İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ DVN ❞ kökünden türeyen kelimeler... 2 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Dûn
xoxox
د و ن DVN
Dûn
د و ن DVN

Başka. Gayrı, diğer, maadâ.

DuruMeal'de toplam 142 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 23-24

Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin!
Eğer sadıksanız... ALLAH'ın gayrısından şahidlerinizi davet edin!
Ancak eğer fail olmazsanız... ***ki asla fail olamazsınız***... artık, kafirler için idad edilmiş... nasla ve hacerlerle vakd edilmiş nardan ittika edin!

2. BAKARA / 94-95

De ki:
"ALLAH'ın indinde… dar-ul ahiret, nasın gayrısında halis olarak sizin için ise… eğer sadıksanız… mevt olmayı temenni edin haydi!"
Elleriyle takdim ettikleri şey ile bunu ebediyyen temenni edemezler!
ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 106-107

Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz.
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH, kulli şeye kadirdir!
Bilmez misin!...
Muhakkak ki ALLAH... semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Sizin için, ALLAH'ın gayrısında veliy ve de nasır yoktur!

2. BAKARA / 165

Nasdan, ALLAH'ın gayrısından endad ittihaz eden kimseler... ALLAH'a hubb eder gibi onlara hubb ederler!
İman edenlerin ALLAH'a hubb etmeleri daha şedidtir.

Keşke, azab görülürken, zalimler,
kuvvetin cemian ALLAH'ın olduğunu...
ve ALLAH'ın azabının şedid olduğunu...
görselerdi.

3. ALİ İMRAN / 28

Mü'minler; mü'minlerin gayrısından kafirleri veliy ittihaz etmesinler!
Buna fail olan kimse... artık o, hiç bir şeyde ALLAH'tan olmaz... onlardan tukat ederek ittika etmeniz müstesnadır!
ALLAH, KENDİ NEFSİNE sizi hazer ettirir. Masir ALLAH'adır.

3. ALİ İMRAN / 64

De ki:
"Ey kitab ehli!
Bizim ve sizin aranızda seva kelimeye gelin!
ALLAH'tan başkasına abd olmayalım.
O'na bir şeyi şirk koşmayalım.
Bazımız bazımızı, ALLAH'ın gayrısından Rabbler olarak ittihaz etmeyelim."
Eğer tevella ederlerse... artık deyin ki:
"Bizim Müslüman olduğumuza şahid olun!"

3. ALİ İMRAN / 79

ALLAH'ın kendisine kitab ve hüküm ve nübüvvet verdiği bir beşerin... bir süre sonra, nasa, "ALLAH'ın gayrısından bana abd olun" demesi imkansızdır!
Fakat "Kitabtan ilim etmiş olduğunuz şeyler ile ve tedris etmiş olduğunuz şeyler ile Rabbaniler olun!" (demesi) mümkündür.

3. ALİ İMRAN / 118

Ey iman edenler!
Sizin gayrınızdan bitaneler ittihaz etmeyin!... onlar sizi habal etmekten alüv olmazlar... ve size anet verecek şeyler vedd ederler.
Buğzları, kat'iyyetle ağızlarından ibda olmaktadır!... ancak sadrlarında hafy ettikleri şey, daha kebirdir.
Eğer siz akıl eden olursanız... ayetleri, sizin için kat'iyyetle beyan ettik!

4. NİSA / 48

Muhakkak ki ALLAH, kendisine şirk koşulmasına gafur olmaz… dilediği kimse için bunun gayrısında gafurdur.
ALLAH'a şirk koşan kimse... artık azim ism olarak iftira etmiştir.

1.nci tekrar... nisa 116
4. NİSA / 116

Muhakkak ki ALLAH... KENDİSİNE şirk koşulmasına mağfiret etmez... bunun gayrısında olana, dilediği kimse için gafurdur.
ALLAH'a şirk koşan kimse... artık o, kat'iyyetle baid dalaletle dalalete düşmüştür!

2.nci tekrar… nisa 48
4. NİSA / 117

Onlar, O'nun gayrısında, sadece dişileri davet ediyorlar. Muhakkak onlar sadece merid şeytanı davet ediyorlar.

4. NİSA / 119

"Kesinlikle onları dalalete düşüreceğim.
Kesinlikle onları emanilere sokacağım.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette, enamın kulaklarını betk edecekler.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette ALLAH'ın halkıyetini tagyir edecekler."

ALLAH'ın gayrısında, şeytanı veliy ittihaz eden kimse... artık o, kat'iyyetle mübin hüsranla hasar almıştır!

4. NİSA / 123

Sizin emanilerinize göre değildir… kitab ehlinin emanilerine göre de değildir.
Sui amel işleyen kimse... onunla cezalandırılır… ve kendisine ALLAH'ın gayrısından ne veliy, ne de nasır vecd olmaz.

4. NİSA / 139

Onlar, mü'minlerin gayrısından, kafirleri veliy ittihaz edenlerdir.
Onların indinde izzet mi ibtiga ediyorlar!? Muhakkak izzet, cemian ALLAH'ındır.

4. NİSA / 144

Ey iman edenler!
Mü'minlerin gayrısından, kafirleri veliy ittihaz etmeyin. ALLAH için, kendi üzerinize mübin sultan kılmayı mı irade ediyorsunuz?

