İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ BLG: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 16 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Bâliğ Bâliğa Belâg belağ belağat beliğ Bulega Bulga Bulgat buluğ eblağ iblağ meblağ Mebaliğ Mubalaga Mubalağa Mubalagat Mubellag Mubellig Tebelluğ tebliğ Tebligat
xoxox
ب ل غ BLG:
Bâliğ
Bâliğa
ب ل غ BLG:

Yetişmiş. Olgun yaşına gelmiş. Aklı kemal bulmuş, erişmiş, varmış.

DuruMeal'de toplam 26 kayıtta geçiyor.
Belâg
belağ
ب ل غ BLG:

Eriştirme, yetiştirme. Maksada uyan güzel ifâde. Kâfi gelme, kifâyet.

DuruMeal'de toplam 23 kayıtta geçiyor.
belağat
ب ل غ BLG:

Hitabettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı güzel söz söyleme san'atı. Mukteza-yı hale mutabık söz söylemek. Belagat, hem düzgün, hem yerinde söz söylemeyi öğreten ilmin de adı olur. maani, beyan, bedi' diye üç kısma ayrılır. Bu gün Edebiyat denilen bilgiye, ilm-i belâğat denilir.

beliğ
ب ل غ BLG:

Kafi derecede olan. Yeter olan. Edb: Belagatli kimse. Meramını tamamen, noksansız ve güzel sözlerle anlatmağa muktedir olan.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Çğl.Bulega
Bulga
ب ل غ BLG:

Maaşa yetecek nesne.

Bulgat
ب ل غ BLG:

Geçinmeye kâfi gelecek kadar olan şey.

buluğ
ب ل غ BLG:

Erginlik. Olgunluk. Çocukluk devresini tamamlayıp ergenliğe geçiş. Yaklaşıp çatma.

eblağ
ب ل غ BLG:

En beliğ. Daha beliğ. Daha fasih. Çok beliğ.

iblağ
ب ل غ BLG:

Bildirmek. Yetiştirmek. Haberdar etmek. Göndermek.

DuruMeal'de toplam 25 kayıtta geçiyor.
meblağ
ب ل غ BLG:

Para, mevcud para miktarı. Yetişmek.

Çğl.Mebaliğ
Mubalaga
Mubalağa
ب ل غ BLG:

Bir şeyi çok büyük veya çok küçük göstermek. Bir şeyi olduğundan fazla veya eksik göstermek. Haddini aşmak. Edb: Bir şeyi ifade ederken ya olduğundan fazla veya olduğundan çok noksan göstermek.

Çğl.Mubalagat
Mubellag
ب ل غ BLG:

Tebliğ edilen. Bildirilen. Eriştirilen.

Mubellig
ب ل غ BLG:

Tebliğ eden. Bildiren. Duyuran. Büyük câmilerde imamın dediklerini tekrar eden kimse.

Tebelluğ
ب ل غ BLG:

Anlayıp alma. Yetişme, erişme. Tebliği kabul etme.

tebliğ
ب ل غ BLG:

Ulaştırmak. Götürmek. Bildirmek. Eriştirmek.

Çğl.Tebligat
2. BAKARA / 196

Hacc ve umreyi ALLAH için tamam edin.
Eğer hasr olursanız... artık hedyden müsteyser olan!
Hedy, hill yerine iblağ oluncaya kadar reislerinizi traş etmeyin.
İçinizden mariz olan veya başında bir eza bulunan olursa... artık oruç veya sadaka veya nesike olarak fidye...
Emin olmanızın ardından hacca kadar umreden metalanmak isteyen kimse... artık hedyden kolayına geleni...
Vecd olamayan kimse... artık üç yevm haccda ve yedi yevm rücu ettiğinde oruç tutar... işte böyle kamil olarak aşr olur.

Bu, ehli, Mescid-i Haram'da hazır olmayan kimseler içindir. ALLAH'a ittika edin ve ALLAH'ın ikabının şedid olduğuna alim olun!

