İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ D:RB ❞ kökünden türeyen kelimeler... 11 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox darb Durub Edrub darbe Darabât idrab Madreb madrıb Madarib Mızrab Medârib Mudarebe Mudarib Mutedarib Muztarib Muzdarib Tedarub
xoxox
ض ر ب D:RB
darb
ض ر ب D:RB

Vurmak, vuruş, çarpmak. Beyan etmek. Seyretmek. Nev, cins. Benzer, nazir. Eti hafif olan.

DuruMeal'de toplam 54 kayıtta geçiyor.
Çğl.DurubÇğl.Edrub
darbe
ض ر ب D:RB

Vuruş, vurma, çarpma. Musibet, bela, afet, felaket.

Çğl.Darabât
idrab
ض ر ب D:RB

Rüc'u etmek, vaz geçmek. Bir şeyi yapmaktan yüz çevirmek. Mukim olmak. Bir kimse üzerine kırağı yağmak. Sıcak yel eserek yerdeki suyu kurutmak. Ekmeğin pişmesi.

Madreb
madrıb
ض ر ب D:RB

Darb edilecek, vurulacak yer. Kakma, çakma yeri.

Çğl.Madarib
Mızrab
ض ر ب D:RB

Saz çalmak için tezene.

Çğl.Medârib
Mudarebe
ض ر ب D:RB

Döğüşme, vuruşma.

Mudarib
ض ر ب D:RB

Döğüşen. Birbirlerine vuran.

Mutedarib
ض ر ب D:RB

Birbirine vuran karşılıklı vuruşan.

Muztarib
Muzdarib
ض ر ب D:RB

Sıkıntılı. Iztırab çeken. Hasta. Bir tarafı sızlayan. Ağrıyan. Ağlayan.

Tedarub
ض ر ب D:RB

Vuruşma, dövüşme.

2. BAKARA / 26-27

Muhakkak ki ALLAH, mesel darb etmekten istihya etmez!
Bazen, bir sivrisineği...
ve hatta bazen, onun fevkinde olanı...
ya da hatta... iman eden... ve ardından hakk olanın Rabblerinden olduğuna alim olanları...
ve hatta... kafir olan... ve ardından "bu mesel ile ALLAH ne irade etti?" diyenleri.

Çoğunu bunlarla dalalete düşürür... ve çoğunu bunlarla ihda eder.

Bunlarla dalalete düşürdükleri, sadece...
misaklarından sonra ALLAH'ın ahdini nakz eden...
ALLAH'ın, vasl olunmasını emir ettiği şeyi kata eden...
ve arzda fesad çıkaran...
fasıklardır!
İşte onlar hüsranda olanlardır.

2. BAKARA / 60

Musa, kavmi için istiska ettiğinde, demiştik ki:
"Asan ile hacere darb et!"
Ardından, ondan oniki ayn fecr oldu… ve bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim olabildi!
ALLAH'ın rızkından yeyin ve için!
Arzda müfsid olarak asev etmeyin!

2. BAKARA / 61

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
Biz vahid taama sabır edemeyiz. Bizim için Rabbini davet et... arzda nebat ettiği şeylerden bize ihrac etsin; bakl (sebze) ve aksee (kabak) ve füvm (sarımsak, buğday) ve ades (mercimek) ve basal (soğan)."

O dedi ki:
"O hayr olan ile... o edna olanı bedellendirmemi mi istiyorsunuz!?
Mısıra hebt olun!...
Artık muhakkak size, sual ettikleriniz kesinlikle vardır."

Onlara zillet ve meskenet darb edildi. ALLAH'tan gazab ile beva oldular. Bu, onların ALLAH'ın ayetlerine kafir olmaları ve Nebileri hakk gayrısında katl etmeleri iledir. Bu, isyan etmeleri ve düşmanlık etmiş olmaları iledir.

2. BAKARA / 73

Ardından BİZ, onun (dişi sığırın) birazı ile ona darb etmenizi söylemiştik.
Böyledir!...
ALLAH mevt olanı hayy eder... ve ayetlerini size gösterir… umulur ki akıl edersiniz.

2. BAKARA / 272-273

Onların hudası senin üzerine değildir. Fakat, ALLAH dilediği kimseyi ihda eder.

Hayrdan infak ettiğiniz şey...
artık o, kendi nefsleriniz içindir. Siz, ALLAH'ın vechini ibtiga etmekten başka infak edemezsiniz!

