İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ CVZ ❞ kökünden türeyen kelimeler... 20 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Caiz Caize Cevaiz Cevaz Cevvaz icazet isticaze Lâyecuz Mecaz Mucaz Mucevvez Muciz Mucîz Mutecevviz Mutecevvizîn Tecevvuz Tecevvuzât Tecviz Cevz Ecvâz Cevzât ictiyaz Muacciz Mutecaviz Tecavuz Tecavuzât
xoxox
ج و ز CVZ
Caiz
ج و ز CVZ

Mümkün, olur, olabilir. Fık: Yapılması sahih ve mübah olan herhangi bir fiil veya akit.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Caize
ج و ز CVZ

Azık, yol yiyeceği. Hediye, armağan, bahşiş. Edb: Eskiden takdim olunan medhiyeli bir şiire veya bir san'at eserine karşılık olarak verilen para, hediye ve bahşişler.

Çğl.Cevaiz
Cevaz
ج و ز CVZ

Müsaadeli. Ruhsat, izin. Câiz olma. Yol, tarik ve meslek. ?Geçmek.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Cevvaz
ج و ز CVZ

Malı toplayıp hayır ve tasadduk etmeyen kimse.

icazet
ج و ز CVZ

İzin. Müsaade. Şehadetname. Diploma. "Olur" demek. Destur vermek. İlmî ehliyet. Reva görmek.

isticaze
ج و ز CVZ

İzin ve cevâz isteme. Sunulan bir manzume için câize, yani para isteme.

Lâyecuz
ج و ز CVZ

Câiz değil, olamaz, müsaade verilmez.

Mecaz
ج و ز CVZ

Yerinden ve haddinden tecavüz etmek. Hududunu aşmak. Geçecek yer. Yol.

Mucaz
ج و ز CVZ

Câiz görülmüş, yapılabilir, uygun ve muvafık görülmüş. Diplomalı. İcazet almış. Kendisine icazet verilmiş.

Mucevvez
ج و ز CVZ

Câiz görülüp izin verilmiş.

Muciz
Mucîz
ج و ز CVZ

İzin ve icâzet veren.

Mutecevviz
ج و ز CVZ

Sözü mecazla söyliyen. Mecazlı konuşan. Caiz olmayan şeyi caiz gören.

Çğl.Mutecevvizîn
Tecevvuz
ج و ز CVZ

Sözü mecaz olarak söyleme. Caiz olmayanı caiz görme. Cevaz verip yapılmasını uygun görme.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Çğl.Tecevvuzât
Tecviz
ج و ز CVZ

Câiz görme. İzin verme, cevaz verme.

Cevz
ج و ز CVZ

Ceviz. Her nesnenin ortası.

Çğl.EcvâzÇğl.Cevzât
ictiyaz
ج و ز CVZ

Geçmek, mürur.

Muacciz
ج و ز CVZ

Sıkıcı. Bıktırıcı. Usandırıcı. Taciz edici. Rahatsız eden. Yapışkan. Sırnaşık.

Mutecaviz
ج و ز CVZ

Hücum eden, tecavüz eden. Haddi aşan, geçen. Sataşan, saldıran. Sarkıntılık eden. Çok, fazla.

Tecavuz
ج و ز CVZ

Haddini aşma. Söz veya hareketle ileri gitme. Aleyhine hareket etme. Zorlama. Geçme. Sataşma, saldırma, sarkıntılık.

Çğl.Tecavuzât
2. BAKARA / 249

Ardından Talut, orduya fasl olduğunda, dedi ki:
"Muhakkak ki ALLAH, sizi, nehir ile belv edecektir. Ondan şürb eden kimse... artık o, benden değildir. Ondan taam etmeyen kimse... artık muhakkak o, bendendir... eliyle garf ederek, garf eden müstesna."

Ardından, onlardan birazı dışında, ondan şürb ettiler.
Ardından, o ve beraberinde iman edenler cevaz olunca, dediler ki:
"Bizim bu yevmde Calut ve ordusuna karşı tavkımız yoktur."

ALLAH'a mülaki olacaklarını zann edenler dediler ki:
"Az fieden nicesi, çok fieye ALLAH'ın izniyle galib gelmiştir. ALLAH, sabır edenlerle beraberdir."

7. ARAF / 138

İsrailoğullarına bahrda cevaz verdik… ardından, kendi sanemleri üzre akif olan bir kavme ulaştılar.
"Ey Musa!
Onların ilahları gibi, bizimi için ilah kılsan..." dediler.
Dedi ki:
"Muhakkak siz, cahillik eden kavimsiniz!"

10. YUNUS / 90

İsrailoğullarına bahrda cevaz verdik.
Ardından... Firavun ve ordusu, bagy ederek ve düşmanlık ederek, onlara tabi oldu (takib etti).
Hatta... gark olduklarını idrak ettiklerinde dedi ki:
"İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka ilah olmadığına iman ettim. Ben de Müslümanlardanım."

18. KEHF / 62

Artık caiz olduğunda, (Musa) delikanlıya dedi ki:
"Kahvaltımızı getir!
Seferimizde, bu nasba elbette kat'iyyetle mülaki olmuş olduk!"

46. AHKAF / 16

İşte o… amel ettikleri şeyleri kendilerinden ahsen olarak kabl edeceğimiz ve seyyielerinden tecavüz edeceğimiz kimseler…
cennet ashabı içindedirler.
Onlara vaad olunmuş olan sıdk vaaddır.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.