İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ CRM ❞ kökünden türeyen kelimeler... 16 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Carim Ceram Cerim Cirâm Cerame Cerem Cerim Ceraim Cerime Cereme Cerm Curum Cirm Ecram Cirman Curm Curum icram ictiram Lacerem Lacereme Mucrim Mucrimîn Tecrim
xoxox
ج ر م CRM
Carim
ج ر م CRM

Cürüm ve kabahat sahibi. Suçlu. Ailesinin maişetini kazanan. Kesen. Hurma toplayan.

Ceram
Cerim
ج ر م CRM

Hurma çekirdeği. Kuru hurma.

Çğl.Cirâm
Cerame
ج ر م CRM

Gövdeli olmak. Gövdesi iri olmak. Cesâmet.

Cerem
ج ر م CRM

Ayrılmak. Günah. Cinayet. Hurma toplarken yere düşenleri yemek.

Cerim
ج ر م CRM

Kabahatli, cani, suç işlemiş.

Çğl.Ceraim
Cerime
Cereme
ج ر م CRM

Suçludan alınan para cezası, cereme. Bedel. Günah, zenb, suç.

Cerm
ج ر م CRM

Bir cins Arap sandalı. Kat'. Kesme. Günahkâr olma, günah işleme. Koyun kırkma. Sıcak, sıcaklık.

DuruMeal'de toplam 5 kayıtta geçiyor.
Çğl.Curum
Cirm
ج ر م CRM

Gövde, ten, cüsse, hacim, büyüklük. Cansız cisim. Yıldız. Ruhsuz ve büyük varlık.

Çğl.Ecram
Cirman
ج ر م CRM

Organlarla birlikte vücut.

Curm
Curum
ج ر م CRM

Kabahat, kusur. Hata. İsyan. Günah. Kanun hilafına hareket.

DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor.
icram
ج ر م CRM

Kabahat yapma, cürüm işleme.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
ictiram
ج ر م CRM

Kabahat yapma, cürüm işleme.

Lacerem
Lacereme
ج ر م CRM

Şüphesiz, elbette, besbelli. Nâçar, zaruri.

DuruMeal'de toplam 5 kayıtta geçiyor.
Mucrim
ج ر م CRM

Cürüm ve kabahat işlemiş olan. Suçlu.

DuruMeal'de toplam 52 kayıtta geçiyor.
Çğl.Mucrimîn
Tecrim
ج ر م CRM

Suçlandırma. Cezalandırma. Cürüm isnad etme. Bir taifeden ayrılıp gitme.

5. MAİDE / 2

Ey iman edenler!
ALLAH'ın şiarına...
ve haram aya...
ve hedyeye...
ve kıladelere...
ve Rabblerinden fazl ve rıdvan ibtiga ederek Beyt-i Haram'a iman edenlere...
halel getirmeyin.

Helal olduğunuzda (ihramdan çıktığınızda), artık sayd edebilirsiniz.
Sizi Mescid-i Haram'dan sadd etmelerinden... düşmanlıklarından ötürü kavme karşı olan şaniniz, sakın ola size cürüm işletmesin!
Birr ve takva üzere avn edişin.
İsm ve düşmanlık üzre avn edişmeyin!
ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH'ın, ikabı şedidtir.

5. MAİDE / 8

Ey iman edenler!
ALLAH için kavvam… kıst ile şahidler olun!
Bir kavme şaniniz… size, adil olmamak üzre cürüm işletmesin.
Adil olun!
Bu, takva için daha karibdir.
ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

6. ENAM / 55

Böyledir!...
Mücrimlerin sebilinin istibane olması için ayetleri tafsil ederiz.

6. ENAM / 123

Böyledir!...
Her bir karyede, onların mücrimlerini, orada mekr etmeleri için ekabir kıldık. Onlar, ancak, nefslerine mekr etmektedirler… şuurunda değiller!

6. ENAM / 124

Kendilerine bir ayet ulaştığında, "ALLAH Rasullerine verilenin misli, bizim kendimize verilinceye kadar iman etmeyiz" derler.
ALLAH, risaletini nereye yapacağına alimdir!
Cürm işleyenlere, mekr etmiş oldukları şey ile... Allah indinde sagar ve şedid bir azab isabet edecektir.

6. ENAM / 147

Artık eğer, seni kizb ederlerse, de ki:
"Rabbiniz vasi rahmet sahibidir.
Mücrimlerin kavminden O'nun beisi redd edilmez!"

