xoxox
د و ر
DVR
| |
Daire Dair
د و ر
DVR
| Dönüp dolaşıp meydana gelen hâdise ve inkılâb. Hezimet ve musibet. Devreden. Dolaşan. Dönen. Bir şeyin etrafını kuşatan. Belli bir şey hakkında olan. Alâkalı, müteallik. Resmi hükümet makamlarından her biri. Yazıhane. Büyük bir idare adamının makamı. Ev veya apartman katı. Bir manevi te'sirin hükmü geçtiği mahal. Sınır içi. Büro, büyük ev, konak. Çember, düz yuvarlak şekil. Mat: Merkezden aynı uzaklıktaki noktaların çevirdiği düzlük parçası. DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor. Çğl.Devair |
Dâr
د و ر
DVR
| Yer, mekan, konak. Memleket. DuruMeal'de toplam 47 kayıtta geçiyor. Çğl.DiyarÇğl.Diran |
Devr Devir
د و ر
DVR
| Nakil. Birisinin uhdesinden diğerinin uhdesine geçirmek. Bir şeyi sonuna kadar okuyup bitirmek. Geçmiş dersleri hatırlama. Bir şeyin çevresinde dolaşmak. Dönme. Seyahat. Bir memleketi dolaşmak. Bir şeyin kendi mihveri üzerinde dönmesi. Aktarma, bir şeyin bir kaptan veya bir yerden diğerine nakli. Bir şeyin diğerine teslimi. Bir bölük veya takım askerin teftiş veya emniyeti muhafaza için dolaşması. Bazı ehl-i tarikatın dönerek ettikleri zikir, sema. Müzikte, her ölçüye verilen isim olup, umumiyetle büyük ölçüler ve peşrevler için kullanılır. Tas: Dünyaya gelme (Nüzul), geldiği yere dönme hali (Uruc). Dairevî bir hareket. Bir şeyin diğer bir şey etrafında dönmesi. Dolaşmak. Müddet. Zaman. Çağ. Bir şeyi başkasına devretmek. Biri birisini icad etmek. DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor. Çğl.Edvâr |
Devre
د و ر
DVR
| Dönüş dönme, dönem. Birkaç yıldan meydana gelen zaman süresi. Elektrik devresi. Üzerinden elektrik akımı geçmekte olan bir iletken yolun tamamı. Çğl.Devrât |
Devriy Devriyye
د و ر
DVR
| Geceleri gezen kol takımı, gezici karakol. Bülbül, karatavuk, sığırcık ve bu gibi kuşların dahil olduğu sınıf. |
Devvar
د و ر
DVR
| Durmayıp dönen, devreden. Devredip gezen. Gerdân. Kâbe-i Muazzama'nın bir adı. Haremden alıp beraber tavaf edilen taş. |
Devvare
د و ر
DVR
| Daireler çizmeye yarayan bir âlet, pergel. |
Deyr
د و ر
DVR
| Kilise, manastır. Âlem-i insaniyet, insanlık âlemi. Çğl.Edyâr |
Deyyar
د و ر
DVR
| Bir kimse. Ehad. Yurt sahibi birisi. Manastır sahibi. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
Duvar
د و ر
DVR
| Baş çevrilme. |
idare
د و ر
DVR
| Devrettirmek. Çekip çevirmek. Döndürmek. Kullanmak. Becermek. |
idareten
د و ر
DVR
| İdare için. Kanun ile değil, işin gelişine göre yaparak. İdare yoluyla, işi idare ederek. |
idarî
د و ر
DVR
| İdare. İdare ile alâkalı. |
istidare
د و ر
DVR
| Dönme, dolaşma. Daire biçimine girme, yuvarlak olma. |
istidarî
د و ر
DVR
| Dönerek ve bir daire meydana getirecek olan. |
izdiyar
د و ر
DVR
| Ziyâret etme, gidip görme. |
Medar
د و ر
DVR
| Sebeb, vesile. Bir şeyin etrafında döneceği nokta. Bir şeyin devredeceği, üzerinde hareket edeceği yer. Gezegenlerin gezerken hareket noktalarının çizdiği dâire. |
Mudavere
د و ر
DVR
| Döndürme, tedvir etme. |
Mudevver Mudevvere
د و ر
DVR
| Yuvarlak, değirmi hâlde olan. Döndürülmüş, tedvir olunmuş. |
