xoxox
ب ي ن
BYN
| |
bayin
ب ي ن
BYN
| Aralayıcı. Ayıran. Ayırıcı. |
beyan
ب ي ن
BYN
| İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. Öğretme. Fesahat ve belagat. Söz olsun, iş olsun; vuku bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alakası ve münasebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır. DuruMeal'de toplam 52 kayıtta geçiyor. Çğl.Beyanat |
beyanname
ب ي ن
BYN
| Durumu yazı ile bildiren açıklama. |
beyn beyne
ب ي ن
BYN
| Arası. Arasında. Aralık. İki şeyin arası. İkisinin ortası. Firkat. Ayrılık. Beyan. Burnu ve ayakları uzun karga. DuruMeal'de toplam 217 kayıtta geçiyor. |
beyyine
ب ي ن
BYN
| Aşikar. Açıklanmış. Gün gibi vazih delil. Müteaddit noktaları beyan eden ve açıklayan. Şahid. İsbat vasıtası. Kavi bürhan. DuruMeal'de toplam 65 kayıtta geçiyor. |
istibane
ب ي ن
BYN
| Açıklama, belli olma. Meydanda ve âşikâr olma. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
mabeyn
ب ي ن
BYN
| Ara. Aradaki şey. İki şeyin arası. Haremle selamlık arasındaki oda. Padişah yakınlarının bulunduğu oda. |
mubeyyen
ب ي ن
BYN
| Açıklanmış. Beyan ve izah edilmiş. |
mubeyyin
ب ي ن
BYN
| Açıklayan. Beyan eden. Meydana koyan. DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor. |
mubin
ب ي ن
BYN
| Açık, aşikar. Ayan kılan, beyan ve izah eden. Dilediğine doğru yolu gösteren. Hak ile batılın arasını tefrik edip, ayıran. Hakkı hakkınca beyan ve izhar eden. DuruMeal'de toplam 119 kayıtta geçiyor. |
Mustebin
ب ي ن
BYN
| Açık ve meydanda olan. Zâhir, âşikâr. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Tebeyyun
ب ي ن
BYN
| Belli olmak. Sabit olmak. Görünüp anlaşılmak. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
tibyan
ب ي ن
BYN
| Açık ifade ile beyan etme. Açıklama. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
2. BAKARA / 65-66 Kendinizden, cumartesi gününe düşmanlık edenlere, BİZ'im onlara: Artık BİZ bunu, elinin arasında olanlar ve halfinde olanlar için nekal... ve muttakiler için meviza kıldık. |
2. BAKARA / 68 Dediler ki: |
2. BAKARA / 69 Dediler ki: |
2. BAKARA / 70 Dediler ki: |
2. BAKARA / 87 BİZ, Musa'ya, elbette kat'iyyetle kitab verdik!... ve onun sonrasından Rasuller ile kafv ettik. Siz, nefslerinizin hevasına uymayan şey ile Rasul kılınanların hepsine mi müstekbir olacaksınız!? |
2. BAKARA / 92 Musa size, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldi!… sonra, onun ardından siz, dişi buzağı ittihaz ettiniz!… siz zalimsiniz! |
2. BAKARA / 97 Cebraile düşman olan kimselere de ki: |
2. BAKARA / 99 BİZ sana, elbette kat'iyyetle beyyine ayetler inzal ettik! |
2. BAKARA / 102 Süleyman'ın mülkü üzre şeytanların tilavet ettiği şeye tabi oldular. O ikisi, Onlar, ALLAH'ın izni olmadan, onunla kimseden darr edemezlerdi... Onlar, kendilerine menfaat veren şeyleri değil de... darr eden şeyleri kendilerine ilim ettirdiler! Nefslerini onunla iştira ettikleri şey ne beistir!... |
2. BAKARA / 109 Kitab ehlinin çoğu... kendilerine beyan edilmiş hakk olan şeyin ardından (rağmen)... nefsleri indindeki hased yüzünden... imanınızın ardından, keşke küfür edenlere redd olsanız diye vedd ederler. |
2. BAKARA / 113 Kitab tilavet ettikleri halde... Böyledir!... Artık, hakkında ihtilaf etmiş oldukları şeyde, onların aralarında, kıyamet yevminde, ALLAH hüküm verecektir! |
2. BAKARA / 118 İlmi olmayanlar... Böyledir!... |
2. BAKARA / 136 Deyin ki: |
2. BAKARA / 159-160 Muhakkak... nasa, kitabta beyan ettiğimiz şeylerin ardından... beyyinelerden ve hudadan inzal ettiğimiz şeyleri ketm edenler... işte onlara... ✦ Tevbe edenler |
2. BAKARA / 159-160 Muhakkak... nasa, kitabta beyan ettiğimiz şeylerin ardından... beyyinelerden ve hudadan inzal ettiğimiz şeyleri ketm edenler... işte onlara... ✦ Tevbe edenler |
2. BAKARA / 164 Muhakkak; |
2. BAKARA / 168-169 Ey nas! |
2. BAKARA / 180-181-182 Sizden birinize mevt hazır olduğunda... eğer bir hayr tereke edecekse... ana-babası ve akrabaları için maruf ile vasiyet etmesi... muttakiler üzre hakk olarak üzerinize ketb edildi! İşittiği şeyin ardından, onu bedellendiren kimse… artık muhakkak onun ismi, ancak, onu bedellendirenin üzerinedir. Vasiyet edenin cenef ile veya ism ile olmasından (davranmasından) korkan... ve ardından onların aralarını ıslah eden kimse… artık onun üzerine ism yoktur. Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir. |
2. BAKARA / 185 ✦ Nas için huda... ALLAH... |
2. BAKARA / 187 Oruç günlerinin gecelerinde, kadınlarınıza refes size helal kılındı. ALLAH, muhakkak sizin, nefsinize ihanet eden oldunuza alimdir!... Fecrde, beyaz iplik siyah iplikten belli oluncaya kadar yeyin ve şürb edin! İşte bunlar ALLAH'ın hudududur!... artık buna karib olmayın! Böyledir!... |
2. BAKARA / 188 Mallarınızı, kendi aranızda batıl ile yemeyin! |
2. BAKARA / 208-209 Ey iman edenler! Size beyyine kılınan şeylerin ardından zelle olursanız… artık alim olun ki… ALLAH, azizdir, hakimdir. |
2. BAKARA / 208-209 Ey iman edenler! Size beyyine kılınan şeylerin ardından zelle olursanız… artık alim olun ki… ALLAH, azizdir, hakimdir. |
2. BAKARA / 211 İsrailoğullarına sual et; Kendisine verdiğimizden sonra ALLAH'ın nimetini bedellendiren kimse… artık, muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir. |
2. BAKARA / 213 Nas, vahid ümmet idi... ve ardından ALLAH, ibşar eden ve inzar eden Nebiler baas etti. Kendilerine gelen beyyinelerin ardından... onun hakkında ihtilaf etmeleri... ancak, aralarında bagy ederek (sebebiyle) olur. ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder. |
2. BAKARA / 219 Sana hamr ve meysirden sual ediyorlar. Sana ne infak edeceklerini sual ediyorlar. Böyledir!... |
2. BAKARA / 221 Şayet size acayib gelse bile... müşrik kadını, iman edinceye kadar nikahlamayın! Kesinlikle mü'min kadın emet, müşrik kadından hayrdır. Şayet size acayib gelse bile... iman edinceye kadar, müşrik erkekler ile nikahlamayın. Kesinlikle mü'min erkek abd (köle), müşrik erkekten hayrdır. İşte bunlar, nara davet ederler. ALLAH, KENDİ izni ile cennete ve mağfirete davet eder ve ayetlerini nas için beyan eder... umulur ki tezekkür ederler. |
