İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ CMA: ❞ kökünden türeyen kelimeler... 13 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox cami Cevâmi' Camia Cem' Cumu cemaat Cemi' cemian ecmain cem'iyyet Cemiyet cem'iyyat Cum'a Cum'at Cumhur Cemahir Ecamire icma' ictima' İctimaat Mecmua mecmuat Mecami'
xoxox
ج م ع CMA:
cami
ج م ع CMA:

Toplanma yeri. İslam ibadet yeri. Cem' edici, toplayıcı, içine alan. Cem' etmiş, toplamış bulunan.
El Cami : Cem edici fiili.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Çğl.Cevâmi'
Camia
ج م ع CMA:

Toplananlar, topluluk. Bir araya toplanmış olanlar. Birlik. Kütle.

Cem'
ج م ع CMA:

Toplama. Bir yere getirme, biriktirme. Farklı şeyleri bir yere getirmek. Az cemaat. Yığma. Hurmanın iyi olmayanı.

DuruMeal'de toplam 28 kayıtta geçiyor.
Çğl.Cumu
cemaat
ج م ع CMA:

Toplananlar, topluluk. Bir yere toplanmış insanlar. Takım, bölük.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
Cemi'
ج م ع CMA:

Cümle, hep, bütün. Gr: Çokluk bildiren kelime. Çoğul.

DuruMeal'de toplam 49 kayıtta geçiyor.
Çğl.cemianÇğl.ecmain
cem'iyyet
Cemiyet
ج م ع CMA:

Toplananlar, topluluk, birlik. Heyet. Bir yere cem' olma. Manevi birlik teşkil eden cemaat.

Çğl.cem'iyyat
Cum'a
ج م ع CMA:

Toplanma, bir araya gelme. // (Günler) Cuma günü.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Çğl.Cum'at
Cumhur
ج م ع CMA:

Halk topluluğu. Hey'et, takım. Aynı kararı veya hükmü kabul edenler. Âlimlerin çoğu, ekseriyeti. Seçimle idare edilen devlet. Bir yere toplanmış kum, toprak.

Çğl.Cemahir
Ecamire
ج م ع CMA:

Taifeler, kabileler, kavimler.

icma'
ج م ع CMA:

Toplanma. Dağınık şeyleri toplamak. Hazırlamak. Azm ve kasdeylemek. Topluluk. Fikir birliği. Bir mes'eleden âlimlerin ittihad etmesi. Fık: Sahabenin ittifakı üzere akaid hükmüne geçmiş emirler.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
ictima'
ج م ع CMA:

Toplantı. Toplanmak. Bir araya gelmek. Kavuşmak.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Çğl.İctimaat
Mecmua
ج م ع CMA:

Toplanıp biriktirilmiş, tertip ve tanzim edilmiş şeylerin hepsi. Seçilmiş yazılardan meydana getirilen kitap. Kolleksiyon.

Çğl.mecmuatÇğl.Mecami'
2. BAKARA / 28-29

Nasıl kafir olursunuz ALLAH'a!?
Siz meyyitler idiniz...
ve ardından, sizi hayy etti.
Sonra sizi mevt edecek.
Sonra sizi hayy edecek.
Sonra, O'na rücu edeceksiniz.
O';
arzda olanları sizin için cemian halk edendir.
sonra semaya istiva edendir.
ve ardından onları, yedi semalar olarak sevva edendir.
O, herşeye alimdir.

2. BAKARA / 38-39

Dedik ki:
"Ondan cemian hebt olun!
Size BEN'den huda verildiğinde... hemen hudaya tabi olan kimseler… artık onlara korku yoktur... ve onlar hüzünlenmezler.
Kafirler ve ayetlerimize kizb edenler ise... işte onlar, nar ashabıdır... onlar orada ebedidirler."

2. BAKARA / 148

Herkesin, kedisine veliyy ettiği vechi vardır!
Artık siz, hayr olanlara sebk etmenin gereklerini yerine getirin!
Siz nerede olsanız... ALLAH, cemian sizinle olur!
Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

2. BAKARA / 161-162

Muhakkak, kafirler ve kafir olarak mevt olanlar… işte onlar...
ALLAH'ın
ve meleklerin
ve nasın
laneti onların hepsinin üzerinedir… bunda ebedidirler.
Onlardan azab hafifletilmez... ve onlara nazar edilmez.

2. BAKARA / 165

Nasdan, ALLAH'ın gayrısından endad ittihaz eden kimseler... ALLAH'a hubb eder gibi onlara hubb ederler!
İman edenlerin ALLAH'a hubb etmeleri daha şedidtir.

Keşke, azab görülürken, zalimler,
kuvvetin cemian ALLAH'ın olduğunu...
ve ALLAH'ın azabının şedid olduğunu...
görselerdi.

3. ALİ İMRAN / 9

"Rabbimiz!
Muhakkak ki SEN, hakkında rayb olmayan yevm için nasa camisin.
Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğinden hilaf etmez."