Mudevveriyyet
د و ر
DVR
| Yuvarlaklık. |
Mudevvir
د و ر
DVR
| Döndüren, çeviren, tedvir eden. |
Mutedair
د و ر
DVR
| Dolayı, alâkalı, üzerine, müteallik, için. |
Tedvir
د و ر
DVR
| Devrettirmek, döndürmek. Çevirmek. İdare etmek, yönetmek. Daire şekline sokmak. Edb: Bir mısradaki kelimelerin yerini değiştirmekle veznin ve mânanın bozulmamasıdır. |
2. BAKARA / 84 Size misak ahz etmiştik: |
2. BAKARA / 85-86 Sonra siz, işte busunuz! Kitabın bazı (kısmına) iman ediyorsunuz da, bazı (kısmına) kafir misiniz!? Artık sizden buna fail olanların cezası... dünya hayatında hizy olmaktan başka değildir! Kıyamet yevminde, onlar azabın en şedidine redd edilirler. |
2. BAKARA / 94-95 De ki: |
2. BAKARA / 243 Mevt hazeriyle diyarlarından ihrac olan binlercesini görmedin mi!? Muhakkak ki ALLAH, nas üzre kesinlikle fazl sahibidir. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler. |
2. BAKARA / 246 Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!? Onlar Nebilerine, demişlerdi ki: Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler. ALLAH, zalimlere alimdir. |
2. BAKARA / 282 Ey iman edenler! Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın. Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır. Katib ve şahidler darr edilmesin. |
3. ALİ İMRAN / 195 Ardından Rabbleri, onlara isticab etti. |
4. NİSA / 66 Şayet BİZ onlara... "kendi nefslerinizi katl edin" veya "diyarlarınızdan ihrac olun" diye ketb etmiş olsaydık, içlerinden birazı dışında buna fail olmazlardı. Şayet kendilerine vaaz edilene fail olsalardı elbette kendileri için hayrlı ve daha şedid tesbit edilmiş olurdu. |
5. MAİDE / 52 Artık, kalblerinde maraz olanların, |
6. ENAM / 32 Dünya hayatı, ancak, laib ve lehvdir! |
6. ENAM / 127 Onlar için, Rabblerinin indinde "dar-us selam" vardır. |
6. ENAM / 135 De ki: |
7. ARAF / 78 Ardından onları, recf ahz etti. Artık darlarında, cesmler oluverdiler! |
7. ARAF / 91 Ardından onları, recf ahz etti… ve ardından darlarında, cesmler oluverdiler! |
7. ARAF / 145 ✦ Meviza edilen her şeyi... |
7. ARAF / 169 Artık, onların hilafında, kitaba varis olan halef... bu ednanın arız olanını ahz ediyor... ve |
8. ENFAL / 47 ✦ Betar olarak… |
9. TEVBE / 98 Arablardan, infak ettiklerini magrem ittihaz edenler, size daireler olmasını tarabbus ederler. |
10. YUNUS / 25 ALLAH, "dar-us selam'a" davet eder. |
11. HUD / 65 Ardından onu akar ettiler. |
11. HUD / 66-67 Ardından emrimiz geldiğinde... |
11. HUD / 94 Emrimiz geldiğinde, |
12. YUSUF / 109 Onlara senden önce, ancak, karye ehlinden kendilerine vahy ettiğimiz erkek kimseler irsal ettik. |
13. RAD / 19-20-21-22 Rabbinden sana inzal edilenin hakk olduğuna alim olan... kör olan kimse gibi midir!? |
13. RAD / 24 Sabır ettiğiniz şey ile size selam olsun! |
13. RAD / 25 ✦ Misak vermelerinin sonrasında ALLAH'a ahdlerini nakz edenler... |
13. RAD / 31 "Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..." İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı! Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar... Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez! |
