xoxox
ع ر ض
A:RD:
| |
Ârız
ع ر ض
A:RD:
| Dünya malı. Geçici olmak. Sonradan olan şey. Gelen. Tesadüfî vakıa. Takılan. Yapışan. Kalın ve geniş bulut. Dağ, bulut. v.s. gibi görmeye mâni olan herşey. Bir şeyin zâtına ve hakikatına ait ve lâzım olmayıp başka bir varlıktan bazan vâki ve kaim olan. Ön dişlerin haricindeki onaltı dişin herbiri. Hasta olduğundan dolayı kesilen deve. Seyrek sakallı kimse. Yanak. Bir şeyi arz ve takdim edici olan. DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor. |
arz
ع ر ض
A:RD:
| İzâh etmek. Açıklamak. Takdim etmek. Bir kimseye bir şeyi izhar etmek. Bir büyüğe bir şeyi hürmetle vermek. Bir işi büyüğüne hürmetle anlatmak. Kıymetli bir şeyi diğer bir şeyle değiştirmek. Bir şeyin birden, âniden meydana gelmesi. Altın ve paradan gayrı mal, metâ. Bir şeyin uzunluk mukabili olan genişliği. Bir muamelede aldanmak. Sağlam insanın hemen ölmesi. Delirmek. Coğ: Bir yerin yeryüzünde hatt-ı istivâdan (ekvatordan) olan uzaklığı. Koz: Bir yıldızın mıntıkatul bürucdan olan uzaklığı. DuruMeal'de toplam 15 kayıtta geçiyor. |
Ma'rız
ع ر ض
A:RD:
| Bir şeyin görünüp çıktığı yer. Bir şeyin bildirildiği, arzolunduğu makam. |
Ma'ruz
ع ر ض
A:RD:
| Bir şeyin etkisine uğramak veya uğratmak. Arzolunmuş, arzolunan. Serilmiş, yayılmış. Verilmiş, sunulmuş. Anlatılmış. Bir şeye karşı siper alan. Çğl.Ma'ruzât |
Urz Urza
ع ر ض
A:RD:
| Hedef. Mania, engel, siper. Açıktan hedef gibi bir şeye mâruz olup duran. Hâcet, ihtiyaç. Taraf, nâhiye, cânip. Vasat, orta. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Ârıza
ع ر ض
A:RD:
| Sonradan olan noksanlık. İsabet eden belâ ve keder. Bozulma. Gelip geçici. Hariçten gelen te'sirle olan. Bir şeyin olmasına veya görülmesine mâni olan birşey. Mânia, Engel. Fevkalâde hallerde ve bilhassa harp sebebi ile geçici olarak alınan vergi. Çğl.Avarız |
Ârızan
ع ر ض
A:RD:
| Geçici olarak. Tesadüfen, tevafukan, rast gele. |
Ârızî
ع ر ض
A:RD:
| Zâtî ve irsî olmayıp sonradan hâsıl olan. Zâtî ve esastan olmayıp sonradan zuhur ve taalluk eden. Muvakkat, geçici. |
Muaraza
ع ر ض
A:RD:
| Bir şeyden yan verip sapmak. Biri ile yarışmak. Birbirine karşı gelmek. Sözle karşılıklı mücadele. Söz mücadelesi. |
Muarız
ع ر ض
A:RD:
| Bir şeyden yan çizen. Muâraza eden. Karşı gelen. Çğl.Muarızîn |
mutearrız
ع ر ض
A:RD:
| Başkasının hakkına tecavüz eden, hududuna geçen, Saldıran, sataşan, taarruz eden. |
taarruz
ع ر ض
A:RD:
| Bir şey veya bir kimse üzerine şiddetle saldırma. Çatma. Düşmana hücum etme. Sataşma. İlişme. |
Tearuz
ع ر ض
A:RD:
| Muâraza. İki kişi arasında zıddiyet, mümânaat etmek. Muarız olmak. |
i'raz
ع ر ض
A:RD:
| Yüz çevirmek. Başka tarafa dönmek. İctinab, çekinmek. DuruMeal'de toplam 28 kayıtta geçiyor. |
Muarraz
ع ر ض
A:RD:
| Bir sözü söyleyip başka bir şey murad etme ve cem' olmak, toplamak itibariyle ma'razlar, ta'rizler, adem-i tasrihler, sarahatsizlikler. Çğl.MaarızÇğl.meâriz |
Mu'riz
ع ر ض
A:RD:
| İ'raz eden. Yüz çeviren. Başka tarafa dönen. Ta'riz eden. Dokunaklı konuşan. DuruMeal'de toplam 21 kayıtta geçiyor. |
Ta'riz
ع ر ض
A:RD:
| Dokunaklı söz söylemek. Kapalıca yapılan sitem. Kinâye ile söylemek, taş atma. Çğl.Ta'rizât |
Irz
ع ر ض
A:RD:
| Namus. Temizlik. Cinsî haysiyet. Ehil ve ıyal. İnsanın korumağa mükellef olduğu nefsi, hasebi, şerefi ve mahremleri, zemmedilecek veya medhedilebilecek durumları. şeref, itibar, "ona sahip olan kişileri diğer insanlardan ayıran bölme, bölüm" |
2. BAKARA / 31 Adem'i isimlerin hepsine alim etti... |
2. BAKARA / 83 BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik: |
2. BAKARA / 224-225 Nas arasında... ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez... fakat kalblerinizin kesb ettiği şeyler ile sizi ahz eder! |
2. BAKARA / 235 ✦ Kadınlara hıtbe arz etmenizde... ALLAH alimdir ki; muhakkak siz onları zikir edeceksiniz. Fakat; Alim olun ki; Alim olun ki; |
3. AL-İ İMRAN / 23-24 Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!? Kendi aralarında hüküm vermesi için ALLAH'ın kitabına davet edilirler. Sonra onlardan, muriz olan bir ferik tevella eder. Bunun sebebi, İftira atmış oldukları şeyler, onları, dinleri hakkında garr eder. |
3. ALİ İMRAN / 133 ✦ Rabbinizden mağfirete… |
4. NİSA / 16 İçinizden bunu yapan iki kimse… artık o ikisine eza edin. |
4. NİSA / 63 İşte onlar, kalblerinde olana ALLAH'ın alim olduğu kimselerdir. Artık; |
4. NİSA / 81 Sana "itaatimiz sanadır!" derler. Artık sen, onlardan iraz et... ve vekil olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde) ALLAH'a tevekkül et! |
4. NİSA / 94 Ey iman edenler! |
4. NİSA / 128 Eğer bir kadın, kocasının nüşuz etmesinden veya iraz olmasından korkarsa, aralarını sulh ile ıslah etmelerinde o ikisine cünah yoktur. |
4. NİSA / 135 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 42 Onlar, BEN'i kizb için dinlerler. |
6. ENAM / 4 Rabblerinin ayetlerinden kendilerine verilen ayetlere, ancak, muriz olmaktadırlar! |
6. ENAM / 35 Eğer onların iraz etmeleri sana kebir ise... arzda nafıka veya semada süllem ibtiga etmeye istitaat edebiliyorsan… haydi ayetler getir!... Şayet ALLAH dileseydi, onları elbette huda üzre cem ederdi. |
6. ENAM / 68 Ayetlerimiz hakkında havz olanları gördüğünde, gayrı hadise havz oluncaya kadar, onlardan iraz et. |
6. ENAM / 106 O'ndan başka ilah olmayan Rabbinden sana vahy edilene tabi ol! |
7. ARAF / 169 Artık, onların hilafında, kitaba varis olan halef... bu ednanın arız olanını ahz ediyor... ve |
7. ARAF / 199 Afvı ahz et! |
8. ENFAL / 23 Şayet ALLAH, onlarda bir hayra alim olsaydı, elbette onlara işittirirdi. |
8. ENFAL / 67 Arzda ishan oluncaya kadar esar etmek Nebi için olamaz. |
9. TEVBE / 42 Şayet karib arız ve kasd edilmiş sefer olsaydı elbette/kesinlikle sana tabi olurlardı. Fakat şakk edilecek olan onlara baid geldi. Onlar, ALLAH'a half edecekler: |
9. TEVBE / 76 Ardından, KENDİ fazlından onlara verildiğinde, ona bahl oldular… muriz olarak tevella ettiler. |
9. TEVBE / 95 Onlara inkılab ettiğinizde... kendilerinden iraz olmanız için… size, ALLAH ile half edecekler. |
11. HUD / 18 Kim ALLAH'a kizb ederek iftira edenden daha zalimdir!? |
11. HUD / 76 "Ey İbrahim! |
12. YUSUF / 28-29 Ardından kamisinin dübrden kudde olduğunu görünce, dedi ki: "Sen de zenbin için istiğfar et… muhakkak sen, hata edenlerdensin." |
12. YUSUF / 105 Semalarda ve arzda ayetlerden niceleri vardır… onlara merr olurlar da ondan muriz olurlar. |
15. HİCR / 81 Onlara ayetlerimizi verdik… ve ardından onlar, muriz olanlar oldular. |