4. NİSA / 173

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
onlara ecirlerini vefa edecektir...
ve KENDİ fazlından, onlara ziyade edecektir.

İstinkaf edenler ve istikbar edenler...
onlara elim azabla azab edecektir...
Onlar için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır mevcud olmaz.

5. MAİDE / 76

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından, size darra ve menfaate malik olmayan şeylere mi abd oluyorsunuz?"
ALLAH... O, semidir, alimdir.

5. MAİDE / 116

ALLAH dedi ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Nasa, sen mi,
'beni ve annemi, ALLAH'ın gayrısından iki ilah ittihaz edin'
dedin!?"

Dedi ki:
"SEN subhansın!... bi-hakkın üzerime olmayan bir şeyi söylemeye, bana imkan yoktur!...
Eğer söylemiş olsaydım... buna SEN, alim olurdun.
SEN, benim nefsimde olana kat'iyyetle alimsin!... ben SEN'in nefsinde olana alim olamam!
Muhakkak ki SEN... SEN, gayba alimsin."

6. ENAM / 51

Rabblerine haşr olmaktan korkanları, onunla nezr et. Onlar için, O'nun gayrısından veliy ve şefaatçi yoktur… umulur ki ittika ederler.

6. ENAM / 56

De ki:
"Muhakkak ben... sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerinize ibadet etmekten nehy olundum."

De ki:
"Ben sizin hevanıza tabi olamam!... o zaman kat'iyyetle dalalete düşmüş olurum!... ve ben, mühtedilerden olamam!"

6. ENAM / 70

Vezr et!...
Dinlerini, laib ve lehv olarak ittihaz edenleri!...
ve dünya hayatını kendilerine garr edenleri!

Zikir ettir ona!...
Nefsin kesb ettiği şeyler ile ibsal olduğunu!...
Onun, ALLAH'ın gayrısında veliysi ve şefaatçisi olmadığını!...
Bütün adil olanlar adil olsa bile... ondan ahz edilemediğini!

İşte onlar... kesb ettikleri şey ile ibsal olanlardır! Onlara, kafir olmuş oldukları şeyler ile hamimden şarab ve elim azab vardır.

6. EN'AM / 71-72

De ki:
"ALLAH'ın gayrısında bize menfaat sağlamayan ve bize darr etmeyen şeyleri mi davet edelim!
Ashabı, "Gel bize!" diyerek hudaya davet ettiği halde... şeytanların arzda istihva ettiği hayran gibi... ALLAH'ın bize hidayet vermesinden sonra akabımız üzre mi redd edelim!"

De ki:
"Muhakkak ki ALLAH'ın hudası... huda budur!

Biz,
salat ikame ederek...
ve ittika ederek...
Rabb-il alemine silm olmaya emir olunduk."

Kendisine haşr olacağınız O'dur!

6. ENAM / 108

Onların, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerine sebb etmeyin... sonra onlar da ilmin gayrısında, düşmanca ALLAH'a sebb ederler.

Böyledir!...
Bütün ümmete, kendi amellerini ziynetledik.
Sonra, mercileri Rabblerine olacaktır... ve ardından O, amel etmiş oldukları şeyler ile onlara haber verecektir.

7. ARAF / 3

Rabbinizden size inzal edilene tabi olun!
Onun gayrısından veliylere tabi olmayın!
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

7. ARAF / 30

Hadiy bir ferik... ve üzerlerine dalalet hakk olan bir ferik…
Muhakkak onlar, ALLAH'ın gayrısından, şeytanları veliyler ittihaz etmişlerdi… ve (buna karşın) kendilerinin mühtedi olduklarını hesab ediyorlardı.

7. ARAF / 37

ALLAH'a kizb ederek iftira eden kimseden veya O'nun ayetlerini kizb edenden daha zalim olan kimdir!?
İşte onlar, kitabtan nasblarına nail olurlar.
Hatta; Rasullerimiz geldiğinde, kendilerini vefat ettirirken, onlara "ALLAH'ın gayrısından davet etmiş olduklarınız hani nerede?" dediklerinde...
"Bizden dalalet ettiler ve kendilerinin kafirler olduklarına, nefslerine karşı şahidlik ettiler." derler.

7. ARAF / 81

"Muhakkak siz, kesinlikle, kadınların gayrısından, erkek kimselere şehvet duyuyorsunuz.
Bilakis!
Siz müsrif kavimsiniz."

7. ARAF / 168

Onları arzda ümmetlere kata ettik... onlardan salihler de vardır... onlardan, bunun gayrısında olanlar da vardır.
Haseneler ve seyyieler ile onları belv ettik… umulur ki rücu ederler.

7. ARAF / 194

Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz, sizin emsalinizde ibadet edenlerdir.
Eğer sadıksanız... davet edin onları... ve ardından size isticab etsinler (bakalım)!

7. ARAF / 197

O'nun gayrısından davet ettikleriniz, size nasr etmeye ve de kendi nefslerine nasr etmeye istitaat edemezler.

7. ARAF / 205

Nefsinde, tazarruyla ve korkarak ve kavilden cehrin gayrısında, gudüvv ve asile ile Rabbini zikir et! Gafillerden olma!

8. ENFAL / 60

Onlar için, kuvvetten istitaat ettiğiniz kadar, ribat haylden idad edin.
ALLAH'ın düşmanını
ve kendi düşmanınızı
ve onların gayrısından sizin alim olmadığınız, ALLAH'ın alim olduğu başkalarını bununla irhab edersiniz.
ALLAH sebilinde infak ettiğiniz şeyler, size vefa edilir. Zulme uğramazsınız.