7. ARAF / 40

Muhakkak ayetlerimizi kizb edenler ve ona istikbar edenler... onlara, semanın babları feth olmayacak ve onlar cennete dahil olmayacaklar... ta ki; iğne değilinden deve ilac olana (geçene) kadar!

Böyledir!...
Mücrimleri cezalandırırız.

7. ARAF / 84

Onlara matar imtar ettik!
Artık nazar et!… mücrimlerin akibeti nasıl oldu!?

7. ARAF / 133

Biz onlara, mufassal ayetler olarak;
tufan
ve çekirge
ve kummel (güve)
ve kurbağalar
ve kan
irsal ettik… ancak onlar, istikbar ettiler ve mücrim kavim oldular.

8. ENFAL / 8

Bu, mücrimler kerih görse bile, hakk olanı hakk kılmak ve batılı ibtal etmek içindi.

9. TEVBE / 66

Tazir etmeyin!
Siz, imanınızın ardından kat'iyyetle kafir olmuş oldunuz!
Sizden bir taifeyi afv etsek bile... mücrim oldukları şeyler ile, diğer taifeye azab edeceğiz.

10. YUNUS / 13

Öncenizden karinleri... Rasulleri kendilerine beyyinelerle geldikleri halde zalim olduklarında, elbette kat'iyyetle helak ettik!
Onlar iman edecek değillerdi.

Böyledir!...
BİZ, mücrimlerin kavmini cezalandırırız.

10. YUNUS / 17

Artık,
ALLAH'a kizb ederek iftira eden...
veya O'nun ayetlerini kizb ettiren kimseden...
kim daha zalim olabilir!?
Muhakkak mücrimler felaha ulaşamazlar!

10. YUNUS / 50

De ki:
"Görmez misiniz!... O'nun azabının gecelerken veya gündüz vakti size verileceğini!...
Mücrimler neden bunda acele etmeyi isterler?"

10. YUNUS / 75

Sonra bunların ardından, Musa ve Harun'u Firavuna ve onun melelerine, ayetlerimiz ile baas ettik.
Ancak onlar, istikbar ettiler ve mücrim kavim oldular.

10. YUNUS / 81-82

Ardından onlar ilka ettiğinde... Musa dedi ki:
"Bu yaptıklarınız sihir iledir. Muhakkak ki ALLAH, onu batıl edecektir. Muhakkak ki ALLAH, ifsad edenlerin amellerini ıslah etmez. Şayet mücrimler kerih görseler bile… ALLAH, KENDİ kelimesi ile... hakk olanı, hakk kılar."

11. HUD / 22

Besbellidir ki; onlar, ahirette en hasar alanlardır.

11. HUD / 35

Yoksa, "İftira etti!" mi diyorlar?
De ki:
"Eğer iftira etmişsem, icramı banadır. Ben de sizin cürüm işlediğiniz şeylerden beriyim."

11. HUD / 52

"Ey kavmim!
Rabbinize istiğfar edin!
Sonra O'na tevbe edin!
Sema, üzerinize midrar irsal etsin… ve kuvvetinize kuvvet ziyade etsin.
Mücrimler olarak tevella etmeyin!"

11. HUD / 89

"Ey Kavmim!
Bana şikakınız, size… Nuh Kavmine veya Hud Kavmine veya Salih'in Kavmine isabet edenlerin mislince isabet ettirecek bir cürüm işletmesin!
Lut Kavmi sizden baid değildir."

11. HUD / 116

Sizin öncenizden karin olanlardan bakiye sahibleri, arzda fesadı nehy eden olsaydı ya!... onlardan necat ettiklerimizden pek azı müstesna.
Zalimler, içinde turfe oldukları şeye tabi oldular ve mücrim oldular.

12. YUSUF / 110

Hatta,
Rasuller iyas olduklarında...
ve kat'iyyetle kizb edildiklerini zann ettiklerinde!...
onlara nasrımız kılındı ve ardından dilediğimiz kimseler necat ettirildi.
Mücrimlerin kavminden, beisimiz redd olunamaz.

14. İBRAHİM / 49

Yevme-izinde, mücrimleri safedler içinde mukarren görürsün.

15. HİCR / 12

Böyledir!...
Mücrimlerin kalblerinde, onu islak ederiz.

15. HİCR / 58-59-60

Dediler ki:
"Muhakkak biz… Lut'un ali dışında... mücrimlerin kavmine irsal edildik.
Muhakkak ki BİZ, onların hepsini necat ettireceğiz… bizim tarafımızdan kaderlenen kadını müstesna… muhakkak o, elbette/kesinlikle gabir olanlardandır.

