyyat A'mal Âmil amele amile Avâmil isti'mal Ma'mul mamul muamele Muâmelât Muamil Taammul
xoxox
ع م ل A:ML
amel
ع م ل A:ML

İş. Çalışma. Bir emri veya vazifeyi yerine getirme. Bir bilginin iş olarak tatbiki. Kar, iş işleme.

DuruMeal'de toplam 205 kayıtta geçiyor.
Çğl.AmeliyyatÇğl.A'mal
Âmil
ع م ل A:ML

Amel edenler. Irgat, işçi. Yapan. İşleyen. Sebep. Vergi tahsiline memur kimse. Mütevelli. Vâli.

DuruMeal'de toplam 40 kayıtta geçiyor.
Çğl.amele
amile
ع م ل A:ML

Bacak, Ayak.

Çğl.Avâmil
isti'mal
ع م ل A:ML

Kullanmak. Faydalanmak.

Ma'mul
mamul
ع م ل A:ML

Yapılmış, işlenmiş.

muamele
ع م ل A:ML

Hatt-ı hareket. Davranma, davranış. Birbiri ile iş görme, amel etme. Alış veriş. Resmi dairelerde yapılan herhangi bir iş.

Çğl.Muâmelât
Muamil
ع م ل A:ML

İş yapan. Muamele yapan. Muameleci.

Taammul
ع م ل A:ML

Amel etme. Çalışma. Vazife yapma.

2. BAKARA / 25

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
altından nehirler cereyan eden cennetlerin kendileri için olduğunu...
ibşar et!
Ondan rızıklandıkları semerelerden her birinde,
"Bu, önceden rızklandığımızdır!"
derler... verilen, ona müteşabih olanlardır!
Onlar için orada mutahhar zevceler vardır... ve onlar orada ebedidirler.

2. BAKARA / 62

Muhakkak,
iman edenler
ve ALLAH'a ve ahir yevme, salih (iş)lere amil olarak iman eden;
- hadüler,
- ve nasraniler,
- ve sabiiler...
artık onlara... Rabbleri indinde onların ecirleri;
onlara korku yoktur…
ve onlar hüzünlenmezler.

2. BAKARA / 74

Sonra, bunun ardından, sizin kalbleriniz kasvetlenmişti.
Artık o, hacerler gibi veya daha da şedid kasvetlenmişti.
Muhakkak hacerlerden öyleleri vardır ki, onlardan nehirler fecr olur. Muhakkak ondan öyleleri vardır ki, şakk eder... ve ardından ondan su ihrac olur. Muhakkak onlardan öyleleri de vardır ki, ALLAH'a haşyetinden hebt olur.
ALLAH amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 82

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... işte onlar, cennet ashabıdır… orada ebedidirler.

2. BAKARA / 85-86

Sonra siz, işte busunuz!
Nefslerinizi katl ediyorsunuz!...
ve sizden feriki, diyarlarından ihrac ediyorsunuz!...
Onlara ism ve düşmanlık ile tezahür ediyorsunuz!...
ve esirler verirlerse fidyeleşiyorsunuz.
Onları ihrac etmek, size haram edilendi!

Kitabın bazı (kısmına) iman ediyorsunuz da, bazı (kısmına) kafir misiniz!? Artık sizden buna fail olanların cezası... dünya hayatında hizy olmaktan başka değildir!

Kıyamet yevminde, onlar azabın en şedidine redd edilirler.
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir.
İşte onlar, ahiret ile dünya hayatı iştira edenlerdir. Artık onlardan azab hafifletilmez ve de onlara nasr edilmez.

2. BAKARA / 96

Kesinlikle onları, hayat üzre, nasın ve şirk koşanların en harisi olarak vecd edersin. Onların her biri, bin sene ömür versek, vedd eder. Onların ömürlenmesi azabtan zahzah edecek değildir.
ALLAH, onların amel ettikleri şeylere basirdir.

2. BAKARA / 110

Salat ikame edin!
Zekat verin!
Hayr olandan, nefslerinize takdim ettiğiniz şey (neyse)… ALLAH indinde ona vecd olursunuz.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 134

Onlar, kat'iyyetle hilv olmuş ümmettir!
Onların kesb ettikleri kendilerinedir… sizin kesb ettikleriniz sizedir. Onların amel etmiş olduklarından size sual olunmayacak.

1.nci tekrar.
2. BAKARA / 139

De ki :
"ALLAH hakkında bizimle hacc mı ediyorsunuz!
O, bizim de Rabbimizdir... sizin de Rabbinizdir!
Bizim amellerimiz bizim... sizin amelleriniz de sizindir.
Biz, O'na muhlis olanlarız."

2. BAKARA / 140

Yoksa siz... İbrahim ve İsmail ve İshak ve Yakub ve torunlarının... hadü veya nasrani olduklarını mı söylüyorsunuz!?
De ki:
"Siz mi bilirsiniz... yoksa ALLAH mı?"
ALLAH'tan şahadeti ketm eden kimse... O'nun indinde, daha zalim kimdir!?
ALLAH, sizin amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 141

Onlar, kat'iyyetle hilv olmuş ümmettir!
Onların kesb ettikleri kendilerinedir… sizin kesb ettikleriniz sizedir. Onların amel etmiş olduklarından size sual olunmayacak.

2. tekrar
2. BAKARA / 144

Vechinin semada takallüb ettiğini kat'iyyetle gördük!

Razı olacağın kıbleyi sana elbette veliy ettireceğiz... artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!
Nerede olursanız olun... artık vechlerinize onun şatrını veliy ettirin!

Muhakkak kitab verilenler, onun Rabblerinden hakk olduğuna kesinlikle alimdir.
ALLAH, onların amel ettiklerine gafil değildir.

2. BAKARA / 149

Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!... muhakkak bu, kesinlikle Rabbinden Hakk olandır!
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 166-167

Tabi olunanlar, tabi olanlardan teberri olduklarında ve azabı gördüklerinde... onlar ile sebeblerini kata ederler.

Tabi olanlar derler ki:
"Keşke bize bir kerre daha verilse… ve ardından, bizden teberri ettikleri gibi onlardan teberri etsek."

Böyledir!...
ALLAH, kendilerine amellerinin hasretini gösterir! Onlar nardan haric olamazlar.

2. BAKARA / 217

Sana haram aydan... onda yapılan kıtalden sual ediyorlar
De ki:
"Onda yapılan kıtal kebirdir.
ALLAH'ın sebilinden sadd etmek...
ve O'na ve Mescid-i Haram'a küfür etmek...
ve ehlini ondan ihrac etmek...
ALLAH indinde en kebirdir!

Fitne, katlden daha kebirdir!"

İstitaat edebilseler, siz dininizden redd edinceye kadar sizi katl etmekten zeyl etmezler.
Sizden, dininden redd olan kimse... artık o mevt olursa... o kafirdir... ve artık, işte onların amelleri, dünyada ve ahirette habt olur.
İşte onlar, nar ashabıdırlar ve orada ebedidirler.

2. BAKARA / 233

Anneler evladlarını iki kamil havl emzirirler. Bu, emzirmeyi tamamlamayı irade eden içindir.
Onların rızkı ve kisvesi, maruf ile evlad kendisinden olan erkeğe aittir.

Nefs, sadece, vasi olduğuna mükellef edilir.

Ne anne evladı yüzünden, ne de baba evladı yüzünden darr edilmesin.
Varise düşen de bunun mislidir.
Eğer kendi aralarında anlaşarak ve teşavür ederek fisal irade ederlerse... artık o ikisine cünah yoktur.
Evladlarınızı emzirtmeyi irade ederseniz, maruf ile vereceğiniz şeyi teslim ettiğinizde, artık size yine bir cünah yoktur.

ALLAH'tan ittika edin ve alim olun ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 234

Sizden vefat edenlerin geriye vezr ettikleri zevceler... kendi kendilerine dört ay ve aşr (on gün) tarabbus ederler.

Ecelleri baliğ olduğunda, maruf ile nefslerinde fail oldukları şeyde size cünah yoktur.

ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

2. BAKARA / 237

Temas etmenizden önce, onları boşarsanız... ve onlar için farzları farz etmişseniz...
artık onlara farz ettiğiniz şeylerin yarısı onlarındır.

Ancak... kendileri afv etmişse... veya nikah akdi elinde bulunan kimse afv etmişse müstesna.
Sizin afv etmeniz, takva için daha karibtir.

Aranızdaki fazlı unutmayın!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 265

ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek...
ve nefslerinden tesbit ederek...
mallarını infak eden kimselerin meseli;
vabil isabet eden ve ardından ükülünü zıf eden, rubveli cennet meseli gibidir... Vabil ona isabet etmese bile... tall olur.

ALLAH, amel ettiğiniz şeylere basirdir.

2. BAKARA / 271

Sadakatınızı,
eğer ibda ederseniz, artık bu naimdir.
eğer hafy eder ve fakirlere sunarsanız, artık bu, sizin için hayrdır… ve sizin seyyielerinizden de kafir olunur.

ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir.

2. BAKARA / 277

Muhakkak;
salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
ve salat ikame edenler...
ve zekat verenler…
► onların ecirleri, Rabbleri indinde kendilerinedir.
► Onlara korku yoktur...
► ve onlar hüzünlenmezler.

2. BAKARA / 283

Eğer siz sefer üzre iseniz ve bir katib bulamazsanız, o zaman, kabz olunmuş rehinler...
Eğer bazınız bazınıza (birbirinize) eminseniz, o zaman, itimat edilen kimse onun emanetini eda etsin ve Rabbi ALLAH'a ittika etsin.

Şahadeti ketm etmeyin. Onu ketm eden kimse... artık muhakkak onun kalbi asimdir.

ALLAH, amel ettiğiniz şeylere alimdir.

3. AL-İ İMRAN / 21-22

ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar
ve Nebileri hakk gayrısında katl edenler
ve nasdan kıst ile emir eden kimseleri katl edenler…
artık onları, elim azab ile ibşar et.
İşte onlar, dünyada ve ahiretde amelleri habt olanlardır. Onlara nasırlardan yoktur.

3. ALİ İMRAN / 30

Yevmde bütün nefs,
hayrdan amil olduklarına…
ve suiden amil olduklarına…
muhdar olarak vecd olacaktır. Keşke onunla kendisi arası baid med olsa diye vedd eder. ALLAH, KENDİ NEFSİNE sizi hazer ettirir.
ALLAH, kendisine abd olanlara raufdur.

3. ALİ İMRAN / 57

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... artık onların ecirleri kendilerine vefa edilir.
ALLAH, zalimlere muhabbet duymaz.

3. ALİ İMRAN / 98

De ki:
"Ey kitab ehli!
Neden ALLAH'ın ayetlerine küfür ediyorsunuz!?
ALLAH, amel ettiklerinize şahidtir!"

3. ALİ İMRAN / 99

De ki:
"Ey kitab ehli!
Neden iman edenleri ALLAH'ın sebilinden sadd ediyorsunuz, ivec olmaya bagy ediyorsunuz!?... siz şahidlersiniz!
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir!"

3. ALİ İMRAN / 120

Eğer size hasene mess ettirilirse… onlar sui olur.
Eğer siz seyyie isabet alırsanız… onlar, onunla ifrah olurlar.
Eğer sabır ederseniz ve ittika ederseniz... onların keydleri sizi darr edemez.
Muhakkak ki ALLAH onlara, amel ettikleri şeyler ile muhittir.