2. BAKARA / 224-225 Nas arasında... ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez... fakat kalblerinizin kesb ettiği şeyler ile sizi ahz eder! |
2. BAKARA / 230 Eğer erkek, zevcesini bir daha boşarsa... artık sonrasında zevce, gayrı nikahlanıncaya kadar kendisine helal olmaz. Eğer bu da onu boşarsa... ve ardından, eğer onlar ALLAH'ın hududunu ikame edeceklerini zann ederlerse... artık birbirlerine rücu etmelerinde o ikisine cünah yoktur. Bunlar ALLAH'ın hudududur! |
2. BAKARA / 232 Kadınları boşadığınızda ve ardından onların ecelleri baliğ olduğunda... aralarında maruf ile razı olurlarsa, artık onları zevceleri ile nikahlanmaktan azil etmeyin! ✦ Bu, içinizden ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara, vaazdır. |
2. BAKARA / 237 Temas etmenizden önce, onları boşarsanız... ve onlar için farzları farz etmişseniz... Ancak... kendileri afv etmişse... veya nikah akdi elinde bulunan kimse afv etmişse müstesna. Aranızdaki fazlı unutmayın! |
2. BAKARA / 242 Böyledir!... |
2. BAKARA / 253 İşte o Rasullerden bazılarını bazılarına fazl ettik. Meryem oğlu İsa'ya beyyineler verdik. Onu Ruh-ul Kuds ile eyd ettik. Şayet ALLAH dileseydi, onlardan sonrakiler, kendilerine gelen beyyinelerden sonra, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat, ihtilafa düştüler ve ardından onlardan kimi iman etti ve kimi de kafir oldu. Şayet ALLAH dileseydi, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat ALLAH, irade ettiği şeye faildir. |
2. BAKARA / 255 ALLAH!... O'nun izni ile olmadan, O'nun indinde şefaat edecek kimdir? Ellerinin arasında olanlara ve halfinde olanlara alimdir. O'nun kürsüsü, semalara ve arza vasidir... bu ikisini hıfz etmek O'na zor gelmez. O, aliyydir, azimdir. |
2. BAKARA / 256 Dinde ikrah yoktur! Artık "taguta" kafir olan... ve ALLAH'a iman eden kimse… artık o, fasm olmayan vuska urve ile imsak olmuştur. ALLAH, semidir, alimdir. |
2. BAKARA / 259 Yahut... haviyeleri arşları üzre olmuş karyeye merr eden kimsenin; ALLAH, onu, yüz yıl mevt etti... sonra onu baas etti. Ardından kendisine beyan olduğunda, demişti ki: |
2. BAKARA / 266 Sizden biriniz vedd eder mi; Böyledir!... |
2. BAKARA / 282 Ey iman edenler! Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın. Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır. Katib ve şahidler darr edilmesin. |
2. BAKARA / 285 Rasul ve mü'minler, Rabbinden inzal olan şeye iman etti. Hepsi, Dediler ki: |
3. AL-İ İMRAN / 3-4 Onların ellerinin arasındakine musaddık olan kitabı, sana bi-hakkın inzal etti. Muhakkak, ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar... onlara şedid azab vardır. |
3. ALİ İMRAN / 19 Muhakkak din, ALLAH indinde, İslam'dır. |
3. AL-İ İMRAN / 23-24 Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!? Kendi aralarında hüküm vermesi için ALLAH'ın kitabına davet edilirler. Sonra onlardan, muriz olan bir ferik tevella eder. Bunun sebebi, İftira atmış oldukları şeyler, onları, dinleri hakkında garr eder. |
3. ALİ İMRAN / 30 Yevmde bütün nefs, |
3. ALİ İMRAN / 50 "Tevrattan elimin arasında olana musaddık olarak... ve size haram kılınmış bazı şeyleri helal kılmak için, Rabbinizden size ayet getirdim. |
3. ALİ İMRAN / 55 ALLAH demişti ki: |
3. ALİ İMRAN / 64 De ki: |
3. ALİ İMRAN / 84 De ki: |
3. ALİ İMRAN / 86 İman etmelerinin ardından kafir olan bir kavmi, ALLAH nasıl olur da ihda eder! |
3. ALİ İMRAN / 97 Orada ayetler, beyyineler, makam-ı İbrahim vardır. |
3. ALİ İMRAN / 103 ✦ ALLAH'ın habline cemian mu'tasım olun! Siz düşman olmuştunuz da ardından kalblerinizin arasına ülfet etmişti... ve ardından onun nimeti ile kardeş oluvermiştiniz. Nardan bir hufrenin (çukur) (şefe) kenarında idiniz ve ardından sizi ondan inkaz etmişti. Böyledir!... |
3. ALİ İMRAN / 105 Kendilerine beyyineler gelmesinin ardından tefrik olup ihtilafa düşenler gibi olmayın. İşte onlar... onlara azim azab vardır. |
3. ALİ İMRAN / 118 Ey iman edenler! |
3. ALİ İMRAN / 138 Bu, nas için beyandır. Muttakiler için huda ve mevizadır. |
3. ALİ İMRAN / 140 Eğer size karh mess etmişse... artık, o kavme de kat'iyyetle mislince karh temas etmiştir! |
3. ALİ İMRAN / 164 ALLAH, nefslerinden kendilerine… |
3. ALİ İMRAN / 183 "ALLAH; narın yeyeceği bir kurban verinceye kadar Rasule iman etmeyelim diye bize ahd etti." |
3. ALİ İMRAN / 184 Eğer seni kizb ederlerse… onlar, senin öncenden... beyyineler ile ve zebrler ile ve münir kitab ile gelen Rasuller de kat'iyyetle kizb edilmişti! |
3. ALİ İMRAN / 187 ALLAH, kitab verilenlerden misak ahz etmişti: |
4. NİSA / 19 Ey iman edenler! |
4. NİSA / 20 Eğer bir zevcenin mekanına (başka bir) zevce istibdal etmek irade ederseniz... ve onlardan tekine kantarla vermiş olsanız (bile)… artık ondan bir şey ahz etmeyin! |
4. NİSA / 23 Size şunlarla evlenmek haram kılındı: |
4. NİSA / 26 ALLAH, |
4. NİSA / 29 Ey iman edenler! |
4. NİSA / 35 Eğer (ikisinin) aralarının şikak etmesinden hafy ederseniz… ardından erkeğin ehlinden bir hakem ve kadının ehlinden bir hakem baas edin. |
4. NİSA / 50 Nazar et!... nasıl da ALLAH'a kizb ederek iftira ediyorlar… (bu,) mübin ism olarak onlara kafidir. |
4. NİSA / 58 Muhakkak ki ALLAH size, |
4. NİSA / 65 Hayır! |
4. NİSA / 73 Eğer ALLAH'tan size fazl isabet ederse, sizinle kendisi arasında hiç meveddet yokmuş gibi, "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da azim fevzle fevzlenseydim" der. |
4. NİSA / 90 Sizinle aralarında misak olan bir kavme vasl olanlar veya sizinle kıtal etmekten veya kendi kavimleri ile kıtal etmekten sadrları hasr olup size gelenler müstesna... Eğer, |
4. NİSA / 91 Başkalarının da hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak irade ettiklerine vecd edeceksin. Bunlar fitneye bütün redd oluşlarda, ona reks ederler. |
4. NİSA / 92 Bir mü'minin, bir mü'mini öldürmesi... hata ile olması dışında... olamaz! |
4. NİSA / 94 Ey iman edenler! |
4. NİSA / 101 Arzda darb ediyorken eğer kafirlerin fitnesinden korkuya düşerseniz… salattan kasr etmeniz, size cünah değildir. |
4. NİSA / 105 Muhakkak ki BİZ sana kitabı, |