Hayrdan...
ALLAH sebilinde hasr olan...
ancak, arzda darb etmeye istitaat edemeyen...
teaffüf olmalarından ötürü, cahillerin ganiy olarak hesab ettiği...
fakirler için infak ettiğiniz şeyler... zulüm edilmeden size vefa edilir!

Sen, onlara simaları ile arif olursun... onlar nasa ilhaf ederek sail olmazlar.

Hayr olandan infak ettiğiniz şeyler...
artık muhakkak ki ALLAH, ona alimdir.

3. ALİ İMRAN / 112

ALLAH'tan habl ile ve nasdan habl ile olmadıkları sürece... nerede sekf olurlarsa olsunlar!... zillet onların üzerine darb edildi!
ALLAH'tan gazab ile beva oldular!
Miskinlik onların üzerlerine darb edildi!
Bu... muhakkak onların,
ALLAH'ın ayetlerine kafir olmuş olmalarındadır!...
ve Nebileri hakk gayrısında katl etmiş olmalarındandır!
Bu...
isyan ettikleri şey iledir...
ve düşmanlık ediyor olmalarındandır!

3. ALİ İMRAN / 156

Ey iman edenler!
Arzda darb eden veya gazi olmuş kardeşleri için "Şayet indimizde olsalardı, mevt olmazlardı ve katl edilmezlerdi" diyen kafirler gibi olmayın!
ALLAH'ın bunu yapması, onların kalblerinde hasret kılmak içindir. ALLAH, yuhyidir (hayy eden) ve yumittir (mevt eden). ALLAH amel ettiklerinize basirdir.

4. NİSA / 34

ALLAH'ın bazısını bazısına fazl ettiği ile...
ve mallarından infak ettikleri ile...
erkek kimseler, kadınlara kavvamdır.

Ardından salih kadınlar, kanit olurlar... ALLAH'ın hıfz ettiği şeyle, gayb için hıfz edici olurlar.
Nüşuz etmelerinden korktuğunuz kadınlara... artık vaaz edin ve mazcalarda onları hicr edin ve onları darb edin. Eğer itaat ederlerse, artık üzerlerine sebil ibtiga etmeyin.
Muhakkak ki ALLAH, aliyy, kebir olandır.

4. NİSA / 94

Ey iman edenler!
ALLAH sebilinde darb ettiğinizde... artık tebeyyün edin.
Size selam ilka eden kimseye, dünya hayatının arızlarına ibtiga ederek, "Sen mü'min değilsin" demeyin.
ALLAH indinde pek çok magnemler vardır.
Böyledir!...
Siz de önceden böyleydiniz... ve ardından ALLAH, sizi menn etti.
Artık tebeyyün edin!
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize habir olandır.

4. NİSA / 101

Arzda darb ediyorken eğer kafirlerin fitnesinden korkuya düşerseniz… salattan kasr etmeniz, size cünah değildir.
Muhakkak kafirler, sizin için mübin düşman olmuştur.

5. MAİDE / 106

Ey iman edenler!
Mevt, birinize hazır olduğunda... vasiyet hiyninde...
kendinizden iki adil zat...
veya... eğer siz, arzda darb ediyorsanız... ve ardından mevt musibeti size isabet etmişse... gayrınızdan iki kimse...
aranızda şahadet etsin!

Eğer raybe düşerseniz... onları salat ardından habs edersiniz... ve ardından ALLAH'a kasem ederler:
"Şayet kurb sahibi bile olsak...
onunla (hiç bir) semen iştira etmeyiz...
ve ALLAH'ın şahadetini ketm etmeyiz.
Muhakkak o zaman, asim kimselerden oluruz!"

7. ARAF / 160

BİZ onları, on iki sıbt ümmet olarak kata ettik... ve Musa'ya vahy ettik;
"Kavmin istiska ettiğinde, asan ile hacere darb et!"
Ardından ondan, on iki ayn fışkırdı. Bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim oldu!
BİZ, üzerlerine gamam zıll etmiştik. Onlara, menne ve selva inzal etmiştik.
"Sizi rızıklandırdığımız, tayyib olanlardan yeyin."
Onlar BİZ'e zalim olmadılar... fakat, kendi nefslerine zalim oldular.

8. ENFAL / 12

Rabbin meleklere vahy etmişti:
"BEN, sizinle beraberim… artık iman edenleri sabitleyin.
BEN, kafirlerin kalblerine rub ilka edeceğim… ardından onların unklarının fevkine darb edin… ve onlardan bütün benanelerine darb edin."

8. ENFAL / 50

Şayet kafirleri, melekler, vechlerine ve dübürlerine darb ederek vefat ettirirken bir görseydin!
"Harık azabı tadın bakalım!"