9. TEVBE / 16

Yoksa siz,
içinizden cihad edenlerinize...
ve ALLAH'ın ve Rasulünün ve mü'minlerin gayrısından veliceler ittihaz etmeyenlerinize...
ALLAH alim olmadan, terk edileceğinizi mi hesab ettiniz!
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

9. TEVBE / 31

ALLAH'ın gayrısından...
habrları
ve ruhbanları
ve Meryem oğlu Mesih'i,
kendilerine rabb ittihaz ettiler.
Oysa onlara, ancak, vahid ilaha abd olmaları emir edilmişti.
O'ndan başka ilah yoktur!
O, onların şirk koştuklarından subhandır.

9. TEVBE / 116

Muhakkak ki ALLAH… semaların ve arzın mülkü O'nundur.
Hayy eder ve mevt eder. Sizin için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır yoktur.

10. YUNUS / 18

Kendilerine darr ve de menfaat etmeyen, ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Diyorlar ki:
"Bunlar, ALLAH indinde bizim şefaatçimizdir."
De ki:
"Siz, ALLAH'a semalarda ve arzda, O'nun alim olmadığı bir şeyi mi haber veriyorsunuz!
O, onların şirk koştukları şeylerden subhandır, tealidir."

10. YUNUS / 37

Bu Kur'an, ALLAH'ın gayrısından iftira edilen değildir!
Fakat o,
elinizin arasındakini tasdik eder…
ve hakkında rayb olmayan, Rabb-il aleminden kitabı tafsilatlandırır.

10. YUNUS / 38

Yoksa, "onu iftira etti" mi diyorlar?
De ki:
"Eğer sadıksanız,
haydi siz de onun misli bir sure ile gelin!...
ve ALLAH'ın gayrısından, istitaat edenleri davet edin!"

10. YUNUS / 66

Değil mi ki... muhakkak, semalardaki kimseler ve arzdaki kimseler ALLAH'ındır!
ALLAH'ın gayrısından davet edenler, şeriklere tabi olamazlar!... onlar, sadece, zanna tabi olmaktalar! Sadece onlar, hars etmekteler!

10. YUNUS / 104

De ki:
"Ey nas!
Eğer dinimden şekk içindeyseniz… artık, ALLAH'ın gayrısında sizin abd olduklarınıza ben abd olmam! Fakat sizi vefat ettirecek olan ALLAH'a abd olurum.
Bana mü'minlerden olmam emir olundu!"

10. YUNUS / 105-106

ve vechini Hanif dine ikame etmen!...
ve müşriklerden olmaman!...
ve ALLAH'ın gayrısında... sana menfaat verdirmeyen... ve de seni darr ettirmeyen şeyleri davet etmemen!...
Eğer fail olursan... artık muhakkak sen, o zaman, zalimlerdensindir!

11. HUD / 13

Yoksa, "İftira etti" mi diyorlar!?
De ki:
"Eğer sadıksanız, haydi ALLAH'ın gayrısından istitaat eden kimseleri davet edin de onun mislinde iftira edilmiş on sure getirin."

11. HUD / 20

İşte onlar, arzda aciz bırakanlar olamazlar. Onlar için, ALLAH'ın gayrısından veliyler yoktur. Onlar için azab izaf edilir. Onlar işitmeye istitaat eden olmadılar. Onlar basir olmadılar.

11. HUD / 54-55

Biz, sadece, şunu deriz:
"ilahlarımızdan bazısı seni sui ile arv etmiş."
Dedi ki:
"Muhakkak ben, ALLAH'ı şahid tutuyorum... siz de şahid olun ki... muhakkak ben, O'nun gayrısından şirk koştuklarınızdan beriyim!
Artık bana, cemian keyd hazırlayın... sonra da bana, nazar ettirmeyin!"

11. HUD / 101

BİZ onlara zalim olmadık… fakat onlar nefslerine zalim oldular.
Ardından... Rabbinin emri geldiğinde, ALLAH'ın gayrısından bir şeyden davet ettikleri ilahlar,
kendilerini ganiy etmedi.
ve tebb ettiklerinin gayrısında onları ziyade etmedi.

11. HUD / 113

Zalimlere rekn etmeyin!... Yoksa nar size de mess eder.
ALLAH'ın gayrısından sizin için, veliyler yoktur. Sonra size nasr edilmez.

12. YUSUF / 40

"Siz, O'nun gayrısından, ancak, sizin ve ata-babalarınızın isimlerdirdiği isimlere abd oluyorsunuz!... ALLAH onlara sultandan inzal etmemiştir!
Hüküm, sadece, ALLAH'ındır!...
O, sadece, yalnızca O'na abd olmanızı emir eder.
Bu, kayyime dindir... fakat, nasın pek çoğu alim değildir."

13. RAD / 11

Ona, elinin arasından ve halflerinden muakkib olanlar vardır...
Onu, ALLAH'ın emrinden hıfz ederler.

Muhakkak ki ALLAH... nefsleri ile olanı tagyir edinceye kadar... kavim ile olanı tagyir etmez.
ALLAH, bir kavme sui irade ettiği zaman... artık onu redd edecek yoktur... onlara O'nun gayrısından vali de yoktur.

