İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ BŞR ❞ kökünden türeyen kelimeler... 22 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Başir Beşaret Bişârettir Beşarat beşir Bişr Buşra ibşar İbşarât istibşar Mubaşeret Mubaşir Mubeşşer mubeşşir Mubeşşirîn Mubeşşirat Mubşer Mubşir Mustebşir Tebaşir Tebşir Tebşirât Beşare Beşâir Beşer Beşere Beşerî Beşeriyyet Fevkalbeşer Fevk-al beşer Mebşure
xoxox
ب ش ر BŞR
Başir
ب ش ر BŞR

Müjdeci, müjde veren. Mutlu, mesut.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Beşaret
Bişârettir
ب ش ر BŞR

Müjde. Sevindirici haber. Hayırlı haber. Müjdeye verilen ihsan. Yeni çıkan acib şey.

Çğl.Beşarat
beşir
ب ش ر BŞR

Müjde getiren. Müjdelemek. Müjdeler vererek ikaz etmek. Güler yüzlü. Hub. Cemil. Hz.Muhammed'in bir vasfı.

DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor.
Bişr
ب ش ر BŞR

Sevinç eseri. Müjde. Sevinçli, hayırlı haber. İncil'in bir ismi.

Dşl.Buşra
ibşar
ب ش ر BŞR

Müjdeleme, tebşir etme, sevinçli bir haber bildirme.

DuruMeal'de toplam 44 kayıtta geçiyor.
Çğl.İbşarât
istibşar
ب ش ر BŞR

Müjde almak. Hayırlı, iyi haber iyi sevinmek.

DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor.
Mubaşeret
ب ش ر BŞR

Bir işe girişmek. Bir işe başlamak. Karşılaşmak. Başlamak ve devam etmek. Temas etmek, dokunmak. İnsanın derisinin, başkasının derisine dokunması.

Mubaşir
ب ش ر BŞR

Müjdeleyen. Mahkemede kapıcılık edip şâhid ve maznunların ismini çağırarak mahkemeye yardım eden kişi. Geçici bir vazife alarak merkezden bazı emirleri götüren, icrâ salâhiyeti olan. Müfettiş. Kontrolör.

Mubeşşer
ب ش ر BŞR

Kendisine müjde verilmiş. İyi haberle sevindirilmiş. Tebşir olunmuş.

mubeşşir
ب ش ر BŞR

İyi haber verip sevindiren. Hayırlı haber veren. Müjdeleyen. Hayırlı alâmet.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Çğl.MubeşşirînÇğl.Mubeşşirat
Mubşer
ب ش ر BŞR

Kendisine müjde verilmiş, müjdelenmiş.

Mubşir
ب ش ر BŞR

Müjde veren, müjdeliyen, ibşâr eden.

Mustebşir
ب ش ر BŞR

Müjdeleyen. Müjde ile sevinen.

Tebaşir
ب ش ر BŞR

Müjde. Her şeyin öncesi, ilk zamanı.

Tebşir
ب ش ر BŞR

Müjdelemek. Hayır haber vermek. Müjdelenmek.

Çğl.Tebşirât
Beşare
ب ش ر BŞR

Hüsn, güzellik, cemâl.

Çğl.Beşâir
Beşer
Beşere
ب ش ر BŞR

İnsanın zahiri görünürlüğü. İnsan derisinin dış yüzleri. İnsan. Âdem.

DuruMeal'de toplam 36 kayıtta geçiyor.
Beşerî
ب ش ر BŞR

İnsana ve insanın fıtrî hallerine mensub ve müteallik. İnsanla ilgili.

Beşeriyyet
ب ش ر BŞR

İnsanın tab' ve hilkati ve fıtrî halleri. İnsanlık.

Fevkalbeşer
Fevk-al beşer
ب ش ر BŞR

İnsan üstü.

Mebşure
ب ش ر BŞR

Yüzü ve gövdesi güzel yaratılmış kadın.

2. BAKARA / 25

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
altından nehirler cereyan eden cennetlerin kendileri için olduğunu...
ibşar et!
Ondan rızıklandıkları semerelerden her birinde,
"Bu, önceden rızklandığımızdır!"
derler... verilen, ona müteşabih olanlardır!
Onlar için orada mutahhar zevceler vardır... ve onlar orada ebedidirler.

2. BAKARA / 97

Cebraile düşman olan kimselere de ki:
"Muhakkak o, onu…
onların elinin arasında olana musaddık olarak...
ve huda olarak...
ve mu'minler için buşra olarak...
senin kalbine ALLAH'ın izniyle inzal etti."

2. BAKARA / 119

Muhakkak ki BİZ seni, bi-hakkın beşir ve nezir olarak irsal ettik.
Sen, cahim ashabından sual edilmeyeceksin.

2. BAKARA / 155-156-157

BİZ sizi elbette...
korkutucu şeyler ile…
ve açlık ile...
ve mallardan ve nefslerden ve semerelerden naks ile...
belv etmekteyiz.