13. RAD / 17

Semadan su inzal eder... ve ardından vadiler, kendi kaderleri ile seyl olur... Ardından seyl, rabiyenin zebedine hamil olur.
Hilye veya meta ibtiga ederek nar içinde kendilerine vakd ettikleri şeylerden... bunun mislinde zebed olur.

Böyledir!...
ALLAH, hakk ve batılı darb etmektedir!
Artık,
zebed... cef olup zehab olur...
nasa menfaat sağlayan şeyler... arzda meks olur.

Böyledir!...
ALLAH, meseller darb etmektedir.

14. İBRAHİM / 24-25

ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!?
O; aslı sabit olan... ve feri semada olan… ve Rabbinin izniyle, bütün hiynlerde ükülünü veren... tayyib şecere gibidir.

ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler.

14. İBRAHİM / 24-25

ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!?
O; aslı sabit olan... ve feri semada olan… ve Rabbinin izniyle, bütün hiynlerde ükülünü veren... tayyib şecere gibidir.

ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler.

14. İBRAHİM / 44-45

Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et!
Artık zalimler derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi, karib ecele tehir et ki… senin davetine icab olalım... ve Rasullerine tabi olalım."

Siz değilmiydiniz... önceden,
"size zeval olmadığına" kasem edenler!?
Nefslerine zalim olanların meskenlerinde iskan olmuştunuz.
Onlara nasıl fail olduğumuz size beyan olmuştu.
Sizin için meseller de darb etmiştik.

16. NAHL / 74

Artık ALLAH'a meseller darb etmeyin!
Muhakkak ki ALLAH, alimdir… ve siz alim değilsiniz!

16. NAHL / 75

ALLAH, bir şeye ikdar edemeyen memluk abd ile kendimizden hasene rızk ile rızıklandırdığımız ve ardından ondan sırr olarak ve cehr olarak infak eden kimseyi, mesel darb eder.
Bunlar istiva olabilir mi!?
Hamd etmek, ALLAH'ındır...
Bilakis!
Pek çoğu alim değildir.

16. NAHL / 76

ALLAH, iki adamı mesel darb eder.
Onlardan biri dilsizdir, bir şeye ikdar edemez... O, mevlasına kelldir, nereye teveccüh etse, hayrla gelemez.
O ve adl ile emir eden ve sırat-ı mustakim üzre olan kimse, istiva mıdır!?

16. NAHL / 112-113

ALLAH, emin, mutmain olan karyenin meselini darb etti:
Onların rızkı ragad olarak bütün mekanlardan gelmekteydi. Ardından ALLAH'ın nimetlerine kafir oldular… ve ardından ALLAH onlara, sanat etmiş oldukları şeyler ile açlık ve korku libası taddırdı.
Onlara, elbette kat'iyyetle kendilerinden Rasul de gelmişti!... ve ardından onu da kizb etmişlerdi.
Ardından onları, azab ahz etti. Onlar zalimdiler.

17. İSRA / 48

Senin için, nasıl meseller darb ettiklerine nazar et!
Artık dall oldular…
Artık sebile istitaat edemezler.

18. KEHF / 11-12

Ardından BİZ, mağarada, nice seneler onların kulakları üzre darb ettik.
Sonra... iki hizbten hangisinin, lebs oldukları şey için med olmalarını ihsa edeceğine alim olmak için onları baas ettik.

18. KEHF / 32

Onlara iki adamın meselini darb et!
O ikisinden birine, ineblerden (üzüm) iki cennet vermiştik… ve o ikisini hurmalarla haff etmiştik. Aralarına da ekin kılmıştık.

18. KEHF / 45

Dünya hayatının, semadan inzal olan su gibi olduğu meselini onlara darb et!
Arzın nebatı onunla ihtilat olur... ve ardından rihlerin zerv ettiği heşimlere dönüverir.
ALLAH, herşeye muktedir olandır.

20. TAHA / 77

elbette kat'iyyetle!... Musa'ya vahy ettik:
"BANA abd olanlar ile isra et… ve ardından onları… idrak edrek havf etmeden ve haşy etmeden... yebs olmuş bahr içinde tarık darb et!"

22. HACC / 73

Ey nas!
Size bir mesel darb edildi... artık onu işitin!

Sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz... velev ki hepsi ictima etse bile... bir sinek dahi halk edemezler!
Eğer sinek onlardan bir şey selb etse, bunu ondan enkaz edemezler.
Taleb eden de zaaf içinde, taleb edilen de!

