xoxox
ع ر ب
A:RB
| |
Arab
ع ر ب
A:RB
| Fasih konuşma, açıklama, ifade etme. / Açıkça belirtme, apaçık beyan etme. / Farklı-ayırt edici, fasih, açıklayıcı konuşmak, fesahat. / Saf, açık, sade, yalın, pürüzsüz, hatadan-kusurdan uzak. / Berrak su. / Tutkulu, aşk dolu, neşeli, hayat dolu, coşkulu akan nehir. / Arap, Arapça, Araplaşmak. Şam, Hicaz, Irak, Yemen, Mısır ve Afrika'nın kuzeyinde yaşayan, (çölde yaşamayan, şehirde yaşayan) Sami ırktan bir topluma verilen ad. (Çölde yaşayanlarına A'rab veya Earab denir.) |
Arabiyye
ع ر ب
A:RB
| Saf, açık, sade, yalın, pürüzsüz, hatadan-kusurdan uzak olarak, fasih konuşma ile açıklanmış, ifade edilmiş berrak ve akıcı ifade. / Arapların konuştuğu dil. DuruMeal'de toplam 11 kayıtta geçiyor. |
Arub Urb
ع ر ب
A:RB
| Erkeğini seven kadın. Kocasına çok düşkün olan ve onun haklarını güzel bir şekilde yerine getiren eş. / Şiddetli akıcı çay. / Ferah, sevinç, neşat. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. Çğl.Urub |
Arube
ع ر ب
A:RB
| Fasih, hatasız arabca konuşmak. Bu kelimenin mastarları: Araben, arâbeten, uruben, urubiyyeten diye de okunur. / Cuma günü. |
Earab E'rab
ع ر ب
A:RB
| Aşiret. / Şam, Hicaz, Irak, Yemen, Mısır ve Afrika'nın kuzeyinde yaşayan, (çölde yaşamayan, şehirde yaşayan) Sami ırktan bir topluma Arab denir. Arabların çölde yaşayanları (bedevi) ise A'rab veya Earab şeklinde ifade edilir. DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor. Çğl.Urban |
i'rab
ع ر ب
A:RB
| Düzgün konuşmak ve hakikatı açıklamak. / Gr: Kelime ve fiillerin sonunda bulunan harf veya harekelerin değişmesi ve bu değişikliği ve sebeblerini öğreten ilim. |
irabe
ع ر ب
A:RB
| Şüphelendirme, şüpheye düşürme. |
irabet
ع ر ب
A:RB
| Akıl, anlayış, kavrayış. |
irb İrbe
ع ر ب
A:RB
| (İreb) Hacet. / Uzuv. / Akıl, zeka. Zihin. Akıllılık. / Hileler, oyunlar. Çğl.Ârâb |
isti'rab
ع ر ب
A:RB
| Sonradan Araplara dâhil olmak, araplaşmak. |
istirabe
ع ر ب
A:RB
| Bir kimsenin hâlinden şüpheye düşme, kuşkulanma. |
Muarreb
ع ر ب
A:RB
| Saflaşmış, Arablaşmış. |
Musta'rib Mutearribe
ع ر ب
A:RB
| Araplaşmış. Aslen Arap olmadığı halde sonradan Araplaşmış olan. |
Taarrub
ع ر ب
A:RB
| Araplaşma. Arap kılığına girme. |
Urba
ع ر ب
A:RB
| Ukde, köstek, büklüm, düğüm. / Zekâvet. / Mekir, hile. / Esvab, elbise. |
Urbun
ع ر ب
A:RB
| Müşterinin bayiye verdiği pay. |
9. TEVBE / 90 Arablardan muazzir olanlar, kendilerine izin verilmesi için geldiler. ALLAH'a ve Rasulüne kizb edenler kuud ettiler. Onlardan kafir olanlara elim azab isabet edecektir. |
9. TEVBE / 97 Arablar küfür ve nifak olarak daha şedidtir. ALLAH'ın Rasulü üzre inzal ettiklerinin hududuna alim olmamaya daha cedirdir. |
9. TEVBE / 98 Arablardan, infak ettiklerini magrem ittihaz edenler, size daireler olmasını tarabbus ederler. |
9. TEVBE / 99 Arablardan, ALLAH'a ve ahir yevmine iman edenler vardır. Onlar, infak ettiğini ALLAH indinde karib olmaya ittihaz ederler ve Rasule salatlar ederler. |
9. TEVBE / 101 Havlinizde ki Arablardan ve medine ehlinden münafıklar vardır. Onlar, nifak üzre merid olmuşlardır. |
9. TEVBE / 120 Medine ehline ve onların havlindeki arablara; |
12. YUSUF / 2 Muhakkak ki BİZ onu, arabiyye Kur'an olarak inzal ettik… umulur ki akıl edersiniz. |
13. RAD / 37 Böyledir!... İlimden sana verilenin sonrasında... eğer onların hevalarına tabi olursan, senin için ALLAH'tan veliy de olmaz… vaky edecek de! |
16. NAHL / 103 Onların, |
20. TAHA / 113 Böyledir! |
26. ŞUARA / 193-194-195 İnzar edenlerden olman için... Ruh-ul Emin, onunla senin kalbine… mübin arabiyye lisan ile inzal oldu. |
33. AHZAB / 20 Hizblerin zehab olmadığını hesab ediyorlar. |
39. ZUMER / 28 İvec sahibi olmayan, arabiyye Kur'an!... umulur ki ittika ederler. |
41. FUSSİLET / 2-3-4 Ayetleri, alim olan kavim için beşir ve inzar edici olarak... arabiyye Kur'an olarak fasl edilen Kitab, Rahman, Rahimden tenzil olmaktadır. |
41. FUSSİLET / 44 Şayet Kur'an'ı, acemiyye kılsaydık, kesinlikle derlerdi ki: De ki: İşte onlara, baid mekandan nida edilmektedir. |
42. ŞURA / 7-8-9 Böyledir!... Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir! Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur! ALLAH!... |
43. ZUHRUF / 3 Muhakkak ki BİZ onu arabiyye Kur'an kıldık… umulur ki akıl edersiniz. |
46. AHKAF / 12 Onun öncesinde, Musa'nın kitabı imam ve rahmet idi. |
48. FETİH / 11 Arablardan muhalif olanlar, sana diyecekler ki: "Mallarımız ve ehlimiz bizi meşgul etti... artık bize istiğfar et." |
48. FETİH / 16 Arablardan muhalif olanlara de ki: |
49. HUCURAT / 14 Arablar dediler ki: Eğer ALLAH'a ve Rasulüne itaat ederseniz… sizin amellerinizden bir şey leyt edilmez. Ayette geçen "eslem" kelimesi; "silm" isminin if'al çekimidir. "silmleşmek / silm haline geçmek" anlamı kazanmıştır. Ayetteki "amenna" kelimesi de aynı şekilde "iman" isminin if'al çekimindedir. |
56. VAKIA / 35-36-37-38 Muhakkak ki BİZ... onları (müennes), inşa ile BİZ inşa ettik… ve ardından, BİZ onları, yemin ashabı için tirb, arub bakireler kıldık. |