3. ALİ İMRAN / 136

İşte onların cezaları, Rabblerinden mağfiret ve içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlerdir. Amil olanların ecirleri ne de naimdir.

3. ALİ İMRAN / 153

Suud etmiştiniz… Rasul, uhranızda sizi davet ederken kimseye levy etmediniz. Ardından, fevt ettiğiniz şeylere ve size isabet edenlere hüzünlenmemeniz için, size gamam ile (üstüne) gamam esabe etti.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

3. ALİ İMRAN / 156

Ey iman edenler!
Arzda darb eden veya gazi olmuş kardeşleri için "Şayet indimizde olsalardı, mevt olmazlardı ve katl edilmezlerdi" diyen kafirler gibi olmayın!
ALLAH'ın bunu yapması, onların kalblerinde hasret kılmak içindir. ALLAH, yuhyidir (hayy eden) ve yumittir (mevt eden). ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

3. ALİ İMRAN / 163

Onlar ALLAH indinde derece derecedirler. ALLAH, amel ettiklerine basirdir.

3. ALİ İMRAN / 180

ALLAH'ın fazlından verdiklerine bahl edenler, onun kendileri için hayr olarak hesab etmesinler.
Bilakis!
O, onlar için şerrdir! Onunla bahl ettikleri şeyler, kıyamet yevminde, onlara tavk edilecektir.
Semaların ve arzın mirası ALLAH'ındır.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

3. ALİ İMRAN / 195

Ardından Rabbleri, onlara isticab etti.
Muhakkak ki BEN, sizden, erkek veya dişi, amil olanın amelini zayi etmem. Bazınız bazınızdansınız (birbirinizdensiniz).
Artık,
hicret edenler...
ve diyarlarından ihrac edilenler...
ve BEN'im sebilimde eza edilenler...
ve katl edenler...
ve katl olanlar...
ALLAH indinden sevab olarak,
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağım
ve kesinlikle onları altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edeceğim.
Sevabların hüsn olanı, ALLAH'ın indindedir.

4. NİSA / 17

Muhakkak ALLAH'a tevbe... ancak, cehalet ile sui amel işleyenler… sonra karibden tevbe edenler içindir.
Artık işte onlar… ALLAH, onlara tevbe eder.
ALLAH, alim, hakim olandır.

4. NİSA / 18

Kendilerine mevt hazır olduğunda "muhakkak ben el-an tevbe ettim" diyene kadar seyyie amel işleyenlere...
ve kafir olarak mevt olanlara...
tevbe yoktur.
İşte onlar... BİZ, onlar için elim azab atid ettik.

4. NİSA / 57

Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri...
onları içinde ebedi olacakları...
altından nehirler cereyan eden...
cennetlere dahil edeceğiz.
Onlar için orada mutahhar zevceler vardır.
Onları zalil zılla dahil edeceğiz.

4. NİSA / 94

Ey iman edenler!
ALLAH sebilinde darb ettiğinizde... artık tebeyyün edin.
Size selam ilka eden kimseye, dünya hayatının arızlarına ibtiga ederek, "Sen mü'min değilsin" demeyin.
ALLAH indinde pek çok magnemler vardır.
Böyledir!...
Siz de önceden böyleydiniz... ve ardından ALLAH, sizi menn etti.
Artık tebeyyün edin!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 108

Nasdan hafi olabilirler. ALLAH'tan hafi olamazlar.
O, kavlden razı olmadığı şeylerle, beyat ettiklerinde, onlarla beraberdir.
ALLAH, amel ettikleri şeyler ile onlara muhittir.

4. NİSA / 110

Sui amel işleyen veya nefsine zulüm eden… sonra ALLAH'a istiğfar eden kimse... ALLAH'ı gafur, rahim olarak vecd eder.

4. NİSA / 122

Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri...
orada ebediyyen ebedi olacakları...
altından nehirler cereyan eden...
cennetlere dahil edeceğiz.
ALLAH'ın vaadi hakktır! Kavli ALLAH'tan sadık olan kimdir!?

4. NİSA / 123

Sizin emanilerinize göre değildir… kitab ehlinin emanilerine göre de değildir.
Sui amel işleyen kimse... onunla cezalandırılır… ve kendisine ALLAH'ın gayrısından ne veliy, ne de nasır vecd olmaz.

4. NİSA / 124

Erkek veya dişi, salihlerden amel edenler… onlar mü'mindirler. Artık işte onlar, cennete dahil olurlar ve nakir kadar zulme uğramazlar.

4. NİSA / 128

Eğer bir kadın, kocasının nüşuz etmesinden veya iraz olmasından korkarsa, aralarını sulh ile ıslah etmelerinde o ikisine cünah yoktur.
Sulh hayrdır.
Nefsler şuhha ihzar edilmiştir.
Eğer ahsen olursanız ve ittika ederseniz... artık muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 135

Ey iman edenler!
ALLAH için kıst ile kavvam şüheda olun, velev ki nefsiniz veya ana-babanız veya akrabanız aleyhinde bile olsa.
Ganiy veya fakir de olsalar... ALLAH, ikisine de evladır.
Adil oluyorsunuz diye hevanıza tabi olmayın.
Eğer levy ederseniz veya muriz olursanız, muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 173

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
onlara ecirlerini vefa edecektir...
ve KENDİ fazlından, onlara ziyade edecektir.

İstinkaf edenler ve istikbar edenler...
onlara elim azabla azab edecektir...
Onlar için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır mevcud olmaz.

5. MAİDE / 5

Bu yevmde, tayyib olanlar sizin için helal kılındı.
Kitab verilenlerin taamı size helaldir... ve sizin taamınız onlara helaldir.
Mü'minlerden muhsan kadınlar... ve öncenizden kitab verilenlerden muhsan kadınlar...
- o kadınlara ecirlerini verdiğinizde...
- müsafeha gayrısında muhsan olduklarında...
- ve hıdn ittihaz etmediğinizde...
(size helaldir).

İmana kafir kimse...
artık onun ameli habt olur!...
ve o, ahirette kat'iyyetle hasar alanlardandır!

5. MAİDE / 8

Ey iman edenler!
ALLAH için kavvam… kıst ile şahidler olun!
Bir kavme şaniniz… size, adil olmamak üzre cürüm işletmesin.
Adil olun!
Bu, takva için daha karibdir.
ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

5. MAİDE / 9

ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere vaad etmiştir ki;
onlara mağfiret edilecektir...
ve onlara azim ecir vardır.

5. MAİDE / 53

İman edenler derler ki:
"Muhakkak bunlar mıdır!?... elbette sizinle beraber olduklarına, cehd yeminleriyle ALLAH'a kasem edenler bunlar mıydı!?"

Bütün amelleri habt olmuştur... artık onlar, hasar alanlar oluverdiler.

5. MAİDE / 62

Onlardan çoğunun, ismde ve düşmanlıkta ve suht yemekte seri olduklarını görürsün.
Amel etmiş oldukları şey, elbette beistir.

5. MAİDE / 66

Şayet onlar Tevrat'ı ve İncil'i ve Rabblerinden kendilerine inzal edileni ikame etselerdi... fevklerinden ve ayaklarının altından elbette yerlerdi.
Onlardan muktesid ümmet vardır… (fakat) onlardan çoğunun amel ettikleri şey suidir.

5. MAİDE / 69

Muhakkak,
iman edenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevme, salih (iş)lere amil olarak iman eden;
- hadüler,
- ve nasraniler,
- ve sabiiler...
artık;
onlara korku yoktur…
ve onlar hüzünlenmezler.

5. MAİDE / 71

Kendilerine fitne olmayacağını hesab ettiler… ve ardından kör oldular ve sağır oldular.
Sonra ALLAH, onlara tevbe etti.
Sonra onlardan çoğu yine kör oldular ve sağır oldular.
ALLAH, onların amel ettiklerine basirdir.

5. MAİDE / 90

Ey iman edenler!
Muhakkak, hamr ve meyser ve ensab ve zelmler, rics şeytan amellerindendir… artık ictinab edin… umulur ki felaha ulaşırsınız!

5. MAİDE / 93

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
ittika ederek ve salih (iş)lere amil olarak iman ettiklerinde...
sonra, ittika ederek iman ettiklerinde...
sonra, ittika ederek ahsen olduklarında...
taam ettikleri şeyler hakkında, üzerlerine cünah yoktur!
ALLAH, muhsinlere muhabbet duyar.

5. MAİDE / 105

Ey iman edenler!
Nefsiniz üzere olun!
İhtida olduğunuzda... dall olan kimse size darr edemez!
Merciniz cemian ALLAH'adır… ve ardından, amel etmiş olduğunuz şey ile size haber verilir.

6. ENAM / 43

Keşke beisimiz onlara geldiğinde tazarru etselerdi!... Fakat kalblerini kasvet kapladı. Şeytan, amel etmiş oldukları şeyleri onlara ziynetledi.

6. ENAM / 54

Ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, de ki:
"Selamun aleykum!
Rabbiniz,
sizden, cehalet ile sui olana amil olan...
sonra onun ardından tevbe eden...
ve de ıslah olan kimseye...
KENDİ NEFSİ üzerine rahmeti ketb etmiştir. Artık O, gafurdur, rahimdir."

6. ENAM / 60

Gece ile sizi vefat ettiren O'dur.
Gündüz ile cerh ettiğiniz şeye alimdir.
Sonra sizi, müsemma ecelin kaza olması için, onda baas eder.
Sonra merciniz O'nadır.
Sonra, amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber verilir.

6. ENAM / 88

Bu, ALLAH'ın hudasıdır!
KENDİSİNE ibadet edenlerden dilediğini, onunla ihda eder.

Şayet şirk koşarlarsa... amel etmiş oldukları şeyler kesinlikle kendilerinden habt olur!

6. ENAM / 108

Onların, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerine sebb etmeyin... sonra onlar da ilmin gayrısında, düşmanca ALLAH'a sebb ederler.

Böyledir!...
Bütün ümmete, kendi amellerini ziynetledik.
Sonra, mercileri Rabblerine olacaktır... ve ardından O, amel etmiş oldukları şeyler ile onlara haber verecektir.

6. ENAM / 122

Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu?

Böyledir!...
Kafirler için, amel etmiş oldukları şeyler ziynetlenmiştir.

6. ENAM / 127

Onlar için, Rabblerinin indinde "dar-us selam" vardır.
O, amel etmiş oldukları şey ile onlara veliy olur.

6. ENAM / 132

Herkes için amil oldukları şeylerden dereceler vardır. Rabbiniz, amel ettiklerinize gafil değildir.

6. ENAM / 135

De ki:
"Ey kavmim!
İmkanınız kadar amel edin! Muhakkak ben de amel ediyorum. Artık yakında, darın akibetinin kimin olacağına alim olacaksınız!"
Muhakkak onlar… zalimler, felaha ulaşamazlar!

7. ARAF / 42

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
***Nefsi, sadece, kendi vasi olduğuna mükellef ederiz.***
işte onlar, cennet ashabıdır… orada ebedidirler.