Sabır edenleri ibşar et! …


… ki onlar, kendilerine musibet isabet ettiğinde:
"Muhakkak biz, ALLAH'a aitiz... ve muhakkak O'na rücu ediciyiz!" diyenlerdir.

İşte onlar... Rabblerinden salatlar ve rahmet onların üzerinedir.
İşte onlar… onlar mühtedilerdir.

2. BAKARA / 187

Oruç günlerinin gecelerinde, kadınlarınıza refes size helal kılındı.
Onlar sizin için libastır... siz de onlar için libassınız!

ALLAH, muhakkak sizin, nefsinize ihanet eden oldunuza alimdir!...
Artık size tevbe etti... ve sizden afv etti.
Artık el-an... onlara başir olun... ve ALLAH'ın sizin için ketb ettiği şeyi ibtiga edin.

Fecrde, beyaz iplik siyah iplikten belli oluncaya kadar yeyin ve şürb edin!
Sonra leyle kadar... kadınlara başir olmadan ve siz mescidlerde akifler olarak... orucu tamam edin!

İşte bunlar ALLAH'ın hudududur!... artık buna karib olmayın!

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini nas için beyan eder!... umulur ki ittika edersiniz!

2. BAKARA / 213

Nas, vahid ümmet idi... ve ardından ALLAH, ibşar eden ve inzar eden Nebiler baas etti.
Nas arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeylerde hüküm vermeleri için... onlarla beraber bi-hakkın kitab inzal etti.

Kendilerine gelen beyyinelerin ardından... onun hakkında ihtilaf etmeleri... ancak, aralarında bagy ederek (sebebiyle) olur.
Ardından ALLAH, iman edenlere... hakk olandan hakkında ihtilaf ettikleri şeye... KENDİ izni ile hidayet eder.

ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder.

2. BAKARA / 223

Kadınlarınız sizin için harstır.
Harsınıza, dilediğinizi ekin!... ve nefsleriniz için takdim edin!

ALLAH'a ittika edin!
Alim olun ki; muhakkak siz, O'na mülaki olacaksınız.
Mü'minlere ibşar olsun!

3. AL-İ İMRAN / 21-22

ALLAH'ın ayetlerine kafir olanlar
ve Nebileri hakk gayrısında katl edenler
ve nasdan kıst ile emir eden kimseleri katl edenler…
artık onları, elim azab ile ibşar et.
İşte onlar, dünyada ve ahiretde amelleri habt olanlardır. Onlara nasırlardan yoktur.

3. ALİ İMRAN / 39

Ardından… mihrabta kaim olarak salat ediyorken... melekler ona nida etti:
"ALLAH, seni...
ALLAH'tan kelimelere musaddık...
ve seyyid...
ve hasur...
ve salihlerden Nebi...
Yahya ile ibşar ediyor."

3. AL-İ İMRAN / 45-46

Melekler demişlerdi ki:
"Ey Meryem!
Muhakkak ki ALLAH, seni... KENDİSİNDEN,
Meryem oğlu İsa Mesih isminde...
dünyada ve ahirette vecih...
ve mukarreb olanlardan...
bir kelime ile ibşar ediyor.
O, nasa mehd içinde de... kehl olduğunda da... kelime edecektir... ve salihlerdendir."

3. ALİ İMRAN / 47

Dedi ki:
"Rabbim!
Benim nasıl evladım olur!?... Bana beşer mess etmedi ki!"

Dedi ki:
Böyledir!...
"ALLAH, dilediğini halk eder.
Emri kaza olduğunda, artık muhakkak ona, ancak, "OL!" der... ve ardından hemen olmaktadır."

3. ALİ İMRAN / 79

ALLAH'ın kendisine kitab ve hüküm ve nübüvvet verdiği bir beşerin... bir süre sonra, nasa, "ALLAH'ın gayrısından bana abd olun" demesi imkansızdır!
Fakat "Kitabtan ilim etmiş olduğunuz şeyler ile ve tedris etmiş olduğunuz şeyler ile Rabbaniler olun!" (demesi) mümkündür.

3. ALİ İMRAN / 126

ALLAH bunu, sizin için büşra olmasından ve sizin kalblerinizin bununla kesinlikle tatmin olmasından başka kılmaz. Nasr, ancak, aziz ve hakim ALLAH indindendir.

3. ALİ İMRAN / 170

ALLAH'ın kendilerine, KENDİ fazlından verdiği şey ile ifrah olmaktadırlar.
Halflerinden henüz kendilerine ilhak olmayanlara istibşar ederler ki; onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

3. ALİ İMRAN / 171

ALLAH'tan nimetler ile ve fazlı ile ve ALLAH'ın mü'minlerin ecirlerini zayi etmeyeceğini onlara istibşar ederler.

4. NİSA / 138

Elim azabın kendileri için olduğunu, münafıklara ibşar et.