4. NİSA / 112 Hata veya ism kesb eden kimse... sonra beri olarak ona remy eder… ve ardından o, bühtan ve mübin ism yüzünden ihtimal olur! |
4. NİSA / 114 Necvanın çoğunda hayr yoktur. |
4. NİSA / 115 Kendisine huda beyan olmasının ardından Rasule şikak eden ve mu'minlerin sebilinden gayrısına tabi olan kimse… onu tevella ettiğine veliy ederiz ve onu cehenneme saly ederiz. Ne sui masirdir. |
4. NİSA / 119 ✦ "Kesinlikle onları dalalete düşüreceğim. ALLAH'ın gayrısında, şeytanı veliy ittihaz eden kimse... artık o, kat'iyyetle mübin hüsranla hasar almıştır! |
4. NİSA / 128 Eğer bir kadın, kocasının nüşuz etmesinden veya iraz olmasından korkarsa, aralarını sulh ile ıslah etmelerinde o ikisine cünah yoktur. |
4. NİSA / 129 Ne kadar haris olsanız da kadınlar arasında adil olarak itaat edemezsiniz. Artık külli meyl ile meyl etmeyin ve diğerini de muallak gibi vezr etmeyin. |
4. NİSA / 141 Onlar sizi tarabbus edenlerdir. Eğer ALLAH'tan size bir fetih vaki olursa, |
4. NİSA / 143 Bunun arasında müzebzeb olurlar. ALLAH'ın dalalete düşürdüğü kimse… artık ona sebil mevcud değildir. |
4. NİSA / 144 Ey iman edenler! |
4. NİSA / 150 Muhakkak… ALLAH'a ve Rasullerine kafir olanlar, ALLAH ve Rasullerinin arasında kendilerine fark görmeyi irade ederler. |
4. NİSA / 152 ALLAH'a ve Rasullerine iman edenler ve onlardan hiçbiri arasında kendilerine fark görmeyenler... işte onlara pek yakında ecirlerini verecektir. |
4. NİSA / 153 Kitab ehli, sana, kendilerine semadan kitab inzal edilmesini sail oluyor. Ardından onları, zulümleri ile saika ittihaz etmişti. |
4. NİSA / 174 Ey nas! |
4. NİSA / 176 Senden fetva istiyorlar. |
5. MAİDE / 14 "Biz nasraniyiz" diyen kimselerden misak ahz etmiştik. Onlar kendilerine zikir ettirilen şeyden hazz duymayı unuttular. ALLAH, sanat ettikleri şeyleri onlara haber verecek! |
5. MAİDE / 15-16 Ey kitab ehli! |
5. MAİDE / 17 "Meryem oğlu Mesih... o muhakkak ALLAH'tır." diyenler elbette kat'iyyetle kafir olmuştur! |
5. MAİDE / 18 Yahudiler ve nasraniler, |
5. MAİDE / 19 Ey kitab ehli! |
5. MAİDE / 25 Dedi ki: |
5. MAİDE / 32 Bu ecelden... İsrailoğullarına ketb ettik ki: Rasullerimiz, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldiler!... sonra, muhakkak onlardan çoğu... bundan sonra... arzda kesinlikle müsrif olacaklardır! |
5. MAİDE / 42 Onlar, BEN'i kizb için dinlerler. |
5. MAİDE / 46 Tevrattan elinin arasındakine musaddık olarak Meryem oğlu İsa ile eserleri üzre kafv ettik. Ona, içinde huda ve nur olan ve Tevrattan ellerinin arasındakine musaddık olan, huda ve muttakiler için meviza olan İncil'i verdik. |
5. MAİDE / 48 Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik. Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık. Artık hayrlarda istibak edin. |
5. MAİDE / 49 Aralarında, onların hevalarına tabi olmaksızın, ALLAH'ın izal ettiği ile hükmet. ALLAH'ın sana inzal ettiğinin bazısında, seni fitnelemelerinden hazer et. |
5. MAİDE / 64 Yahudiler, "ALLAH'ın eli magluldur" dediler. |
5. MAİDE / 75 Meryem oğlu Mesih, ancak, Rasuldür… öncesinden de kat'iyyetle Rasuller hilv olmuştur! Onun annesi de sıddıklardandır. |
5. MAİDE / 89 ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez. Fakat akd olarak ettiğiniz yeminler ile sizi ahz eder. Böyledir!... |
5. MAİDE / 91 Muhakkak şeytan, hamr ve meyser ile aranıza düşmanlık ve buğz vaki etmek ve ALLAH'ı zikir etmekten ve salattan sizi sadd etmek irade eder. Artık kendinize nehy ettiniz değil mi!? |
5. MAİDE / 92 ALLAH'a itaat edin! |
5. MAİDE / 106 Ey iman edenler! Eğer raybe düşerseniz... onları salat ardından habs edersiniz... ve ardından ALLAH'a kasem ederler: |
5. MAİDE / 110 ALLAH, demişti ki: |
6. ENAM / 7 Şayet sana, kırtas içinde kitab inzal etseydik, ve ardından elleriyle ona lems etmiş olsalardı, kafirler elbette derlerdi ki: |
6. ENAM / 16 Kendisinden sarf edilen kimse… yevme-izinde... o, kat'iyyetle rahim edilmiştir! Bu, mübin fevzdir. |
6. ENAM / 19 De ki: Siz, ALLAH ile beraber başka ilahlar olduğuna şahid mi oldunuz!?" |
6. ENAM / 53 Böyledir!... ALLAH, şükür edenlere alim değil midir!? |
6. ENAM / 55 Böyledir!... |
6. ENAM / 57 De ki: |
6. ENAM / 58 De ki: |
6. ENAM / 59 Gaybın miftahları, O'nun indindedir… sadece, O alimdir. |
6. ENAM / 74 İbrahim, babası Azer'e demişti ki: |
6. ENAM / 92 Bu kitab… BİZ onu, |
6. ENAM / 94 Evvel merrede sizi halk ettiğimiz gibi ferd olarak elbette kat'iyyetle BİZ'e gelmiş olacaksınız! |
6. ENAM / 105 Böyledir!... |
6. ENAM / 141-142 Arşı olan ve arşı olmayan cennetleri inşa eden O'dur... ve muteşabih olarak; hurmayı ve üküllerinden muhtelif ziraati ve zeytini ve narı... ve müteşabih gayrısında olanları...! Semere verdiğinde semeresinden yeyin ve hasad yevminin hakkını verin. |
6. EN'AM / 156-157 ✦ "Öncemizden iki taife üzre kitab inzal oldu… ve biz de onların derslerinden kesinlikle gafil olduk!" Artık kim... ALLAH'ın ayetlerini kizb eden kimseden... ve O'ndan suduf eden kimseden daha zalimdir? Ayetlerimizden suduf edenleri, suduf etmiş oldukları şey ile, azabın en suisi ile cezalandıracağız. |
7. ARAF / 16-17 Dedi ki: |
7. ARAF / 22 Ardından onları, garr ile dalalete düşürdü! Rabbleri o ikisine nida etti: |
7. ARAF / 44 Cennet ashabı, nar ashabına, şöyle nida eder: |
7. ARAF / 46 İkisinin arasında hicab... ve Araf üzre, simaları ile hepsine arif olan erkek kimseler vardır. |
7. ARAF / 57 O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. Hatta, sikal sehabı azalttığında, onu mevt olmuş beldeye sevk ederiz... ve ardından onunla su inzal ederiz. Böyledir!... |
7. ARAF / 60 Kavminden meleler dediler ki: |
7. ARAF / 73 Semud kavmine, kardeşleri Salih dedi ki: |
7. ARAF / 85-86 Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki: Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi! |
7. ARAF / 87 "Eğer |
7. ARAF / 89 "ALLAH, bizi ondan necat etmişken... eğer sizin millete ida edersek... kat'iyyetle ALLAH'a kizb ederek iftira etmiş oluruz! |
7. ARAF / 101 İşte o karyeler!... onların haberlerinden sana kıssa ediyoruz. Böyledir!... |
7. ARAF / 104-105 Musa dedi ki: |