2. BAKARA / 231

Kadınları talak ettiğinizde... ve ardından ecelleri baliğ olunca... artık onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile serh edin.

Düşmanlık etmek için darr ederek onları imsak etmeyin!... buna fail olan kimse... artık kendi nefsine kat'iyyetle zalim olmuştur!

ALLAH'ın ayetlerini hüzüv ittihaz etmeyin!
ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini...
ve size vaaz etmek için kitabtan ve hikmetten size inzal ettiği şeyi...
zikir edin!

ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın herşeye alim olduğuna... alim olun!

2. BAKARA / 232

Kadınları boşadığınızda ve ardından onların ecelleri baliğ olduğunda... aralarında maruf ile razı olurlarsa, artık onları zevceleri ile nikahlanmaktan azil etmeyin!

Bu, içinizden ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara, vaazdır.
Bu, sizin için en zekiyy ve en tahir olandır.
ALLAH alimdir. Siz alim değilsiniz.

2. BAKARA / 234

Sizden vefat edenlerin geriye vezr ettikleri zevceler... kendi kendilerine dört ay ve aşr (on gün) tarabbus ederler.

Ecelleri baliğ olduğunda, maruf ile nefslerinde fail oldukları şeyde size cünah yoktur.

ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

2. BAKARA / 235

Kadınlara hıtbe arz etmenizde...
veya nefsinizde kenn etmenizde...
size cünah yoktur.

ALLAH alimdir ki; muhakkak siz onları zikir edeceksiniz. Fakat;
onlara, maruf kavl söylemeniz dışında, sırr vaad etmeyin.
Kitabın eceli iblağ oluncaya kadar, nikah akdine azim etmeyin.

Alim olun ki;
muhakkak ALLAH, nefsinizde olana alimdir. Artık O'ndan hazer edin.

Alim olun ki;
muhakkak ALLAH, gafurdur, halimdir.

3. ALİ İMRAN / 20

Ardından seninle hacc ederlerse... artık de ki:
"Ben vechimi ALLAH'a silm ettim... ve bana tabi olanlar da!..."
Kitab verilenlere ve ümmilere de ki:
"Siz de silm ettiniz mi?"
Eğer silm ettilerse, artık kat'iyyetle ihtida olmuşlardır.
Eğer tevella ederlerse, artık muhakkak senin üzerine olan ancak belağdır.
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

3. ALİ İMRAN / 40

Dedi ki:
"Rabbim!
Benim nasıl gılmem olur… bana kat'iyyetle kiber baliğ olmuştur!... ve kadınım da kısırdır."

Dedi ki:
Böyledir!
"ALLAH, dilediğine faildir."

4. NİSA / 6

Yetimleri nikaha baliğ oluncaya kadar belv edin. Eğer onlardan rüşde ünsiyeti olan olurlarsa... artık mallarını kendilerine def edin.

Büyüyor olduklarından ötürü bedr ile ve israf ederek yemeyin.
Ganiy olan kimse, artık afif olmayı istesin. Fakir olan kimse, onu maruf ile yesin.

Onlara mallarını def ederken... hasib olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)... onlar üzerine şahid edinin!

4. NİSA / 63

İşte onlar, kalblerinde olana ALLAH'ın alim olduğu kimselerdir. Artık;
onlardan iraz et…
onlara vaaz et…
onlar için nefslerine beliğ kavl söyle.

5. MAİDE / 67

Ey Rasul!
Rabbinden sana inzal edileni tebliğ et. Eğer buna fail olmazsan, O'na risaletini baliğ etmemiş olursun. ALLAH, nasdan, sana asımdır.
Muhakkak ki ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

5. MAİDE / 92

ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Hazer edin!
Tevella ederseniz, artık alim olun ki; Rasulümüzün üzerine olan, sadece mübin belağdır.

