Çekirge. Mc: Yağmacılar gürûhu.

Elbisesini çıkarma, elbisesinden soyma, çıplak hâle getirme. Ot ve ağaç yetişmeyen yer.

Mahrum, çıplak. Tüysüz, dazlak. Çorak, verimsiz toprak, arazi. Karıştırılmamış.

Tüysüz, kılsız. Cilt hastası (deve). Tüyleri kısa olan (at). Bitki örtüsü olmayan (arazi). Piyâdesiz (süvâri).

Çorak bölge. Çıplak vücut. Atlı asker.

Mücerred olma, tecrid edilme, soyunma.

Yalnız, tek. Hâlis, saf, katışıksız, karışık olmayan. Tek başına. Çıplak, soyulmuş. Tek başına yaşayan, evlenmemiş, bekâr. Fls: Müşahhas olmayan. Vücuda gelmiş eşya ve ef'âlin şekil ve suretlerinden ayrı olarak düşünülen her keyfiyet ve mefhuma veya nisbet mefhumuna denir. Bunun zıddı müşahhasıdır ki, eşyanın bütün vasıfları ile zihinde husulüdür.

Tek kalmış, tek başına olan. Soyunan, tecerrüd eden, çıplak olan. Bekâr. Evli olmıyan. Tas: Dünya işlerinden vazgeçip Allah'a bağlanan.

Açıkta bırakmak. Yalnız başına bırakmak. Tek başına hapsetmek. Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah'a yönelmek. Soyma, soyulma.