İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ BLV ❞ kökünden türeyen kelimeler... 6 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Belâ Belâyâ Belv Belva Belve Bilv Mubtelâ
xoxox
ب ل و BLV
Belâ
ب ل و BLV

Afet. Sıkıntı. Tasa, kaygı. Dert. Musibet. Mücazat. İmtihan. Dâhiye. Yaramaz nesne.

DuruMeal'de toplam 5 kayıtta geçiyor.
Çğl.Belâyâ
Belv
Belva
ب ل و BLV

Dert, çile. Musibet. Zahmet. İmtihan, tecrübe.

DuruMeal'de toplam 29 kayıtta geçiyor.
Belve
ب ل و BLV

Bela. İmtihan.

Bilv
ب ل و BLV

Belâ. Zahmet. Tecrübe, imtihan.

Mubtelâ
ب ل و BLV

Dertli. Hasta. Başı sıkıntılı. Rahatsız. Belâlı. Düşkün. Tutkun. Tutulmuş.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 49

sizi sui azaba sevm eden...
oğullarınızı zebh eden...
ve kadınlarınızı istihya eden...
Firavun alinden sizi necat etmiştik. Bunda, Rabbinizden azim bir bela vardı.

2. BAKARA / 124

Rabbi, İbrahim'i kelimeler ile belv ettiğinde… o, onları tamam etmişti.
Dedi ki:
"Muhakkak ki BEN seni, nasa imam kılacağım."
"Benim zürriyetimden de..." demişti.
Dedi ki:
"BEN'im ahdime zalimler nail olamaz!"

2. BAKARA / 155-156-157

BİZ sizi elbette...
korkutucu şeyler ile…
ve açlık ile...
ve mallardan ve nefslerden ve semerelerden naks ile...
belv etmekteyiz.

Sabır edenleri ibşar et! …


… ki onlar, kendilerine musibet isabet ettiğinde:
"Muhakkak biz, ALLAH'a aitiz... ve muhakkak O'na rücu ediciyiz!" diyenlerdir.

İşte onlar... Rabblerinden salatlar ve rahmet onların üzerinedir.
İşte onlar… onlar mühtedilerdir.

2. BAKARA / 249

Ardından Talut, orduya fasl olduğunda, dedi ki:
"Muhakkak ki ALLAH, sizi, nehir ile belv edecektir. Ondan şürb eden kimse... artık o, benden değildir. Ondan taam etmeyen kimse... artık muhakkak o, bendendir... eliyle garf ederek, garf eden müstesna."

Ardından, onlardan birazı dışında, ondan şürb ettiler.
Ardından, o ve beraberinde iman edenler cevaz olunca, dediler ki:
"Bizim bu yevmde Calut ve ordusuna karşı tavkımız yoktur."

ALLAH'a mülaki olacaklarını zann edenler dediler ki:
"Az fieden nicesi, çok fieye ALLAH'ın izniyle galib gelmiştir. ALLAH, sabır edenlerle beraberdir."

3. ALİ İMRAN / 152

Onları O'nun izni ile hiss ettiğinizde... ALLAH size vaadine elbette kat'iyyetle sadakat gösterdi!
Hatta feşel etmiştiniz... ve emir hakkında tenazu etmiştiniz! Muhabbet duyduğunuz şeyi size gösterdikten sonra isyan etmiştiniz. Sizden dünya irade edenler de... sizden ahiret irade edenler de vardı.
Sonra sizi belv etmek için onlardan sarf etti... ve sizden kat'iyyetle afv etti!
ALLAH, mü'minler üzre fazl sahibidir.

3. ALİ İMRAN / 154

Sonra gamamın ardından... size emanet olarak, içinizden bir taifeyi gışa eden nüas inzal etti.
Bir taife de kat'iyyetle kendi nefslerine hemm olmuştu!
ALLAH'a hakk gayrısında cahiliye zannı ile zannda bulundular. Dediler ki:
"Bize emirden şey var mı?"

De ki:
"Muhakkak, bütün emirler ALLAH'ındır."

Nefslerinde sana ibda edemedikleri şeyler hafy ediyorlar. Diyorlar ki:
"Şayet bize emirden şey olsaydı burada katl edilmezdik."

De ki:
"Şayet siz evlerinizde olsaydınız bile... üzerine katl ketb olanlar, mazcalarında bariz olurdu.
Sadrlarınızda olanı ALLAH'ın belv etmesi içindir.
Kalblerinizde olanı mahs etmesi içindir.
ALLAH, sadrların zatına alimdir."