3. ALİ İMRAN / 25

Artık nasıldır!... Hakkında rayb olmayan yevm için onları cem ettiğimizde... bütün nefse kesb ettiklerini, zulüm etmeden kendilerine vefa ettiririz.

3. AL-İ İMRAN / 87-88

İşte onlar… onların cezası... ALLAH'ın ve meleklerinin ve cemian nasın lanetinin üzerlerine olmasıdır!
Bunda ebedidirler!
Azab hafifletilmez onlardan!... nazar da edilmez onlara!

3. ALİ İMRAN / 103

ALLAH'ın habline cemian mu'tasım olun!
Tefrik olmayın!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!

Siz düşman olmuştunuz da ardından kalblerinizin arasına ülfet etmişti... ve ardından onun nimeti ile kardeş oluvermiştiniz. Nardan bir hufrenin (çukur) (şefe) kenarında idiniz ve ardından sizi ondan inkaz etmişti.

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder... umulur ki ihtida olursunuz.

3. ALİ İMRAN / 155

Muhakkak, mülaki oldukları yevmde, içinizden tevella eden iki cemaat... muhakkak, kesb ettikleri şeylerden bazıları ile şeytanın onları zelle etmek istedikleri… ALLAH onları elbette kat'iyyetle afv etti!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, halimdir.

3. ALİ İMRAN / 157

Eğer siz ALLAH sebilinde katl olursanız veya mevt olursanız elbette ALLAH'tan, onların cem ettiklerinden hayr olan mağfiret ve rahmet vardır.

3. AL-İ İMRAN / 166-167

İki cemaatin mülaki olma yevminde size isabet eden şey, ALLAH'ın izni iledir... ve mü'minlere alim olması için ve nifak çıkaranlara alim olması içindir.
Onlara denilmişti ki:
"Gelin! ALLAH sebilinde katl edin veya def edin!"
Dediler ki:
"Şayet kıtal etmeyi bilseydik elbette size tabi olurduk."
Onlar küfürleri için, izin yevminde, iman için olanlardan daha karibtir. Onlar ağızları ile kalblerinde olmayan şeyi söylüyorlar.
ALLAH, ketm ettiklerine alimdir.

3. AL-İ İMRAN / 173-174

O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti:
"Muhakkak, nas sizin için kat'iyyetle cem olmuştur!... haşy edin onlardan!"
ardından, onların imanları ziyade oldu.
Dediler ki:
"ALLAH hasbdır... ve ne iyi vekildir."
Ardından, ALLAH'tan nimet ve fazl ile inkılab ettiler... onlara sui mess olmadı... ALLAH'ın rıdvanına tabi oldular.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

4. NİSA / 23

Size şunlarla evlenmek haram kılındı:
Anneleriniz
ve kızlarınız
ve kız kardeşleriniz
ve halalarınız
ve teyzeleriniz
ve erkek kardeş kızları
ve kız kardeş kızları
ve sizi emziren süt anneleriniz
ve süt kız kardeşleriniz
ve karılarınızın anneleri
ve hacerlerinizde (oda) olan kadınlarınızdan dahilde olan üvey kızlarınız -eğer onlarla dahil olmamışsanız size cünah yoktur-
ve sülbünüzden olan oğullarınızın helalleri
ve iki kız kardeşi bir araya cem etmeniz.
Kat'iyyetle selef olmuş olanlar müstesnadır!
Muhakkak ki ALLAH, gafur, rahim olandır.

4. NİSA / 71

Ey iman edenler!
Hazerinizi ahz edin ve ardından sübeler halinde nefr edin veya cemian nefr edin.

4. NİSA / 87

ALLAH... O'ndan başka ilah yoktur!
Hakkında rayb olmayan kıyamet yevmine, sizi kesinlikle cem edecektir.
Hadisleri ALLAH'tan sadık olan kimdir!?

4. NİSA / 139

Onlar, mü'minlerin gayrısından, kafirleri veliy ittihaz edenlerdir.
Onların indinde izzet mi ibtiga ediyorlar!? Muhakkak izzet, cemian ALLAH'ındır.

4. NİSA / 140

Size, kitabta, kat'iyyetle şunu inzal etmiştik!
"ALLAH'ın ayetleri hakkında... onlara küfür edildiğini ve onlarla istihza edildiğini işittiğinizde... gayrısında bir hadise havz oluncaya kadar... artık onlarla beraber kuud etmeyin!... Yoksa onların mislinde olursunuz!"
Muhakkak ki ALLAH, münafıkları ve kafirleri, cehennemde cemian cem edecektir.

4. NİSA / 172

Mesih ve de mukarreb melekler, ALLAH'a abd olmaktan istinkaf etmezler. O'na ibadet etmekten istinkaf edenler ve istikbar edenler… O, onları cemian kendisine haşr edecektir.