7. ARAF / 43

Gıllden, sadrlarında olanları... onları, altlarından cereyan eden nehirlere nez ettik.
Dediler ki:
"Hamd etmek, bizi buna hidayet eden ALLAH'ındır.
Şayet, ALLAH bize hidayet ederek... Rabbimizin Rasulleri, elbette kat'iyyetle bi-hakkın gelmeseydi!... elbette ihtida olmuş olamazdık."

Onlara,
"İşte size cennet... amel etmiş olduklarınız ile ona varis edildiniz." diye nida edildi.

7. ARAF / 53

İllaki onun teviline mi nazar ediyorlar?
Tevil edildiği yevmde, önceden onu unutmuş olanlar derler ki:
"Rabbimizin Rasulleri kat'iyyetle bi-hakkın gelmişti!... artık, bizim şefaatçilerimiz var mı ki bize şefaat etsinler?
Yahut redd edilir miyiz ki; amel etmiş olduklarımızdan gayrısını amel edelim?"
Kendi nefslerine kat'iyyetle hasar verdiler... ve iftira etmiş oldukları şeyler de kendilerinden dalalet etti.

7. ARAF / 118

Artık, Hakk vuku buldu. Amel etmiş oldukları şeyler batıl oldu.

7. ARAF / 129

Dediler ki:
"Sen bize gelmeden de… sen bize geldikten sonra da bize eza edildi."
Dedi ki:
"Gerekir ki (belki)… Rabbiniz düşmanınızı helak eder... ve arzda sizi istihlaf eder.
Artık O, nasıl amel ettiğinize nazar edecektir!"

7. ARAF / 139

"Muhakkak o… içinde oldukları o şey, tebar olandır... ve amel etmiş oldukları şeyler batıldır."

7. ARAF / 147

Ayetlerimizi ve ahirete mülaki olmayı kizb edenler…
onların amelleri habt oldu.
Onlar, sadece, amel etmiş oldukları şeylerle cezalanacaklar!?

7. ARAF / 153

Seyyie olana amil olanlar sonra onun ardından tevbe etti ve iman etti.
Muhakkak onun ardından Rabbin, kesinlikle gafurdur, rahimdir.

7. ARAF / 180

Esma-ül hüsna ALLAH'ındır… artık O'nu davet edin onlarla!
İsimleri hakkında ilhad olanları vezr edin.
Onlar, amel etmiş oldukları şeye cezalanacaklar!

8. ENFAL / 39

Fitne kalmayıncaya ve din tamamen ALLAH'ın oluncaya kadar onlarla kıtal edin. Eğer nehy ederlerse, artık muhakkak ki ALLAH, onların amel ettiklerine basirdir.

8. ENFAL / 47

Betar olarak…
ve nasa riya ederek…
ve ALLAH sebilinden sadd ederek… diyarlarından ihrac olanlar gibi olmayın.
ALLAH, amel ettikleri şey ile muhittir.

8. ENFAL / 48

Şeytan onlara amellerini ziynetlendirdiği zaman dediki:
"Bu yevmde, nasdan size galib gelecek yoktur. Muhakkak ben de size civarım."
Ardından iki fie birbirlerini gördüğünde, iki akabı üzre neks oldu... ve dedi ki:
"Muhakkak sizden beriyim. Muhakkak sizin görmediklerinizi görüyorum. Muhakkak ben, ALLAH'tan korkarım. ALLAH'ın ikabı şedidtir."

8. ENFAL / 72

Muhakkak;
iman edenler
ve hicret edenler
ve mallarıyla ve nefsleriyle ALLAH sebilinde cihad edenler
ve evy edenler (sığındıranlar)
ve nasır olanlar ...
işte onlar... onların bazısı bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
İman edenler ve hicret etmeyenler... hicret edinceye kadar, size, onların velayetinden bir şey yoktur.
Eğer dinde nasr isteğinde olurlarsa... sizinle aranızda misak olan bir kavme karşı olması dışında... artık onlara nasr etmek sizin üzerinizedir.
ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

9. TEVBE / 9

ALLAH'ın ayetleri ile az bir semen iştira ettiler… ve ardından O'nun sebilinden sadd ettiler.
Muhakkak... amel etmiş oldukları şeyler suidir.

9. TEVBE / 16

Yoksa siz,
içinizden cihad edenlerinize...
ve ALLAH'ın ve Rasulünün ve mü'minlerin gayrısından veliceler ittihaz etmeyenlerinize...
ALLAH alim olmadan, terk edileceğinizi mi hesab ettiniz!
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

9. TEVBE / 17

Nefslerinin küfrüne şahidlerken… müşrikler için ALLAH'ın mescidlerini imar etmeleri mümkün değildir.
İşte onlar... onların amelleri habt olmuştur. Narda ebedidir onlar!

9. TEVBE / 37

Muhakkak nese etmek, küfürde ziyade olmaktır... Kafirler, onunla dalalete düşürülür.
ALLAH'ın haram kıldığının iddetine vatı etmek ve ardından ALLAH'ın haram kıldığını kendilerine helal yapmak için; bir yıl helal kabul ederler, bir yıl haram kabul ederler.
Amel ettiklerinin sui olanı onlara ziynetlendirildi.
ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

9. TEVBE / 60

Muhakkak sadakalar, ALLAH'tan bir farz olarak... ancak,
fakirlere...
ve miskinlere...
ve onun üzre amil olanlara...
ve kalbleri müellefe edileceklere...
ve rakabe içinde olanlara...
ve garimlere...
ve ALLAH sebilindeki sebil çocuğu (yolcu) içindir.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

9. TEVBE / 69

Öncenizden olanlar gibisiniz.
Kuvvet olarak sizden daha şedid ve mal ve evlad olarak daha kalabalıktılar. Ardından, halakları ile metalanmak istediler.
Ardından, (siz de)... öncenizden olanların, halaklarından metalanmak istedikleri gibi... kendi halaklarınız ile metalanmak istediniz! Havz edenler gibi havz ettiniz.
İşte onlar, dünyada ve ahirette amelleri habt olanlardır... ve işte onlar, hasar alanlardır.

9. TEVBE / 94

Onlara rücu ettiğinizde size tazir ederler.
De ki:
"Özür dilemeyin! Size iman etmeyiz. ALLAH, sizin haberlerinizden kat'iyyetle bize haber verdi!
ALLAH ve Rasulü amelinizi görecektir... sonra gayba ve şahadete alim olana redd olacaksınız.
Artık O, amel etmiş olduklarınız ile size haber verecek."

9. TEVBE / 102

Diğerleri, zenblerini itiraf ettiler… salih ameli ve başka seyyie olanı halita etmişlerdi.
Gerekir ki (belki)… ALLAH, onlara tevbe eder.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 105

De ki:
"Amel edin! Artık ALLAH da Rasulü de mü'minler de amelinizi görecektir.
Gayba ve şahadete alim olana redd olacaksınız! Ardından O, amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber verecek."

9. TEVBE / 120

Medine ehline ve onların havlindeki arablara;
ALLAH Rasulünden half olmaları...
ve onun nefsinden kendi nefslerine rağbet etmeleri...
olamaz.
Bu, kendilerine salih amel ketb edilmesi dışında...
kendilerine ALLAH sebilinde, zeme ve nasab ve mahmasa isabet etmesin...
ve kafirleri gayz edecek mevtıya vatı olmasınlar...
ve aduvvdan bir naile nail olmasınlar...
diyedir.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlerin ecirlerini zayi etmez.

9. TEVBE / 121

Onların amel etmiş olduklarının ahsen olanı ile ALLAH'ın onları cezalandırması için onlara ketb edilmiş olmayan
sagir veya kebir infak ettikleri ne bir nafaka…
ne de bir vadi kata etmişlikleri…
yoktur.

10. YUNUS / 4

Cemian merciniz O'nadır!
ALLAH'ın vaadi hakktır!
Muhakkak ki O,
halk etmeyi ibda eder...
sonra, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere kıst ile ceza vermek için ida eder.

Kafirler!...
Onlar için küfür etmiş oldukları şeyler ile
hamimden şarab...
ve elim azab...
vardır.

10. YUNUS / 9-10

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onların Rabbi, kendilerini imanları ile ihda eder.
Naim cennetlerinde, nehirler onların altlarından cereyan eder.
Orada, onların davası;
"Subhaneke Allahumme!"
ve orada onların tahiyyeleri;
"Selam!"
ve davalarının ahiri;
"Elhamdulillahi Rabb-il alemin! (Hamd etmek, Rabb-il Alemin Allah'ındır!)" dir.

10. YUNUS / 12

İnsana darr mess olduğu zaman;
cenbinde...
veya kaid olarak...
veya kaim olarak...
BİZ'i davet eder.

Ardından kendisinden o darrı keşf ettiğimizde... kendisine dokunmuş o darr üzre BİZ'i davet etmemiş gibi... merr eder.

Böyledir!...
Amel etmiş oldukları şeyler, müsrifler için ziynetlemiştir.

10. YUNUS / 14

Sonra, onların ardından sizi... nasıl amel edeceğinize nazar edelim diye... arzda halifeler kıldık.

10. YUNUS / 23

Ardından kendilerine necat ettiğinde... onlar, hemen, arzda hakk gayrısı ile bagy ederler.
Ey nas!
Muhakkak sizin, dünya hayatının metasına bagyniz, ancak, kendi nefsleriniz üzredir.
Sonra merciniz BİZ'edir... ve ardından amel etmiş olduğunuz şeyleri, size haber veriririz.

10. YUNUS / 41

Eğer seni kizb ederlerse… artık de ki:
"Benim amelim banadır, sizin ameliniz sizindir!
Siz benim amel ettiğimden berisiniz, ben de sizin amel ettiğinizden beriyim!"

10. YUNUS / 61

Ne şe'nda olsan...
Kur'an'dan, ondan ne tilavet etsen...
BİZ'im size şahid olmayacağımız bir ameli amel edemezsiniz!

Siz onda feyzlenirken...
Ne arzda, ne semada... zerre miskal... ne de bundan daha sagir... ne de daha ekber (hiç bir şey)... senin Rabbinden azb olmaz!...
(herşey) illa ki mübin kitabtadır!

10. YUNUS / 81-82

Ardından onlar ilka ettiğinde... Musa dedi ki:
"Bu yaptıklarınız sihir iledir. Muhakkak ki ALLAH, onu batıl edecektir. Muhakkak ki ALLAH, ifsad edenlerin amellerini ıslah etmez. Şayet mücrimler kerih görseler bile… ALLAH, KENDİ kelimesi ile... hakk olanı, hakk kılar."

11. HUD / 7

Hanginizin amelinin ahsen olduğunu belv etmek için… KENDİ arşı su üzere iken… semaları ve arzı altı yevmde halk eden, O'dur.
Eğer onlara,
"Muhakkak siz, mevtin ardından mebas olacaksınız."
desen, kafirler,
"Bu sadece, mübin sihirdir."
derler.

11. HUD / 11

Sabır edenler ve salih (iş)lere amil olanlar müstesna.
İşte onlar… onlara mağfiret ve kebir ecir vardır.

11. HUD / 15

Dünya hayatını ve onun ziynetini irade eden kimse… BİZ ona amelini orada vefa ederiz. Onlara orada, bahs edilmez.

11. HUD / 16

İşte onlar, ahirette, kendileri için nardan başka (bir şey) olmayanlardır.
Sanat ettikleri şeyler orada habt olmuştur… ve amel etmiş oldukları şeyler batıldır.