4. NİSA / 165

Rasuller; Rasullerden sonra, nasın ALLAH üzre hüccetleri olmaması için ibşar edenlerdir ve inzar edenlerdir.
ALLAH, aziz, hakim olandır.

5. MAİDE / 18

Yahudiler ve nasraniler,
"Biz, ALLAH'ın oğullarıyız ve muhabbet duyduklarıyız" diyorlar.
De ki:
"Öyleyse neden size zenbleriniz ile azab ediyor?
Bilakis!
Siz, halk edilmişlerden beşersiniz."
O, dilediğine gafur olur, dilediğine azab eder. Semaların ve arzın ve arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Masir O'nadır.

5. MAİDE / 19

Ey kitab ehli!
Size Rasulümüzü kat'iyyetle kıldık!
O, Rasullerin fetretinde,
"Bize beşir de... nezir de gelmedi!" demeyesiniz diye size beyan etmektedir.
Artık size beşir de... nezir de kat'iyyetle gelmiştir!
ALLAH, herşeye kadirdir.

6. ENAM / 48

BİZ mürselleri, ancak, ibşar edenler ve inzar edenler olarak irsal ederiz.
İman edenler ve ıslah olanlar… artık onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler.

6. ENAM / 91

"ALLAH, beşere birşey inzal etmedi" diyerek... O'nun kadrini hakk olarak ALLAH'a kaderleyemediler!

De ki:
" Musa'nın nasa, onunla nur ve huda verdiği...
kırtas haline getirip ibda ettiğiniz...
ne var ki çoğunu hafy ettiğiniz...
sizin de ata-babalarınızın da alim olmadığı şeylere sizi ilimlendiren...
o kitabı kim inzal etti!?"

De ki:
"ALLAH!"

Sonra vezr et onları havzlarına... ilab olsunlar!

7. ARAF / 57

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. Hatta, sikal sehabı azalttığında, onu mevt olmuş beldeye sevk ederiz... ve ardından onunla su inzal ederiz.
Ardından onunla bütün semerelerden ihrac ederiz.

Böyledir!...
Mevt olanları ihrac edeceğiz... umulur ki tezekkür edersiniz.

7. ARAF / 188

De ki:
"ALLAH'ın dilediğinden başka, ben nefsim için menfaate ve de darra malik değilim.
Şayet gayba alim olsaydım, elbette/kesinlikle hayrdan istiksar ederdim. Bana sui mess olmazdı.
Ben, iman eden kavim için sadece nezir ve beşirim."

8. ENFAL / 10

ALLAH bunu, ancak, bununla kalbleriniz itminan olması için büşra olarak kıldı. Nasr, ancak, ALLAH'ın indindendir.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 3

ALLAH'tan ve Rasulünden, ekber hacc yevminde nas için ezandır!
Muhakkak ki ALLAH ve Rasulü, müşriklerden beridir.
Eğer tevbe ederseniz, artık bu sizin için hayrdır.
Eğer tevella ederseniz, alim olun ki; siz, ALLAH'ın mucizlerinin gayrısındasınız.
Elim azabı kafirlere ibşar et!

9. TEVBE / 21

Rabbleri onları;
KENDİSİNDEN rahmet ile
ve rıdvan ile
ve kendileri için orada mukim nimetlerin olduğu cennet ile ibşar ediyor.

9. TEVBE / 34

Ey iman edenler!
Muhakkak habrlardan ve ruhbanlardan çoğu,
nasın mallarını elbette/kesinlikle batıl ile yerler…
ve ALLAH sebilinden sadd ederler.
ALLAH sebilinde infak etmeksizin... altın ve gümüş kenz edenleri… artık onları elim azab ile ibşar et!

9. TEVBE / 111

Muhakkak ki ALLAH, cenneti onlara vererek... mü'minlerden nefslerini ve mallarını iştira etmiştir.
ALLAH sebilinde kıtal ederler... ve ardından katl ederler ve de katl olurlar... (bu) Tevrat'ta ve de İncil'de ve de Kur'an'da hakk vaaddir!
ALLAH'tan ahd ile daha vefalı olan kimse... artık, onların onunla bey' ettiklerine, sizin de bey' etmenize istibşar olun.
Böyledir!...
O, azim fevzdir.

9. TEVBE / 112

Tevbe edenler,
ibadet edenler,
hamd edenler,
saih olanlar,
rüku edenler,
sacidler,
maruf'a amir olanlar,
ve münkeri nehy edenler…
ALLAH'ın hududuna hafız olanlardır. Mü'minleri ibşar et.

9. TEVBE / 124

Sure inzal edildiğinde... ardından onlardan, "Bu hanginizin imanını ziyade etti?" diyenler olur.
İman edenlerin... artık (hemen) imanını ziyade etmiştir! Onlara istibşar edilir!