24. NUR / 31

Mü'min kadınlara da söyle, basarlarını gazz etsinler. Ferclerini hıfz etsinler.
Zahir olanları dışında ziynetlerini ibda etmesinler. Onların (görenlere) humar verecek olanını ceblerine darb etsinler.
Ziynetlerini ibda etmesinler, ancak şunlar müstesna:
kocaları,
yahut babaları,
yahut kocalarının babaları,
yahut oğulları,
yahut kocalarının oğulları,
yahut erkek kardeşleri,
yahut erkek kardeşlerinin oğulları,
yahut kız kardeşlerinin oğulları,
yahut kadınlar,
yahut melekesi yeminlerinde olanlar,
yahut erkek kimselerden irbet (akıl,ustalık) sahibi olanlar gayrısında kendilerine tâbi olanlar,
yahut kadınların avreti üzere zuhur olmayan tıfllar.
Hafy ettikleri ziynetlerine alim olunsun diye ayaklarını yere vurmasınlar.
ALLAH'a cemian tevbe edin eyy mü'minler!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

24. NUR / 35

ALLAH, semaların ve arzın nurudur.
O'nun nurunun meseli, içinde misbah olan mişkat gibidir.
Misbah, zücac içindedir.
Zücac, kevkeb durre gibidir. Şarkta ve garbta bulunmayan mübarek zeytin şecerelerinden vakd edilir. Onun zeyti, kendisine nar mess olmasa bile ziya verir. Nur üzerine nurdur.

ALLAH, dilediği kimseyi KENDİ nuruna ihda eder.
ALLAH, nas için meseller darb eder.
ALLAH, herşeye alimdir.

25. FURKAN / 9

Nazar et!... Senin hakkında nasıl meseller darb ettiler... ve ardından dalalete düştüler. Artık sebile istitaat edemezler.

25. FURKAN / 39

Hepsine, kendileri için meseller darb ettik… ve hepsini tetbir ederek tebar ettik.

26. ŞUARA / 63

Ardından Musa'ya vahy ettik:
"Asan ile bahra darb et!"
Artık, infilak etti! Bütün firkler azim tav gibiydi.

29. ANKEBUT / 43

Bu meselleri, nas için darb ediyoruz.
Ancak, ilim edenler buna akıl edebilir!

30. RUM / 28

Size nefslerinizden mesel darb ediyor...
Sizi rızıklandırdığımız şeyler içinde; melekesi yeminlerinizde olanlardan... artık onda seva olduğunuz...
Nefsinizden korktuğunuz gibi onlardan korktuğunuz...
şerikleriniz var mıdır!?

Böyledir!...
Ayetlerimizi akıl eden kavim için fasl ederiz.

30. RUM / 58

Bu Kur'an'da, nas için, elbette kat'iyyetle bütün mesellerden darb ettik!
Onlara ayet getirsen (bile)... kafirler, elbette derler ki:
"Siz ancak batıl olansınız."

36. YASİN / 13

Onlara karye ashabını mesel darb et!
Hani, mürseller gelmişti.

Bu şehrin Antakya, elçilerin de İsa(as)'ın havarilerinden gönderilenler olduğu, anılan kavmin de Romalı bir grub olduğu rivayet edilmektedir.
36. YASİN / 77-78-79

İnsan, kendisini nutfeden nasıl halk ettiğimizi görmez mi!
(Kalkmışta) Mübin hasım olmuş şimdi!
Kendi halkıyetini unutmuş… BİZ'im VARLIĞIMIZA mesel darb ediyor!
Diyor ki:
"Rimme olan o kemikleri kim ihya edecek?"

De ki:
"Evvel merrede onu inşa eden, ihya edecek!
O, bütün halkıyete alimdir."

Rivayete göre; Ubey b. Halef, Allah Rasulünün huzuruna bir çürümüş kemikle gelir ve onu eliyle ufalayarak "Allah bunu böyle çürüdükten sonra diriltir dermisin?" der. Allah Rasulü ona "Evet, seni de diriltir ve ateşe kor." buyurur. Ayet, bu sebeple inmiştir.
37. SAFFAT / 93-94

Ardından yemin ile onları darb ederek revg etti.
Ardından tezfif ederek ona ikbal ettiler.

38. SAD / 44

"Elinle dags (bir demet ot sapı) ahz et... ve ardından onunla darb et. Hıns etme."
Muhakkak ki BİZ, onu sabırlı bulduk.
Ne naim abd! Muhakkak o evvabdır.

39. ZUMER / 27

elbette kat'iyyetle!... bu Kur'an'da nas için bütün mesellerden meseller darb ettik!... umulur ki tezekkür ederler.