11. HUD / 23

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
ve Rabblerine habt olanlar…
işte onlar cennet ashabıdır... orada ebedidirler.

11. HUD / 46

Dedi ki:
"Ey Nuh!
Muhakkak o, senin ehlinden değildir. Muhakkak o, salih gayrısında amel etmiştir. Artık, senin hakkında ilmin olmayan şeye BANA sail olma!
Muhakkak ki BEN, cahillerden olacağını, sana vaaz ediyorum!"

11. HUD / 78

Kavmi, ona hera ederek geldi... öncesinden de seyyie ameller işlemişlerdi.
Dedi ki:
"Ey Kavmim!
İşte kızlarım! Onlar sizin için daha tahirdir!
Artık ALLAH'a ittika edin! Beni zayf içinde hızy etmeyin. İçinizde reşid adam yok mu!?"

11. HUD / 92

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Benim rehtim, sizin üzerinize ALLAH'tan daha mı azizdir ki... zıhar ederek O'nu veranıza ittihaz ettiniz!
Muhakkak ki Rabbim, amel ettiğiniz şeyler ile size muhittir."

11. HUD / 93

"Ey Kavmim!
Mekanetiniz üzre amel edin… muhakkak ben de amilim.
Yakında, hızy edici azabın verileceği kimseye... ve kazib olan kimseye alim olacaksınız.
Rakib olun… muhakkak ben de sizinle beraber rakibim."

11. HUD / 111

Rabbin, sadece ve ancak, onların amellerinin hepsini, kesinlikle kendilerine vefa edecektir!
Muhakkak ki O, amel ettikleri şeylere habirdir.

11. HUD / 112

Artık sen ve seninle beraber tevbe edenler…
emir olunduğunuz gibi istikametlenin!...
ve tuğyan etmeyin!
Muhakkak ki O, amel ettiğiniz şeylere basirdir.

11. HUD / 121-122

İman etmeyenlere de ki:
"Mekanetiniz üzre amel edin... muhakkak BİZ de amil olanız!
Nazar edin... muhakkak biz de nazar edenleriz!"

11. HUD / 123

Semaların ve arzın gaybı ALLAH'ındır. Emirler bütünüyle O'na rücu eder.
Artık...
O'na abd ol!
ve O'na tevekkül et!
Rabbin amel ettiklerinizden gafil değildir.

12. YUSUF / 19

Seyyarlar geldi... ve ardından vürud edenlerini irsal etiler. Ardından delvini delv ettiler.
Dedi ki:
"Büşra!
Bu bir gılme!"
Onu bidaa için sırr ettiler.
ALLAH, onların amel ettikleri şeylere alimdi.

12. YUSUF / 69

Yusuf'a dahil olduklarında, kardeşini evy etti… ve dedi ki:
"Muhakkak senin kardeşinim. Artık onların amel etmiş oldukları şeyler ile beise kapılma."

13. RAD / 27-28-29

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"

De ki:
"Muhakkak ki
ALLAH, dilediğini dall eder…
KENDİSİNE inabe edeni ise ihda eder."

Onlar (inabe edenler),
iman edenlerdir...
ve ALLAH'ı zikir etmek ile kalbleri tatmin olanlardır...
== Değil mi ki... Kalbler, ALLAH'ı zikir etmek ile tatmin olur!==
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerdir.
==Tuba ve hüsn meab onlar içindir.==

14. İBRAHİM / 18

Rabblerine kafir olanların meseli:
Amelleri, asıf yevmde, rih ile şiddetlenen ramad gibidir. Kesb ettiklerinden bir şeye ikdar edemezler.
Böyledir!...
O, baid dalalettir.

14. İBRAHİM / 23

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... Rabblerinin izni ile... içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil olacaklar.

Orada onların tahiyyeleri "selam"dır.

14. İBRAHİM / 42-43

ALLAH'ın, zalimlerin amel ettiklerine gafil olduğunu hesab etme! Muhakkak onları, ancak,
içinde basarlarının şahs olacakları...
Reislerini mukni ederek hetaa edecekleri...
Tarflarının kendilerine redd olmayacağı...
Fuadlarının heva olacağı...
yevme tehir ediyor.

15. HİCR / 92-93

Artık yemin olsun Rabbine!...
Kesinlikle onlara, amel etmiş oldukları şeyleri cemian sual edeceğiz!

16. NAHL / 28

Meleklerin vefat ettirdiği, kendi nefslerine zalim kimseler... ardından, seleme ilka ederler:
"Bizim sui amelimiz olmadı."
Bilakis!
Muhakkak ki ALLAH, amel etmiş olduğunuz şeylere alimdir.

16. NAHL / 32

Meleklerin vefat ettirdiği, tayyib kimseler…
Onlara derler ki:
"Selam üzerinize olsun!
Amel etmiş olduğunuz şeyler ile cennete dahil olun."

16. NAHL / 34

Ardından, amil oldukları şeylerin seyyieleri kendilerine isabet etti. Kendisi ile istihza etmiş oldukları şeyler, onları hayk etti.

16. NAHL / 63

ALLAH'a yemin olsun!…
Senin öncenden ümmetlere de elbette kat'iyyetle irsal ettik!...
ve ardından şeytan, amellerini kendilerine ziynetledi...
ve ardından o, onlara, yevmde de veliy oldu.
Elim azab onlaradır!

16. NAHL / 93

Şayet ALLAH dileseydi, elbette/kesinlikle sizi vahid ümmet kılardı… fakat O, dilediğini dall eder… dilediğini ihda eder.
Amel etmekte olduğunuz şeylerden elbette/kesinlikle sual edileceksiniz!

16. NAHL / 96

Sizin indinizde olan şeyler nefd olur… ALLAH indinde olan şeyler ise bakidir.
Sabır edenleri, elbette/kesinlikle cezalandıracağız… onların ecirleri, amel etmiş olduklarının ahseni iledir.

16. NAHL / 97

Erkek veya dişiden salih (iş)lere amil olan mü'min kimse… artık onu, elbette/kesinlikle tayyib hayat ile hayatlandıracağız.
Onları elbette/kesinlikle cezalandıracağız… onların ecri, amel etmiş olduklarının ahseni iledir.

16. NAHL / 111

Bütün nefsin, kendi nefsinden cedel ederek geleceği yevmde... bütün nefse, zulüm edilmeden amil oldukları vefa edilir.

16. NAHL / 119

Sonra, muhakkak ki Rabbin;
cehalet ile sui olana amil olanlar… sonra bunun ardından tevbe edenler… ve ıslah olanlar için...
muhakkak Rabbin, bunun ardından elbette/kesinlikle gafurdur, rahimdir.

17. İSRA / 9-10

Muhakkak bu Kur'an, en kavi olana ihda eder.
Salih (iş)lere amil olan mü'minlere...
kendileri için kebir ecir olduğunu...
ve ahirete iman etmeyenlere…
onlar için de elim azab atid etiğimizi...
ibşar eder.

17. İSRA / 84

De ki:
"Herkes kendi şakilesi üzre amel eder.
Artık Rabbiniz, sebil olarak daha hidayetli olan kimseye alimdir."

18. KEHF / 1-2-3-4

Hamd etmek...
ivec kılmadığı kitabı... kayyime olarak,
KENDİ VARLIĞINDAN şedid beisle inzar etmek...
ve salih (iş)lere amil olan mü'minlere; içinde ebedi olarak makis olacakları hasene ecirin kendileri için olduğunu,
ibşar etmek...
ve "ALLAH, evlad ittihaz etti." diyenleri de inzar etmek...
için KENDİSİNE abd olana inzal eden ALLAH'ındır.

18. KEHF / 7-8

Muhakkak ki BİZ, hangisinin ahsen amel işlediğini belv etmek için, arz üzerindeki şeyleri onlara ziynet olarak kıldık… ve muhakkak ki BİZ, onun üzerinde ki şeyleri, elbette/kesinlikle cüruz said kılarız.

18. KEHF / 30

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
muhakkak ki BİZ, ahsen olana amil olan kimsenin ecrini zayi etmeyiz!

18. KEHF / 49

Kitab vaz edilmiştir!
Artık, mücrimleri onun içindekilerden müşfik görürsün. Derler ki:
"Eyvah olsun bize!... Bu nasıl bir kitab!?
İhsa ettikleri dışında... sagir olarak ve de kebir olarak gadr etmiyor!"
Amil oldukları şeylere hazır olarak vecd olurlar!
Rabbin hiç birine zulüm etmez.

18. KEHF / 79

"O sefine, bahrda amel eden miskinler içindi.
Ayıblı olsun irade ettim. Onların verasında bir melik… bütün sefineleri gasb ederek ahz edecekti."

18. KEHF / 87-88

Dedi ki:
"Zalim kimse ise…
artık ona azab edelim…
sonra Rabbine redd olsun…
ve ardından, O da nükre azabla ona azab etsin!
Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse ise…
artık hüsna ceza onun olsun...
ve ona emrimizden yüsr olanı söyleyelim!"

18. KEHF / 103-104

De ki:
"Sanat ettiklerinin hüsn olduğunu hesab ettikleri halde… dünya hayatındaki bütün sayları dall olarak…
amelleri yönünden en hasar alanları size haber verelim mi?"

18. KEHF / 105

"İşte onlar;
Rabblerinin ayetlerine...
ve O'na mülaki olacaklarına...
kafir olanlardır!
Artık,
onların amelleri habt olur…
ve ardından onlara, kıyamet yevminde vezni ikame etmeyiz."

18. KEHF / 107-108

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onlara, içinde ebedi olacakları, nüzul olarak Firdevs cennetleri vardır.
Oradan havlerine bagi olmazlar.

18. KEHF / 110

De ki:
"Muhakkak ben, ancak, sizin mislinizde beşerim. Bana, sizin ilahınızın, ancak, vahid ilah olduğu vahy ediliyor.
Rabbine lika olmaya rica etmiş olan kimse... artık onlar, ibadetlerine, ahad Rabblerine şirk koşmadan... salih amel amel etsinler!

19. MERYEM / 60-61

Tevbe edenler
ve salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna...
artık işte onlar cennete… ***Rahmanın, KENDİSİNE abd olanlara gayb ile vaad ettiği Adn Cennetlerine!*** dahil olacaklar. Onlara hiç bir zulüm edilmeyecek.

Muhakkak O'nun vaadi, gelecek olandır.

19. MERYEM / 96

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
Rahman, onlara vedd kılacaktır.

20. TAHA / 75-76

Kat'iyyetle salih (iş)lere amil olarak, kendisini mü'min eden kimse!... artık işte onlar...
ulvi dereceler,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden Adn cennetleri...
onlar içindir.
Tezkiye olanların cezası budur.

20. TAHA / 82

Muhakkak ki BEN,
tevbe eden...
ve salih (iş)lere amil olarak iman eden...
sonra, ihtida olan...
kimse için elbette/kesinlikle gaffarım.

20. TAHA / 112

İman etmiş olarak, salih olanlardan amel eden kimseler… artık onlar zulümden ve hezmden korkmaz.

21. ENBİYA / 27

Kavil ile (üzere)… onlar O'na sebk etmezler. Onlar, O'nun emri ile amel ederler.