3. ALİ İMRAN / 186

Mallarınız ve nefsleriniz hakkında kesinlikle belv edileceksiniz. Elbette öncenizden kitab verilenlerden ve şirk koşanlardan, çok ezalar işitirsiniz.
Eğer sabır ederseniz ve ittika ederseniz... artık muhakkak bu, azim emirlerdendir.

4. NİSA / 6

Yetimleri nikaha baliğ oluncaya kadar belv edin. Eğer onlardan rüşde ünsiyeti olan olurlarsa... artık mallarını kendilerine def edin.

Büyüyor olduklarından ötürü bedr ile ve israf ederek yemeyin.
Ganiy olan kimse, artık afif olmayı istesin. Fakir olan kimse, onu maruf ile yesin.

Onlara mallarını def ederken... hasib olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)... onlar üzerine şahid edinin!

5. MAİDE / 48

Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik.
Artık onların aralarında, ALLAH'ın inzal ettiği ile hüküm et. Sana gelen hakktan başka, onların hevalarına tabi olma.

Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık.
Şayet ALLAH dileseydi, elbette sizi vahid ümmet kılardı. Fakat, verdiği şeylerde sizi belv etmek için (bunu yapmadı)...

Artık hayrlarda istibak edin.
Merciniz cemian ALLAH'adır... ve ardından O, hakkında ihtilafta olduğunuz şeyleri size haber verendir.

5. MAİDE / 94

Ey iman edenler!
ALLAH, ellerinizin ve mızraklarınızın nail olacağı sayddan şey ile gayb ile kimin korktuğuna ALLAH'ın alim olması için kesinlikle sizi belv eder ve size remh eder.
Bundan sonra düşmanlık eden kimse... artık ona elim azab vardır.

6. ENAM / 165

Verdiği şeylerin içinde, sizi belv etmek için; sizi arzın halifeleri kılan ve bazınızı bazınızın fevkinde derece olarak ref eden O'dur.
Muhakkak ki Rabbin, ikabı seri olandır.
Muhakkak ki O, gafurdur, rahimdir.

7. ARAF / 141

Sizi, Firavun ailesinden necat ettiğimizde... onlar size sui azab sevm ediyorlardı. Oğullarınızı katl ediyorlar ve kadınlarınızı istihya ediyorlardı.
Bunlarda, Rabbinizden azim bela vardı.

7. ARAF / 163

Onlara, bahra hazır olan karyeden sual et.
Cumartesi gününde düşmanlık etmişlerdi.
Onların sebt oldukları yevmde hutlar (balık) şerr ederek gelmişti. Sebt olmadıkları yevmde ise gelmemişti.

Böyledir!...
Fasık olmuş oldukları şeyler ile onları belv ediyorduk.

7. ARAF / 168

Onları arzda ümmetlere kata ettik... onlardan salihler de vardır... onlardan, bunun gayrısında olanlar da vardır.
Haseneler ve seyyieler ile onları belv ettik… umulur ki rücu ederler.

8. ENFAL / 17

Siz katl etmediniz, fakat ALLAH, onları katl etti!
Remy ettiğinde, sen remy etmedin, fakat ALLAH remy etti!
Mü'minleri, hasene belv ile belv etmek için...
Muhakkak ki ALLAH, semidir, alimdir.

10. YUNUS / 30

İşte orada bütün nefs,
selef olmuş şeylere belv edilir...
ve hakk mevlaları olan ALLAH'a redd edilir…
ve iftira etmiş oldukları şeyler kendilerinden dall olur.

11. HUD / 7

Hanginizin amelinin ahsen olduğunu belv etmek için… KENDİ arşı su üzere iken… semaları ve arzı altı yevmde halk eden, O'dur.
Eğer onlara,
"Muhakkak siz, mevtin ardından mebas olacaksınız."
desen, kafirler,
"Bu sadece, mübin sihirdir."
derler.

14. İBRAHİM / 6

Musa kavmine demişti ki:
"ALLAH'ın üzerinize nimetlerini zikir edin.
O,
sizi sui azaba sevm eden...
ve oğullarınızı zebh eden ve kadınlarınızı istihya eden...
firavun alinden sizi necat etmişti.
Bunda, Rabbinizden azim bela vardır."

16. NAHL / 92

(Başka) Bir ümmetten irba olan ümmet oldunuz diye... aranızda dahil olarak, yeminlerinizi ittihaz edip... gazlını kuvvetle neks ettikten sonra nakz eden kadın gibi olmayın!
Muhakkak ALLAH, bununla, ancak sizi belv etmektedir.
Kıyamet yevminde, hakkında ihtilaf etmiş olduğunuz şeyler, size elbette/kesinlikle beyan edilecektir.