7. ARAF / 107 Ardından asasını ilka etti. Artık o, mübin suban idi! |
7. ARAF / 184 Onlar, sahiblerinde cinnetten olmadığına tefekkür etmediler mi? |
8. ENFAL / 1 Sana nafileler üzre sual ediyorlar. |
8. ENFAL / 6 Beyan olunan şeyin ardından, göz göre göre mevte sevk ediliyorlarmış gibi, hakk hakkında sana cedel ettiler. |
8. ENFAL / 24 Ey iman edenler! |
8. ENFAL / 42 Siz udvanın dünyasında idiniz. Onlar udvanın kusvasında idiler. Rekb ise sizden daha sefilde idi. |
8. ENFAL / 63 Onların kalblerinin arasını ülfet edendir. |
8. ENFAL / 72 Muhakkak; |
9. TEVBE / 43 ALLAH senden afv etsin! |
9. TEVBE / 70 Onların öncesinden olanların haberi onlara gelmedi mi!? |
9. TEVBE / 107 Mü'minlerin arasına, darr ve küfür ve tefrik olarak mescid ittihaz edenler... önceden ALLAH ve Rasulüne harb edenleri irsad edenler var. |
9. TEVBE / 113 Cahim ashabı olduklarının kendilerine beyan olmasının ardından, Nebi için ve mü'minler için müşriklere, -velev ki kurb sahibi bile olsalar- istiğfar etmek yoktur! |
9. TEVBE / 114 İbrahim'in, babası için istiğfar etmesi, yalnızca ona vaad ettiği vaadinden başka değildi. |
9. TEVBE / 115 ALLAH bir kavme, onlara hidayet vermesinin ardından… ittika edecekleri şeyleri onlar için beyan edinceye kadar dall etmez! |
10. YUNUS / 2 ✦ Nası nezr etsin... |
10. YUNUS / 13 Öncenizden karinleri... Rasulleri kendilerine beyyinelerle geldikleri halde zalim olduklarında, elbette kat'iyyetle helak ettik! Böyledir!... |
10. YUNUS / 15 Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edildiğinde... BİZ'e lika olmaya rica etmeyenler derler ki: |
10. YUNUS / 19 Nas, ancak, vahid ümmet idi. |
10. YUNUS / 28 Onları cemian haşr edeceğimiz… sonra, şirk koşanlara "Siz ve şerikleriniz mekanlarınıza!" diyeceğimiz... ve ardından aralarını zeyl edeceğimiz yevmde… |
10. YUNUS / 29 "Artık... biz, sizin ibadetinizden kesinlikle gafil olursak… sizin ve bizim aramızda şahid olarak ALLAH'a kafidir." |
10. YUNUS / 37 Bu Kur'an, ALLAH'ın gayrısından iftira edilen değildir! |
10. YUNUS / 45 Onları haşr edeceğimiz yevmde, sanki gündüzden bir saat dışında lebs olmamışlar gibi... kendi aralarında birbirlerine arif olurlar. |
10. YUNUS / 47 Bütün ümmet için Rasul vardır! |
10. YUNUS / 54 Şayet arzda olanlar(ın hepsi), zalim nefsin hepsine ait olsaydı… azabı gördüklerinde nedameti sırr ederek… elbette/kesinlikle (hepsini) O'na fidye verirlerdi! |
10. YUNUS / 61 ✦ Ne şe'nda olsan... Siz onda feyzlenirken... |
10. YUNUS / 74 Sonra onun ardından, Rasulleri kendi kavimlerine baas ettik… ve ardından onlara beyyineler kıldılar. Böyledir!... |
10. YUNUS / 76 Ardından kendilerine, indimizden hakk geldiğinde, dediler ki: |
10. YUNUS / 93 elbette kat'iyyetle!... |
11. HUD / 6 Arzda dabbeden, rızkı ALLAH üzre olmayan yoktur!... müstekarrına da… müstevdasına da alimdir. |
11. HUD / 7 Hanginizin amelinin ahsen olduğunu belv etmek için… KENDİ arşı su üzere iken… semaları ve arzı altı yevmde halk eden, O'dur. |
11. HUD / 17 Rabbinden beyyine üzre olan kim midir!? ✦ O'ndan bir şahid... Hizblerden, buna kafir olan kimse... artık onlara vaad edilen, nardır! Artık sakın, bundan mirye içinde olma! |
11. HUD / 25 BİZ, Nuh'u, elbette kat'iyyetle kavmine irsal ettik! |
11. HUD / 28 Dedi ki: |
11. HUD / 43 Dedi ki: |
11. HUD / 53 Dediler ki: |
11. HUD / 63 Dedi ki: |
11. HUD / 88 Dedi ki: Ben, sizi nehy ettiğim şeylerde, size muhalif olmayı irade etmiyorum. Benim irade ettiğim sadece, istitaat ettiğim şeyi ıslah etmektir. Benim tevfikim, sadece, ALLAH iledir. O'na tevekkül ettim, O'na inabe ettim." |
11. HUD / 96-97 BİZ, Musa'yı, elbette kat'iyyetle ayetlerimizle ve mübin sultan ile!… firavuna ve onun melelerine irsal ettik… |
11. HUD / 110 Musa'ya elbette kat'iyyetle Kitab verdik!... ve ardından onun hakkında ihtilaf ettiler. Şayet Rabbinden kelime sebak olmasaydı, aralarında elbette/kesinlikle kaza ederdi. |
12. YUSUF / 1 Elif. Lam. Ra. Huruf-u Mukattaa |
12. YUSUF / 5 Babası: |
12. YUSUF / 8 Dediler ki: |
12. YUSUF / 30 Medinedeki kadınlar dediler ki: |
12. YUSUF / 100 Ana-babasını arşa ref etti. |
12. YUSUF / 111 Elbette kat'iyyetle onların kıssalarında, lübb sahibleri için ibretler vardır! |
13. RAD / 11 ✦ Ona, elinin arasından ve halflerinden muakkib olanlar vardır... Muhakkak ki ALLAH... nefsleri ile olanı tagyir edinceye kadar... kavim ile olanı tagyir etmez. |
13. RAD / 43 Kafirler diyorlar ki: De ki: |
14. İBRAHİM / 4 BİZ, onlara beyan edebilmesi için... Rasullerden, ancak, kavminin lisanı ile irsal ettik. |
14. İBRAHİM / 9 Sizin öncenizden Nuh kavmi ve Ad ve Semud... ve onların ardından, kendilerine ALLAH'tan başkasının alim olmadığı kimselerin haberi size verilmedi mi? |
14. İBRAHİM / 10 Rasulleri dedi ki: |
14. İBRAHİM / 44-45 Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et! Siz değilmiydiniz... önceden, |
15. HİCR / 1 Elif. Lam. Ra. Huruf-u Mukattaa |
15. HİCR / 17-18 Onu, bütün recm edilmiş şeytanlardan muhafaza ettik. |
15. HİCR / 79 Ardından onlardan intikam aldık. |
15. HİCR / 85 BİZ, semaları ve arzı ve ikisi arasındakileri, ancak, bi-hakkın halk ettik. Muhakkak saat kesinlikle gelecek! Artık sen cemil safh ile safh et. |
15. HİCR / 89-90-91 De ki: |
16. NAHL / 4 İnsanı nutfeden halk etti… ve ardından o zaman… o, mübin hasım oldu. |
16. NAHL / 35 Şirk koşanlar, dediler ki: Böyledir!... |
16. NAHL / 38-39 Onlar, cehd yeminleriyle ALLAH'a kasem ettiler: |
16. NAHL / 43-44 Senin öncenden, beyyineler ile ve zebrler ile kendilerine vahy ettiğimiz, ancak, erkek kimseler irsal ettik. Kendilerine inzal edileni, nasa beyan etmen için sana zikir inzal ettik… umulur ki, tefekkür ederler. |
16. NAHL / 64 Kitabı, ancak, onun hakkında ihtilaf edenlere beyan etmen için sana inzal ettik! |
16. NAHL / 66 Muhakkak sizin için... enamda elbette/kesinlikle ibret vardır. |
16. NAHL / 82 Artık, eğer tevella ederlerse... artık muhakkak, senin üzerine olan, ancak, mübin belağdır. |
16. NAHL / 89 Yevmde, bütün ümmet içinde… kendi nefslerinden kendilerine şahid baas edeceğiz... ve seni de, işte onların üzerine şahid olarak getireceğiz. Sana, Müslümanlar için… |