15. HİCR / 94 Artık, sana emir olunanı sada et... ve müşriklerden iraz et! |
17. İSRA / 28 Eğer, Rabbinden rica ettiğin bir rahmet ibtiga ederek, onlardan iraz edecek olursan… artık onlara, meysur kavil kavl et! |
17. İSRA / 67 Bahr içinde, size darr mess ettiği zaman… yalnızca O'nun dışında... davet ettiğiniz kimseler dall olur. Ardından sizi berre necat edince, iraz edersiniz. |
17. İSRA / 83 İnsana, |
18. KEHF / 47-48 Yevmde; dağları seyir ettiririz... ve arzı bariz olarak görürsün! |
18. KEHF / 57 ✦ Rabbinin ayetleri ile zikir ettirilen... |
18. KEHF / 100-101 Yevme-izinde… |
20. TAHA / 100 Ondan iraz olan kimse… muhakkak o, kıyamet yevminde, vizre hamil olacaktır. |
20. TAHA / 124 BEN'i zikir etmekten iraz olan kimse… artık muhakkak ona zank maişet vardır… onu, kıyamet yevminde kör olarak haşr ederiz. |
21. ENBİYA / 1 Nas için, hesab karib olmuştur!... onlar ise, muriz olarak gaflet içindeler. |
21. ENBİYA / 24 Yoksa O'nun gayrısından ilahlar mı ittihaz ettiler? |
21. ENBİYA / 32 ✦ Semayı mahfuz sakf kıldık. |
21. ENBİYA / 42 De ki: |
23. MU'MİNUN / 1-2-3-4 Şu mü'minler, kat'iyyetle felahtadır: |
23. MUMİNUN / 71 Şayet hakk, onların hevalarına tabi olsaydı, semalar ve arz elbette/kesinlikle fesada uğrardı. |
24. NUR / 33 Nikah bulamayanlar, ALLAH kendilerini fazlından ganiy edinceye kadar afif olmanın gereklerini yerine getirsinler! Melekesi yeminlerinizde olanlardan kitab ibtiga edenler... artık onlara... onlar hakkında hayrlı olduğuna alimseniz... size verilmiş ALLAH malından onlara vererek... katib olun (mukatebe/azadlık sözleşmesi yapın)! Fetalarınızı... eğer tahassun irade ediyorlarsa... dünya hayatının arızını ibtiga için bagy olmaya ikrah etmeyin! |
24. NUR / 48 Aralarında hüküm vermesi için... ALLAH'a ve Rasulüne davet edildikleri zaman, kendilerinden bir ferik muriz olmuştur. |
26. ŞUARA / 5 Rahman'ın muhdesinden kendilerine gelen bütün zikirler… onları, ancak, muriz etmiştir. |
28. KASAS / 55 ✦ Lagv işittikleri zaman, ondan iraz ederler… ve derler ki: |
32. SECDE / 22 Rabbinin ayetlerini zikir eden kimse… sonra onlardan iraz eden... daha zalim olan kimdir!? |
32. SECDE / 30 Artık sen, onlardan iraz et! |
33. AHZAB / 72-73 Muhakkak ki BİZ, semalara ve arza ve dağlara emanet arz ettik!... ancak bunlar, ona (emanete) hamil olmaktan imtina ettiler!... ve ondan (emanetten) işfak ettiler. Ona (emanete) İnsan hamil oldu! Muhakkak o (emanet)… ALLAH'ın, münafık erkeklere ve münafık kadınlara ve müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azab etmesi için... zalum ve cehul idi. Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, ALLAH, tevbe eder. ALLAH, gafur, rahim olandır. |
34. SEBE / 16 Onlar, iraz ettiler… ve ardından BİZ, üzerlerine Arim seylini irsal ettik! |
36. YASİN / 45-46 Onlara denilmiştir ki: Ancak onlar… Rabblerinin ayetlerinden gelen bütün ayetlerden, sadece, muriz olurlar! |
38. SAD / 31-32-33 Ona aşiyy ile, ciyad safinler arz edildiğinde… demişti ki: |
38. SAD / 67-68-69-70 De ki: |
40. MUMİN / 46 Nar!... |
41. FUSSİLET / 2-3-4 Ayetleri, alim olan kavim için beşir ve inzar edici olarak... arabiyye Kur'an olarak fasl edilen Kitab, Rahman, Rahimden tenzil olmaktadır. |