5. MAİDE / 95

Ey iman edenler!
Siz ihramlı oldukça, sayd katl etmeyin. Sizden taammüden katl eden kimse... artık ona, emrinin vebalini tatması için ceza;
KABE'ye baliğ olmak üzere, içinizden adil iki zatın hüküm edeceği, neamdan katl ettiği şey mislince hedydir...
veya miskine taam (miktarı) keffarettir...
veya buna muadil oruçtur.
Selef olmuş olanları ALLAH afv etmiştir.
İda eden kimse... ALLAH ondan intikam alır.
ALLAH, azizdir, intikam sahibidir.

5. MAİDE / 99

Rasulün üzerine düşen, ancak, belağdır.
ALLAH, ibda ettiklerinize ve ketm ettiklerinize alimdir.

6. ENAM / 19

De ki:
"Şahadet olarak hangi şey ekberdir?"
De ki:
"Benim ve sizin aranızda, ALLAH şahidtir.
Bu Kur'an bana, sizi ve belağ olanları onunla nezr etmem için vahy olundu.

Siz, ALLAH ile beraber başka ilahlar olduğuna şahid mi oldunuz!?"
De ki:
"Ben şahid değilim!"
De ki:
"Muhakkak ki O, vahid ilahtır! Muhakkak ben, sizin şirk koştuklarınızdan beriyim."

6. ENAM / 128

Cemian haşr olacakları yevmde,
"Ey cinn aşrı! Siz, insden istiksar etmiştiniz."
Onların insden veliyleri derler ki:
"Rabbimiz!
Bazımız bazımızdan (birbirimizden) metalandık ve bize ecel ettiğinin eceline baliğ olduk."
Der ki:
"Mesvanız nardır!
ALLAH'ın diledikleri dışında, orada ebedisiniz!"
Muhakkak ki Rabbin, hakimdir, alimdir.

6. ENAM / 149

De ki:
"Baliğ hüccet ALLAH'ındır.
Şayet O dileseydi, elbette cemian hidayet olurdunuz."

6. ENAM / 152

"Şedidine iblağ oluncaya kadar... ahsen şekilde olması dışında... yetimin malına karib olmayın!
Keyli vefa edin!
Kıst ile mizan edin!
BİZ, nefsi, sadece, vasi olduğuna mükellef ederiz!
Kavil ettiğinizde... şayet kurb sahibi bile olsa... artık adil olun!
ALLAH'a ahdinizi vefa edin!
Bunlara sizi böyle vasiyet ettirdi!... umulur ki tezekkür edersiniz."

7. ARAF / 62

"Rabbimin risaletini size iblağ ettiriyorum. Size nasihat ediyorum. Sizin alim olmadıklarınıza, ALLAH'tan alimim."

7. ARAF / 67-68

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Sefih değilim!... fakat Rabb-il aleminden Rasulüm. Rabbimin risaletini size iblağ ettiriyorum. Ben sizin için emin nasihatçıyım."

7. ARAF / 79

Artık, onlardan tevella etti... ve dedi ki:
"Ey Kavmim!
elbette kat'iyyetle Rabbimin risaletini size iblağ etmiş ve size nasihat vermiş oldum! Fakat siz nasihat edenlere muhabbet duymuyorsunuz!"

7. ARAF / 93

Ardından onlardan tevella etti… ve dedi ki:
"Ey kavmim!
elbette kat'iyyetle Rabbimin risaletini size iblağ etmiş ve size nasihat vermiş oldum! Artık, kafirlerin kavmine nasıl üsve olayım!"

7. ARAF / 135

Ardından... baliğ olacakları ecele kadar... riczi onlardan keşf ettiğimizde, hemen, neks ederler.

9. TEVBE / 6

Eğer müşriklerden birisi, car edilmesi talebinde olursa,
ALLAH'ın kelamını işitinceye kadar onu car et!
Sonra onu emin olacağı yere iblağ et!
Bu, onların alim olmayan kavim olmaları iledir.