21. ENBİYA / 74

Lut'a, hüküm ve ilim verdik… habis amel işleyen bir karyeden necat ettik.
Muhakkak onlar, sui, fasık bir kavimdiler.

21. ENBİYA / 82

Şeytanlardan, ona gavs edenler...
ve bunun gayrısında ameller amel eden kimseler…
BİZ, onlara hafız olanlar olduk.

21. ENBİYA / 94

Mü'min olarak, salihlerden amel eden kimse… artık onun say'ına küfür edilmez.
Muhakkak ki BİZ, ona katibiz!

22. HACC / 14

Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Muhakkak ki ALLAH, irade ettiği şeye faildir.

22. HACC / 23

Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Onlar, orada, zeheb ve inci sivarlar hilyelenirler. Orada onların libasları ipektir.

22. HACC / 50

Artık… salih (iş)lere amil olarak iman edenler… mağfiret ve kerim rızık onlaradır.

22. HACC / 56-57

İzin yevminin mülkü, ALLAH'ındır!
O, aralarında hüküm eder… ve ardından
salih (iş)lere amil olarak iman edenler,
Naim Cennetlerinde olurlar.
Kafirler ve ayetlerimizi kizb edenler ise…
artık işte onlar… onlara muhin azab vardır.

22. HACC / 68

Eğer seninle cedel ederlerse… artık de ki:
"ALLAH, amel ettiklerinize alimdir."

23. MU'MİNUN / 51-52-53-54

Ey Rasuller!
Tayyib olandan yiyin ve salih (iş)lere amil olun. Muhakkak ki BEN, sizin amel ettiklerinize alimim.

Muhakkak bu sizin ümmetiniz, vahid ümmettir.
BEN, sizin Rabbinizim!
Artık, BANA ittika edin!

Onlar kendi aralarındaki zeburlarla, kendilerine emir edilenleri kata ettiler. Bütün hizbler kendi ledalarındaki şey ile ifrah oldu.

Artık onları gamrları içinde bir hiyne kadar vezr et!

23. MU'MİNUN / 63-64

Bilakis!
Kalbleri bundan gamr içindedir.
Onlar için… amel ettikleri... bunların gayrısında ameller de vardır.
Hatta… turfe olanlarına azab ile ahz ettiğimizde, hemen cer ederler.

23. MU'MİNUN / 99-100

Hatta, mevt geldiği zaman, onlardan biri der ki:
"Rabbim!
Beni rücu ettir… ola ki terk ettiklerimi salih olarak amel ederim."
Hayır!
Muhakkak bu, onun kavil etmekte olduğu kelimedir. Baas olacakları yevme kadar, onların veralarından berzah vardır.

24. NUR / 24-25

Amel etmiş oldukları şeylere… lisanlarının ve ellerinin ve ayaklarının, kendilerine şahidlik ettiği yevmde… yevme-izinde... ALLAH onlara, KENDİ hakk dinini vefa eder.

ALLAH'ın… O'nun, mübin hakk olduğuna alim olacaklar!

24. NUR / 28

Eğer orada kimseye vecd olmazsanız… ardından, size izin verilinceye kadar sakın dahil olmayın!
Eğer size, "Rücu edin" denirse, hemen rücu edin. Bu, sizin için daha zekiy olandır.
ALLAH, amel ettiklerinize alimdir.

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

24. NUR / 39

Kafir kimseler... onların amelleri, dümdüz çöldeki serab gibidir.
Zeme kimse... oraya ulaşıpta bir şeye vecd olmadığı zamana kadar onu su hesab eder!
Onun indinde ALLAH'a vecd olur… ve ardınan… hesabını vefa eder.
ALLAH, hesabı seri olandır.

24. NUR / 53

Eğer sen kendilerine emir edersen, elbette/kesinlikle ihrac olacaklarına... cehd yeminle ALLAH'a kasem ettiler.
De ki:
"Kasem etmeyin.
Marifetiniz; itaatinizdir!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habirdir."

24. NUR / 55

ALLAH, sizden, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... vaad etmiştir ki:
Kendilerinin öncesinden olanları istihlaf ettiği gibi... onları da arzda elbette/kesinlikle istihlaf edecektir.
Kendileri için razı olduğu dini, elbette/kesinlikle onlara temekkün edecektir.
Korkularının ardından onları, elbette/kesinlikle emniyet ile bedellendirecektir.

Onlar,
BANA abd olacaklar!...
ve BANA hiç bir şey şirk koşmayacaklar!
Bunun ardından, kafir kimseler... artık işte onlar... onlar, fasıktır.

24. NUR / 64

Değil mi ki... semalarda ve arzda olanlar muhakkak ki ALLAH'ındır... sizin ne üzere olduğunuza kat'iyyetle alimdir! O'na rücu ettikleri yevmde, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
ALLAH, herşeye alimdir.

25. FURKAN / 23

Amellerden amil oldukları şeylere takdim ettik!... ve ardından onları, mensur heba kıldık.

25. FURKAN / 70

Ancak,
tevbe edenler...
ve salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna.
Artık işte onlar… ALLAH, onların seyyielerini haseneler ile bedellendirir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

25. FURKAN / 71

Tevbe eden...
ve salih (iş)lere amil olan kimse…
artık muhakkak o, metab olarak ALLAH'a tevbe eder.

26. ŞUARA / 112-113-114-115

Dedi ki:
"Onların amel etmiş oldukları şeylere alim değilim. Onların hesabları ancak Rabbimedir. Keşke şuurunuzda olsa!
Ben, mü'minleri tard edecek değilim!... ben, sadece, mübin nezirim."

26. ŞUARA / 168

Dedi ki:
"Muhakkak ben, amel ettiğiniz şey için kaly edenlerdenim."

26. ŞUARA / 169

"Rabbim!
Beni ve ehlimi amel ettikleri şeylerden necat et!"

26. ŞUARA / 188

Dedi ki:
"Rabbim, amel ettiklerinize alimdir."

26. ŞUARA / 215-216

Mü'minlerden...
sana tabi olan kimselere cenahını hafz et.
Eğer sana asi olurlarsa… artık de ki:
"Muhakkak ben, amel ettiğiniz şeylerden beriyim."

26. ŞUARA / 224-225-226-227

Şairler!...
Onlara tabi olanlar, gavundur!
Görmez misin onları...
onlar, bütün vadide, him hastalığına kapılmış deve gibidirler.
ve onlar fail olamayacakları şeyleri söylerler.
(onlardan),
- salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
- ve ALLAH'ı çokça zikir edenler...
- ve kendilerine zulüm edildikten sonra intisar edenler müstesna...

Alim olacak o zalimler!...
Nasıl bir munkaleb ile inkılab edeceklerine!

27. NEML / 4

Muhakkak, ahirete iman etmeyenlerin amellerini kendilerine ziynetlendirdik… artık onlar amih olurlar.

27. NEML / 19

Ardından onun sözünden dıhk ederek tebessüm etti... ve dedi ki:
"Rabbim!
Bana,
beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmeyi...
ve SEN'in razı olacağın salih (iş)lere amil olmayı...
vaa'z et.
Beni Rahmetinle, salih olarak SANA ibadet edenlerin içine dahil et."

27. NEML / 24

"Ona ve kavmine, ALLAH'ın gayrısında, güneş için secde ederlerken vecd oldum.
Şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları, sebilden sadd ettirmiş.
Artık onlar ihtida olamıyor."

27. NEML / 84

Hatta… geldikleri zaman, der ki:
"Onları ilmen ihata edemediğiniz halde, ayetlerime kizb ettiniz, öyle mi?
Yoksa, amel etmiş olduklarınız neydi?"

27. NEML / 90

Seyyieler ile gelen kimse… artık onların vechleri nar içinde kebb olur.
"Sadece, amel etmiş olduğunuz şeyler ile cezalandırılırsınız!"

27. NEML / 93

De ki:
"Hamd etmek ALLAH'ındır.
O, ayetlerini size gösterecektir!... ve ardından siz, onlara arif olacaksınız!
Rabbin amel ettiklerinize gafil değildir!"

28. KASAS / 15

Ehlinden gaflet hiyni üzre, medineye dahil oldu.
Orada, birbirini katl etmek üzere olan iki adam mevcudtu. Biri kendi şiasından, diğeri ise düşmanlarındandı. Kendi şiasından olan, düşmandan olana karşı gavs istedi.
Musa onu vekz etti... ve ardından ona kaza oldu.
Dedi ki:
"Bu, şeytanın amelindendir. Muhakkak o, mübin dalalete düşürücü düşmandır."

28. KASAS / 55

Lagv işittikleri zaman, ondan iraz ederler… ve derler ki:
"Bizim amelimiz bize, sizin ameliniz ise sizedir. Size selam olsun. Biz cahillere bagi olmayız."

28. KASAS / 67

Ancak,
tevbe eden...
ve salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseler…
artık onlar, gerekir ki (belki)… felaha ulaşanlardan olurlar!

28. KASAS / 80

Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, dediler ki:
"Yazıklar olsun size!
Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere, ALLAH'ın sevabı daha hayrlıdır. Sabır edenlerden başkası ona mülaki olamaz!"

28. KASAS / 84

Hasene ile gelen kimse… artık ona, ondan hayrlısı vardır.
Seyyie ile gelen kimse… artık onlar, sadece, amel etmiş oldukları seyyie amele cezalanırlar.

29. ANKEBUT / 4

Yoksa, seyyie amel işleyenler... BİZ'i sebk edeceklerini mi hesab ediyorlar!?
Ne kötü hüküm ediyorlar!

29. ANKEBUT / 7

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere…
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağız.
kesinlikle onları amel etmiş oldukları şeylerin ahsen olanıyla cezalandıracağız.

29. ANKEBUT / 8

BİZ, İnsana... ana-babasına hüsna olmasını vasiyet ettik.
Eğer onlar, sende ilmi olmayan şeyi BANA şirk koşman için... sana cehd ederlerse, artık onlara itaat etme!
Rücu edeceğiniz yer BANA'dır!... Ardından amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber vereceğim.

29. ANKEBUT / 9

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
BİZ onları, kesinlikle salihlerin içine dahil edeceğiz.

29. ANKEBUT / 38

Ad... Semud...
Onların meskenleri, size kat'iyyetle beyan olmuştur!
Onlar basiret sahibi olmayı isteyenler oldukları halde… şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları sebilden sadd etmişti.

29. ANKEBUT / 55

Azabın, kendilerini, fevklerinden ve ayaklarının altlarından gışa edeceği yevmde… der ki:
"Amel etmiş olduklarınızı tadın!"

29. ANKEBUT / 58-59

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
kesinlikle onları, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennet gurfelerinden beva ederiz.
Sabır ederek...
ve Rabblerine tevekkül ederek...
amel edenlerin ecirleri ne de naimdir!

30. RUM / 15

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
artık onlar, ravzada habr olurlar.

30. RUM / 41

Amil olduklarından bazılarını tadmaları için, nasın elleriyle kesb ettikleri ile berrde ve bahrda fesad zuhur etti… umulur ki rücu ederler!

30. RUM / 44

Kafir kimse… artık küfrü kendinedir.
Salih (iş)lere amil olan kimse… artık kendi nefsi için mehd olur!