13. RAD / 42 Onların öncesinden olanlar da kat'iyyetle mekr etmişlerdi! Artık mekrler cemian ALLAH'ındır. |
14. İBRAHİM / 28-29 ALLAH'ın nimetini, küfre bedellendireni görmedin mi? |
16. NAHL / 30 İttika edenlere, Ahsen olanlar için bu dünyada haseneler vardır… ve kesinlikle (onlar için), dar-ul ahiret de hayrdır. |
17. İSRA / 5 Ardından… bu ikisinden ilkinin vadesi geldiği zaman, sizin üzerinize... BİZ'im VARLIĞIMIZA abd olan, beis şedid sahibleri baas ettik… ve ardından onlar, diyarınızın hilalini cevs ettiler. |
22. HACC / 39-40 Kendilerine zulüm edildi diye... katle uğrayanlara izin verildi... ki onlar; Şayet ALLAH, nasın bazısını bazısı ile def etmeseydi... içlerinde ALLAH'ın isimlerinin içinde çokça zikir edildiği... manastırlar ve kiliseler ve havralar ve mescidler elbette/kesinlikle hedm edilirdi. |
28. KASAS / 37 Musa dedi ki: |
28. KASAS / 77 "ALLAH'ın sana verdiği şeylerde, dar-ul ahireti ibtiga et!... Dünyadan nasibini de unutma! |
28. KASAS / 81 Ardından onu, darı ile arza hasf ettik! |
28. KASAS / 83 İşte dar-ul ahiret... onu, arzda, ulüvv ve fesad irade etmeyen kimselere kılarız. |
29. ANKEBUT / 37 Onu kizb ettiler… ve ardından onları recf ahz etti. Artık darlarında, cesmler oluverdiler. |
29. ANKEBUT / 64 ✦ Bu dünya hayatı, ancak, lehv ve laibdir. |
33. AHZAB / 18-19 ALLAH içinizden, |
33. AHZAB / 26-27 Kitab ehlinden, onlara zahir olanları… |
33. AHZAB / 29 "Eğer ALLAH'ı ve Rasulünü ve dar-ul ahireti irade edenler olduysanız... artık muhakkak ki ALLAH, içinizden muhsin olanlar için azim ecir idad etmiştir." |
35. FATIR / 35 "O, fazlından, kaim olunacak dara bizi hallendirendir. |
38. SAD / 46 Muhakkak ki BİZ onları, darı zikir etmenin halisliği ile ihlaslı kıldık. |
40. MUMİN / 39 "Ey kavmim! |
40. MUMİN / 52 Yevmde mazeretleri, zalimlere menfaat vermez. |
41. FUSSİLET / 28 Böyledir!... |
48. FETİH / 6 ✦ Münafık erkeklere ve münafık kadınlara... |
59. HAŞR / 2 Kitab ehlinden kafirleri, haşrın evveli için diyarlarından ihrac eden O'dur. Medine civarında yaşayan Beni Nadir kabilesi, Hayber yahudilerinden Beni Kureyza gibi büyük bir kabile idi. Bu iki kabileye, Kahin b. Harun soyundan geldikleri için "Kahinan" denirdi. Kabilenin reisi olan Ka'b b. Eşref, evlendiği gün kendi evinde katledilince, kabile halkının kalbine korku düştü. Kendileri için sağlam ve yüksek binalar inşa etmiş olan Beni Nadir kabilesi, Allah Rasulü ile yaptıkları anlaşmaya uymadıkları için, Hicretin dördüncü senesinde Medine'den sürgün edildiler. |
59. HAŞR / 8 ✦ ALLAH'tan fazl ve rıdvan ibtiga ederken… ve ALLAH'a ve Rasulüne nasr ediyorken… diyarlarından ve mallarından ihrac edilen muhacirlerin fakirleri içindir! |
59. HAŞR / 9 Önceden iman ederek, bu dara tebevvü edenler... kendilerine hicret edenlere muhabbet duymaktadır. Onların sadrında, verdikleri şeylerden hacet vecd olmaz. |
60. MUMTEHİN / 8 ALLAH, size… |
60. MUMTEHİN / 9 Muhakkak ki ALLAH sizi... ancak, |
71. NUH / 26 Nuh dedi ki: |