18. KEHF / 7-8

Muhakkak ki BİZ, hangisinin ahsen amel işlediğini belv etmek için, arz üzerindeki şeyleri onlara ziynet olarak kıldık… ve muhakkak ki BİZ, onun üzerinde ki şeyleri, elbette/kesinlikle cüruz said kılarız.

20. TAHA / 120

Ardından, şeytan ona vesvese vererek dedi ki:
"Ey Adem!
Ebedilik şeceresine...
ve bela olmayacak mülke...
sana delil vereyim mi?"

21. ENBİYA / 35

Bütün nefs mevti tadacaktır.
Sizi, fitne olarak şerr ile ve hayr ile belv ederiz. BİZ'e rücu edeceksiniz!

23. MUMİNUN / 30

Muhakkak bunda ayetler vardır.
Muhakkak ki BİZ kesinlikle mübtela olanlarız.

27. NEML / 40

İndinde kitabtan ilim olan birisi dedi ki:
"Ben onu, tarfını irtadd etmeden önce sana veririm."

Ardından onu, indinde müstakır olarak görünce, dedi ki:
"Bu, Rabbimin fazlındandır... şükür mü edeceğim yoksa küfür mü edeceğim, beni belv etmesi içindir.
Şükür eden kimse... artık muhakkak kendi nefsi için şükür etmiştir.
Küfür eden kimse ise... artık Rabbim ganiydir, kerimdir."

33. AHZAB / 11

İşte orada mü'minler belv edildiler!... ve şedid zilzal ile zilzal oldular.

37. SAFFAT / 106-107-108

Muhakkak bu… kesinlikle bu… mübin belv idi… ve BİZ, azim zibh ile onu fidyelendirdik… ve ahirde onların üzerine terk ettik.

44. DUHAN / 33

Onlara, içinde mübin bela olan ayetlerden vermiştik.

47. MUHAMMED / 4

Artık kafirlere lika olduğunuzda...
ishan oluncaya kadar onları rakabelere darb edin!...
ve ardından, vesaklarını şedid tutun!
Ardından... bazısını, isterseniz menn edersiniz... isterseniz fidyelendirirsiniz.
Harb vizrlerini vaz edene kadar böyledir!...

Şayet ALLAH dilerse, onlardan elbette/kesinlikle intisar eder... fakat (olanlar) sizin bazınızı bazınızla belv etmek içindir.
ALLAH sebilinde katl edilenler... artık onların amelleri dall olmaz.

47. MUHAMMED / 31

Kesinlikle sizden,
cihad edenlere...
ve sabır edenlere...
BİZ alim oluncaya kadar...
sizi belv edeceğiz...
ve haberlerinizi belv edeceğiz.

67. MULK / 1-2-3

Mulk elinde olan…
ve herşeye kadir olan...
amel yönünden hanginizin ahsen olduğunu belv etmek için mevti ve hayatı halk eden...
ve aziz, gafur olan...
yedi semaları tabaka tabaka halk eden…
bereketlidir.

Rahmanın halk edişinde fevt olmuşlardan göremezsin. Ardından, basarını rucu et (bakalım), fatırlar var mı?

68. KALEM / 17-18

Muhakkak ki BİZ, sabah vaktinde sarm etmeye… istisna koymadan (“İnşaallah” demeden) kasem eden cennet sahiblerine belv ettiğimiz gibi... onlara da belv ettik.

76. İNSAN / 2

Muhakkak ki BİZ, İnsanı…
belv ettiğimiz meşc haldeki nutfelerden halk ettik...
ve ardından onu semi, basir kıldık.

86. TARIK / 9-10

Yevmde, serireler belv edilir… ve ardından ona, ne kuvvet... ne de nasır olmaz.

89. FECR / 15-16

Ancak... İnsan,
Rabbi kendisini belv ettiğinde... ve ardından onu daha kerim ettiğinde... ve onu nimetlendirildiğinde…
"Rabbim beni en kerim kıldı" der.

Ancak kendisini belv ettiğinde... ve ardından kendisine rızkını kaderlediğinde,
"Rabbim beni en hevan kıldı" der.

89. FECR / 15-16

Ancak... İnsan,
Rabbi kendisini belv ettiğinde... ve ardından onu daha kerim ettiğinde... ve onu nimetlendirildiğinde…
"Rabbim beni en kerim kıldı" der.

Ancak kendisini belv ettiğinde... ve ardından kendisine rızkını kaderlediğinde,
"Rabbim beni en hevan kıldı" der.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.