5. MAİDE / 17

"Meryem oğlu Mesih... o muhakkak ALLAH'tır." diyenler elbette kat'iyyetle kafir olmuştur!
De ki:
"Eğer, Meryem oğlu Mesih'i ve annesini ve cemian arzdakileri helak etmeyi irade etse... artık, ALLAH'tan bir şeye malik olan kimdir!?
Semaların ve arzın ve bu ikisinin arasındakilerin mülkü ALLAH'ındır. Dilediğini halk eder.
ALLAH, herşeye kadirdir."

5. MAİDE / 32

Bu ecelden... İsrailoğullarına ketb ettik ki:
"Muhakkak, nefs gayrısı ile nefs katl eden veya arzda fesad çıkaran kimse... artık, cemian nası katl etmiş gibidir.
Hayy eden kimse ise... artık cemian nası hayy etmiş gibidir."

Rasullerimiz, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldiler!... sonra, muhakkak onlardan çoğu... bundan sonra... arzda kesinlikle müsrif olacaklardır!

5. MAİDE / 36

Muhakkak, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli de kendilerinin olsa ve kıyamet yevminin azabından onu fidye etseler… kafirlerden kabl edilmez.

Onlar için elim azab vardır.

5. MAİDE / 48

Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik.
Artık onların aralarında, ALLAH'ın inzal ettiği ile hüküm et. Sana gelen hakktan başka, onların hevalarına tabi olma.

Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık.
Şayet ALLAH dileseydi, elbette sizi vahid ümmet kılardı. Fakat, verdiği şeylerde sizi belv etmek için (bunu yapmadı)...

Artık hayrlarda istibak edin.
Merciniz cemian ALLAH'adır... ve ardından O, hakkında ihtilafta olduğunuz şeyleri size haber verendir.

5. MAİDE / 105

Ey iman edenler!
Nefsiniz üzere olun!
İhtida olduğunuzda... dall olan kimse size darr edemez!
Merciniz cemian ALLAH'adır… ve ardından, amel etmiş olduğunuz şey ile size haber verilir.

5. MAİDE / 109

Yevmde ALLAH, Rasulleri cem eder… ve ardından, onlara der ki:
"Kimler size icab oldu?"
Derler ki:
"Bizim ilmimiz yoktur!... muhakkak ki SEN… gayba alim olan SEN'sin."

6. ENAM / 12

De ki:
"Semalarda ve arzda olanlar kimindir?"
De ki:
"ALLAH'ındır!"
O, KENDİ NEFSİ üzerine rahmeti ketb etti.

Hakkında rayb olmayan kıyamet yevmine, sizi kesinlikle cem edecektir.
Nefslerine hasar alanlar... artık onlar, iman etmezler.

6. ENAM / 22

Yevmde onları cemian haşr ederiz. Sonra şirk koşanlara:
"Zeam etmiş olduğunuz şerikleriniz nerede?" deriz.

6. ENAM / 35

Eğer onların iraz etmeleri sana kebir ise... arzda nafıka veya semada süllem ibtiga etmeye istitaat edebiliyorsan… haydi ayetler getir!... Şayet ALLAH dileseydi, onları elbette huda üzre cem ederdi.
Artık sakın, cahillerden olma!

6. ENAM / 128

Cemian haşr olacakları yevmde,
"Ey cinn aşrı! Siz, insden istiksar etmiştiniz."
Onların insden veliyleri derler ki:
"Rabbimiz!
Bazımız bazımızdan (birbirimizden) metalandık ve bize ecel ettiğinin eceline baliğ olduk."
Der ki:
"Mesvanız nardır!
ALLAH'ın diledikleri dışında, orada ebedisiniz!"
Muhakkak ki Rabbin, hakimdir, alimdir.

6. ENAM / 149

De ki:
"Baliğ hüccet ALLAH'ındır.
Şayet O dileseydi, elbette cemian hidayet olurdunuz."

7. ARAF / 18

Dedi ki:
"İhrac ol oradan!... mez'um olarak ve medhur olarak!
Onlardan sana tabi olanlar var ya… kesinlikle cehennemi cemian sizden melaa edeceğim."

7. ARAF / 38

Der ki:
"Öncenizden kat'iyyetle hilv olmuş, cinnden ve insden ümmetlere dahil olun narda!"
Dahil olan herbir ümmet, kendi kardeşine lanet eder. Hatta, orada cemian idrak ettiklerinde ahirdekiler, evvelkiler için derler ki:
"Rabbimiz!
İşte bunlar bizi dalalete düşürdüler. Artık onlara nardan azabı zıf et."
Der ki:
"Hepiniz için bir kat fazladır!... fakat siz alim değilsiniz!"

7. ARAF / 48

Araf ashabı, simaları ile arif oldukları erkek kimselere nida ederler:
"Cemaatiniz ve istikbar ettiğiniz şey sizi daha ganiy etmedi."

7. ARAF / 124

"Ellerinizi ve ayaklarınızı hilafından (çaprak olarak) kesinlikle kata edeceğim! Sonra hepinizi kesinlikle salb edeceğim!"