10. YUNUS / 2

Nası nezr etsin...
ve iman edenlere, kendileri için Rabblerinin indinde "sıdk kademe" olduğuna ibşar etsin diye…
kendilerinden bir erkek kimseye vahy etmemiz, nas için çok mu acayibtir ki... kafirler:
"Muhakkak bu, elbette/kesinlikle mübin sihirbazdır." derler!?

10. YUNUS / 64

Dünya hayatında da, ahirette de büşra onlar içindir.
ALLAH'ın kelimelerinde tebdil olmaz.

Böyledir!...
Bu, azim fevzdir.

10. YUNUS / 87

Musa'ya ve kardeşine vahy ettik:
"Kavminiz için Mısır'da evler tebevvü edin. Evlerinizi kıble kılın... ve salat ikame edin...
Mü'minlere ibşar et!"

11. HUD / 1-2

Elif. Lam. Ra.
Kitab!...
Ayetleri tahkim edilmiştir!
Sonra, hakim, habir LEDUNDAN tafsilatlandırılmıştır.

Değil mi ki... ALLAH'tan başkasına abd oluyorsunuz!…
"Muhakkak ben, sizin için O'ndan nezir ve beşirim."

Huruf-u Mukattaa
11. HUD / 27

Kavminin kafirlerinden meleler dediler ki:
"Biz, senin, ancak, mislimizce beşer olduğunu görüyoruz. Bediy görüşte, ancak, en rezillerimizin sana tabi olduğunu görüyoruz.
Sizin bizim üzerimize fazlınızdan görmüyoruz. Bilakis... sizin kazibler olduğunuzu zann ediyoruz."

11. HUD / 69

elbette kat'iyyetle Rasullerimiz büşra ile İbrahim'e gelmişlerdi!
"Selam" dediler.
"Selam" dedi.
Ardından hanz olmuş dişi buzağı getirerek lebs oldu.

11. HUD / 71

Karısı kaimdi... ve ardından dıhk etti.
Ardından BİZ onu, İshak ile ve İshak'ın verasından Yakub ile ibşar ettik.

11. HUD / 74

Ardından, İbrahim'den rav zehab olduğunda ve büşra verildiğinde, Lut Kavmi hakkında BİZ'imle cedel etti.

12. YUSUF / 19

Seyyarlar geldi... ve ardından vürud edenlerini irsal etiler. Ardından delvini delv ettiler.
Dedi ki:
"Büşra!
Bu bir gılme!"
Onu bidaa için sırr ettiler.
ALLAH, onların amel ettikleri şeylere alimdi.

12. YUSUF / 31

Ardından onların mekrlerini işitince, onlara irsal etti... ve onlar için itka edilecek şeyler atid etti.
O kadınlardan her birine sikkin verdi... ve dedi ki:
"Karşılarına ihrac ol!"
Ardından (kadınlar) onu gördüklerinde, kebirlediler ve ellerini kata ettiler. Dediler ki:
"Haşa!... ALLAH için... bu beşer değildir. Bu, sadece, kerim melektir."

12. YUSUF / 96

Ardından beşir gelipte... vechi üzre ilka ettiğinde… ve ardından basarı redd olduğunda, dedi ki:
"Demedim mi size!?...
Muhakkak ben, sizin alim olmadığınız şeylere, ALLAH'tan alimim."

14. İBRAHİM / 10

Rasulleri dedi ki:
"Semaları ve arzı fatr eden ALLAH hakkında mı şekk ediyorsunuz!? O, zenblerinizden size gafur olmak için sizi davet ediyor... ve sizi müsemma ecele tehir ediyor."
Onlar dediler ki:
"Muhakkak siz, sadece... bizi ata-babalarımızın abd olmuş oldukları şeylerden sadd etmeyi irade eden... bizim mislimizde beşersiniz. Artık bize, mübin sultan ile gelin."

14. İBRAHİM / 11

Rasulleri onlara dedi ki:
"Muhakkak biz, sadece, sizin mislinizde beşeriz. Fakat ALLAH, KENDİSİNE abd olanlardan dilediğine menn eder. ALLAH'ın izni ile olmadan, sultan ile size gelmemiz, bize mümkün değildir.
ALLAH'a... artık mü'minler, tevekkül etsinler."

15. HİCR / 28-29-30-31

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN... mesnun hameden salsalden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.

O sacidlerle beraber olmaktan imtina etmişti.

15. HİCR / 33

Dedi ki:
"Ben, mesnun hameden salsalden halk ettiğin beşere secde etmek için değilim!"

15. HİCR / 53

Dediler ki:
"Vecel etme!
Muhakkak biz sana, alim gılme ibşar ediyoruz."

15. HİCR / 54

Dedi ki:
"Kiber bana mess olmuşken mi beni ibşar ediyorsunuz? Bana neyi ibşar ediyorsunuz?"

15. HİCR / 55

Dediler ki:
"Biz sana bi-hakkın ibşar ettik. Sakın kanıtlardan olma!"

15. HİCR / 67

Medine ehli, istibşar ederek geldiler.