11. HUD / 57

"Artık eğer tevella ederseniz... artık, bana irsal edileni, onunla üzerinize kat'iyyetle iblağ ettim!
Rabbim sizin gayrınızda bir kavmi istihlaf eder... ve siz, O'na bir şey darr edemezsiniz.
Muhakkak ki Rabbim, herşeye hafızdır."

12. YUSUF / 22

Şedidine baliğ olduğunda… ona hüküm ve ilim verdik.

Böyledir!...
Muhsinleri cezalandırırız.

13. RAD / 14

Hakk davet O'nadır!
O'nun gayrısından davet edilenler… fevhine iblağ olması için keffini suya bast edenin buna baliğ olamadığı gibi… kendilerine isticab edemez!
Kafirlerin daveti, ancak, dalalet içinde olmayadır!

13. RAD / 40

Onlara vaad ettiğimizin bazısını sana göstersek de... veya seni vefat ettirsek de… artık muhakkak senin üzerine olan... ancak belağdır.
Hesab, BİZ'dedir!

14. İBRAHİM / 52

Bu...
onunla inzar olmaları için...
ve O'nun vahid ilah olduğuna alim olmaları için...
ve lübb sahiblerinin tezekkür etmesi için…
nasa belagdır.

16. NAHL / 7

Nefslerinizin şakk ile olmadan baliğ olamayacağı beldelere, sekallerinize hamildirler.
Muhakkak ki Rabbiniz, kesinlikle rauftur, rahimdir.

16. NAHL / 35

Şirk koşanlar, dediler ki:
"Şayet ALLAH dileseydi, biz de... ata-babalarımız da... O'nun gayrısından bir şeye abd olmazdık. O'nun gayrısından, bir şeyi haram kılmazdık."

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da fiil etmişlerdi.
Artık, Rasullerin üzerine olan, sadece, mübin belağdır.

16. NAHL / 82

Artık, eğer tevella ederlerse... artık muhakkak, senin üzerine olan, ancak, mübin belağdır.

17. İSRA / 23-24

Rabbin…
yalnızca O'ndan başkasına abd olmamanı...
ve ana-babaya ihsanlı olmanı...
kaza etti.

Eğer onlardan birisi veya ikisi birden senin indinde kibere iblağ olurlarsa... artık,
onlara "of, aman" deme!…
onları nehr etme!
Onlara kerim kavl söyle!
O ikisine, Rahmetten züll cenahını hafz et!
De ki:
"Rabbim!
Beni sagir iken irba ettirdikleri gibi... o ikisine rahmet eyle."

17. İSRA / 34

En şedidine iblağ oluncaya kadar… yetimin malına, sadece, ahsen ile karib olun!
Ahde vefa gösterin!... muhakkak ahd mesul eder!

17. İSRA / 37

Arzda merah olarak meşy etme!... muhakkak sen arzı tahrik edemezsin... ve dağların tavlına iblağ olamazsın.

18. KEHF / 60

Musa, delikanlıya demişti ki:
"İki bahrın icmal olduğu yere iblağ oluncaya... veya mütemadi hukba kadar berh etmeyeceğim."

18. KEHF / 61

Ardından, ikisinin icmal olduğu yere baliğ olduklarında... hutu (balık) orada unuttular.
Ardından serab olup, bahrda sebilini ittihaz etti.

18. KEHF / 76

(Musa) Dedi ki:
"Bundan sonra sana bir şey sual edersem, artık bana sahib olma! Özür olarak kat'iyyetle ledunumdan belağ olmuş oldu!"

18. KEHF / 82

"Cidar ise... medinedeki iki yetim gılme içindi. Altında onlara ait kenz vardı... ve babaları salih kimseydi.
Rabbin, onların şedidlerine iblağ olmalarını ve kenzlerini Rabbinden bir rahmet olarak ihrac etmelerini irade etti.