30. RUM / 45

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin, O'nun fazlından cezalanması içindir.
Muhakkak ki O, kafirlere muhabbet duymaz.

31. LOKMAN / 8-9

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onlar için, içinde ebedi olacakları Naim cennetleri vardır.
ALLAH'ın vaadi hakktır… O, azizdir, hakimdir.

31. LOKMAN / 15

Eğer seni, hakkında ilmin olmayan bir şeyi BANA şirk koşmaya cehd ederlerse... artık onlara itaat etme!
Dünyada onlara maruf ile sahib çık!
Ancak, BANA inabe edenlerin sebiline tabi ol!
Sonra rücu yeriniz, BEN'im... ve ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri, size BEN haber vereceğim.

31. LOKMAN / 23

Kafir kimse… artık onun küfrü seni hüzünlendirmesin... onların rücu edişleri BİZ'edir.
Ardından amil oldukları ile kendilerine haber verilir.
Muhakkak ki ALLAH, sadrların zatına alimdir.

31. LOKMAN / 29

Görmüyor musun;
ALLAH, geceyi gündüzde ilac ediyor ve gündüzü gecede ilac ediyor!?
Güneşi ve kameri teshir etmiştir. Hepsi müsemma ecele kadar cereyan eder.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir.

32. SECDE / 12

Şayet Rabblerinin indinde, mücrimlerin reisleri neks olduğunda, onları görsen...
"Rabbimiz!
Basar olduk ve işittik… artık bizi rücu ettir... salih amel işleyelim.
Muhakkak biz mukiniz."

32. SECDE / 14

Artık, yevminizde mülaki olmayı unuttuğunuz şey ile tadın bunu!
Muhakkak ki BİZ de sizi unuttuk!
Amel etmiş olduğunuz şeyler ile ebedi azabı tadın!

32. SECDE / 17

Nefs... amel etmiş olduğu şeylere ceza olarak… kendilerine ayn kararından hafy ettiğimiz şeye alim değildir.

32. SECDE / 19

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
artık onlar için, amel etmiş oldukları şeyler ile nüzul olarak, me'va cennetleri vardır.

33. AHZAB / 2

Rabbinden sana vahy olunana tabi ol!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

33. AHZAB / 9

Ey iman edenler!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!
Size ordular geldiğinde, onlara rih ve görünmeyen ordular irsal etmiştik.
ALLAH amel ettiklerinize basir olandır.

33. AHZAB / 18-19

ALLAH içinizden,
avk edenlere...
ve kardeşlerine "Haydi! Bize lemm edin" diyenlere...
kat'iyyetle alim oldu!
Onlar... size şuhh olarak, sadece, beise pek az gelirler!
Ardından, korku geldiğinde... onların, üzerleri mevtten gışa olmuş gibi aynlarını devr ederek sana nazar ettiklerini görürsün.
Ardından korku zehab olunca, hayr üzre şuhh olarak, hadid lisan ile sizi selk ederler.
İşte onlar iman etmediler... ve artık, ALLAH onların amellerini habt etti.
Bu, ALLAH'a yesir olandır.

33. AHZAB / 31

ALLAH ve Rasulü için olanlardan kanit olan... ve salih amel işleyen… onlara, ecrini iki merre veririz.
BİZ, onlara kerim rızık atid ettik.

33. AHZAB / 70-71

Ey iman edenler!
ALLAH'a ittika edin!... ve sedid kavl söyleyin!...
Amelleriniz sizin için ıslah edilsin!
Zenblerinize sizin için gafur olunsun!

ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden kimse... artık o, azim fevze kat'iyyetle fevz olmuştur!

İf'al babı, ta'riz manasına kullanılmıştır.
34. SEBE / 3-4

Kafirler, "Saat bize verilmez" dediler.
De ki:
"Bilakis!
Yemin olsun, gayba alim Rabbime!
elbette/kesinlikle o size verilecektir!
Semalarda ki ve arzda ki zerre miskal, O'na azb değildir. Bundan daha sagir ve daha ekber yoktur ki, mübin kitabta olmasın!"
(Bu,) Salih (iş)lere amil olarak iman edenleri cezalandırması içindir… işte onlar... onlara mağfiret ve kerim rızık vardır.

34. SEBE / 10-11

elbette kat'iyyetle!... Davud'a KENDİMİZDEN fazl verdik;
"Ey dağlar ve uçucular!
Onunla beraber evvab olun!"
Sabigalar amel emesi...
ve serd içinde kaderlenmesi…
için ona hadidi lin etmiştik.
Salih amel işleyin... muhakkak ki BEN, amel ettiklerinize basirim.

34. SEBE / 12

Süleyman'a…
gudüvv vaktinde bir şehr ve revahta vaktinde bir şehr (yol alan) rih... (verdik)
kıtr aynını (bakır madeni) ona seyl ettik.
Cinnlerden, Rabbinin izni ile elinin arasında amel edenler vardı.
Bunlardan emrimize zeyg olana… seir azabtan taddırıyorduk.

34. SEBE / 13

Mihrablardan (savaş malzemeleri) ve temsillerden (heykeller) ve cabiyeler (havuzlar) gibi cefnelerden (su tekneleri) ve revs olmuş kıdrlardan (yemek pişirme kabları)... dilediği şeyleri ona amel ediyorlardı.

Şükür ederek amel edin! eyy Davud ali!
BANA ibadet edenlerden şükür edenler pek azdır.

34. SEBE / 25

De ki:
"Bizim icramımızdan size sual edilmez. Sizin amelinizden de bize sual edilmez."

34. SEBE / 33

İstizaf edilenler, istikbar edenlere şunu derler:
"Bilakis!
Gece ve gündüz mekr ettiniz! ALLAH'a kafir olmamızı, O'na endad kılmamızı bize emir ediyordunuz!"

Azabı gördüklerinde, nedametlerini kendilerine sırr ederler.
Kafirlerin unklarına guller kılarız! Onlar, amel etmiş oldukları şeylerden başka cezalandırılır mı!?

34. SEBE / 37

Mallarınız ve de evladlarınız, sizin İNDİMİZE kurb olmanıza zülfa değildir.
Salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna!... Artık işte onlar... onlara, amel ettikleri şeyle cezaları zıf edilir. Onlar gurfelerde emindirler.

35. FATIR / 7

Kafirler…
şedid azab onlaradır!

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
mağfiret
ve kebir ecir onlaradır!

35. FATIR / 8

Kendi sui amelini kendisine ziynetlendiren kimse... ardından onu (kendi amelini) hasene gördü!...

Artık muhakkak ki ALLAH, dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseyi ihda eder... ve artık senin nefsin, onların üzerine hasretler zehab etmez.

Muhakkak ki ALLAH, onların sanat ettikleri şeylere alimdir.

35. FATIR / 10

İzzet irade eden kimse...
artık izzet, cemian ALLAH'ındır!
Tayyib kelime O'na suud olur…
ve O, salih ameli ref eder.

Seyyie mekr edenler...
onlara şedid azab vardır.

Mekr!... işte o… o, bevar olur!

35. FATIR / 37

Onlar orada sarha ederler:
"Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et, amel etmiş olduklarımızın gayrısında, salih amel işleyelim."

Tezekkür olacak kimsenin tezekkür edeceği kadar, sizi orada ömürlendirmedik mi?
Size nezir de geldi.
Artık tadın! Artık zalimler için nasır yoktur.

36. YASİN / 34-35

Semerelerinden yemeleri için… orada hurmadan ve ineblerden (üzüm) cennetler kıldık!... ve orada aynlardan fecr ettik!
Bunlara elleriyle amil olmadıklar ki!
Hala şükür etmezler mi!

36. YASİN / 53-54

Olan vahid bir sayhadan başka değildir!
Artık o zaman… onlar cemian, BİZ'im VARLIĞIMIZDA muhdardır.

Ardından yevmde... Nefs, hiç bir şey zulüm etmez!
Siz, sadece, amel etmiş olduğunuz şeyler ile cezalandırılırsınız.

36. YASİN / 71

Ellerimizin amil olduğu şeylerden kendileri için en'amı nasıl halk ettiğimizi... ve ardından onlara malik olduklarını da mı görmezler!

37. SAFFAT / 38-39

Muhakkak siz, elbette/kesinlikle, elim azabı tadacaksınız. Amel etmiş olduğunuz şeylerden başka cezalandırılmayacaksınız.

37. SAFFAT / 60-61

Muhakkak bu... elbette/kesinlikle bu, azim fevzdir. Artık amel edenler, bunun misli için amel etsinler!

37. SAFFAT / 95-96

Dedi ki:
"Naht ettiğiniz şeylere mi abd oluyorsunuz?... Sizi ve amel ettiğiniz şeyleri halk eden, ALLAH'tır."

38. SAD / 24
SECDE AYETİ

Dedi ki:
"Kendi koyunlarının yanına senin koyununa da sail olmakla... sana elbette kat'iyyetle zalim olmuş!"
Muhakkak... salih (iş)lere amil olarak iman edenler dışında ***ki onlar pek azdır***... halit olanlardan çoğu, bazısı bazısına (birbirlerine) kesinlikle bagy ederler.

Davud, BİZ'im kendisine fitne ettiğimizi zann etti... ve ardından Rabbine istiğfar etti. Rüku ederek harra etti ve inabe etti.

38. SAD / 28

Yoksa, BİZ… salih (iş)lere amil olarak iman edenleri... arzda müfsid olanlar gibi kılarmıyız!?
Ya da BİZ... muttaki olanları, facirler gibi kılarmıyız!?

39. ZUMER / 7

Eğer siz kafirseniz... artık muhakkak ki ALLAH sizden ganiydir.
KENDİSİNE ibadet edenler için küfre razı olmaz.
Eğer şükür ederseniz size razı olur.
Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez.
Sonra sizin merciniz Rabbinizdir.
Ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri size haber verir.
Muhakkak ki O, sadrların zatına alimdir.

39. ZUMER / 34-35

Rabblerinin indinde diledikleri şey onlarındır.
Muhsinlerin cezası...
ALLAH'ın, amellerinin sui olanına kendilerinden kafir olması için…
ve ecirlerini, amel etmiş olduklarının ahseni ile cezalandırması için…
böyledir.

39. ZUMER / 39-40

De ki:
"Ey kavmim!
Mekanetiniz üzre amel edin!... muhakkak ben de amilim...
Artık yakında…
ihza eden azabın kime geleceğine…
ve kimin üzerine mukim azab hall olacağına…
alim olacaksınız!"

39. ZUMER / 65

elbette kat'iyyetle!... sana ve senden öncekilere vahy olunmuştu:
"Eğer şirk koşarsan... elbette senin amellerin habt olur... ve kesinlikle hasar alanlardan olursun."

39. ZUMER / 70

Bütün nefslere, amil oldukları vefa edilir.
O, onların fail oldukları şeylere alimdir.

39. ZUMER / 74

Derler ki:
"Hamd etmek, bize vaadine sadakat gösteren ALLAH'ındır. Bizi arza varis yaptı... cennetin dilediğimiz yerinden tebevvü ediyoruz."
Artık, amil olanların ecirleri ne de naimdir.

40. MU'MİN / 36-37

Firavun dedi ki:
"Ey Haman!
Bana sarh bina et. Ola ki sebeblere iblağ olurum... semaların sebeblerine!... ve ardından Musa'nın ilahına muttali olurum.
Muhakkak ben elbette onun kazib olduğunu zann ediyorum."