16. NAHL / 58-59

Onlardan biri, dişi ile ibşar edildiği zaman, vechi müsvedde olarak zıll olur… ve o, kezm eder. Kendisine ibşar edilenin suiliğinden, kavminden vera eder.
Hevn üzre imsak mı etsin... yoksa onu turaba dess mi etsin!?
Değil mi ki... hüküm verdikleri şey ne de suidir!?

16. NAHL / 58-59

Onlardan biri, dişi ile ibşar edildiği zaman, vechi müsvedde olarak zıll olur… ve o, kezm eder. Kendisine ibşar edilenin suiliğinden, kavminden vera eder.
Hevn üzre imsak mı etsin... yoksa onu turaba dess mi etsin!?
Değil mi ki... hüküm verdikleri şey ne de suidir!?

16. NAHL / 89

Yevmde, bütün ümmet içinde… kendi nefslerinden kendilerine şahid baas edeceğiz... ve seni de, işte onların üzerine şahid olarak getireceğiz.

Sana, Müslümanlar için…
herşeye tibyan...
ve huda...
ve rahmet olarak...
ve buşra olarak...
kitab inzal ettik.

16. NAHL / 102

De ki:
"Ruh-ul Kuds, Rabbinden,
iman edenleri sabitlemek için…
ve huda olarak…
ve Müslümanlar için buşra olarak…
bi-hakkın inzal etti."

16. NAHL / 103

Onların,
"Muhakkak bunları, ona, ancak beşer ilim ediyor."
dediklerine elbette kat'iyyetle alimiz!
Onların ona ilhad ettiklerinin lisanı, acemiyyedir… oysa bu, mübin arabiyye lisanıdır.

17. İSRA / 9-10

Muhakkak bu Kur'an, en kavi olana ihda eder.
Salih (iş)lere amil olan mü'minlere...
kendileri için kebir ecir olduğunu...
ve ahirete iman etmeyenlere…
onlar için de elim azab atid etiğimizi...
ibşar eder.

17. İSRA / 90-91-92-93

Dediler ki:
"Neba olan arzdan bizim için fecr olmadıkça...
Yada senin hurmadan ve inebden (üzüm) cennetin olup… ve ardından onun hilalinden fecr olan nehirler fecr olmadıkça.
Yada zeam ettiğin gibi... semayı kisfler halinde üzerimize ıskat oldurmadıkça…
Yada ALLAH ve melekler kabl olarak gelmedikçe...
Yada senin zuhruftan bir evin olmadıkça…
Yada sen semada raky etmedikçe...
biz sana iman etmeyiz.
Bize kıraat edeceğimiz bir kitab inzal edinceye kadar senin raky etmene de asla iman etmeyiz."

De ki:
"Rabbim subhandır.
Ben, sadece, beşer Rasulüm!"

17. İSRA / 94

Kendilerine huda geldiği zaman… nasın iman etmesine mani olan… ancak,
"ALLAH, Rasul olarak bir beşer mi baas etti?"
demeleridir.

17. İSRA / 105

BİZ onu bi-hakkın inzal ettik!... ve o bi-hakkın nüzul oldu.
Seni de, ancak, mübeşşir ve nezir olarak irsal ettik.

18. KEHF / 1-2-3-4

Hamd etmek...
ivec kılmadığı kitabı... kayyime olarak,
KENDİ VARLIĞINDAN şedid beisle inzar etmek...
ve salih (iş)lere amil olan mü'minlere; içinde ebedi olarak makis olacakları hasene ecirin kendileri için olduğunu,
ibşar etmek...
ve "ALLAH, evlad ittihaz etti." diyenleri de inzar etmek...
için KENDİSİNE abd olana inzal eden ALLAH'ındır.

18. KEHF / 56

BİZ mürselleri, ancak, ibşar edenler ve inzar edenler olarak irsal ederiz.
Kafirler;
batıl ile hakk olanı ihdad etmek için cedel ederler…
ayetleri ve nezr edildikleri şeyleri hüzüv ile ittihaz ederler.

18. KEHF / 110

De ki:
"Muhakkak ben, ancak, sizin mislinizde beşerim. Bana, sizin ilahınızın, ancak, vahid ilah olduğu vahy ediliyor.
Rabbine lika olmaya rica etmiş olan kimse... artık onlar, ibadetlerine, ahad Rabblerine şirk koşmadan... salih amel amel etsinler!

19. MERYEM / 7

"Ey Zekeriyya!
Muhakkak ki BİZ, seni gılme ile ibşar ediyoruz.
Onun ismi Yahya'dır. Önceden ona adaş kılmadık."

19. MERYEM / 16-17

Kitabta Meryem'i zikir et.
O, şark yönünde bir mekanda, kendisini ehliden nebz etmişti.. ve ardından onların gayrısından hicab ittihaz etmişti.
Ona Ruhumuzu irsal ettik… ve ardından kendisine seviyye olarak beşer halinde mesel oldu.