41. FUSSİLET / 13 Eğer iraz ederlerse, artık de ki: Ebu Cehil ile Kureyş'in ileri gelenlerinden bir topluluk şöyle dediler: "Muhammed'in işi bizi şüpheye düşürdü, sihir, kehanet, falbakıcılık ve şiiri bilen bir adam arasanız, onunla konuşsa da bize onun durumunu bir anlatsa." dediler. Bunun üzerine Utbe b. Rebia: "Ben vallahi şiiri, fal bakmayı, sihri dinlemişim, ona dair bir ilim edinmişimdir. Eğer öyle ise Muhammed bana gizli kalmaz." dedi ve vardı: "Ya Muhammed, sen mi daha hayırlısın, Haşim mi; sen mi hayırlısın, Abdulmuttalib mi?" dedi. Rasulullah cevap vermedi. "Ya Muhammed, sen bizim ilâhlarımızı kötülüyor, atalarımızı sapık olarak gösteriyorsun, eğer başkanlık senin olsun istiyorsan bayraklarımızı sana dikelim ve eğer mal istiyorsan sana mallarımızdan senin ve arkandakilerin ihtiyaçlarını giderecek mal toplayalım ve eğer kadın ihtiyacın varsa Kureyş kızlarından beğeneceğin on tanesini seninle evlendirelim." dedi. Rasulullah susuyor söylemiyordu. Utbe sözünü bitirdiği zaman, Rasulullah, "Bismillahirrahmanirrahim" deyip, bu sureyi baştan okudu. Bu ayete geldiğinde Utbe hemen Rasulullah’ın mübarek ağızlarını tuttu "Rahime" yemin vererek vazgeçmesini rica etti. Kureyş'e çıkmadı, birkaç gün görünmeyince Ebu Cehil "Ey Kureyş topluluğu!" dedi. "Utbe neden görünmüyor? Zannederim Muhammed'e saptı, galiba onun yemeği hoşuna gitti, bu mutlak ihtiyacından olmalı, kalkın gidelim bakalım" dedi. Vardılar. Ebu Cehil "Ey Utbe" dedi. "Sen Muhammed'e saptın o galiba hoşuna gitti, bir ihtiyacın varsa seni Muhammed'e muhtaç etmeyecek mal toplayabiliriz." Bunun üzerine Utbe kızdı ve bundan sonra Muhammed'e ebediyyen bir şey söylemeyeceğine billahi diyerek yemin etti ve olup biteni anlattı. "Bana" dedi, "bir şey ile cevap verdi ki: Vallahi o sihir değil, şiir de değil, fal bakıcılık da değildir." Vallahi bilirsiniz ki Muhammed bir şey söylediği zaman yalan çıkmaz, onun için başınıza bir azap inmesinden korktum." |
41. FUSSİLET / 51 İnsanı nimetlendirdiğimizde iraz eder... ve canibine ney olur. |
42. ŞURA / 45 Onları görürsün ki... ona arz olunurken, züllden huşuyla, hafi tarftan nazar ederek bakarlar. |
42. ŞURA / 48 Artık eğer arız olurlarsa... seni, onlara hafız olarak irsal etmedik! |
46. AHKAF / 3 BİZ, semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk ettik. |
46. AHKAF / 20 Kafirler, yevmde nara arz edilirler... |
46. AHKAF / 24 Ardından vadilerine istikbal eden arızı gördüklerinde dediler ki: |
46. AHKAF / 34 Kafirler, yevmde nara arz edilirler... |
53. NECM / 29 Artık… |
54. KAMER / 2-3 Eğer bir ayet görseler... |
57. HADİD / 21 Rabbinizden mağfirete... ve |
66. TAHRİM / 3 Nebi, zevcelerinin bazılarına hadis sırr etmişti. Ardından (zevcesi) bunu (diğerine) haber ettiğinde... ALLAH, bunu ona, birazına arif ederek ve birazından iraz ederek... izhar etmişti. |
69. HAKKA / 18 Yevme-izinde arz olunursunuz… Hafi olanlar, sizden hafy olmaz! |
72. CİNN / 16-17 Şayet tarık üzre istikametlenirlerse... bu konuda onları fitne etmek için... onları elbette gadak su ile iska ederiz. |
74. MUDDESSİR / 49-50-51 Artık... onlar için ne vardı da... kasvereden firar eden müstenfir eşekler gibi tezkireden muriz oldular!? |