Böyledir!...
Kendi sui ameli, firavuna ziynetlendi... ve sebilden sadd edildi. Firavunun keydi, sadece, tebab oldu.

40. MUMİN / 40

"Seyyielere amil olan… artık sadece, mislince cezalanır.
Erkek veya dişiden... salih olanlara amil olan kimse… o mü'mindir... ve ardından işte onlar, cennete dahil olurlar. Orada hesabsızca rızıklanırlar."

40. MUMİN / 58

Kör ve basir…
salih (iş)lere amil olarak iman edenler ve sui olanlar…
istiva olamaz!
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

41. FUSSİLET / 5

"Bizi davet ettiğin şeye karşı
kalblerimiz kinan içindedir
ve kulaklarımızda vakr
ve bizim ve senin aramızda hicab vardır.
Artık sen amel et... muhakkak biz de amil oluruz." dediler.

Kureyşli bir grub Rasululallah'a doğru bakmışlardı. Rasulullah onlara "Sizi İslâm'a gelip de Araplara efendilik etmekten alıkoyan nedir?" buyurdu. Ebu Cehil, kendisiyle Rasulullah'ın arasına bir perde çekip, "Ya Muhammed, Kalplerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle bizim aramızdan bir perde çekilmiştir" dedi.
Fakat ertesi gün onlardan yetmiş kişi Rasulullah'a gelip,
"Ya Muhammed, bize İslâm'ı anlat" dediler. Arz edip anlatınca İslâm'a girdiler. Rasulullah gülümseyip,
"Elhamdülillah, dün benim davetime karşı kalplerinizde gılîf, kabuk olduğunu, kulaklarınızda ağırlık bulunduğunu söylüyordunuz, bugün Müslüman oldunuz" buyurdu.
"Ya Rasulallah, biz dün yalan söylemişiz, öyle olsa idi asla hidayet bulamazdık" dediler.
41. FUSSİLET / 8

Muhakkak salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
onlar için gayrı memnun ecir vardır.

41. FUSSİLET / 19-20

Yevmde, ALLAH'ın düşmanları nara haşr olur.
Ardından onlar, oraya varıncaya kadar...
işitmeleri...
ve basarları...
ve cildleri...
amel etmiş oldukları şeylere şahid olarak vaa'z ederler.

41. FUSSİLET / 22

İşitmelerinizin...
ve basarlarınızın...
ve cildlerinizin…
size karşı şahidlik etmesinden kendinizi setr etmemiştiniz.
Fakat... amel ettiklerinizin çoğuna ALLAH'ın alim olmadığını zann ediyordunuz.

41. FUSSİLET / 27

Artık elbette kafirlere şedid azab tattıracağız.
Elbette amel etmiş olduklarının en sui olanıyla cezalandıracağız.

41. FUSSİLET / 33

ALLAH'a davet edenden...
ve salih (iş)lere amil olandan...
ve "Muhakkak ben Müslümanlardanım" diyenden...
kimin kavli ahsendir!?

41. FUSSİLET / 40

Muhakkak ayetlerimize ilhad edenler... BİZ'e hafy olmaz!
Artık, kıyamet yevminde,
nara mülaki olan mı hayrdır...
yoksa emin olarak gelen mi!?
Dilediğiniz şeyi amel edin.
Muhakkak ki O, amel ettiklerinize basirdir.

41. FUSSİLET / 46

Salih olarak amil olan kimse… artık kendi nefsi içindir.
Kötülük yapan kimse... artık o da kendi üzerinedir.
Rabbin, abd olanlara zallam değildir.

41. FUSSİLET / 50

Elbette, darr mess etmesinin ardından... eğer ona BİZ'den rahmet tattırırsak... kesinlikle der ki:
"Bu benimdir.
Ben, saatin kaim olacağını zann etmiyorum. Elbette eğer, Rabbime rücu olursam, muhakkak O'nun indinde benim için hüsna vardır."
Artık kesinlikle kafirlere, amil oldukları ile haber edeceğiz... ve kesinlikle onlara galiz azabtan tattıracağız.

42. ŞURA / 15

Bunun için... artık,
onları, senin emir olunduğun gibi istikametlenmeye davet et!
ve onların hevalarına tabi olma!
De ki:
"ALLAH'ın kitabtan inzal ettiğine iman ettim.
Sizin aranızda adil olmaya emir olundum.
ALLAH, Rabbimizdir ve Rabbinizdir!
Bizim amellerimiz bizimdir... ve sizin amelleriniz de sizindir.
Bizim ve sizin aranızda hüccet yoktur.
ALLAH, bizim aramızda cem olmaktadır.
Masir O'nadır."

42. ŞURA / 22

Zalimleri, kesb ettikleri şeylerden (ötürü) müşfik görürsün... o, kendilerine vaki olur.
Salih (iş)lere amil olarak iman edenler ise...
cennet ravzalarındadırlar... Rabblerinin indinde, diledikleri şeyler onlar içindir.
Böyledir!...
Bu, kebir fazldır.

42. ŞURA / 23

Bu, ALLAH'ın, salih (iş)lere amil olarak iman etmek suretiyle kendisine ibadet edenlere ibşar ettiğidir.
De ki:
"Sizden ona karşı, kurbta meveddetten başka ecire sail değilim."
Haseneler iktiraf eden kimse... BİZ kendisine ondan hüsnayı ziyade ederiz.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, şekurdur.

42. ŞURA / 26

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere isticab eder. Onlara fazlından ziyade eder.
Kafirler… şedid azab onlar içindir!

43. ZUHRUF / 72

Bu... amel etmiş olduğunuz şeyler ile kendisine varis olduğunuz cennettir.

45. CASİYE / 15

Salih (iş)lere amil olan kimse… artık o, kendi nefsi içindir!
Kötülük yapan kimse… artık o, kendi üzerinedir!
Sonra Rabbinize rücu edeceksiniz.

45. CASİYE / 21

Yoksa, seyyieler ictirah edenler...
kendilerini salih (iş)lere amil olarak iman edenler gibi kılacağımızı...
ve hayy olmalarının ve mevt olmalarının seva olduğunu mu hesab ederler!?
Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!

45. CASİYE / 28

Bütün ümmeti casiye halinde görürsün!...
Bütün ümmet kendi kitabını dava edinmiştir.

"Yevmde, amel etmiş olduklarınız cezalandırılır!"

45. CASİYE / 29

Bu kitabımız size bi-hakkın intak etmektedir.
Muhakkak ki BİZ, amel etmiş olduğunuz şeyleri istinsah ederiz!

45. CASİYE / 30

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
artık Rabbleri, onları rahmetine dahil eder.
Böyledir!...
O, mübin fevzdir.

45. CASİYE / 33

Amil oldukları şeylerin seyyieleri onlara ibda olur!... ve istihza etmiş oldukları şeyler kendilerini hayk eder!

46. AHKAF / 14

İşte bunlar, amel etmiş oldukları şeylere ceza olarak… içinde ebedi olacakları cennet ashabıdırlar.

46. AHKAF / 15

İnsana, ana-babasına ihsanı vasiyet ettik!
Annesi ona kerh halinde hamil oldu... ve onu kerh halinde vaz etti (doğurdu). Hamil olması ve onun fisal olması otuz aydır.

Hatta, şedidine iblağ olunca ve kırk seneye baliğ olunca dedi ki:
"Rabbim!
Beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmemi...
ve SEN'in razı olacağın salih amel işlememi...
bana vaa'z et.
Benim zürriyetimdekileri ıslah et.
Muhakkak ben, SANA tevbe ediyorum.
Muhakkak ben, Müslümanlardanım."

46. AHKAF / 16

İşte o… amel ettikleri şeyleri kendilerinden ahsen olarak kabl edeceğimiz ve seyyielerinden tecavüz edeceğimiz kimseler…
cennet ashabı içindedirler.
Onlara vaad olunmuş olan sıdk vaaddır.

46. AHKAF / 19

Herkese... amellerinin kendilerine vefa edilmesi için amil olduklarından... zulme uğramayacakları dereceler vardır.

47. MUHAMMED / 1

Kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
kendi amellerini dall ederler.

47. MUHAMMED / 2

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
ve Muhammed'e inzal ettiğimiz, Rabblerinden hakk olana iman edenler...
onlardan seyyileri kafir olunur ve bevlleri ıslah edilir.

47. MUHAMMED / 4

Artık kafirlere lika olduğunuzda...
ishan oluncaya kadar onları rakabelere darb edin!...
ve ardından, vesaklarını şedid tutun!
Ardından... bazısını, isterseniz menn edersiniz... isterseniz fidyelendirirsiniz.
Harb vizrlerini vaz edene kadar böyledir!...

Şayet ALLAH dilerse, onlardan elbette/kesinlikle intisar eder... fakat (olanlar) sizin bazınızı bazınızla belv etmek içindir.
ALLAH sebilinde katl edilenler... artık onların amelleri dall olmaz.

47. MUHAMMED / 8

Kafirler... artık teas olmak, onlaradır!... amelleri de dall olur.

47. MUHAMMED / 9

Bu… onların, ALLAH'ın inzal ettiği şeyi kerih görmeleri ile… ve ardından amellerinin habt olması iledir.

47. MUHAMMED / 12

Muhakkak ki ALLAH, salih (iş)lere amil olarak iman edenleri... altından nehirler cereyan eden cennetlerine dahil eder.
Kafirler... onlar, metalanırlar ve ancak enamın yediği gibi yerler.
Nar, onlara mesvadır.

47. MUHAMMED / 14

Rabbinden beyyineler üzre olan kimse,
kendisini, kendi sui ameli ile ziynetlendiren...
ve kendi hevalarına tabi olan...
kimse gibi midir?

47. MUHAMMED / 28

Bu... Onların,
ALLAH'ın suht ettiği şeylere tabi olmaları iledir...
ve O'nun rıdvanını kerih görmeleri iledir.
Artık, onların amellerini habt eder.

47. MUHAMMED / 30

Şayet BİZ dilersek, elbette/kesinlikle onları sana gösteririz… ve ardından onlara,
elbette/kesinlikle simaları ile arif olursun...
ve elbette/kesinlikle onlara kavillerinin lahninden arif olursun.
ALLAH, amel ettiklerinize alimdir.

47. MUHAMMED / 32

Muhakkak,
kafirler...
ve ALLAH sebilinden sadd edenler...
ve kendilerine beyan edilen hudadan sonra Rasule şakk olanlar...
ALLAH'a bir şey darr edemezler.
Onların amelleri habt olacaktır.

47. MUHAMMED / 33

Ey iman edenler!
ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Amellerinizi batıl etmeyin!

47. MUHAMMED / 35

Artık, sakın vehn olmayın!... ve ulvi olan siz olduğunuz halde selme davet etmeyin!
ALLAH, sizinle beraberdir… ve sizin amellerinizi vitr etmez.

48. FETİH / 11

Arablardan muhalif olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ehlimiz bizi meşgul etti... artık bize istiğfar et."
Onlar lisanları ile kalblerinde olmayan şeyi söylüyorlar!
De ki:
"Eğer size darr irade ederse...
veya size menfaat irade ederse...
kim sizin için ALLAH'tan bir şeye malik olabilir?
Bilakis!
ALLAH amel ettiğiniz şeylere habir olandır."