19. MERYEM / 20

Dedi ki:
"Benim nasıl gılmem olur!?... ben bagi değilim... bana beşer de mess etmedi!"

19. MERYEM / 24-25-26

Ardından onun altından ona nida etti:
"Hüzünlenme. Rabbin senin altında kat'iyyetle seriyye kıldı! Hurma cizini kendine doğru hezz et… ceni rutab üzerine ıskat olsun... ve ardından ye ve şurb et. Aynın karar olsun...
Artık beşerden birisini görürsen... 'Muhakkak ben Rahman için oruç nezr ettim… artık bu yevm, inslere kelime etmeyeceğim' de."

19. MERYEM / 97

Artık… muhakkak ki BİZ, ancak,
muttakileri onunla ibşar etmen için...
ve ledüd kavmi onunla nezr etmen için...
senin lisanın ile onu yesir ettik.

21. ENBİYA / 3

Onların kalbleri lehvdedir!...
Zalimlerin necvasını sırr ederler:
"Bu, sizin mislinizde bir beşer değil midir? Siz basar edip duruken sihre mi kapılacaksınız?"

21. ENBİYA / 34

BİZ, senin öncenden bir beşeri halid kılmadık.
Artık sen mevt olursan, onlar halid mi olacaklar?

22. HACC / 34-35

Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık.
Artık, sizin ilahınız vahid ilahtır.
Artık, O'na silm olun!
İhbat edenleri ibşar et!... ki onlar;
ALLAH'ı zikir ettiklerinde kalbleri vecel olanlardır.
Kendilerine isabet edene sabır ederler.
Salata mukimdirler.
Kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

22. HACC / 37-38

Onların etleri ve kanları ALLAH'a nail olmaz... fakat sizden takva O'na nail olur!

Böyledir!...
Size hidayet ettiği şey üzre ALLAH'ı kebirlemeniz için onları sizin için teshir etti.

Muhsinleri ibşar et!
Muhakkak ki ALLAH, iman edenlerden def eder.
Muhakkak ki ALLAH, hiçbir hain kafire muhabbet duymaz.

23. MU'MİNUN / 24-25

Ardından... kendi kavminden kafirlerin meleleri dediler ki:
"Bu, ancak, sizin mislinizde bir beşerdir... sizin üzerinize kendini fazl etmeyi irade ediyor.
Şayet ALLAH dileseydi... melek inzal ederdi. Biz evvelde ki ata-babalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Bu, sadece, cinnet getirmiş bir erkek kimsedir... artık ona bir hiyne kadar terabbus edin."

23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

23. MU'MİNUN / 45-46-47-48-49

Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve mübin sultan ile Firavun ve melelerine irsal ettik.
Onlar istikbar ettiler ve ulvilik taslayan bir kavim oldular.
"Kavimleri bize abd olmuşken, bizim mislimizde şu iki beşere iman mı edelim?" dediler.
Artık ikisini de kizb ettiler... ve helak edilenlerden oldular.
Musa'ya, elbette kat'iyyetle Kitab verdik!... umulur ki ihtida olurlar.

25. FURKAN / 22

Melekleri görecekleri yevmde… yevme-izinde mücrimlere büşra yoktur. Onlar derler ki:
"Hicr edilmiş olan hicr edilmiştir!"

25. FURKAN / 48-49

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir.
BİZ,
Mevt beldeyi onunla hayy etmek için...
ve halk ettiğimiz çoğu enam ve ünası onunla iska etmek için...
semadan tahur su inzal ettik.

25. FURKAN / 54

O,
sudan beşer halk eden…
ve ardından ondan neseb ve sıhr (kadın tarafından akrabalık) kılandır.
Rabbin, kadir olandır.

25. FURKAN / 56

BİZ seni, ancak, ibşar eden ve nezir olarak irsal ettik.

26. ŞUARA / 154

"Sen de mislimizce bir beşerden başka değilsin. Eğer sadıklardan olmuşsan, bize ayet ver."

26. ŞUARA / 186

"Sen mislimizce beşerden başka değilsin. Muhakkak biz senin, kazib olanlardan olduğunu zann ediyoruz."

27. NEML / 2-3

Salat ikame eden…
ve zekatı veren…
ve ahiretlerine yakin olan…
mü'minler için huda ve buşradır.

27. NEML / 63

Yoksa,
berrin ve bahrın zulmetlerinde size ihda eden... ve rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal eden mi?

ALLAH'la birlikte ilah mı var!?
ALLAH, onların şirk koştuklarından tealidir.

29. ANKEBUT / 31

Rasullerimiz İbrahim'e büşra ile geldiklerinde, dediler ki:
"Muhakkak biz, bu karye ehlini helak edeceğiz. Muhakkak oranın ehli zalimlerdir."

30. RUM / 20

Turabdan sizi halk etmesi…
sonra beşer olduğunuzda sizin intişar etmeniz…
O'nun ayetlerindendir.