16. NAHL / 92 (Başka) Bir ümmetten irba olan ümmet oldunuz diye... aranızda dahil olarak, yeminlerinizi ittihaz edip... gazlını kuvvetle neks ettikten sonra nakz eden kadın gibi olmayın! |
16. NAHL / 94 Yeminlerinizi, aranızda dehal olarak ittihaz etmeyin! |
16. NAHL / 103 Onların, |
16. NAHL / 124 Muhakkak Cumartesiler, onun hakkında ihtilaf edenlere kılındı. |
17. İSRA / 45 Kur'an kıraat edildiği zaman, senin ve ahirete iman etmeyenlerin arasına mestur hicab kılarız. |
17. İSRA / 53 BANA abd olanlara de ki: |
17. İSRA / 96 De ki: |
17. İSRA / 101 BİZ Musa'ya, elbette kat'iyyetle beyan olunmuş dokuz ayet verdik! |
17. İSRA / 110 De ki: Salatına cehr etme!... ve de ona haft etme!... arasında ki bu sebili ibtiga et! |
18. KEHF / 14-15 Onların kalblerine rabt etmiştik. |
18. KEHF / 19-20 Böyledir!... Onlardan konuşan biri dedi ki: Ardından... |
18. KEHF / 21 Böyledir!... Kendi aralarında, kendilerine emir edilenleri tenazu ederlerken... demişlerdi ki: |
18. KEHF / 32 Onlara iki adamın meselini darb et! |
18. KEHF / 52 Yevmde der ki: Ardından davet ederler... ancak onlar kendilerine isticab etmez. |
18. KEHF / 61 Ardından, ikisinin icmal olduğu yere baliğ olduklarında... hutu (balık) orada unuttular. |
18. KEHF / 78 (Hızır) Dedi ki: |
18. KEHF / 93 Hatta, iki sedd arasına baliğ olduğunda... o ikisinin gayrısında… neredeyse hiç bir kavli fıkh edemeyen bir kavme vecd oldu. |
18. KEHF / 94 Dediler ki: |
18. KEHF / 95-96-97 Dedi ki: |
18. KEHF / 95-96-97 Dedi ki: |
19. MERYEM / 37 Ardından kendi aralarından hizbler, ihtilafa düştüler. |
19. MERYEM / 38 BİZ'e gelecekleri yevmde, onlara en iyi işitme... ve en iyi basar vardır! Fakat, bu yevmde, zalimler mübin dalalettedir. |
19. MERYEM / 64 "Biz, ancak, senin Rabbinin emri ile tenezzül ederiz. |
19. MERYEM / 65 Semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbi… |
19. MERYEM / 73 Ayetlerimiz kendilerine beyan edilerek tilavet edildiği zaman… kafirler iman edenlere derler ki: |
20. TAHA / 58 "Artık elbette/kesinlikle biz de sana, mislince sihrimizi vereceğiz. Bizim ve senin aramızda, bizim de... Senin de vaadinde hilafa düşmeyeceğimiz... seva mekan belirle." |
20. TAHA / 62 Ardından aralarında emirleri tenazu ettiler ve sırrlarını necv ettiler. |
20. TAHA / 72 Dediler ki: |
20. TAHA / 94 Dedi ki: |
20. TAHA / 103 "Aşr (on gün) dışında lebs olmadınız." diye, aralarında haft ederler. |
20. TAHA / 110 O, onların ellerinin arasında olana... ve onların halflerinde olana alimdir. |
20. TAHA / 133 Diyorlar ki: |
21. ENBİYA / 16 BİZ, semayı ve arzı ve bunların arasındakileri laib için halk etmedik! |
21. ENBİYA / 28 O, onların ellerinin arasında olana... ve halflerinde olana alimdir. Onlar, sadece, O'nun razı olduğu kimselere şefaat ederler. Onlar, O'nun haşyetinden müşfiktirler. |
21. ENBİYA / 54 Dedi ki: |
21. ENBİYA / 93 Emirleri, aralarında kata ettiler. |
22. HACC / 5 Ey nas! ✦ Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız. ✦ Sizden kimisi vefat ettirilir... Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde... |
22. HACC / 11 Nasdan; ALLAH'a harf üzre (tahrif edilmiş olarak) ibadet eden kimse… |
22. HACC / 16 Böyledir!… |
22. HACC / 17 Muhakkak; |
22. HACC / 49 De ki: |
22. HACC / 56-57 İzin yevminin mülkü, ALLAH'ındır! |
22. HACC / 69 Kıyamet yevminde, hakkında ihtilaf ettiğiniz şeylerde, aranızda ALLAH hüküm verecektir. |
22. HACC / 72 Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edildiği zaman, münker kafirlerin vechlerinde arif olursun... Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi tilavet edenlere satv edecekler! |
22. HACC / 76 Onların elleri arasında olana ve halflerinde olana alimdir. |
23. MU'MİNUN / 45-46-47-48-49 Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve mübin sultan ile Firavun ve melelerine irsal ettik. |
23. MU'MİNUN / 51-52-53-54 Ey Rasuller! Muhakkak bu sizin ümmetiniz, vahid ümmettir. Onlar kendi aralarındaki zeburlarla, kendilerine emir edilenleri kata ettiler. Bütün hizbler kendi ledalarındaki şey ile ifrah oldu. Artık onları gamrları içinde bir hiyne kadar vezr et! |
23. MUMİNUN / 101 Ardından, Sur'a nefh edildiği zaman... |
24. NUR / 1 Bu sure… |
24. NUR / 12-13 Keşke, o zannı işittiğinizde… |
24. NUR / 18 ALLAH, size, ayetleri beyan ediyor. |
24. NUR / 24-25 Amel etmiş oldukları şeylere… lisanlarının ve ellerinin ve ayaklarının, kendilerine şahidlik ettiği yevmde… yevme-izinde... ALLAH onlara, KENDİ hakk dinini vefa eder. ALLAH'ın… O'nun, mübin hakk olduğuna alim olacaklar! |
24. NUR / 34 elbette kat'iyyetle!... BİZ size, |
24. NUR / 43 Görmez misin ki... ALLAH, sehabı izca eder. Sonra onların arasını ülfet eder. Sonra, onları rükam kılar. Ardından hilallerinden ihrac olan vedki görürsün. |
24. NUR / 46 elbette kat'iyyetle!... mübeyyin ayetler inzal ettik. |
24. NUR / 48 Aralarında hüküm vermesi için... ALLAH'a ve Rasulüne davet edildikleri zaman, kendilerinden bir ferik muriz olmuştur. |
24. NUR / 51 Aralarında hüküm vermesi için ALLAH'a ve Rasulüne davet edildikleri zaman, mü'minlerin söyleyeceği söz, ancak, "işittik ve itaat ettik" demeleridir. |
24. NUR / 54 De ki: |
24. NUR / 58 Ey iman edenler! Bunların dışında size ve onlara cünah değildir. Bazınız bazınız üzre, kendinize (birbirinize) tavaf edebilirsiniz. Böyledir!... |
24. NUR / 59 Tıfllarınıza hulüm baliğ olduğu zaman… artık, kendilerinden öncekilerin izin istedikleri gibi izin istesinler. Böyledir!... |
24. NUR / 61 ✦ Köre harec yoktur... ✦ Kendi evlerinizden Evlere dahil olduğunuz zaman... artık ALLAH indinden tahiyye olarak, tayyib mübarek şekilde nefsleriniz üzre selamlayın! Böyledir!... |
24. NUR / 63 Rasulün davetini, bazınızın bazınıza daveti gibi tutmayın! |
25. FURKAN / 38 Ad ve Semud ve Ress ashabını ve bunların arasında bir çok karinleri!… |
25. FURKAN / 48-49 O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. |
25. FURKAN / 50 elbette kat'iyyetle!... BİZ onu, aralarında tezekkür etmeleri için sarf ettik. |
25. FURKAN / 53 O, |