13. RAD / 14

Hakk davet O'nadır!
O'nun gayrısından davet edilenler… fevhine iblağ olması için keffini suya bast edenin buna baliğ olamadığı gibi… kendilerine isticab edemez!
Kafirlerin daveti, ancak, dalalet içinde olmayadır!

13. RAD / 16

De ki:
"Semaların ve arzın Rabbi kimdir?"
De ki:
"ALLAH"
De ki:
"O'nun gayrısından, kendi nefsleri için menfaate ve de darra melik olmayan veliyler mi ittihaz ettiniz!?"
De ki:
"Kör ve basir istiva mıdır?
Yahut, zulmetler ve nur istiva mıdır?
Yahut, ALLAH'a, O'nun halkıyeti gibi halk eden şerikler mi kıldılar... ve ardından bu halkiyet onlara teşabüh mü etti?"
De ki:
"ALLAH halk etmiştir herşeyi!... O, vahiddir, kahhardır."

16. NAHL / 20

ALLAH'ın gayrısından davet ettikleri… bir şey halk edemezler… onlar da halk edilmiştir.

16. NAHL / 35

Şirk koşanlar, dediler ki:
"Şayet ALLAH dileseydi, biz de... ata-babalarımız da... O'nun gayrısından bir şeye abd olmazdık. O'nun gayrısından, bir şeyi haram kılmazdık."

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da fiil etmişlerdi.
Artık, Rasullerin üzerine olan, sadece, mübin belağdır.

16. NAHL / 73

ALLAH'ın gayrısından, kendileri için semalardan ve arzdan bir şeyi rızk vermeye, malik olmayana… ve istitaatı olmayana mı abd oluyorlar?

16. NAHL / 86

Şirk koşanlar, şirk koştukları şeyleri gördükleri zaman, diyecekler ki:
"Rabbimiz!
İşte bunlar, SEN'in gayrından davet etmiş olduğumuz şeriklerdir."
Ardından onlara, kavl ilka edecekler:
"Muhakkak siz, elbette/kesinlikle kazibsiniz."

17. İSRA / 2-3

Musa'ya kitab verdik… ve onu, BEN'im gayrımdan vekil ittihaz etmesinler diye… BİZ'im, Nuh ile birlikte hamil olduklarımızın zürriyeti(nden olan) israiloğulları için huda kıldık.
Muhakkak o, şükür eden abd oldu.

17. İSRA / 56

De ki:
"O'nun gayrısından zeam ettiklerinizi davet edin.
Artık onlar,
sizden darrı keşf etmeye de…
tahvil etmeye de
malik değildir."

17. İSRA / 97

ALLAH'ın ihda ettiği kimse... artık o, mühtedidir.
Dall olan kimse... artık onlar için O'nun gayrısından veliyler vecd olamazsın. Onları kıyamet yevminde, kör ve sağır ve dilsiz olarak vechleri üzere haşr ederiz. Onların mevası cehennemdir. Hebv oldukları her seferde, seiri ziyade ederiz.

18. KEHF / 14-15

Onların kalblerine rabt etmiştik.
Kıyam ettiklerinde dediler ki:
"Bizim Rabbimiz, semaların ve arzın Rabbidir... O'nun gayrısından ilah davet etmeyiz... yoksa elbette kat'iyyetle şetat konuşmuş oluruz!
Şu kavmimiz... kendilerine beyan edilmiş sultan gelmemişken... O'nun gayrısından ilahlar ittihaz etmişlerdi."
Artık kim, ALLAH'a kizb iftira eden kimseden daha zalim olabilir?

18. KEHF / 14-15

Onların kalblerine rabt etmiştik.
Kıyam ettiklerinde dediler ki:
"Bizim Rabbimiz, semaların ve arzın Rabbidir... O'nun gayrısından ilah davet etmeyiz... yoksa elbette kat'iyyetle şetat konuşmuş oluruz!
Şu kavmimiz... kendilerine beyan edilmiş sultan gelmemişken... O'nun gayrısından ilahlar ittihaz etmişlerdi."
Artık kim, ALLAH'a kizb iftira eden kimseden daha zalim olabilir?

18. KEHF / 26

De ki:
"Lebs oldukları şeye ALLAH alimdir!
Semaların ve arzın gaybı O'nundur… daha basirdir ona, daha işitendir.
O'nun gayrısında onlara veliy yoktur.
O, hükmüne kimseyi şerik etmez."

18. KEHF / 27

Rabbinin kitabından sana vahy edileni tilavet et!
O'nun kelimelerini, bedellendirebilecek yoktur.
O'nun gayrısından, mültehad vecd olunamaz!

18. KEHF / 43

Onun, ALLAH'ın gayrısında kendisine nasr edebilecek fiesi olmadı. Kendi kendine de nasr edemedi.

18. KEHF / 50

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

O, Rabbinin emrine fasık olmak suretiyle cinnlerden oldu.
Siz, BEN'im gayrımda onu ve onun zürriyetini mi veliy ittihaz ediyorsunuz?
Onlar sizin için aduvvdur. Zalimler için ne beis bedeldir!

18. KEHF / 58

Rahmet sahibi Rabbin, gafurdur.
Şayet kesb ettikleri şeyler ile onları ahz etseydi... azabı kendilerine elbette/kesinlikle acele ederdi.
Bilakis!
Onlar için vaad edilen vardır… onun gayrısında mevil mevcud değildir.