30. RUM / 46

Mübeşşir rihlerin irsal edilmesi,
Rahmetinden size taddırması için…
ve emri ile gemilerin cereyan etmesi için…
ve fazlından ibtiga etmeniz için…
O'nun ayetlerindendir… umulur ki şükür edersiniz.

30. RUM / 48

Rihleri irsal eden ALLAH, sehabı tesvir eder... ve ardından semada onu dilediği gibi bast eder... ve onları kisfler halinde kılar.
Ardından, hilallerinden ihrac olan vedki görürsün.
Artık, KENDİSİNE abd olan dilediği kimseye onu isabet ettirdiğinde... onlar istibşar olurlar.

31. LOKMAN / 7

Ayetlerimiz ona tilavet edildiğinde,
sanki işitmemiş gibi...
sanki kulaklarında vakr varmış gibi...
müstekbir olmaya tevella eder.
Artık ona, elim azabı ibşar et.

33. AHZAB / 45-46-47

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ seni…
şahid olarak...
ve mübeşşir olarak...
ve nezir olarak...
O'nun izniyle ALLAH'a bir davetçi (dava adamı) olarak...
ve sirac ve münir olarak...
irsal ettik.

ALLAH'tan kebir fazl olduğunu, mü'minlere ibşar et!

33. AHZAB / 45-46-47

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ seni…
şahid olarak...
ve mübeşşir olarak...
ve nezir olarak...
O'nun izniyle ALLAH'a bir davetçi (dava adamı) olarak...
ve sirac ve münir olarak...
irsal ettik.

ALLAH'tan kebir fazl olduğunu, mü'minlere ibşar et!

34. SEBE / 28

BİZ seni, ancak, nas için kaffeten beşir ve nezir olarak irsal ettik! Fakat nasın pek çoğu alim değiller.

35. FATIR / 24

Muhakkak ki BİZ, seni, beşir ve nezir olarak bi-hakkın irsal ettik. Ümmetten, kendilerinde bir nezir hilv olmayan yoktur.

36. YASİN / 11

Muhakkak sen, ancak,
zikre tabi olanı
ve Rahmana gayb ile haşy edeni inzar edebilirsin.
Artık onu, mağfiret ve kerim ecir ile ibşar et.

36. YASİN / 15

Dediler ki:
"Siz, ancak, bizim mislimizde beşersiniz. Rahman bir şey inzal etmedi. Siz sadece tekzib ediyorsunuz."

37. SAFFAT / 101

Ardından onu halim gılme ile ibşar ettik.

37. SAFFAT / 112

Onu, salihlerden bir nebi olan İshak ile ibşar ettik.

38. SAD / 71-72-73-74

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN, tinnden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.
O istikbar etti ve kafirlerden oldu.

39. ZUMER / 17-18

Taguta abd olmaya ictinab edenler... ve ALLAH'a inabe edenler… onlara büşra vardır.
Artık,
kavli işiten…
ve ardından onun ahsenine tabi olan...
abdlarımı ibşar et!
İşte onlar, ALLAH'ın kendilerine hidayet ettikleridir… ve işte onlar, lübb sahibleridir.

39. ZUMER / 45

ALLAH zikir edildiğinde... O'nun vahdeti, ahirete iman etmeyenlerin kalblerini işmizaz eder.
O'nun gayrısından olanlar zikir edildiğinde... o zaman onlar, istibşar olurlar.

41. FUSSİLET / 2-3-4

Ayetleri, alim olan kavim için beşir ve inzar edici olarak... arabiyye Kur'an olarak fasl edilen Kitab, Rahman, Rahimden tenzil olmaktadır.
Ancak onların pek çoğu arız olur... ve artık onlar işitmezler.

41. FUSSİLET / 6-7

De ki:
"Muhakkak ben... ancak, sizin mislinizde beşerim.
Bana, sizin ilahınızın vahid ilah olduğu vahy ediliyor. Artık O'na istikametlenin!... ve O'na istiğfar edin!"
Vay haline o zekat vermeyen müşriklerin!
Onlar, ahirete de kafirdir!

41. FUSSİLET / 30-31-32

Muhakkak,
"Rabbimiz ALLAH'tır!"
diyen ve sonra da istikametlenenler... onlara melekler tenezzül eder:
"Korkmayın! Hüzünlenmeyin!
Vaad olunmuş olduğunuz cennet ile ibşar olun. Biz, dünya hayatında ve ahirette size veliyleriz.
Gafur, rahimden nüzul olarak... nefslerinizi iştahlandıran şeyler de orada sizindir... davet ettikleriniz de orada sizindir."

42. ŞURA / 23

Bu, ALLAH'ın, salih (iş)lere amil olarak iman etmek suretiyle kendisine ibadet edenlere ibşar ettiğidir.
De ki:
"Sizden ona karşı, kurbta meveddetten başka ecire sail değilim."
Haseneler iktiraf eden kimse... BİZ kendisine ondan hüsnayı ziyade ederiz.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, şekurdur.