7. ARAF / 158

De ki:
"Ey nas!
Muhakkak ben, cemian sizin üzerinize, ALLAH'ın Rasulüyüm.
Semaların ve arzın mülkü O'nundur.
O'ndan başka ilah yoktur.
Hayy eder ve mevt eder.
Artık,
ALLAH'a
ve... Allah'a ve O'nun kelimelerine iman etmiş olan ümmi Nebi Rasulüne...
iman edin!... ve tabi olun!... umulur ki ihtida olursunuz."

8. ENFAL / 37

ALLAH'ın, habis olanı tayyib olandan meyz etmesi… ve bazısını bazısı üzre habis kılması… ve ardından cemian rekm etmesi ve ardından cehenneme kılması içindir.
İşte onlar hasar alanlardır.

8. ENFAL / 41

Eğer;
ALLAH'a
ve Furkan yevminde... iki cemaatin mülaki olduğu yevmde... BİZ'e abd olana inzal ettiklerimize iman etmiş iseniz...
Alim olun!
Ganimet aldığınız şeylerden beşte biri;
ALLAH'ındır
ve Rasulünündür
ve kurb sahiblerinindir
ve yetimlerindir
ve miskinlerindir
ve sebil çocuklarınındır (yolcu).
ALLAH herşeye kadirdir.

8. ENFAL / 63

Onların kalblerinin arasını ülfet edendir.
Şayet sen, arzda olanları cemian infak etseydin, onların kalblerinin arasını ülfet edemezdin. Fakat ALLAH, onların arasını ülfet eder.
Muhakkak ki O, azizdir, hakimdir.

10. YUNUS / 4

Cemian merciniz O'nadır!
ALLAH'ın vaadi hakktır!
Muhakkak ki O,
halk etmeyi ibda eder...
sonra, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere kıst ile ceza vermek için ida eder.

Kafirler!...
Onlar için küfür etmiş oldukları şeyler ile
hamimden şarab...
ve elim azab...
vardır.

10. YUNUS / 28

Onları cemian haşr edeceğimiz… sonra, şirk koşanlara "Siz ve şerikleriniz mekanlarınıza!" diyeceğimiz... ve ardından aralarını zeyl edeceğimiz yevmde…
şirk koştuklarınız derler ki:
"Siz yalnızca bize abd olan değilsiniz!"

10. YUNUS / 58

De ki:
"ALLAH'ın fazlı ile ve rahmeti ile!"

Artık bununla ifrah olsunlar.
Bu, onların cem ettikleri şeylerden hayrdır.

10. YUNUS / 65

Onların kavilleri seni hüzünlendirmesin. Muhakkak izzet cemian ALLAH'ındır.
O, semidir, alimdir.

10. YUNUS / 71

Nuh'un haberini onlara tilavet et.
Kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
Eğer makamım ve ALLAH'ın ayetlerini size zikir etmem size kebir oluyorsa... artık ben ALLAH'a tevekkül ettim.
Artık siz de emirleriniz ve şeriklerinizle cem olun.
Sonra emriniz kendinize gamm olmasın.
Sonra siz kaza edin... ve bana da nazar ettirmeyin!

10. YUNUS / 99

Şayet Rabbin dileseydi... arzdaki kimseler… onların hepsi elbette cemian iman ederlerdi!
Artık, mü'min oluncaya kadar nası sen mi kerh edeceksin?

11. HUD / 54-55

Biz, sadece, şunu deriz:
"ilahlarımızdan bazısı seni sui ile arv etmiş."
Dedi ki:
"Muhakkak ben, ALLAH'ı şahid tutuyorum... siz de şahid olun ki... muhakkak ben, O'nun gayrısından şirk koştuklarınızdan beriyim!
Artık bana, cemian keyd hazırlayın... sonra da bana, nazar ettirmeyin!"

11. HUD / 103

Muhakkak bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette/kesinlikle ayetler vardır.
Bu, nasın cem edildiği yevmdir. Bu, meşhud yevmdir.

11. HUD / 118-119

Şayet Rabbin dileseydi, nası, elbette vahid ümmet kılardı.
Rabbinin rahmet ettikleri dışında… onlar muhtelif olmaktan zeyl etmezler.
Bunun için onları halk etti...!

Rabbinin, "Cehennemi, kesinlikle cinnlerden ve nasdan melaa edeceğim" kelimesi tamam oldu.

12. YUSUF / 15

Ardından, onu zehab ettiklerinde ve cübbün gaybında onu bırakmaya cem olduklarında… BİZ, ona vahy ettik:
"elbette/kesinlikle bu emirleri ile onlara haber vereceksin. Onlar onların şuurunda değil!"

12. YUSUF / 83

Dedi ki:
"Bilakis!
Nefsleriniz size emri tesvil etti. Artık bana düşen cemil sabırdır.
Gerekir ki (belki)… ALLAH onları cemian bana getirir.
Muhakkak ki O... alim, hakim olan O'dur."

12. YUSUF / 93

Dedi ki:
"Bu kamis ile zehab edin. Onu babamın vechi üzre ilka edin… basarı gelsin. Bana bütün ehlinizle gelin."