18. KEHF / 90

Hatta, güneşin tulu ettiği yere baliğ olduğunda… onun dışından kendilerine sütre kılmadığımız bir kavmin üzerine tulu ederken ona vecd oldu.

18. KEHF / 93

Hatta, iki sedd arasına baliğ olduğunda... o ikisinin gayrısında… neredeyse hiç bir kavli fıkh edemeyen bir kavme vecd oldu.

18. KEHF / 102

Kafirler, BANA abd olanları, BEN'im gayrımdan veliyler olarak ittihaz edeceklerini mi hesab ediyorlar?
Muhakkak ki BİZ... kafirler için nüzul olarak cehennemi atid ettik.

19. MERYEM / 16-17

Kitabta Meryem'i zikir et.
O, şark yönünde bir mekanda, kendisini ehliden nebz etmişti.. ve ardından onların gayrısından hicab ittihaz etmişti.
Ona Ruhumuzu irsal ettik… ve ardından kendisine seviyye olarak beşer halinde mesel oldu.

19. MERYEM / 48

"Sizi ve ALLAH'ın gayrısında davet ettiklerinizi azil ediyorum! Ben, Rabbimi dava ediniyorum.
Gerekir ki (belki)… Rabbimin davasına şaki olmam."

19. MERYEM / 49

Ardından onları ve onların ALLAH'ın gayrısında abd oldukları şeyleri azil edince... ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve hepsini Nebilerden kıldık.

19. MERYEM / 81

Kendilerini aziz etmek için, ALLAH'ın gayrısında ilahlar ittihaz ettiler.

21. ENBİYA / 24

Yoksa O'nun gayrısından ilahlar mı ittihaz ettiler?
De ki:
"Haydi getirin burhanınızı!
Bu, benimle beraber olan kimselerin zikridir… ve benden önceki kimselerin zikridir."
Bilakis!
Onların pek çoğu hakka alim değiller. Artık onlar murizler.

21. ENBİYA / 29

Onlardan,
"Muhakkak ben, O'nun gayrısından ilahım!" diyen kimse… artık bu, ona cehennem cezamızdır!

Böyledir!...
Zalimleri cezalandırırız.

21. ENBİYA / 43

Yoksa, BİZ'im gayrımızdan, kendilerine mani olacak ilahları mı var?
Onlar kendilerine (bile) nasr etmeye istitaat etmezler… ve onlara BİZ de sahib çıkmayız.

21. ENBİYA / 66-67

Dedi ki:
"Siz... size hiçbir menfaat... ve de hiçbir darr etmeyecek... ALLAH'ın gayrısından şeylere mi abd oluyorsunuz?
Yuh olsun size ve ALLAH'ın gayrısından başka abd olduklarınıza!
Artık akıl etmeyecek misiniz!?"

21. ENBİYA / 66-67

Dedi ki:
"Siz... size hiçbir menfaat... ve de hiçbir darr etmeyecek... ALLAH'ın gayrısından şeylere mi abd oluyorsunuz?
Yuh olsun size ve ALLAH'ın gayrısından başka abd olduklarınıza!
Artık akıl etmeyecek misiniz!?"

21. ENBİYA / 82

Şeytanlardan, ona gavs edenler...
ve bunun gayrısında ameller amel eden kimseler…
BİZ, onlara hafız olanlar olduk.

21. ENBİYA / 98

Muhakkak siz ve ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, cehennem hasabısınız!
Siz oraya varid olacaksınız.

22. HACC / 12

O, ALLAH'ın gayrısından… kendisine darr etmeyen ve kendisine menfaati olmayan şeyler davet eder.
Bu, baid dalalettir.

22. HACC / 62

Bunlar,
muhakkak ki ALLAH'ın… O'nun hakk olması iledir…
O'nun gayrısından davet ettikleri şeylerin… onların batıl olması iledir…
muhakkak ki ALLAH'ın… O'nun aliyy, kebir olması iledir.

22. HACC / 71

Onlar,
kendisine sultan inzal edilmeyen...
ve kendilerinde ona (dair) ilim olmayan… ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Zalimler için nasır yoktur!

22. HACC / 73

Ey nas!
Size bir mesel darb edildi... artık onu işitin!

Sizin, ALLAH'ın gayrısından davet ettikleriniz... velev ki hepsi ictima etse bile... bir sinek dahi halk edemezler!
Eğer sinek onlardan bir şey selb etse, bunu ondan enkaz edemezler.
Taleb eden de zaaf içinde, taleb edilen de!

23. MU'MİNUN / 63-64

Bilakis!
Kalbleri bundan gamr içindedir.
Onlar için… amel ettikleri... bunların gayrısında ameller de vardır.
Hatta… turfe olanlarına azab ile ahz ettiğimizde, hemen cer ederler.

25. FURKAN / 3

O'nun gayrısından,
Hiçbir şey halk etmeyen...
ve zaten kendileri halk edilmiş olan...
ve nefslerine menfaat ve de darr vermeye melik olmayan...
ve mevt etmeye ve hayata melik olmayan...
ve neşr edemeyen...
ilahlar ittihaz ettiler.