Bunlara, kendi emrimle fail olmadım.
Sabırla itaat edemediğin şeylerin te'vili işte budur."

18. KEHF / 86

Hatta, güneşin gurub olduğu yere baliğ olduğunda… hamie bir ayn içinde igrab olurken ona vecd oldu… ve onun indinde bir kavme vecd oldu.
Dedik ki:
"Ey Zilkarneyn!
Ya azab edersin…
ya da haklarında hüsna ittihaz edersin..."

18. KEHF / 90

Hatta, güneşin tulu ettiği yere baliğ olduğunda… onun dışından kendilerine sütre kılmadığımız bir kavmin üzerine tulu ederken ona vecd oldu.

18. KEHF / 93

Hatta, iki sedd arasına baliğ olduğunda... o ikisinin gayrısında… neredeyse hiç bir kavli fıkh edemeyen bir kavme vecd oldu.

19. MERYEM / 8

Dedi ki:
"Rabbim!
Nasıl olur benim gılmem?
Kadınım kısır oldu. Ben kat'iyyetle kiberin atiyesine baliğ olmuşum!..."

21. ENBİYA / 105-106

elbette kat'iyyetle!... zikir'den sonra Zebur'da da,
"Salih ibadet edenler, arza varis olacaktır." diye ketb ettik.
Muhakkak bunda, abd olan kavim için kesinlikle belağ vardır.

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

24. NUR / 54

De ki:
"ALLAH'a itaat edin!... ve Rasule itaat edin!"
Eğer tevella ederseniz… artık muhakkak onun hamil olduğu, ancak, onadır... ve sizin hamil olduğunuz, ancak, sizedir.
Eğer ona itaat ederseniz... ihtida olursunuz.
Rasulün üzerine olan, sadece, mübin belağdır.

24. NUR / 58

Ey iman edenler!
Melekesi yeminlerinizde olanların ve sizden hulüm iblağ olmayanların, sizden izin istemeleri için günde üç merre vardır;
salat-ı fecr'den önce
ve zahirden sevblerinizi vaz ettiğiniz hiyn
ve salat-ı ışa'dan sonra.
Bu üç vakit, sizin için avrettir.

Bunların dışında size ve onlara cünah değildir. Bazınız bazınız üzre, kendinize (birbirinize) tavaf edebilirsiniz.

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

24. NUR / 59

Tıfllarınıza hulüm baliğ olduğu zaman… artık, kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi izin istesinler.

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

28. KASAS / 14

En şedid haline baliğ olunca ve istiva edince... ona hüküm ve ilim verdik.

Böyledir!...
Muhsinleri cezalandırırız.

29. ANKEBUT / 18

"Eğer kizb ederseniz… sizden önce ki ümmetler de kat'iyyetle kizb etmişti!
Rasulün üzerine olan, ancak, mübin belağdır."

33. AHZAB / 10

Onlar sizin fevkinizden ve sefilinizden gelmişlerdi. Basarlar zeyg olmuştu ve kalbler hançerelere belağ olmuştu. ALLAH'a zann ile zann ediyordunuz.

33. AHZAB / 39

Onlar… hasib olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)…
ALLAH'ın risaletini belağ edenlerdir...
ve O'na haşy edenlerdir...
ve ALLAH'tan başka kimseye haşy etmeyenlerdir.

34. SEBE / 45

Onların öncesindekiler de kizb etmişlerdi. Onlara verdiklerimizin onda birine bile baliğ olmamışlardı. Ardından Rasullerimi kizb etmişlerdi.
Ardından nasıl oldu... BEN'i inkar etmiş olmaları!?

36. YASİN / 16-17

Dediler ki:
"Rabbimiz alimdir ki... muhakkak biz, elbette sizin üzerinize murselleriz. Bizim üzerimize olan… sadece, mubin belağdır."