12. YUSUF / 102

Bu, gaybın haberindendir... sana onu vahy ediyoruz.
Onlar, emirlerini cem ederken, sen onların ledasında değildin. Onlar mekr ediyorlar.

13. RAD / 18

Rabblerine isticab edenler için hüsna vardır.
O'na isticab etmeyenler... şayet, arzdakiler ve de beraberinde onun misli, cemian kendilerinin olsa, elbette/kesinlikle onu fidye ederlerdi.
İşte onlar… sui hesab onlar içindir. Onların mevaları cehennemdir. Ne beis mihadtır!

13. RAD / 31

"Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..."
Bilakis!
Emirler cemian ALLAH'ındır!

İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı!

Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar...
kendilerine karia isabet ettirmeye...
veya darlarından karib olarak hulul ettirmeye...
zeyl ederler (ara vermeden devam ederler).

Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez!

13. RAD / 42

Onların öncesinden olanlar da kat'iyyetle mekr etmişlerdi! Artık mekrler cemian ALLAH'ındır.
O, bütün nefsin kesb ettiği şeylere alimdir. Kafirler de darın ukbasının kimin olduğuna alim olacaklar!

14. İBRAHİM / 8

Musa dedi ki:
"Eğer siz ve arzda ki kimseler cemian... kafir olsanız (bile)... artık muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle ganiydir, hamiddir."

14. İBRAHİM / 21

ALLAH'a cemian ibraz olurlar.
Zayıflar istikbar edenlere derler ki:
"Muhakkak biz, size tabi idik. Artık siz, ALLAH'ın azabından bir şeyi bizden ganiy edebilir misiniz?"
Derler ki:
"Şayet ALLAH bize hidayet etseydi, elbette/kesinlikle size hidayet ederdik. Ceza etsek veya sabır etsek bize sevadır, bize mahis yoktur."

15. HİCR / 28-29-30-31

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN... mesnun hameden salsalden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.

O sacidlerle beraber olmaktan imtina etmişti.

15. HİCR / 39-40

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana gavayet ettiğin şey ile… arzda onları elbette/kesinlikle ziynetlendireceğim. Onlardan muhles olarak SANA abd olanlar dışında… cemian onlara elbette/kesinlikle gavayet edeceğim."

15. HİCR / 43-44

Muhakkak cehennem, elbette/kesinlikle onlara cemian vaad edilen yerdir.
Ona yedi bab vardır.
Her bir bab için, onlardan taksim edilmiş cüzler vardır.

15. HİCR / 58-59-60

Dediler ki:
"Muhakkak biz… Lut'un ali dışında... mücrimlerin kavmine irsal edildik.
Muhakkak ki BİZ, onların hepsini necat ettireceğiz… bizim tarafımızdan kaderlenen kadını müstesna… muhakkak o, elbette/kesinlikle gabir olanlardandır.

15. HİCR / 92-93

Artık yemin olsun Rabbine!...
Kesinlikle onlara, amel etmiş oldukları şeyleri cemian sual edeceğiz!

16. NAHL / 9

Sebilin kasdı, ALLAH üzredir!... ondan cair olan da vardır.
Şayet dileseydi, elbette size cemian hidayet ederdi.

17. İSRA / 88

De ki:
"Eğer ins ve cinn, bu Kur'an'ın bir mislini getirmek üzere ictima etseler... ve şayet onların bazısı bazısına (birbirlerine) zahir olsa... (yine de) onun bir mislini getiremezler.

17. İSRA / 103

Ardından onları, arzda fazz etmeyi irade etti… ve ardından BİZ onu ve beraberindekileri cemian gark ettik.

18. KEHF / 60

Musa, delikanlıya demişti ki:
"İki bahrın icmal olduğu yere iblağ oluncaya... veya mütemadi hukba kadar berh etmeyeceğim."

18. KEHF / 61

Ardından, ikisinin icmal olduğu yere baliğ olduklarında... hutu (balık) orada unuttular.
Ardından serab olup, bahrda sebilini ittihaz etti.

18. KEHF / 99

Yevme-izinde… onların bazısını terk ederiz… ki bazısında (diğerlerine) mevc olurlar.
Sur'a nefh edilir… ve ardından onları cemian cem ederiz.

20. TAHA / 60

Bunun ardından Firavun tevella etti.
Ardından keydlerini cem etti… sonra geldi.

20. TAHA / 64

"Artık keydlerinizi cem edin. Sonra da saff haline gelin.
Bu yevmde, isti'la kimse, kat'iyyetle felaha ulaşmış olacaktır!"

20. TAHA / 123

Dedi ki:
"Bazınız bazınız (birbiriniz) için aduvv olarak oradan cemian hebt olun!
Size BEN'den huda verildiğinde... hemen hudaya ittiba eden kimse... artık o, dall olmaz ve şaki olmaz."

21. ENBİYA / 77

Ayetlerimizi kizb eden kavimden ona nasr ettik.
Muhakkak onlar sui kavim olmuşlardı… ve ardından onların hepsini gark ettik.

22. HACC / 73

Ey nas!
Size bir mesel darb edildi... artık onu işitin!

Sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz... velev ki hepsi ictima etse bile... bir sinek dahi halk edemezler!
Eğer sinek onlardan bir şey selb etse, bunu ondan enkaz edemezler.
Taleb eden de zaaf içinde, taleb edilen de!

24. NUR / 31

Mü'min kadınlara da söyle, basarlarını gazz etsinler. Ferclerini hıfz etsinler.
Zahir olanları dışında ziynetlerini ibda etmesinler. Onların (görenlere) humar verecek olanını ceblerine darb etsinler.
Ziynetlerini ibda etmesinler, ancak şunlar müstesna:
kocaları,
yahut babaları,
yahut kocalarının babaları,
yahut oğulları,
yahut kocalarının oğulları,
yahut erkek kardeşleri,
yahut erkek kardeşlerinin oğulları,
yahut kız kardeşlerinin oğulları,
yahut kadınlar,
yahut melekesi yeminlerinde olanlar,
yahut erkek kimselerden irbet (akıl,ustalık) sahibi olanlar gayrısında kendilerine tâbi olanlar,
yahut kadınların avreti üzere zuhur olmayan tıfllar.
Hafy ettikleri ziynetlerine alim olunsun diye ayaklarını yere vurmasınlar.
ALLAH'a cemian tevbe edin eyy mü'minler!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

24. NUR / 61

Köre harec yoktur...
ve arice (topal) harec yoktur...
ve mariz olana harec yoktur.

Kendi evlerinizden
veya babalarınızın evlerinden
veya annelerinizin evlerinden
veya erkek kardeşlerinizin evlerinden
veya kız kardeşlerinizin evlerinden
veya amcalarınızın evlerinden
veya halalarınızın evlerinden
veya dayılarınızın evlerinden
veya teyzelerinizin evlerinden
veya miftahlarına malik olduğunuz evlerden
veya size sadık olanlardan,
yemek yemenize, nefsleriniz üzre (harec) yoktur.
Cemian veya şetta olarak yemek yemeniz size cünah değildir.

Evlere dahil olduğunuz zaman... artık ALLAH indinden tahiyye olarak, tayyib mübarek şekilde nefsleriniz üzre selamlayın!

Böyledir!...
ALLAH, size ayetlerini size beyan eder... umulur ki akıl edersiniz.

24. NUR / 62

Muhakkak, ALLAH'a ve Rasulüne iman eden mü'minler... onunla beraber cem olunacak yere emir üzere oldukları zaman, ondan izin isteyinceye kadar zehab etmezler.
Muhakkak senden izin isteyenler... ALLAH'a ve Rasulüne iman edenler, işte onlardır.
Bazı şe'nlar için senden izin istediklerinde, artık onlardan dilediğin kimseye izin ver... ve onlar için ALLAH'a istiğfar et.
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

26. ŞUARA / 38

Ardından sihirbazlar, malum yevmin mikatında cem edildi.

26. ŞUARA / 39

Nasa, "Siz de ictima edecek misiniz?" denildi.

26. ŞUARA / 49

Dedi ki:
"Ben size izin vermeden ona iman mı ettiniz!?
Muhakkak o, kesinlikle sizi sihre alim eden kebirdir. Artık yakında alim olacaksınız. Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı hilafen (çapraz) kata edeceğim. Sizin hepinizi salb edeceğim."

26. ŞUARA / 53-54-55-56

Ardından Firavun, medinelere haşr ediciler irsal etti.
"Muhakkak bunlar, elbette/kesinlikle az bir şirzimedir. Muhakkak onlar bizi elbette/kesinlikle gayz ediyorlar. Muhakkak biz, elbette/kesinlikle cemian hazer etmekteyiz."

26. ŞUARA / 61

Ardından iki cemaat birbirini gördüklerinde, Musa'nın ashabı, dedi ki:
"Muhakkak biz, kesinlikle idrak olunduk."

26. ŞUARA / 65

Musa'yı ve beraberinde ki kimselerin hepsini necat ettik.

26. ŞUARA / 94-95

Artık onlar... ve gavi olanlar... ve cemian iblis'in orduları… orada kubkuba ederler!

26. ŞUARA / 170-171

Ardından BİZ… onu ve gabir olanların içinde aciz bir kadın dışında… ehlinin hepsini necat ettik."

37/135
27. NEML / 51

Nazar et!... mekrlerinin akibeti nasıl oldu!
BİZ, onları ve kavimlerini… hepsini demar ettik.

28. KASAS / 78

Dedi ki:
"Muhakkak bunlar bana, indimdeki ilim üzere verildi."

ALLAH'ın kendinden önceki karinlerden, kuvvet bakımından ondan daha şedid ve cemaat olarak daha kalabalık olanları kat'iyyetle helak etmiş olduğuna alim değil miydi!?
Mücrimlere zenblerinden sual edilmez!

32. SECDE / 13

BİZ dileseydik, bütün nefslere kendi hudasını verirdik.
Fakat BEN'im, "elbette cehennem, cinnlerin ve nasın hepsinden melaadır!" kavlim hakktır.