25. FURKAN / 17

Onların ve ALLAH'ın gayrısından abd oldukları şeylerin haşr olacakları yevmde... der ki:
"BANA ibadet edenleri, siz mi dalalet ettirdiniz... yoksa, kendileri mi sebilden dalalet etiler?"

25. FURKAN / 18

Derler ki:
"SEN subhansın!
Biz SANA yenbagi olmadık. SEN'in gayrından veliler ittihaz etmedik. Fakat SEN, onları ve ata-babalarını, zikir etmeyi unutuncaya kadar metalandırdın. Onlar da bevar bir kavim oldular."

25. FURKAN / 55

Onlar, ALLAH'ın gayrısından kendilerine menfaat ve de darr vermeyen şeylere abd oluyorlar.
Kafir, Rabbine karşı zahir olandır.

26. ŞUARA / 92-93

Onlara denilir ki:
"ALLAH'ın gayrısından abd olmuş olduğunuz şeyler hani nerede!?... Size nasr ediyorlar mı... veya kendilerine nasr ediyorlar mı!?"

27. NEML / 24

"Ona ve kavmine, ALLAH'ın gayrısında, güneş için secde ederlerken vecd oldum.
Şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları, sebilden sadd ettirmiş.
Artık onlar ihtida olamıyor."

27. NEML / 43

ALLAH'ın gayrısından abd olmuş olduğu şeyler... onu sadd etmişti. Muhakkak o, kafir kavimden idi.

27. NEML / 55

"Muhakkak siz, kesinlikle, kadınların gayrısından, erkek kimselere şehvet duydunuz mu!?
Bilakis!
Siz cahil kavimsiniz."

28. KASAS / 23

Medyen suyuna varid olduğunda, (hayvanlarını) iska eden nasdan ümmete vecd oldu. Onların gayrısında, zevd eden iki kız mevcudtu.
Dedi ki:
"Sizin hatbınız nedir?"
Dediler ki:
Railer (çoban) isdar edinceye kadar biz iska edemeyiz. Bizim babamız kebir şeyhdir."

28. KASAS / 81

Ardından onu, darı ile arza hasf ettik!
Artık... ALLAH'ın gayrısında, fieden ona nasr edecek yoktu... ve o, nasr edilenlerden olmadı!

29. ANKEBUT / 17

"Muhakkak siz, ancak, ALLAH'ın gayrısından vesenlere abd oluyorsunuz... ve ifkler halk ediyorsunuz. Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, sizi rızıklandırmaya malik olamazlar.
Artık rızkı, ALLAH'ın indinde ibtiga edin. O'na abd olun... ve O'na şükür edin!
Siz, O'na rücu edeceksiniz!"

29. ANKEBUT / 22

"Arzda da...semada da... siz aciz bırakamazsınız! ALLAH'ın gayrısında, size veliy de... nasır da yoktur!"

29. ANKEBUT / 25

Dedi ki:
"Muhakkak, dünya hayatında birbirinizi meveddet için, ALLAH'ın gayrısından vesenler ittihaz ettiniz.
Sonra, kıyamet yevminde, bazınız bazınıza kafir olur ve bazınız bazınızı lanetler.
Mevanız nardır. Size nasırdan da yoktur."

29. ANKEBUT / 41

ALLAH'ın gayrısından veliyler ittihaz edenlerin meseli, ev ittihaz eden örümceğin meseli gibidir.
Muhakkak evlerin en vehn olanı elbette/kesinlikle örümceğin evidir.
Keşke alim olanlar olsalardı.

29. ANKEBUT / 42

Muhakkak ki ALLAH, onların, O'nun gayrısından, nasıl şeyler davet ettiklerine alimdir.
O, azizdir, hakimdir.

31. LOKMAN / 11

Bu, ALLAH'ın halk etmesidir!
Gösterin bakalım, O'nun gayrısındakiler ne halk etmişler!?
Bilakis!
Zalimler mübin dalalet içindeler.

31. LOKMAN / 30

ALLAH, böyledir!
O, hakktır.
Muhakkak O'nun gayrısından davet ettikleri şey batıldır.
Muhakkak ki ALLAHO, aliyydir, kebirdir.

32. SECDE / 4

Semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, altı yevmde halk eden ALLAH… sonra Arş'a istiva etti.

O'nun gayrısında sizin veliyniz de yoktur... şefaatçiniz de yoktur. Tezekkür etmez misiniz!?

32. SECDE / 21

Elbettte onlara, ekber azabın öncesinde, edna azabından taddıracağız… umulur ki rücu ederler.

33. AHZAB / 17

De ki:
"Eğer size sui irade etse.. veya size rahmet irade etse... ALLAH'tan size asım olacak kimdir?"
ALLAH'ın gayrısından kendilerine veliy de... nasır da mevcud değildir!

33. AHZAB / 50

Ey Nebi!
Muhakkak ki BİZ,
ecirlerini verdiğin zevcelerini
ve ALLAH'ın sana fey ettiklerinden melekesi yemininde olanları
ve seninle beraber hicret eden... amca kızlarını ve hala kızlarını ve dayı kızlarını ve teyze kızlarını
ve diğer mü'min erkeklerin gayrısında sadece sana halis olarak; eğer nefsini nebi için vehb ederse ve nebi de kendisini nikahlamayı irade ederse (herhangi) mü'min kadını sana helal kıldık.