25. FURKAN / 59 Semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları altı yevmde halk eden… sonra arşa istiva eden… Rahmandır. |
25. FURKAN / 67 ✦ Onlar, infak ettiklerinde israf etmezler ve de katura olmazlar... bu ikisinin arasında kıvamda olurlar. |
26. ŞUARA / 2 Bunlar, mübin kitabın ayetleridir. |
26. ŞUARA / 24 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 28 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 30 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 32 Ardından asasını ilka etti. Artık o, mübin suban idi. |
26. ŞUARA / 96-97-98-99-100-101-102 Orada ıhtisam ederek derler ki: Artık bize şefaat edecek de yoktur... sadık hamim de! |
26. ŞUARA / 112-113-114-115 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 117-118 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 193-194-195 İnzar edenlerden olman için... Ruh-ul Emin, onunla senin kalbine… mübin arabiyye lisan ile inzal oldu. |
27. NEML / 1 Ta. Sin. Huruf-u Mukattaa |
27. NEML / 13 Ardından mubsır ayetlerimiz onlara geldiğinde, dediler ki: |
27. NEML / 16 Süleyman, Davud'a varis oldu… ve dedi ki: |
27. NEML / 21 ✦ "Şedid azabla elbette ona azab edeceğim... |
27. NEML / 61 Yoksa, ALLAH'la beraber ilah mı var!? |
27. NEML / 63 Yoksa, ALLAH'la birlikte ilah mı var!? |
27. NEML / 75 Semadaki ve arzdaki gayb olanlar, ancak, mübin kitabtadır! |
27. NEML / 78 Muhakkak ki Rabbin, onların arasında KENDİ hükmü ile kaza edecektir. |
27. NEML / 79 Artık ALLAH'a tevekkül et. |
28. KASAS / 2 Bunlar, mübin kitabın ayetleridir. |
28. KASAS / 15 Ehlinden gaflet hiyni üzre, medineye dahil oldu. |
28. KASAS / 18 Ardından korkuyla, medinede terakkub ediverdi. Ardından bir gün önce sarih olduğu kimse yine nasr isteyince, Musa ona dedi ki: |
28. KASAS / 28 Dedi ki: |
28. KASAS / 36 Musa, beyan olunmuş ayetlerimizle onlara geldiğinde, dediler ki: |
28. KASAS / 85 Muhakkak Kur'an'ı senin üzerine farz kılan, kesinlikle seni maada redd edecektir. |
29. ANKEBUT / 18 "Eğer kizb ederseniz… sizden önce ki ümmetler de kat'iyyetle kizb etmişti! |
29. ANKEBUT / 25 Dedi ki: |
29. ANKEBUT / 35 Akıl eden kavim için... elbette kat'iyyetle ondan beyan edilmiş ayet terk ettik! |
29. ANKEBUT / 38 Ad... Semud... |
29. ANKEBUT / 39 Karun… Firavun… Haman… |
29. ANKEBUT / 49 Bilakis! |
29. ANKEBUT / 50 Diyorlar ki: |
29. ANKEBUT / 52 De ki: ✦ Batıla iman edenler... |
30. RUM / 8 Onlar, nefsleri hakkında tefekkür etmezler mi? |
30. RUM / 9 Onlar, arzda seyir etmediler mi? |
30. RUM / 21 ✦ Nefslerinizden sizin için, onlarla teskin olmanız için zevceler halk etmesi... |
30. RUM / 47 Senin öncenden, elbette kat'iyyetle kavimlerine Rasuller irsal ettik!… ve ardından onlara beyyineler ile geldiler. |
31. LOKMAN / 11 Bu, ALLAH'ın halk etmesidir! |
32. SECDE / 4 Semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, altı yevmde halk eden ALLAH… sonra Arş'a istiva etti. O'nun gayrısında sizin veliyniz de yoktur... şefaatçiniz de yoktur. Tezekkür etmez misiniz!? |
32. SECDE / 25 Muhakkak ki Rabbin… O, kıyamet yevminde, hakkında ihtilaf etmiş oldukları şeylerde... onların arasında fasl edecek. |
33. AHZAB / 30 Ey Nebi'nin kadınları! |
33. AHZAB / 36 ALLAH ve Rasulü emrini kaza ettiğinde, mü'min erkek için ve mü'min kadın için, emirlerinden hıyar etmiş olmak yoktur. |
33. AHZAB / 58 Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, iktisab ettiklerinin gayrısında eza edenler… artık bühtan ve mübin ism hamili olmuşlardır. |
34. SEBE / 3-4 Kafirler, "Saat bize verilmez" dediler. |
34. SEBE / 9 Semadan ve arzdan, ellerinin arasında olanı ve halflerinde olanı görmüyorlar mı? |
34. SEBE / 12 Süleyman'a… |
34. SEBE / 14 Ardından ona mevt kaza ettiğimizde… mevtini onlara, ancak, minseesini yemekte olan bir arz dabbesi delillendirdi. |
34. SEBE / 18 Onlarla, barek karyeler arasında… orada zahir karyeler kıldık... ve onda seyri kaderledik. |
34. SEBE / 19 Ardından onlar, dediler ki: |
34. SEBE / 24 De ki: De ki: |
34. SEBE / 26 De ki: |
34. SEBE / 31 Kafirler diyorlar ki: |
34. SEBE / 43 Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edilmişti. Onlar dediler ki: |
34. SEBE / 46 De ki: |
34. SEBE / 54 Önceden kendi şialarına da fail olunan şey gibi… onların ve iştahlandıkları şeylerin arası hilelendi! |
35. FATIR / 25 Eğer seni kizb ederlerse… ardından onların öncesinden olanlar da… beyyineler ile ve zebrler ile ve münir kitab ile gelen Rasulleri kat'iyyetle kizb etmişlerdi! |
35. FATIR / 31 Kitabtan sana vahy ettiğimiz… o, hakktır... elinin arasında olana musaddıktır. |
35. FATIR / 40 De ki: Yoksa onların semalarda mı şerikleri var? |
36. YASİN / 7-8-9-10 Kavil, onların pek çoğuna elbette kat'iyyetle hakk olmuştur!... artık, onlar iman edemezler. Muhakkak ki BİZ, onların unklarına, zaknlarına kadar guller kıldık... artık onlar, mukmahtırlar. BİZ, ellerinin arasından sedd ve halflerinden sedd kıldık... ardından onları gışa ettik... artık onlar basar edemezler. Onları nezr etmen yada nezr etmemen onlar için sevadır. |
36. YASİN / 12 Muhakkak ki BİZ... |
36. YASİN / 16-17 Dediler ki: |
36. YASİN / 21-22-23-24 "Sizden ecire sail olmayan muhtedilere tabi olun! Eğer Rahman, darr etmeyi irade ederse... onların şefaati bir şey ganiy etmez... ve nakz edemezler. Muhakkak ben, o zaman, kesinlikle mübin dalalet içinde olurum." |
36. YASİN / 45-46 Onlara denilmiştir ki: Ancak onlar… Rabblerinin ayetlerinden gelen bütün ayetlerden, sadece, muriz olurlar! |
36. YASİN / 47 Onlara denilmiştir ki: Kafirler, iman edenlere der ki: |
36. YASİN / 60-61-62 "BEN size ahd etmemiş miydim, ey Ademoğulları!... Sizin cibilliyetinizin çoğunu elbette kat'iyyetle dall etmişti... akıl etmiyor muydunuz!?" |
36. YASİN / 69-70 BİZ ona şiir öğretmedik. Ona yenbagi olmaz! |
36. YASİN / 77-78-79 İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi! De ki: Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir. |
37. SAFFAT / 4-5 Muhakkak sizin ilahınız elbette/kesinlikle vahidtir. |
37. SAFFAT / 12-13-14-15-16-17 Bilakis!... |
37. SAFFAT / 106-107-108 Muhakkak bu… kesinlikle bu… mübin belv idi… ve BİZ, azim zibh ile onu fidyelendirdik… ve ahirde onların üzerine terk ettik. |