34. SEBE / 26

De ki:
"Rabbimiz bizi kendi aramızda cem edecek...
Sonra, bizi kendi aramızda bi-hakkın feth edecektir.
O, fettahtır, alimdir."

34. SEBE / 40

Yevmde onları cemian haşr eder… sonra meleklere der ki:
"Bunlar mıdır, yalnızca size abd olmuş olanlar!?"

35. FATIR / 10

İzzet irade eden kimse...
artık izzet, cemian ALLAH'ındır!
Tayyib kelime O'na suud olur…
ve O, salih ameli ref eder.

Seyyie mekr edenler...
onlara şedid azab vardır.

Mekr!... işte o… o, bevar olur!

36. YASİN / 31-32

Kendilerinden önce karin olanlardan… kendi kendilerine rücu etmediler diye… onları nasıl helak ettiğimizi görmediler mi!?

Herkes cemian, sadece ve ancak, BİZ'im VARLIĞIMIZDA muhdardır!

36. YASİN / 53-54

Olan vahid bir sayhadan başka değildir!
Artık o zaman… onlar cemian, BİZ'im VARLIĞIMIZDA muhdardır.

Ardından yevmde... Nefs, hiç bir şey zulüm etmez!
Siz, sadece, amel etmiş olduğunuz şeyler ile cezalandırılırsınız.

37. SAFFAT / 134-135-136

Ona ve... gabir olanların içinde aciz bir kadın dışında ehline... cemian necat etmiştik… sonra diğerlerini demar ettik.

26/171
38. SAD / 71-72-73-74

Rabbin meleklere;
"Muhakkak ki BEN, tinnden beşer halk edeceğim. Onu sevva ettiğimde... ve ona KENDİ Ruhumdan nefh ettiğimde… artık ona sacidler olarak vaki olun!"
dediğinde... hemen, iblis dışında melekler, cemian secde ettiler.
O istikbar etti ve kafirlerden oldu.

38. SAD / 82-83

Dedi ki:
"Artık SEN'in izzetin ile… onlardan muhles olarak SANA ibadet edenler dışında... onları cemian kesinlikle gavi ettiririm."

38. SAD / 84-85

Dedi ki:
"Hakk!... Hakk olanı söylüyorum!
Elbette… cehennemi senden ve onlardan sana tabi olanlardan cemian melaa edeceğim."

39. ZUMER / 44

De ki:
"Şefaat cemian, ALLAH'ındır!...
Semaların ve arzın mülkü O'nundur!
O'na rücu edeceksiniz!"

39. ZUMER / 47-48

Şayet, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli kadarı, zalimlerin olsaydı...
ihtisab etmedikleri şeyler, ALLAH'tan kendilerine ibda edildiğinde...
ve kesb ettikleri şeylerin seyyieleri kendilerine ibda edildiğinde...
ve istihza etmiş oldukları şeyler kendilerini hayk ettiğinde...
kıyamet yevminin sui azabından (kurtulmaya), elbette onu (hepsini) feda ederlerdi.

39. ZUMER / 53

De ki:
"Ey BANA abd olanlardan, kendi nefsleri üzre israf edenler!
ALLAH'ın rahmetinden kanıt olmayın!
Muhakkak ki ALLAH zenblere cemian gafur olur.
Muhakkak ki O'… O gafurdur, rahimdir."

39. ZUMER / 67

ALLAH'ı, O'nun kadrini hakk olarak kaderlemediler.
Kıyamet yevminde...
Arz... cemian O'nun kabzındadır.
Semalar... O'nun yemini ile tayy edilmiştir.
O, subhandır... ve şirk koştukları şeylerden ulvidir.

42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

42. ŞURA / 15

Bunun için... artık,
onları, senin emir olunduğun gibi istikametlenmeye davet et!
ve onların hevalarına tabi olma!
De ki:
"ALLAH'ın kitabtan inzal ettiğine iman ettim.
Sizin aranızda adil olmaya emir olundum.
ALLAH, Rabbimizdir ve Rabbinizdir!
Bizim amellerimiz bizimdir... ve sizin amelleriniz de sizindir.
Bizim ve sizin aranızda hüccet yoktur.
ALLAH, bizim aramızda cem olmaktadır.
Masir O'nadır."

42. ŞURA / 29

Semaların ve arzın halkıyeti... ve dabbeden orada bess olanlar, O'nun ayetlerindendir.
O, dilediğinde... onları cem etmek üzre kadirdir.

43. ZUHRUF / 32

Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar!?

BİZ, dünya hayatında onların maişetlerini aralarında kısmetlendirdik. Onların bazısının bazısına sihriyy ittihaz edinmeleri için bazısını bazısının fevkinde derece olarak ref ettik.
Rabinin rahmeti, onların cem ettiklerinden hayrdır.

43. ZUHRUF / 55

BİZ'e esef verince... onlardan intikam aldık... ve ardından onların hepsini gark ettik.