Zevceleri ve melekesi yeminlerinde olanlar hakkında, onlara farz kıldığımız şeylere BİZ kat'iyyetle alimiz!
Bunlar, sana herhangi bir harec olmaması içindir.
ALLAH, gafur, rahim olandır.

34. SEBE / 22

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından zeam ettiklerinizi davet edin.
Onlar, semalarda ve arzda zerre miskal malik olamazlar.
Onlar, bu ikisine şerik de değiller.
O'na onlardan zahir olmaz!"

34. SEBE / 41

Derler ki:
"SEN subhansın! SEN, onların gayrısından, bizim veliymizsin!
Bilakis!
Onlar, cinnlere abd olmuş oldular… onların pek çoğu onlara iman edenlerdi."

35. FATIR / 13

Geceyi gündüzde ilac eder ve gündüzü gecede ilac eder. Güneşi ve kameri teshir etmiştir. Hepsi müsemma ecele cereyan eder.
Böyledir!...
ALLAH, Rabbinizdir! Mülk, O'nundur!
O'nun gayrısından davet ettikleriniz, bir kıtmire bile malik olamazlar!

35. FATIR / 40

De ki:
"Şirk koştuklarınızı gördünüz mü; ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz!?
Arzdan neyi halk ettiler, bana gösterin!?"

Yoksa onların semalarda mı şerikleri var?
Yoksa kendilerine kitab verdik de, onlar da ondan beyyineler üzre mi oldular!?
Bilakis!
Zalimler, sadece, bazısını bazısına garr etmeyi vaad ederler.

36. YASİN / 21-22-23-24

"Sizden ecire sail olmayan muhtedilere tabi olun!
Beni fatr edene neden abd olmayayım!? Siz de O'na rucu edeceksiniz!
O'nun gayrısından ilahlar ittihaz eder miyim!?

Eğer Rahman, darr etmeyi irade ederse... onların şefaati bir şey ganiy etmez... ve nakz edemezler. Muhakkak ben, o zaman, kesinlikle mübin dalalet içinde olurum."

36. YASİN / 74-75

Ola ki kendilerine nasr edilir diye... ALLAH'ın gayrısından ilahlar ittihaz ettiler.

Onların nasr etmeye istitaati yoktur... ancak kendileri onlar için muhdar ordudur.

37. SAFFAT / 22-23

Zalimleri…
ve zevcelerini…
ve ALLAH'tan gayrısından abd olmuş oldukları şeyleri...
haşr edin!... ve ardından onları cahim sıratına ihda edin!

37. SAFFAT / 85-86-87

Babasına ve kavmine demişti ki:
"Nedir bu abd olduklarınız?
İfk ederek ALLAH'ın gayrısından ilahlar mı irade ediyorsunuz?
Siz, Rabb-il alemini ne zann ediyorsunuz!?"

39. ZUMER / 3

Değil mi ki... Halis din ALLAH'ındır!
O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler:
"Ona biz, sadece, bizi ALLAH'a zülfaya kurb ettirmesi için abd oluyoruz."
Muhakkak ki ALLAH, onların arasında, hakkında ihtilaf ettikleri şeyde hüküm verecektir.
Muhakkak ki ALLAH... o kazib keffar olanlara ihda etmez.

39. ZUMER / 14-15

De ki:
"Dinimde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olurum… artık siz O'nun gayrısından dilediğinize abd olun!"

De ki:
"Muhakkak, kendi nefslerine ve kendi ehillerine hasar verenler... kıyamet yevminde hüsranda olanlardır.
Böyle değil midir!...
Bu, mübin hüsrandır!"

39. ZUMER / 36

ALLAH, KENDİ'sine abd olana kafi değil midir?... ki... O'nun gayrısından olan ile seni korkuturlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse… artık onun için hadiy yoktur!

39. ZUMER / 38

Elbette eğer...
"Semaları ve arzı kim halk etti?" diye onlara sual etsen... kesinlikle,
"ALLAH!" derler.

De ki:
"Artık görüyor musunuz... ALLAH'ın gayrısında davet ettiğiniz şeyleri...
Eğer ALLAH,
benim için darr irade etse... onlar mı O'nun verdiği darrı keşif edecekler!?
yada rahmetini irade etse... onlar mı onun rahmetini engelleyecek!?"

De ki:
"ALLAH bana hasbtır.
Tevekkül edenler O'na tevekkül ederler."

39. ZUMER / 43

Yoksa, ALLAH'ın gayrısından şefaatçiler mi ittihaz etiler!?
De ki:
"Şayet, bir şeye malik olmamış olsalar... ve de akıl etmeseler bile mi!?"

39. ZUMER / 45

ALLAH zikir edildiğinde... O'nun vahdeti, ahirete iman etmeyenlerin kalblerini işmizaz eder.
O'nun gayrısından olanlar zikir edildiğinde... o zaman onlar, istibşar olurlar.

40. MUMİN / 20

ALLAH, bi-hakkın kaza eder!
O'nun gayrısından davet ettikleri şeyler, bir şey kaza edemez!
Muhakkak ki ALLAH... O, semidir, basirdir.

40. MUMİN / 66

De ki:
"Muhakkak ben, bana Rabbimden beyyineler geldiğinde, ALLAH'ın gayrısında davet ettiklerinize abd olmaktan nehy edildim.
Rabb-il alemine silm olmaya emir olundum."