16. NAHL / 23

Besbellidir ki; ALLAH, onların sırr ettiklerine de… ilan ettiklerine de… alimdir.
Muhakkak ki O, müstekbirlere muhabbet duymaz.

16. NAHL / 62

Kendilerine kerih gelenleri ALLAH'a kılıyorlar. Onların lisan ettikleri, "hüsnanın kendileri için olduğu" kizbini vasf ediyor.
Besbellidir ki;
nar, onlar içindir!...
ve onlar, müfrat olacaklardır!

16. NAHL / 109

Besbellidir ki; onlar, ahirette hasar alanlardır.

18. KEHF / 49

Kitab vaz edilmiştir!
Artık, mücrimleri onun içindekilerden müşfik görürsün. Derler ki:
"Eyvah olsun bize!... Bu nasıl bir kitab!?
İhsa ettikleri dışında... sagir olarak ve de kebir olarak gadr etmiyor!"
Amil oldukları şeylere hazır olarak vecd olurlar!
Rabbin hiç birine zulüm etmez.

18. KEHF / 53

Mücrimler narı görürler… ve ardından, kendilerine vakıa olduğunu... ve ondan sarf olacakları yer mevcud olmadığını… zann ederler!

19. MERYEM / 85-86

Yevmde...
Muttakileri vefd olarak Rahmana haşr edeceğiz.
Mucrimleri ise vird olarak cehenneme sevk edeceğiz.

20. TAHA / 74

Muhakkak, Rabbine kendisini mücrim olarak ulaştıran kimse… artık muhakkak ona, cehennem vardır. Orada mevt olmaz ve de orada hayy olmaz!

20. TAHA / 102

Sur'a nefh edilen yevmde...
yevme-izinde, mücrimleri, zürkum halde haşr ederiz.

25. FURKAN / 22

Melekleri görecekleri yevmde… yevme-izinde mücrimlere büşra yoktur. Onlar derler ki:
"Hicr edilmiş olan hicr edilmiştir!"

25. FURKAN / 31

Böyledir!...
BİZ, bütün Nebilere… hadiy olarak ve nasır olarak Rabbine kafi olarak (olacak şekilde)… mücrimlerden aduvv kıldık.

26. ŞUARA / 96-97-98-99-100-101-102

Orada ıhtisam ederek derler ki:
"ALLAH'a yemin olsun ki... biz kesinlikle mübin dalalet içindeymişiz. Sizi, Rabb-il alemin ile sevva etmiştik. Bizi mücrimlerden başkası dalalete düşüremezdi.

Artık bize şefaat edecek de yoktur... sadık hamim de!
Keşke bize bir kerre daha olsa... ve ardından biz de mü'minlerden olsak."

26. ŞUARA / 200-201-202-203

Böyledir!...
BİZ, onu, mücrimlerin kalblerine selk ettik… (ancak) onlar,
şuurlarında olmadan ansızın kendilerine verilecek elim azabı görünceye…
ardından da; "Bize nazar edilenlerden olur muyuz?" deyinceye…
kadar ona iman etmezler.

27. NEML / 69

De ki:
"Arzda seyir edin… ve ardından, mücrimlerin akibetinin nasıl olduğuna nazar edin!"

28. KASAS / 17

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana nimet ettiğin şeyler ile artık mücrimler için zahir olmayacağım!"

28. KASAS / 78

Dedi ki:
"Muhakkak bunlar bana, indimdeki ilim üzere verildi."

ALLAH'ın kendinden önceki karinlerden, kuvvet bakımından ondan daha şedid ve cemaat olarak daha kalabalık olanları kat'iyyetle helak etmiş olduğuna alim değil miydi!?
Mücrimlere zenblerinden sual edilmez!

30. RUM / 12

Saatin kaim olacağı yevmde… mücrimler, iblas olurlar.

30. RUM / 47

Senin öncenden, elbette kat'iyyetle kavimlerine Rasuller irsal ettik!… ve ardından onlara beyyineler ile geldiler.
Ardından,
cürüm işleyenlerden intikam aldık.
Mü'minlere nasr üzerimize hakk olmuştur.

30. RUM / 55

Saatin kaim olacağı yevmde... mücrimler, bir saat gayrısında lebs olmadıklarına kasem ederler.

Böyledir!...
Onlar, ifk ederler.

32. SECDE / 12

Şayet Rabblerinin indinde, mücrimlerin reisleri neks olduğunda, onları görsen...
"Rabbimiz!
Basar olduk ve işittik… artık bizi rücu ettir... salih amel işleyelim.
Muhakkak biz mukiniz."