44. DUHAN / 40

Muhakkak fasl yevmi, onlara cemian mikattır.

45. CASİYE / 13

Semalarda olanları ve arzda olanları, KENDİSİNDEN, cemian size teshir etti.
Muhakkak işte bunda, tefekkür eden kavim için kesinlikle ayetler vardır.

45. CASİYE / 26

De ki:
"ALLAH sizi hayy eder... sonra mevt eder.
Sonra hakkında rayb olmayan kıyamet yevminde sizi cem eder… fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

54. KAMER / 44

Yoksa,
"Biz cemian intisar edenleriz" mi diyorlar!?

54. KAMER / 45

Cem halinde hezm olacaklar... ve dübürlerine tevella edecekler.

56. VAKIA / 49-50-51-52-53-54-55-56

De ki:
"Evveldekiler ve ahirdekiler…
kesinlikle, malum yevmde, mikat üzre cem edilecektir.

Sonra, muhakkak siz... Ey mükezzib dall olanlar!
Kesinlikle zakkum şeceresinden yiyeceksiniz!
ve ardından batınlarınızı ondan melaa edeceksiniz!
ve ardından üzerine hamim şürb edeceksiniz!
ve ardından him (deve)lerin şürb etmesi gibi şürb edeceksiniz!"
Din yevminde onlara nüzul edecek olacak budur!

58. MUCADELE / 6

ALLAH, onları cemian baas edeceği yevmde… artık, amil oldukları ile kendilerine haber verir.
ALLAH, ihsa eder... onlar ise unutur.
ALLAH herşeye şahiddir.

58. MUCADELE / 18

ALLAH'ın kendilerini cemian baas edeceği yevmde, size half ettikleri gibi O'na da half edecekler. Kendilerinin bir şey üzere olduklarını hesab edecekler.
Değil mi ki… muhakkak onlar, kaziblerdir!

59. HAŞR / 14

Onlar muhassan karyelerde veya cidarların verasından olmadıkça... cemian sizinle kıtal edemezler.
Onların kendi aralarında ki beisleri şedidtir.
Sen onları cemian hesab edersin… ancak onların kalbleri şettadır. Bu, onların akıl etmeyen kavim olmaları iledir.

62. CUMA / 9-10

Ey iman edenler!
Cuma yevminde, salat için nida edildiğinde... hemen ALLAH'ı zikre say edin!... ve bey'i vezr edin!
Eğer alim olmuş olursanız… sizin için hayr olan budur.
Ardından... salatı kaza ettiğiniz zaman... ardından arzda intişar edin... ve ALLAH'ın fazlından ibtiga edin.
ALLAH'ı çok zikir edin... umulur ki felaha ulaşırsınız!

64. TEGABUN / 9

Yevm, sizi cem yevmi için cem edecek.
Bu, tegabün yevmidir!

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onlardan seyyieleri kafir olunur...
ve onlar, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edilir.
Bu, azim fevzdir!

70. MEARİC / 1112-13-14

... (ama) birbirlerine basar ettirilirler!

Mücrimler... yevme-izinin azabından (kurtulmak için),
oğullarını...
ve sahibesini...
ve kardeşini...
ve kendisini evy eden fasilesini...
ve arzda olan kimseleri cemian...
fidye vermeyi... sonra da kendisine necat emeyi vedd ederler.

70. MEARİC / 15-16-17-18

Asla!
Muhakkak o,
şivayı nez ettiren…
idbar edeni ve tevella edeni davet eden...
ve cem eden…
ve ardından viai eden...
lazadır!

75. KIYAME / 3

İnsan, kemiklerini cem edemeyeceğimizi mi hesab ediyor!?

75. KIYAME / 7-8-9-10

Ardından...
basar, berak olduğunda...
ve kamer hasf olduğunda...
ve güneş ve kamer cem edildiğinde…
yevme-izinde… insan der ki:
"Firar yeri neresi?"

75. KIYAME / 17

Muhakkak onun cem edilmesi ve onun (kur'an'lanması) kıraat edilmesi BİZ'im üzerimizedir.

77. MURSELAT / 38

Fasl yevmi budur!... sizi ve evvelkileri cem ederiz!

100. ADİYAT / 1-2-3-4-5

Yemin olsun!
Dabh şeklinde adv edenlere!
ve ardından, kadh ederek ira edenlere!
ve ardından, subhada gayretli olanlara!
ve ardından, nak ederek havaya karıştıranlara!
ve ardından, cemaat içinde vasat duranlara!

104. HUMEZE / 1-2-3-4-5-6-7-8-9

Mal cem eden...
ve onları add edip duran…
humezenin… lumezenin... hepsinin vay haline!...
Malının kendisini ebedi kılacağını hesab ediyor!
Hayır, asla!
Kesinlikle o "hutame"ye nebz edilecektir.

"Hutame"nin ne olduğunu sana idra ettiren nedir?
ALLAH'ın, fuadlar üzerine tulu eden, vakd edilmiş narıdır.
Muhakkak o, temdid edilmiş amedler içinde onlara mu'sadedir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.