40. MU'MİN / 73-74

Sonra onlara denilecek ki:
"ALLAH'ın gayrısından şirk koşmuş olduğunuz şeyler nerede?"
Diyecekler ki:
"Bizden dalalet ettiler.
Bilakis!
Biz önceden bir şey davet edenler olmamışız!"

Böyledir!...
ALLAH, kafirleri dalalette bırakır.

42. ŞURA / 6

O'nun gayrısından veliyler ittihaz edenler… ALLAH onlara hafızdır. Sen onlara vekil değilsin.

42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

42. ŞURA / 31

Siz, arzda aciz olanlar ile değilsiniz!
Sizin için ALLAH'ın gayrısından veliyler ve de nasır yoktur!

42. ŞURA / 46

Onlar için, kendilerine nasr edecek ALLAH'ın gayrısından veliyler yoktur. ALLAH'ın dalalette bıraktığı kimse… artık onlar için sebil yoktur.

43. ZUHRUF / 45

Rasullerden, senin öncenden irsal ettiğimiz kimselere sual et… Rahman'ın gayrısından, abd olunacak ilahlar kılmış mıyız?

43. ZUHRUF / 86

Alim olarak hakka şahid olan kimseler dışında… O'ndan gayrısına davet edenler... şefaate malik değildir.

45. CASİYE / 10

Cehennem, onların veralarındandır.
Kesb ettikleri şeyler... ve ALAH'ın gayrısından ittihaz ettikleri veliyler... onlardan bir şey ganiy etmez.
Azim azab, onlaradır!

46. AHKAF / 4

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz şeyleri gördünüz mü?
Arzdan neyi halk etti onlar… bana gösterin!?
Yoksa onların semalarda şeriki mi var?
Eğer sadıksanız… bunun öncesinden bir kitab veya ilimden bir eser verin!"

46. AHKAF / 5-6

ALLAH'ın gayrısından… kıyamet yevmine kadar kendisine isticab edemeyecek olanı davet eden kimseden… daha dall olan kimdir!?
Onlar kendi davalarından gafildir!
Nas haşr olduğunda… onlar kendilerine düşman olur... ve ibadetlerine kafir olur.

46. AHKAF / 28

Ardından, kurban ittihaz ettikleri... ALLAH'ın gayrısından ilahlar, kendilerine nasr etselerdi ya!?
Bilakis!
Onlar kendilerinden dall oldular.
Bu, onların ifkleri... ve iftira etmiş oldukları şeydir.

46. AHKAF / 32

ALLAH'a davet edene (DAVA ADAMINA) icab olmayan kimse... artık arzda, aciz bırakan olmaz… ve kendisine O'nun gayrısından veliyler yoktur.
İşte onlar mübin dalalet içindedir.

48. FETİH / 27

ALLAH, Rasulünün rüyasına, elbette kat'iyyetle bi-hakkın sadakat gösterdi!
elbette/kesinlikle, inşALLAH siz, Mescid-i Haram'a emin olarak, reisleriniz traş olmuş ve mukassır olarak korkusuzca dahil olacaksınız.
O, sizin alim olmadığınız şeye alimdir... ve ardından size, bunun gayrısından karib bir fetih (daha) kılındı!

52. TUR / 47

Muhakkak zalimler için bunun gayrısında, azab vardır... fakat onların pek çoğu alim değildir.

53. NECM / 57-58

Azife olan üzuf etti… ona ALLAH'ın gayrısında kaşif yoktur.

55. RAHMAN / 62

Bu ikisinin gayrısında iki cennet (daha) vardır.

60. MUMTEHİN / 4

İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için kat'iyyetle hasene üsve vardır!
Onlar kendi kavimlerine demişlerdi ki:
"Muhakkak biz,
sizden...
ve sizin ALLAH'ın gayrısında abd olduğunuz şeylerden...
beriyiz... biz size kafiriz.
Siz ALLAH'a, O'nun vahdetine iman edinceye kadar... sizin ve bizim aramızda ebedi olarak adavet ve buğz bede oldu."
İbrahim'in, babası için:
"elbette sana istiğfar edeceğim... ancak ben senin için ALLAH'tan bir şeye malik değilim"
demesi müstesna.
"Rabbimiz!
Biz SANA tevekkül ettik... ve SANA inabe ettik. Masir SANA'dır."

62. CUMA / 6-7

De ki:
"Ey hadü olanlar!
Eğer nasın gayrısında, kendinizin ALLAH'a veliyler olduğunuza zeam ediyorsanız... eğer sadıksanız, mevt temenni edin."
Ne var ki... elleriyle takdim ettikleri şeyler ile (ötürü) ebediyyen bunu temenni edemezler.
ALLAH, zalimlere alimdir.

67. MULK / 20

Ya da Rahman'ın gayrısından size nasr edecek olan o ordu bunlar mıdır?
Kafirler, sadece, garr içindedir!

71. NUH / 25

Onlar, kendi hata ettikleri şeylerden gark oldular… ve ardından nara dahil oldular!
Artık kendileri için ALLAH'ın gayrısından nasırlara vecd olamazlar!

72. CİNN / 11

Muhakkak biz salihlerdeniz... bizden, bunun gayrısında olanlar da var.
Biz tarıklara kıdad olduk.

72. CİNN / 22

De ki:
"Muhakkak bana hiç kimse ALLAH'tan cair olamaz ve ben O'nun gayrısından mültehad vecd edemem."

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.