48. FETİH / 24

Mekke'nin batnında, onlara karşı zafer elde etmenizin ardından… onların ellerini sizden ve sizin ellerinizi onlardan keff eden, O'dur.
ALLAH, amel ettiklerinize basir olandır.

48. FETİH / 29

ALLAH Rasulü Muhammed... ve onunla birlikte olanlar...
kafirler üzre daha şedidtirler...
kendi aralarında ise ruhmadırlar.
Onları rüku eden sacidler olarak görürsün.
ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederler.
Vechlerindeki simaları, sacidlerin eserlerindendir.
Tevratta onlara misal verilen ve İncilde onlara misal verilen şöyledir:
Filiz ihrac eden ve ardından ezr olan ve ardından istiglaz eden ve ardından gövdesinde istiva eden sekinin (ekin), ziraat edene (çiftçiye) acayib gelmesi gibidir.
Kafirleri onunla gayz etmek içindir.
ALLAH, onlardan salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... mağfiret ve azim ecir vaad etmektedir.

49. HUCURAT / 2

Ey iman edenler!
Savtlarınızı, Nebinin savtının fevkine ref etmeyin!
Bazınızın bazınıza (birbirinize) cehr etmesi gibi… kavl ile ona cehr etmeyin!… yoksa amelleriniz habt olur… ve sizin şuurunuzda olmaz!

49. HUCURAT / 14

Arablar dediler ki:
"Biz iman ettik!"
De ki:
"Siz (henüz) iman etmiyorsunuz!...
Fakat... kalblerinizde iman dahil olduğunda 'silm olduk' deyin."

Eğer ALLAH'a ve Rasulüne itaat ederseniz… sizin amellerinizden bir şey leyt edilmez.
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir."

Ayette geçen "eslem" kelimesi; "silm" isminin if'al çekimidir. "silmleşmek / silm haline geçmek" anlamı kazanmıştır. Ayetteki "amenna" kelimesi de aynı şekilde "iman" isminin if'al çekimindedir.
49. HUCURAT / 18

Muhakkak ki ALLAH, semaların ve arzın gaybına alimdir.
ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

52. TUR / 16

"Saly olun ona!...
Ardından sabır edin veya sabır etmeyin... sizin için sevadır!
Muhakkak siz, ancak, amel etmiş olduğunuz şeylerle cezalandırılırsınız."

52. TUR / 19

"Amel etmiş olduğunuz şeylerden heni olarak yeyin ve şürb edin."

52. TUR / 21

İman edenler ve zürriyetleri kendilerine iman ile tabi olanlar… onlara, zürriyetlerini… amellerinden hiçbir şey elt etmeden... ilhak ettik.
Herkes, kesb ettikleri ile rehindir.

53. NECM / 31

Semalardakiler ve arzdakiler...
amil oldukları şeylere daha sui cezayı vermesi için...
ve hüsnaya ahsen cezayı vermesi için...
ALLAH'ındır.

56. VAKIA / 22-23-24

Amel etmiş oldukları şeylere ceza olarak… meknun inci emsalinde güzel gözlü huriler vardır!...

57. HADİD / 4

O, semaları ve arzı altı yevmde halk eden... sonra arş üzre istiva edendir!
Arzda ilac olana... ve ondan ihrac olana... semadan inzal olana... ve onda uruc edene… alimdir.
Nerede olursanız olun... O, sizinle beraberdir.
ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

57. HADİD / 10

Semaların ve arzın mirası ALLAH'ın olduğu halde... Ne oluyor size... ki, ALLAH sebilinde infak etmiyorsunuz!?
Sizden... fetih öncesinde infak ederek katl eden kimse istiva değildir... bunlara, sonradan infak ederek katl eden kimselerden daha azim derece vardır.
Külliyen... ALLAH hüsna vaad etti... ALLAH amel ettiklerinize habirdir.

58. MUCADELE / 3

Kadınlarına zıhar yapan… sonra da söyledikleri şeyler için ida edenler... ardından, kadınlarına temas etmeden önce bir rakabe tahrir etsinler.
İşte bu size vaaz edilmiştir.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

58. MUCADELE / 6

ALLAH, onları cemian baas edeceği yevmde… artık, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
ALLAH, ihsa eder... onlar ise unutur.
ALLAH herşeye şahiddir.

58. MUCADELE / 7

Görmüyor musun... ALLAH'ın semalarda ki şeylere ve arzda ki şeylere alim olduğunu!?
Necvada... dördüncüsü O olmadan üç olmaz!... Altıncısı O olmadan beş olmaz!... Bundan edna da olsalar... çok da olsalar... her nerede olsalar... onlarla beraber olan muhakkak O'dur.
Sonra, kıyamet yevminde, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
Muhakkak ki ALLAH herşeye alimdir.

58. MUCADELE / 11

Ey iman edenler!
Size, meclislerde "tefessüh edin" denildiğinde, hemen fesih edin. ALLAH da size fesih eder.
"Nüşuz olun" denildiğinde, derhal inşaz edin.
Sizden iman edenlerin ve ilim verilen kimselerin derecelerini, ALLAH ref eder.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

58. MUCADELE / 13

Necvanızı elinin arasına sadakatle takdim etmeye işfak mı ettiniz?
Buna fail olamazsanız, ALLAH size tevbe eder.
Artık,
salat ikame edin
ve zekat verin.
ALLAH'a ve Rasulüne itaat edin.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

58. MUCADELE / 14-15

ALLAH'ın kendilerine gazab ettiği kavme tevella edenleri görmedin mi?
Onlar sizden değildir… onlardan da değildir!
Alim oldukları halde... kizb üzerine half ediyorlar.
ALLAH, onlara şedid azab idad etti. Muhakkak onların amel etmiş oldukları şey suidir.

59. HAŞR / 18

Ey iman edenler!
ALLAH'a ittika edin!
Nefs, gad için takdim ettiği şeye nazar etsin!
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habirdir!

60. MUMTEHİN / 3

Kıyamet yevminde... rahimlerinizde ve evlatlarınızda size menfaat olmayacak... aranızın fasl edilecek!
ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

62. CUMA / 8

De ki:
"Firar ettiğiniz mevt... muhakkak o, size mülaki olacaktır. Sonra gayba ve şahadete alim olana redd edileceksiniz!
Ardından, amel etmiş olduklarınızı size haber verecek."

63. MUNAFİKUN / 2

Yeminlerini cünnet olarak ittihaz ettiler... ve ardından ALLAH sebilinden sadd ettiler.
Muhakkak onların amel ettikleri şey suidir.

63. MUNAFİKUN / 11

Eceli geldiğinde… ALLAH, nefse tehir etmez.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

64. TEGABUN / 2

Sizi halk eden O'dur!
Ardından, kafir de sizdendir... mu'min de sizdendir!
ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

64. TEGABUN / 7

Kafirler, asla baas olmayacaklarına zeam ediyorlar.

De ki:
"Bilakis!
Rabbime yemin olsun!... kesinlikle baas edileceksiniz!
Sonra, amil olduklarınız ile kesinlikle size haber edilecek.
Bu, ALLAH'a yesirdir!"

64. TEGABUN / 8

Artık,
ALLAH'a...
ve O'nun Rasulüne...
ve BİZ'im inzal ettiğimiz nura...
iman edin!
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

64. TEGABUN / 9

Yevm, sizi cem yevmi için cem edecek.
Bu, tegabün yevmidir!

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onlardan seyyieleri kafir olunur...
ve onlar, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edilir.
Bu, azim fevzdir!

65. TALAK / 11

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseleri zulmetlerden nura ihrac etmek için... Rasul size ALLAH'ın mübeyyin ayetlerini tilavet etmektedir.

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onu, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Kat'iyyetle ALLAH'ın ahseni ona rızk olur!

66. TAHRİM / 7

Ey kafirler!
Yevmde, tazir etmeyin.
Muhakkak siz, ancak, amel etmiş olduğunuz şeylerle cezalandırılacaksınız.

66. TAHRİM / 11

ALLAH, iman edenlere, firavun'un hanımını mesel darb eder. O demişti ki:
"Rabbim!
SEN'in indinde, cennette, benim için bir beyt bina et. Beni firavundan ve onun amellerinden necat et. Beni zalimler kavminden necat et."

67. MULK / 1-2-3

Mulk elinde olan…
ve herşeye kadir olan...
amel yönünden hanginizin ahsen olduğunu belv etmek için mevti ve hayatı halk eden...
ve aziz, gafur olan...
yedi semaları tabaka tabaka halk eden…
bereketlidir.

Rahmanın halk edişinde fevt olmuşlardan göremezsin. Ardından, basarını rucu et (bakalım), fatırlar var mı?

77. MURSELAT / 43

Amel etmiş olduklarınız ile... heni olarak yeyin ve şürb edin.

84. İNŞİKAK / 22-23-24-25

Bilakis!
Kafirler kizb ederler. ALLAH, onların viai ettikleri şeylere alimdir.
Artık onlara, elim azabı ibşar et.

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseler müstesna. Onlara gayrı memnun ecir vardır.

85. BURUC / 11

Muhakkak, salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
onlar için altından nehirler cereyan eden cennetler vardır.
Kebir fevz budur.

88. GAŞİYE / 2-3-4-5-6-7

Yevme-izinde…
huşu duymuş,
amil olmuş,
nasiblenmiş
ne vechler vardır ki…
hamiye nara saly olurlar!...
Ani ayndan iska olurlar!
Onlar için… semin etmeyen ve açlıktan ganiy etmeyen... dariden başka taam yoktur!

95. TİN / 4-5-6

elbette kat'iyyetle!... İnsanı "ahsen-i takvim" içinde halk ettik!
Sonra…
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerin
*** ve kendilerine gayrı memnun ecir olanların***
dışındakileri… sefillerin en sefiline redd etik.

98. BEYYİNE / 7-8

Muhakkak, salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
işte onlar... onlar, beriyyenin hayrlısıdır.
Rabblerinin indinde onların cezası; içinde ebediyen ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden, Adn cennetleridir.
ALLAH onlardan razıdır, onlar da O'ndan razıdır.
Bu, Rabblerine haşy edenler içindir.

99. ZİLZAL / 6-7-8

Yevme-izinde, nas, amellerinin gösterilmesi için iştat olarak sadr olacak. Artık...
ameli zerre miskal hayr olan kimse... onu görecek.
Ameli zerre miskal şerr olan kimse... onu görecek.

99. ZİLZAL / 6-7-8

Yevme-izinde, nas, amellerinin gösterilmesi için iştat olarak sadr olacak. Artık...
ameli zerre miskal hayr olan kimse... onu görecek.
Ameli zerre miskal şerr olan kimse... onu görecek.

99. ZİLZAL / 6-7-8

Yevme-izinde, nas, amellerinin gösterilmesi için iştat olarak sadr olacak. Artık...
ameli zerre miskal hayr olan kimse... onu görecek.
Ameli zerre miskal şerr olan kimse... onu görecek.

103. ASR / 1-2-3

Asr'a yemin olsun!
Sadece,
salih (iş)lere amil olarak...
ve hakkı tavsiye ederek...
ve sabır tavsiye ederek…
iman eden İnsan, kesinlikle husrda değildir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.