37. SAFFAT / 113 Onu ve İshak'ı barek ettik. |
37. SAFFAT / 117 Onlara müstebin kitab verdik. |
37. SAFFAT / 155-156 Hiç mi tezekkür etmiyorsunuz!? |
37. SAFFAT / 158 O'nunla cinnler arasında neseb uydurdular. |
38. SAD / 6-7-8 Onlardan meleler intılak ettiler. Bilakis! |
38. SAD / 10 Yoksa, semaların ve arzın ve ikisi arasında olan şeylerin mülkü onların mı!? |
38. SAD / 21-22 Hasımların haberi sana geldi mi? |
38. SAD / 26 "Ey Davud! |
38. SAD / 27 BİZ, semayı ve arzı ve ikisinin arasındakileri batıl olarak (birgün batıl olacak şekilde) halk etmedik. Artık, nardan veyl olsun kafirlere! |
38. SAD / 65-66 De ki: |
38. SAD / 67-68-69-70 De ki: |
39. ZUMER / 3 Değil mi ki... Halis din ALLAH'ındır! |
39. ZUMER / 14-15 De ki: De ki: |
39. ZUMER / 22 ALLAH'ın, sadrını İslam'a şerh ettiği kimse… artık o, Rabbinden nur üzre değil midir!? Artık yazıklar olsun!… kalbleri, ALLAH'ın zikrinden kasvette olanlara!... işte onlar mübin dalalettedirler. |
39. ZUMER / 46 De ki: |
39. ZUMER / 69 Arz, Rabbinin nuruyla işrak olur. |
39. ZUMER / 75 Melekler görürsün… |
40. MU'MİN / 21-22 Arzda seyir etmiyorlar mı... artık kendilerinden önce olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etsinler! Onlar, arzda, kuvvet ve eserler olarak kendilerinden daha şedid olmuştu. Ardından ALLAH, onları zenbleri ile ahz etti... ve onları ALLAH'dan vaky eden olmadı. Bu, Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmiş olmasının ardından kafir olmalarındandır. |
40. MU'MİN / 23-24 Musa'yı, elbette kat'iyyetle ayetlerimiz ile ve mübin sultan ile Firavuna ve Haman'a ve Karun'a irsal ettik!… ardından onlar, "kezzab sihirbazdır" dediler. |
40. MU'MİN / 28-29 Firavun ailesinden imanını ketm eden mü'min bir erkek kimse dedi ki: Firavun dedi ki: |
40. MUMİN / 34-35 Önceden, elbette kat'iyyetle beyyinelerle Yusuf size gelmişti!... ve ardından onunla gelen şeyden şekk içinde olmanız zeyl olmamıştı. Böyledir!... Böyledir!... |
40. MU'MİN / 47-48 Narda hacc ettiklerinde... ardından zayıf olanlar, istikbar edenlere derler ki: İstikbar edenler der ki: |
40. MU'MİN / 49-50 Narda olanlar, cehennemin hazinlerine derler ki: |
40. MUMİN / 66 De ki: |
40. MUMİN / 83 Ardından, Rasulleri beyyinler ile geldiğinde... ilimden indlerinde olan ile ifrah oldular. Kendisiyle istihza etmiş oldukları şey onları hayk etti. |
41. FUSSİLET / 5 "Bizi davet ettiğin şeye karşı Kureyşli bir grub Rasululallah'a doğru bakmışlardı. Rasulullah onlara "Sizi İslâm'a gelip de Araplara efendilik etmekten alıkoyan nedir?" buyurdu. Ebu Cehil, kendisiyle Rasulullah'ın arasına bir perde çekip, "Ya Muhammed, Kalplerimiz senin bizi çağırdığın şeyden örtüler içinde, kulaklarımızda da bir ağırlık var ve seninle bizim aramızdan bir perde çekilmiştir" dedi. Fakat ertesi gün onlardan yetmiş kişi Rasulullah'a gelip, "Ya Muhammed, bize İslâm'ı anlat" dediler. Arz edip anlatınca İslâm'a girdiler. Rasulullah gülümseyip, "Elhamdülillah, dün benim davetime karşı kalplerinizde gılîf, kabuk olduğunu, kulaklarınızda ağırlık bulunduğunu söylüyordunuz, bugün Müslüman oldunuz" buyurdu. "Ya Rasulallah, biz dün yalan söylemişiz, öyle olsa idi asla hidayet bulamazdık" dediler. |
41. FUSSİLET / 14 Ellerinin arasından ve halflerinden Rasuller gelmişti: Onlar da demişlerdi ki: |
41. FUSSİLET / 25 Onlara karinler (arkadaşlar) kayz ettik... ve ardından onlar, onlara ellerinin arasında olanı ve halflerinde olanı ziynetlendirdiler. |
41. FUSSİLET / 34-35 Haseneler ve seyyieler istiva olamaz… Ahsen şekilde onu def et! Artık o zaman, seninle onun arasında ki düşmanlık, sanki hamim veliy gibi olur. |
41. FUSSİLET / 42 Hakimden, hamidden tenzil olana… elinin arasından da… halfinden de... batıl giremez! |
41. FUSSİLET / 45 Musa'ya elbette kat'iyyetle kitab verdik!… ve ardından onun hakkında ihtilaf ettiler. |
41. FUSSİLET / 53 Hakk oldukları kendilerine beyan oluncaya kadar afakta ve kendi nefslerinde onlara ayetlerimizi göstereceğiz. O'nun herşeye şahid olması, Rabbine kafi değil midir!? |
42. ŞURA / 14 Ancak, kendilerine ilim gelmesinin ardından aralarında bagy edenler... teferruk olurlar. |
42. ŞURA / 15 Bunun için... artık, |
42. ŞURA / 21 Yoksa, onlara, ALLAH'ın izin vermediği şeyleri, dinden kendilerine şer'iat eden şerikler mi var!... |
42. ŞURA / 38 ✦ ve Rabblerine isticab edenler için... |
43. ZUHRUF / 2 Yemin olsun, mübin kitaba! |
43. ZUHRUF / 15 O'na ibadet edenlerden… O'na cüz kıldılar. |
43. ZUHRUF / 18 Mübin gayrısında hısam içinde olan... hilye içinde neşet ettirilen kimse mi!?… |
43. ZUHRUF / 29 Bilakis! |
43. ZUHRUF / 32 Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar!? BİZ, dünya hayatında onların maişetlerini aralarında kısmetlendirdik. Onların bazısının bazısına sihriyy ittihaz edinmeleri için bazısını bazısının fevkinde derece olarak ref ettik. |
43. ZUHRUF / 38 Hatta, BİZ'e geldiğinde der ki: |
43. ZUHRUF / 40 Sen mi işittireceksin sağırlara... veya körleri ve mübin dalalette olanları kimseleri sen mi ihda edeceksin!? |
43. ZUHRUF / 52 "Yoksa ben, şu mehin olandan hayr değil miyim!... o, beyan edecek durumda (bile) değildir." |
43. ZUHRUF / 62 Şeytan sakın sizi sadd etmesin… muhakkak o sizin için mübin düşmandır. |
43. ZUHRUF / 63 İsa beyyinelerle geldiğinde, dedi ki: |
43. ZUHRUF / 65 Ardından, aralarından hizbler, ihtilaf ettiler. Artık, elim yevmin azabından veyl olsun zalimlere! |
43. ZUHRUF / 85 Semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların mülkü kendisine ait olan… bereketlidir. |
44. DUHAN / 2 Yemin olsun, mübin kitaba! |
44. DUHAN / 7 Eğer siz yakin olanlarsanız… |
44. DUHAN / 10-11 Artık, semanın… nası gışa eden... mübin duhan ile geleceği yevme irtikab et! |
44. DUHAN / 13-14 Onlar için zikir… artık mümkün olmaz! |
44. DUHAN / 19 "ALLAH'a ulvilik taslamayın! |
44. DUHAN / 33 Onlara, içinde mübin bela olan ayetlerden vermiştik. |
44. DUHAN / 38 BİZ, semaları... ve arzı... ve ikisinin arasındakileri laib olarak halk etmedik. |
45. CASİYE / 17 Onlara, emirden beyyinler vermiştik. |