32. SECDE / 22

Rabbinin ayetlerini zikir eden kimse… sonra onlardan iraz eden... daha zalim olan kimdir!?
Muhakkak ki BİZ, mücrimlerden intikam alanız!

34. SEBE / 25

De ki:
"Bizim icramımızdan size sual edilmez. Sizin amelinizden de bize sual edilmez."

34. SEBE / 32

İstikbar edenler, istizaf edilenlere şunu derler:
"Huda size verildikten sonra... biz mi sizi sadd ettik!

Bilakis!
Siz kendiniz mücrimler oldunuz!"

36. YASİN / 59

"Yevmde meyz olun…ey mucrimler!"

37. SAFFAT / 34

Böyledir!...
Muhakkak ki BİZ, mücrimlere fail oluruz.

40. MUMİN / 43

"Beni davet ettiğiniz şey… ne dünya hakkında… ne de ahiret hakkında bir davet olmadığı... besbellidir!
Bizim redd edilişimiz ALLAH'adır.
Müsrifler… onlar nar ashabıdır."

43. ZUHRUF / 74

Muhakkak mücrimler, cehennem azabında ebedidirler.

44. DUHAN / 22

Ardından...
"Bunlar mücrimlerin kavmidir" diyerek Rabbini davet etti.

44. DUHAN / 37

Onlar mı hayr... yoksa Tubba kavmi ve öncesindekiler mi?
Onları da helak etmiştik… muhakkak onlar da mücrimler olmuşlardı.

45. CASİYE / 31

Ya o… kafir olanlar!...
"Ayetlerim size tilavet edilirken, istikbar eden olmadınız mı siz!?
Siz mücrimlerin kavmi oldunuz!"

46. AHKAF / 25

Rabbinin emri ile herşeyi demar eder... ve ardından onların, sadece meskenleri görünür kalıverir.

Böyledir!...
BİZ, mücrim kavimleri cezalandırırız.

51. ZARİYAT / 32-33-34

Dediler ki:
"Muhakkak biz, müsrifler için...
Rabbinin indinde müsevvem olmuş...
tinden hacerler irsal etmek için…
mücrimlerin kavmine irsal edildik."

54. KAMER / 47

Muhakkak mücrimler, dalalet ve saur içindedir.

55. RAHMAN / 37-38-39-40-41

Sema şakk olduğunda ve ardından dihan gibi varid olduğunda…

Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz?

Ardından yevme-izinde, inse ve de cinne zenblerinden sual edilmez.

Artık, siz ikiniz, Rabbinizin hangi alüvlerini kizb ediyorsunuz?

Mücrimlere simalarından arif olunur.
Artık onlar, kademleri ile nasiyeleri ile ahz edilirler.

12. tekrar.
13. tekrar.
55. RAHMAN / 43

Bu, mücrimlerin kizb ettikleri cehennemdir.

68. KALEM / 35

Müslümanları, mücrimler gibi kılar mıyız!

70. MEARİC / 1112-13-14

... (ama) birbirlerine basar ettirilirler!

Mücrimler... yevme-izinin azabından (kurtulmak için),
oğullarını...
ve sahibesini...
ve kardeşini...
ve kendisini evy eden fasilesini...
ve arzda olan kimseleri cemian...
fidye vermeyi... sonra da kendisine necat emeyi vedd ederler.

74. MUDDESSİR / 38-39-40-41-42

Cennetlerde ki yemin ashabı dışında... her nefs, kesb ettiği şeye rehindir.
Onlar, mücrimlerden sual edişirler:
"Sizi sekar içinde selk eden şey nedir?"

77. MURSELAT / 16-17-18

Evvelkileri BİZ helak etmedik mi!
Sonra, ahirdekileri de BİZ onlara tabi edeceğiz.

Böyledir!...
Mücrimlere fail oluruz!

77. MURSELAT / 46

Yeyin ve biraz metalanın!
Muhakkak siz, mücrimlersiniz.

83. MUTAFFİFİN / 29-30-31-32-33

Muhakkak icram edenler, iman edenlerden dıhk edenler olmuştu. Merr ettiklerinde, onlara gamz ediyorlardı. Kendi ehline inkılab ettiklerinde ise, fakihler olarak inkılab ediyorlardı.

Onları gördüklerinde diyorlardı ki:
"Muhakkak işte bunlar, kesinlikle dall olmuştur."
(Oysa) Onlar, onlara hafızlar olarak irsal edilmemişlerdi.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.