39. ZUMER / 29

ALLAH, mesel darb etti:
bir adam ki… onun hakkında teşaküs eden şerikler vardır...
ve başka bir adam ki… tek bir adama selemedir...
(Bu) Meselde, ikisi (birbirine) istiva mıdır!?
Hamd etmek ALLAH'ındır!
Bilakis!
Onların pek çoğu alim değiller.

43. ZUHRUF / 5

Müsrifler kavmi oldunuz diye... sizden zikri safh ederek darb mı edelim!?

43. ZUHRUF / 17

Onlardan birisi Rahman için mesel darb ettiği şey ile ibşar edilince... kezm ederek, vechi musvedde olup zalil olur.

43. ZUHRUF / 57

Meryemin oğlu meselini darb ettiğimizde… senin kavmin ondan sadd etti.

43. ZUHRUF / 58

Dediler ki:
"Bizim ilahlarımız mı hayr... yoksa o mu?"
Sana bunu, ancak, cedel olarak darb ettiler.
Bilakis!
Onlar hasm kavimdir.

47. MUHAMMED / 3

Bu…
kafirlerin, batıla tabi olmaları iledir...
ve iman edenlerin, Rabblerinden hakka tabi olmaları iledir.

Böyledir!...
ALLAH, nas için onların mesellerini darb eder.

47. MUHAMMED / 4

Artık kafirlere lika olduğunuzda...
ishan oluncaya kadar onları rakabelere darb edin!...
ve ardından, vesaklarını şedid tutun!
Ardından... bazısını, isterseniz menn edersiniz... isterseniz fidyelendirirsiniz.
Harb vizrlerini vaz edene kadar böyledir!...

Şayet ALLAH dilerse, onlardan elbette/kesinlikle intisar eder... fakat (olanlar) sizin bazınızı bazınızla belv etmek içindir.
ALLAH sebilinde katl edilenler... artık onların amelleri dall olmaz.

47. MUHAMMED / 27

Artık, vefat ettirilirlerken meleklerin onların...
vechlerine...
ve dübürlerine...
darb etmeleri... nasıldır!?

57. HADİD / 13

Münafık erkeklerin ve münafık kadınların... iman edenlere,
"Bize nazar edin!... nurunuzdan iktibas edelim..."
dedikleri yevmde... onlara denilir ki:
"Veranıza rücu edin... ve ardından nur iltimas edin!"
Ardından, onların aralarına, kapısı olan bir sur ile darb edilir.
İçinde... onun batını Rahmettir... kıbelinden onun zahiri azabtır.

59. HAŞR / 21

Şayet bu Kur'anı bir dağa inzal etseydik… kesinlikle onu ALLAH'ın haşyetinden, mutasaddı olarak huşu içinde görürdün.
Bu meselleri nas için darb ediyoruz… umulur ki tefekkür ederler!

66. TAHRİM / 10

ALLAH kafirlere, Nuh'un hanımını ve Lut'un hanımını mesel darb eder.
İkisi de BİZ'e ibadet edenlerden iki salih abd altındaydı... ardından ikisi de ihanet etti. Artık, onların ikisine de ALLAH'tan bir şey ganiy olmaz.
Denildi ki:
"İkiniz de dahil olanlarla beraber nara dahil olun."

66. TAHRİM / 11

ALLAH, iman edenlere, firavun'un hanımını mesel darb eder. O demişti ki:
"Rabbim!
SEN'in indinde, cennette, benim için bir beyt bina et. Beni firavundan ve onun amellerinden necat et. Beni zalimler kavminden necat et."

73. MUZZEMMİL / 20

Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olan bir taifenin... gecenin üçte ikisinden edna ve yarısı kadar ve üçte biri kadar kıyam ettiğine alimdir.

ALLAH geceyi ve gündüzü kaderlendirir.
Onu ihsa edemeyeceğinize alimdir... ve ardından size tevbe eder.

Artık Kur'an'dan yesir olanı kıraat edin!

O...
Sizden (bazınızın) mariz olacağına...
diğerlerinin arzda darb edeceğine...
ALLAH'ın fazlından ibtiga edeceklerine...
ve diğer bir kısmının ALLAH sebilinde kıtal edeceklerine...
alimdir!

Artık ondan, yesir olanı kıraat edin!

ve salatı ikame edin!
ve zekatı verin!
ALLAH'a hasene karz ile ikraz edin!
Nefsleriniz için hayrdan takdim ettiğiniz şey... ona, ALLAH'ın indinde hayr ve daha azim ecir olarak vecd olursunuz.
ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.