42. ŞURA / 51

Beşere ALLAH'ın kelime etmesi, ancak,
vahy ederek...
veya hicab verasından...
veya Rasul irsal ederek… ardından KENDİ izni ile dilediğini ona vahy etmesi ile olur.
Muhakkak ki O, aliyydir, hakimdir.

43. ZUHRUF / 17

Onlardan birisi Rahman için mesel darb ettiği şey ile ibşar edilince... kezm ederek, vechi musvedde olup zalil olur.

45. CASİYE / 7-8

Veyl olsun!... bütün esim effaka!

ALLAH'ın kendisine tilavet edilen ayetlerini işitir... sonra da hiç işitmemiş gibi... müstekbir olarak ısrar eder.
Artık onu, elim azab ile ibşar et.

46. AHKAF / 12

Onun öncesinde, Musa'nın kitabı imam ve rahmet idi.
(Şimdi) Bu musaddık kitab, arabiyye lisanındadır.
zalimleri nezr etmek içindir…
ve muhsinler için büşradır.

48. FETİH / 8-9

Muhakkak ki BİZ seni,
ALLAH'a ve Rasulüne iman etmeniz için...
O'na taazzür etmeniz için...
ve O'na vakarlı olmanız için...
ve bükre ve asile O'nu sebbih etmeniz için...
- şahid olarak
- ve ibşar eden olarak
- ve inzar eden olarak
irsal ettik.

51. ZARİYAT / 28

Ardından onlardan havf olduğunu vecs etti.
"Korkma" dediler.
Onu alim gılme ile ibşar ettiler.

54. KAMER / 23-24-25

Semud nezrlere kizb etmişti… ve ardından demişlerdi ki:
"Kendimizden beşere mi... vahid olarak ona mı tabi olacağız!?
Muhakkak biz, işte o zaman elbette/kesinlikle dalalette ve saur oluruz.
Bizim aramızdan ona mı zikir ilka edildi?
Bilakis!
O, eşir kezzabtır."

57. HADİD / 12

Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları... onların nurlarını, ellerinin arası ile ve yeminleri ile say eder gördüğün yevm...
"Yevmde sizin büşranız... içinde ebedi olunacak, altından nehirler cereyan eden cennetlerdir."
İşte bu, azim fevzdir.

61. SAFF / 6

Meryem oğlu İsa demişti ki:
"Ey israiloğulları!
Muhakkak ben, sizin üzerinize ALLAH Rasulüyüm. Tevrattan elimin arasında olanlara musaddıkım. Sonradan gelecek olan, Ahmed ismindeki Rasul ile mübeşşirim."
Ardından, beyyineler ile geldiğinde, dediler ki:
"Bu mübin sihirdir."

61. SAFF / 13

Muhabbet duyacağınız uhraya mü'minleri ibşar et!
ALLAH'tan nasr...
ve karib fetih.

64. TEGABUN / 5-6

Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!?
Elim azab onlaradır!

Bu;
Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmesi...
ve ardından "Bizi beşer mi ihda edecek!" demeleri...
ve ardından kafir olmaları!...
ve tevella etmeleri!...
iledir.
ALLAH istigna etmektedir! ALLAH ganiydir, hamiddir.

74. MUDDESSİR / 23-24-25

Sonra idbar etti... ve istikbar etti… ve ardından dedi ki:
"Bu, sadece, eser edilmiş sihirdir. Bu, sadece, beşer kavlidir."

74. MUDDESSİR / 27-28-29-30

"Sekar"ın ne olduğunu sana idra ettiren nedir?
Baki etmez... ve vezr etmez!
Beşer için levvahtır!
Onun üzerine 19 vardır!

74. MUDDESSİR / 31

BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık.
BİZ onların iddetini, ancak, kafirler için fitne kıldık!...
Kitab verilenler, yakin olmayı dilesinler diye!...
ve iman edenlerin imanları ziyade olsun diye!...
ve kendilerine kitab verilenler ve mü'minler rayb etmesinler diye!...
ve kalblerinde maraz olanlar ve kafirler,
"ALLAH bu mesel ile ne irade etti." desinler diye!

Böyledir!...
ALLAH dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseye ihda eder.
Rabbinin ordularına alim olan, ancak, O'dur!
Bu, beşer için, ancak, zikirdir!

74. MUDDESSİR / 35-36-37

Muhakkak o...
beşer için…
sizden tekaddüm etmeyi veya tehir edilmeyi dileyenler için...
nezir olarak elbette kebir olanlardan biridir.

80. ABESE / 38-39

Yevme-izinde… (bazı) vechler...
müsfir olurlar… dahık olurlar… istibşar olurlar.

84. İNŞİKAK / 22-23-24-25

Bilakis!
Kafirler kizb ederler. ALLAH, onların viai ettikleri şeylere alimdir.
Artık onlara, elim azabı ibşar et.

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseler müstesna. Onlara gayrı memnun ecir vardır.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.