37. SAFFAT / 102

Onunla beraber say edecek baliğe geldiğinde dedi ki:
"Oğulcuğum!
Ben menamımda kendimi... seni zebh ediyorken gördüm. Sen de nazar et… sen ne görüyorsun?"

Dedi ki:
"Ey Babacığım!
Emir olunduğun şeyi ifa et. İnşALLAH beni sabır edenlerden bulacaksın."

İslam kaynaklarına göre; Hz. İbrahim, bu rüyayı, Zilhicce'nin sekizinci, dokuzuncu, onuncu yani terviye, arefe, nahir geceleri sıra ile üç gece görmüştü.
40. MU'MİN / 36-37

Firavun dedi ki:
"Ey Haman!
Bana sarh bina et. Ola ki sebeblere iblağ olurum... semaların sebeblerine!... ve ardından Musa'nın ilahına muttali olurum.
Muhakkak ben elbette onun kazib olduğunu zann ediyorum."

Böyledir!...
Kendi sui ameli, firavuna ziynetlendi... ve sebilden sadd edildi. Firavunun keydi, sadece, tebab oldu.

40. MUMİN / 56

Muhakkak... ALLAH'ın ayetleri hakkında, kendilerine verilmiş bir sultan gayrısında cedel edenler… onlar, sadece, kendi sadrlarında kibir olanlardır... ki onlar, ona baliğ olamazlar.
Artık sen, ALLAH'a uvz et.
Muhakkak ki O, semidir, basirdir.

40. MUMİN / 67

Müsemma ecele ulaşmanız için...
Turabdan sizi halk eden O'dur.
Sonra nutfeden,
Sonra alaktan.
Sonra sizi tıfl olarak ihrac eder.
Sonra sizin şedidinize iblağ olmanız için...
sonra şeyhler olmanız için...
Sizden (bazı) kimseler ise önceden vefat ettirilir.
Umulur ki akıl edersiniz.

40. MU'MİN / 79-80

Onlardan irkab etmeniz ve onlardan yemeniz için sizin için enam kılan ALLAH'tır.
Onda size, sadrlarınızdaki hacetlere iblağ olmanız için menfaatler vardır.
Onların üzerinde ve gemiler üzerinde hamil olunursunuz.

42. ŞURA / 48

Artık eğer arız olurlarsa... seni, onlara hafız olarak irsal etmedik!
Senin üzerine olan, sadece, belağdır.
Muhakkakki BİZ, İnsana BİZ'den rahmet taddırdığımızda... onunla ifrah olur.
Eğer, kendi elleriyle takdim ettikleri ile kendilerine seyyieler isabet ederse... artık muhakkak İnsan küfürdedir.

46. AHKAF / 15

İnsana, ana-babasına ihsanı vasiyet ettik!
Annesi ona kerh halinde hamil oldu... ve onu kerh halinde vaz etti (doğurdu). Hamil olması ve onun fisal olması otuz aydır.

Hatta, şedidine iblağ olunca ve kırk seneye baliğ olunca dedi ki:
"Rabbim!
Beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmemi...
ve SEN'in razı olacağın salih amel işlememi...
bana vaa'z et.
Benim zürriyetimdekileri ıslah et.
Muhakkak ben, SANA tevbe ediyorum.
Muhakkak ben, Müslümanlardanım."

46. AHKAF / 23

Dedi ki:
"Muhakkak ilim, ancak, ALLAH'ın indindedir.
Ben, irsal olunduğum şeye sizi belağ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden kavim olarak görüyorum."

46. AHKAF / 35

Artık, Rasullerden azim sahibi olanların sabır ettikleri gibi sabır et!... ve onlar için acele etme!
Onlar vaad olunanı gördükleri yevmde, gündüzden bir saatten başka lebs olmamış gibidirler.
Belağdır!...
Artık, sadece, fasıkların kavmi helak edilecektir!