45. CASİYE / 25 Beyan edilmiş ayetlerimiz onlara tilavet edildiğinde... onların "eğer sadıksanız, ata-babalarımızı getirirsiniz" demelerinden başka hüccetleri olmadı. |
45. CASİYE / 30 Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... |
46. AHKAF / 3 BİZ, semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk ettik. |
46. AHKAF / 7 Kafirler... kendilerine geldiğinde... beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edilir edilmez... hakk için dediler ki: |
46. AHKAF / 8 "Onu iftira etti" mi diyorlar? |
46. AHKAF / 9 De ki: |
46. AHKAF / 21 Ad'ın kardeşini zikir et! |
46. AHKAF / 30 Dediler ki: |
46. AHKAF / 32 ALLAH'a davet edene (DAVA ADAMINA) icab olmayan kimse... artık arzda, aciz bırakan olmaz… ve kendisine O'nun gayrısından veliyler yoktur. |
47. MUHAMMED / 14 Rabbinden beyyineler üzre olan kimse, |
47. MUHAMMED / 25 Muhakkak, kendilerine huda beyan olmasından sonra dübürleri üzre redd olanlar... şeytan, onları, tesvil etti... ve onlara imla etti. |
47. MUHAMMED / 32 Muhakkak, |
48. FETİH / 1-2-3 Muhakkak ki BİZ… ALLAH'ın, |
48. FETİH / 29 ALLAH Rasulü Muhammed... ve onunla birlikte olanlar... |
49. HUCURAT / 1 Ey iman edenler! |
49. HUCURAT / 6 Ey iman edenler! |
49. HUCURAT / 9 ✦ Eğer mü'minlerden iki taife kıtal ederlerse... onların arasını ıslah edin! |
49. HUCURAT / 10 Muhakkak mü'minler… ancak ihvandırlar. |
50. KAF / 38 elbette kat'iyyetle!... |
51. ZARİYAT / 38-39 Musa hakkında!... |
51. ZARİYAT / 50 Artık, ALLAH'a firar edin! |
51. ZARİYAT / 51 ALLAH ile beraber, başka ilah kılmayın! |
52. TUR / 38 Yoksa onların istima ettikleri süllemleri mi var? |
54. KAMER / 23-24-25 Semud nezrlere kizb etmişti… ve ardından demişlerdi ki: |
54. KAMER / 28 Suyun kendi aralarında kısmetlendirildiğini onlara haber ver. Bütün şürb ediciler muhtazar olsun. |
55. RAHMAN / 1-2-3-4 Rahman; |
55. RAHMAN / 19-20-21-22 İltika eden iki bahrı merc etti… o ikisinin arasında berzah vardır... birbirlerine bagy etmezler. Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz? Onların ikisinden de inci ve mercan ihrac olur. 4. tekrar. |
55. RAHMAN / 44 Onlar, o ve "hamim-i an" arasında tavaf eder dururlar. |
56. VAKIA / 60-61 ✦ Sizin emsalinizi bedellendirmek |
57. HADİD / 9 O... sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için… kendisine abd olana beyyine ayetler inzal edendir. |
57. HADİD / 12 Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları... onların nurlarını, ellerinin arası ile ve yeminleri ile say eder gördüğün yevm... |
57. HADİD / 13 Münafık erkeklerin ve münafık kadınların... iman edenlere, |
57. HADİD / 17 ALLAH'ın... arzı, mevt olmasının ardından hayy ettiğine… alim olun! |
57. HADİD / 20 Alim olun ki... dünya hayatı, Şedid azab... ve ALLAH'tan mağfiret... ve rıdvan, ahirettedir! |
57. HADİD / 25 Elbette kat'iyyetle... Rasullerimizi beyyineler ile irsal ettik!... ve onlarla birlikte, nasın kıst ile kaim olması için kitab ve mizan inzal ettik! BİZ, ALLAH'ın, KENDİSİNE ve Rasullerine nasr edecek kimselere... gayb ile alim olması için hadid inzal ettik... ki, |
58. MUCADELE / 5 Muhakkak ki ALLAH'a ve Rasulüne haddi aşanlar, kendilerinden öncekilerin kebt edildiği gibi kebt edilirler. |
58. MUCADELE / 12 Ey iman edenler! |
58. MUCADELE / 13 Necvanızı elinin arasına sadakatle takdim etmeye işfak mı ettiniz? |
59. HAŞR / 7 Karyelerin ehlinden, ALLAH'ın Rasulüne fey ettiği mallar; |
59. HAŞR / 14 Onlar muhassan karyelerde veya cidarların verasından olmadıkça... cemian sizinle kıtal edemezler. |
60. MUMTEHİN / 3 Kıyamet yevminde... rahimlerinizde ve evlatlarınızda size menfaat olmayacak... aranızın fasl edilecek! |
60. MUMTEHİN / 4 İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için kat'iyyetle hasene üsve vardır! |
60. MUMTEHİN / 7 Gerekir ki (belki)… ALLAH, sizin ve onlardan düşman olduklarınızın arasına meveddet kılar. |
60. MUMTEHİN / 10 Ey iman edenler! |
60. MUMTEHİN / 12 Ey Nebi! Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir. |
61. SAFF / 6 Meryem oğlu İsa demişti ki: |
62. CUMA / 2-3 O... ümmilerin içinde kendilerinden... |
64. TEGABUN / 5-6 Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!? Bu; |
64. TEGABUN / 12 ALLAH'a itaat edin! |
65. TALAK / 1 Ey Nebi! Rabbiniz ALLAH'a ittika edin! Mübeyyin olarak fahiş olanı işlemeleri dışında... onları evlerinden ihrac etmeyin ve onlar da ihrac olmasınlar. Bu, ALLAH'ın hudududur! ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık kat'iyyetle kendi nefsine zalim olmuş olur! İdra edemezsin... ola ki ALLAH bundan sonra emir ihdas eder. |
65. TALAK / 6-7 İskan olduğunuz yerde, vecd olduğunuz kadar o kadınları iskan edin. Onları dıyk etmek için onları darr etmeyin. Ardından eğer sizin için emzirirlerse... artık onların ecirlerini ödeyin. Aranızda maruf ile temir edin. Rızkı kendisine ikdar olunan kimse... artık o da, ALLAH'ın kendisine verdiğinden infak etsin! |
65. TALAK / 11 Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseleri zulmetlerden nura ihrac etmek için... Rasul size ALLAH'ın mübeyyin ayetlerini tilavet etmektedir. ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse... |
65. TALAK / 12 ALLAH, yedi semaları ve onların misli kadarını arzdan halk edendir. |
66. TAHRİM / 8 Ey iman edenler! Yevmde, ALLAH... nurları, ellerinin arasında ve yeminleri ile say eden... nebiyi ve onunla birlikte iman edenleri ihza etmez. |
67. MULK / 26 De ki: |
67. MULK / 29 De ki: |
71. NUH / 2-3-4 Dedi ki: Muhakkak ALLAH'ın eceli... o gelince ertelenmez! |
72. CİNN / 26-27-28 O, gayb olana alimdir. |
75. KIYAME / 19 Sonra muhakkak onun beyan edilmesi de BİZ'im üzerimizedir. |
78. NEBE / 36-37-38 Ruhun ve meleklerin saff saff kaim oldukları yevmde... Sadece, kendisine rahmanın... "savab" diyerek izin verdikleri tekellüm edebilir. |
81. TEKVİR / 23 O, onu, elbette kat'iyyetle mübin ufukta gördü! |
86. TARIK / 5-6-7-8 Artık İnsan, halk edildiği şeye nazar etsin! |
98. BEYYİNE / 1 ✦ Kitab ehlinden kafirler |
98. BEYYİNE / 4 Kitab verilenler... ancak, kendilerine beyyine olarak verilen şeyin ardından tefrik oldular! |