48. FETİH / 25

O kafirler...
Mescid-i Haram'dan...
ve mahalline iblağ olmaya makuf hedylerden...
sizi sadd ederler.

Şayet, ilmin gayrısı ile...
sizin vatı edeceğiniz...
ve ardından size, onlardan maarlar isabet edecek olan...
kendilerine alim olmadığınız mü'min erkek kimseler ve mü'min kadın kimseler olmasaydı... (keff etmezdi.)

(Bunlar,) ALLAH'ın dilediği kimseyi KENDİ rahmetine dahil etmesi içindir.

Şayet zeyl olsalardı... onlardan kafir kimselere elbette/kesinlikle elim azabla azab ederdik.

53. NECM / 30

Böyledir!...
Onlar, ilimden iblağ olamazlar!
Muhakkak ki Rabbin...
O, sebilinden dall olan kimseye de alimdir…
O, ihtida olan kimseye de alimdir.

54. KAMER / 4-5

Onlara, elbette kat'iyyetle içinde müzdecer olan!… baliğ hikmet haberlerinden geldi.
Ancak, bu nezrler onları ganiy etmedi.

56. VAKIA / 83-84-85

Artık keşke boğaza iblağ olduğunda… siz, izin hiynine nazar etseydiniz!
BİZ, ona sizden daha karibiz... fakat siz basar edemezsiniz.

64. TEGABUN / 12

ALLAH'a itaat edin!
Rasule itaat edin!
Eğer tevella ederseniz... artık Rasulümüzün üzerine olan, ancak, mübin belağdır.

65. TALAK / 2-3

Ecellerini belağ ettiğinizde... ardından... onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile fark edin.
Sizden adil iki kişi şahid olsun... ve şahadeti ALLAH için ikame edin!
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara... vaaz olunan budur.
ALLAH'a ittika eden kimse... O,
ona mahrec kılar...
onu hesaba katmadığı yerden rızıklandırır.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık O,
ona hasbtır.
Muhakkak ki ALLAH'ın emri baliğ olur.
ALLAH, herşey için kat'iyyetle kader kılmıştır!

65. TALAK / 2-3

Ecellerini belağ ettiğinizde... ardından... onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile fark edin.
Sizden adil iki kişi şahid olsun... ve şahadeti ALLAH için ikame edin!
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara... vaaz olunan budur.
ALLAH'a ittika eden kimse... O,
ona mahrec kılar...
onu hesaba katmadığı yerden rızıklandırır.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık O,
ona hasbtır.
Muhakkak ki ALLAH'ın emri baliğ olur.
ALLAH, herşey için kat'iyyetle kader kılmıştır!

68. KALEM / 39

Yoksa sizin… hükmettiğiniz şey muhakkak sizindir (diye)… kıyamet yevmine baliğ olacak... üzerimize yeminler mi var!

72. CİNN / 23

"Sadece ALLAH'tan belağ ve O'nun risaleti!...

ALLAH'a ve O'nun Rasulüne asi olan kimse… artık muhakkak onun için, içinde ebedi olacakları cehennem narı vardır."

72. CİNN / 26-27-28

O, gayb olana alimdir.
Artık, razı olunan Rasul dışında... hiç kimseye gaybı üzre izhar olmaz... ve ardından, muhakkak ki O, onların eli arasından ve halfinden... Rabblerinin risaletinin kat'iyyetle iblağ edilmiş olduğuna alim olmaları için rasadlar islak eder!
Onların ledalarındaki şeylere ihata etmiştir!
Herşeyi aded olarak ihsa etmiştir!

75. KIYAME / 26-27-28-29-30

Hayır!
Köprücük kemiğine belağ olduğunda, (can verirken)...
"Raky eden kim?" denildiğinde...
kendisinin firak olduğunu zann ettiğinde…
ve sekileri sekilerine leff olduğunda…
Yevme-izinde... mesak senin Rabbin üzredir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.